Gönderen Konu: KISKANCLIGIN DOZAJI (Okunma sayısı 853 defa)

orkide · « : 18 Kasım 2008, 12:33:18 »

KISKANÇLIK

Ideal evliliklerin temelinde, dozunda kiskançlik ve esin sadakatine güven duygusu bulunur.

Sokolof 'a göre "Kiskançlik, insanin en az bilinen duygusu ve üzerinde en az konusulan davranisidir. Bir muammadir." Decrates ise, "Kiskançlik, sahip olduklarini koruma isteginden kaynaklanan bir tür korkudur." diyor.

Her insanda az veya çok kiskançlik duygusu vardir. Karsisindakini ya sevgiden dolayi, ya da "sende var bende niçin yok" diye kiskanir.

Aslinda dozunda olan kiskançlik normaldir ve sevginin, bagliligin bir göstergesi olarak kabul edilir. Yazar ve evlilik danismani David R. Mace "Normal kiskançlik, pek çok evliligi kurtarmis bir evlilik sübabidir. Anormal kiskançlik ise yikici bir saplantidir ve tedavi edilmesi gerekir." demektedir.

Kiskançlik`in olmadigi evliliklerde, aile baglari zayiftir. Kadin ve erkek, "kiskanilarak" bir sahiplerinin bulundugunu hisseder ve hatirlarlar. 3 yillik evli bir hanim, kocam ara sira beni kiskanmasaydi, çok üzülürdüm." demisti. "Halbuki kiskanmasi, onun beni hala çekici buldugunu ve sevdigini kabul etmesi anlamina gelir. Laf olsun diye onunla evli olmadigimizi gösterir. Bundan iyi iltifat olur mu?" diye de eklemisti.

Kiskançlik`in olmamasi tabii ki problemdir, ama yanlis kullanildiginda çok yikicidir. Abartildiginda, sevgi gibi yapici bir duygunun ziddi haline gelebilir. Sadece kiskanani degil, kiskanilani da yipratir. Devamli aldatilmak düsüncesiyle yasamak kesinlikle dayanilmazdir. Bu durumlarda kiskançlik çiftleri birbirine baglayan degil, ayriligi hizlandiran ciddi bir hastalik haline gelmis demektir.

Neden kiskançlik ?

Ideal evliliklerin temelinde, dozunda kiskançlik ve esin sadakatine güven duygusu bulunur. Bu ikisi bir arada yer almalidir. Evlilikte güvensizlige yer yoktur. Kiskançlik ve güvensizlik asiriya vardimi çekilmez olur. Insanlar birkaç sebeple kiskançlik`larini asiriya vardirirlar.

Bazi asiri kiskanan tipler aslinda kendileri eslerini aldatmaktadir.bunu bastirma amaciyla esine yansitmaktadir. Kendisi yaptigi için herkesin ihanet edebilecegi kanisindadir. Her seyden anlam çikarir, tartisir, kavga eder. Esi hak ettigi cevabi ona verir, ama yine aldiris etmez. Bazen kaba kuvvete, dayaga basvurur.

Kiskançlik çok asiriya varmissa bir paranoya vakasi ile karsi karsiyayiz demektir. Bu tipler asiri gururlu, geçimsizdir, kendini üstün görür, süpheci ve evhamlidir. Her seyden olmadik anlamlar çikarirlar. Yolda yürürken bile eslerini göz altinda tutarlar. Çevredeki erkeklere veya kadinlara bakip bakmadiklarini kontrol ederler. Eve gelince perde ile oynanip oynanmadigini arastirir, pencereden hangi erkegi gözetledigi konusunda hesap sorarlar. Kocasi biraz geç gelse, hangi kadinla birlikte oldugu konusunda onu bunaltirlar.

Yaslilikta degisik sebeplerle ortaya çikabilen demans (bunama) hallerinde de hastalik derecesinde kiskançlik görülebilmektedir.

Alkol ve bagimlilik yapan maddeleri uzun sure kullanan kisilerde de esini asiri ve patolojik derecede kiskanma görülebilir. Üstelik bu kisiler, eslerini hiç olmadik kisilerden kiskanirlar.

Ne yapmali ?

Kiskançlik konusuna ilimli yaklasmak gerekir. Her seyi karsilikli konusarak mantikli bir yola oturtmak en uygunudur. Kiskançlik`i hezeyana çevirmeden, bunu tek basina çözemeyecegini bilmelidir. Esi ile diyalogla orta yolu bulmaya çalismalidir. Esler, çekinmeden birbirlerine duygu ve düsüncelerini açmali, dogruyu yanlisi beraberce ayiklamalidirlar.

Asiri kiskanmayi sevginin bir yolu olarak görmemeli aksine sevgiyi gideren bir unsur gibi degerlendirmelidir. Çiftlerden birinin devamli olarak digerinden süphe etmesi, onu izlemesi, her hareketinin ve sözünün altinda baska bir anlam aramasi her iki taraf için de gerçekten zordur. Insanlarin birbirlerinin günlük hayatlari ile ilgilenmeleri duyduklari yakinligin bir sembolüdür. Çiftler elbette birbirlerine soru sorabilirler. Ama sorularin asla sorgulama halini almamasi, insanlari bunaltmamasi gerekir.

Çevrelerinde asiri kiskanç olarak görülen kisinin neler hissettigini, niçin böyle yaptigini yakin dostlari ile paylasmasinda, fikirlerini almasinda fayda vardir.

"Illâ gerçegi bulacagim" diye hayati kendimize ve esimize zehir etmemiz dogru degildir. Bir dedektif gibi düsünmek ve davranmak zorunda olmadigimizi bilmeliyiz.

Kiskançlik duygularinin kaynagini arastirmalidir. Sebeplerini kendi kendimize siralamaliyiz. Hakli mi haksiz mi olunduguna karar verilmelidir ve kiskanç insanin çevresine rahatsizlik saçtigi akildan çikarilmamalidir.

Son olarak, bu tedbirlerle halledilemeyen ve anormal, garip yönleri fazla olan kiskançlik`larda muhakkak beraberce bir psikiyatriste gidilerek tedavi yolu seçilmelidir.
Alinti

ђ๏Ŧєєz · « **Yanıtla #1 :** 18 Kasım 2008, 23:07:37 »

Ne var ki bu bilgiler ya da tavsiyeler sadece teoride kalıyor. Uygulama noktasında birçok kişi maalesef başarılı olamıyor. Aşırı kıskançlığa da hiç kıskanmamaya da karşıyımdır. Yukarıda da bahsedildiği gibi, aşırı kıskanşlık sevgiyi öldürür; hiç kıskanmamak da sevdiğini benimsememek anlamına gelir bana göre. Dozunda kıskançlık ise bu ikisinin aksine, sevgiyi ve aradaki bağları daha da güçlendirir, ilişkiyi ve aşkı daha da cazip ve anlamlı kılar bence.

Bu güzel ve faydalı paylaşımın için teşekkürler orkide...

orkide · « **Yanıtla #2 :** 19 Kasım 2008, 01:26:43 »

Rica ederim HoFeeZ

Ayrıntılı Konu Bilgileri

	Sayfa BaşlığıKonu: KISKANCLIGIN DOZAJI	Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 2 cevap var
	OkumaGösterim: 853	Google Özel Arama

Gönderen Konu: KISKANCLIGIN DOZAJI (Okunma sayısı 853 defa)

orkide

KISKANCLIGIN DOZAJI

ђ๏Ŧєєz

KISKANCLIGIN DOZAJI

orkide

KISKANCLIGIN DOZAJI

Konuyu Paylaş