Caddelerde sisli, puslu bir kış ikindisi. Ağaçlarda salkım salkım eski 
zamanlardan kalma anılar... Yapraklarda yere düşmeye hazırlanan yağmur 
damlaları... Bir yaprak kıpırdıyor işte, gümüşi bir damla usulca yere 
düşüyor. Sen sanki, yaprakların arasından bana müzipçe gülüyorsun. Beni her 
zaman şaşırtırsın zaten. Beni her zaman güldürmeyi bilirsin. Farkına bile 
varmadan bir şarkı dökülüyor dudaklarımdan "Caddelerde rüzgâr, aklımda aşk 
var." 
Rüzgâr keskin ıslığı ile şarkıma eşlik ediyor. İstasyon Caddesi'nin 
tenhalığı nedense ilk defa içime dokunuyor. Arabaya binsem ve birlikte 
gezdiğimiz yerlere gitsem, evimde şiirler okuyarak telefonunu beklesem, 
telefonunun gelmediği zaman seni başka yerlerde arasam. Sonra sen gelsen 
yanıma, yine "seviyorum" desen, ben yine senin gözlerinde sonsuzluğa mahkum 
edilen aşkımı görsem. Ayrıca şarkılar gerçek oldu bu kez. Caddelerde rüzgâr, 
aklımda aşk var. 
Yalnızım, üşüyorum, özlediğimse çok uzaklarda. Bahçeme melekler yağıyor, 
hepsi de tanıdık. Senden doğan, gözlerinde hayat bulan, bizi koruyan, 
kollayan ve en önemlisi ikimizi bir araya getiren melekler... Son kez yine 
seninle gezmiştik oraları. Sen kimbilir belki de, uzak bir kıtanın, uzak bir 
şehrindesin şimdi. 
Benimse herşeyim aynı. Geceleri bodrum katlarına yağmur daha çok yağıyormuş, 
bugünlerde bir tek bunu ögrendim. Bir de geceleri daha uzun sanki, bitmek 
bilmiyor. Bana anlatmak için neler biriktirdin içinde? Benim sana 
anlatacağım yeni birşeyler yok. Dedim ya, her şey aynı. Ama sanki biraz 
mahsunluk çöktü üzerime, bir de gülüşlerim sanki biraz azaldı. Sen olsaydın 
hemen anlardın. Sen benim herşeyimdin. Arkadaşım, dostum, öğretmenim, 
talebem, sevdiğim. 
Koşulsuz bir sevgiyle sevdim seni, bağlandım. Sen kimbilir belki de, uzak 
bir kıtanın, Uzak bir şehrindesin şimdi. Benimse içimde kocaman bir boşluk 
var. Hayır, Üzülmüyorum, içimdeki boşlukta birtek özlemin yankılanıyor. 
Hayır, sana anlatmak için yeni şeyler biriktirmiyorum içimde, çok istesen 
hikayeler uydururum. Ama hikayelerimden önce itiraflarım olacak. Kendimden 
bile gizlediğim duygularımın itirafları. Sana aşık olmaktan delice 
korktuğumu, sana bakarken içimin titrediğini. Daha pek çok, sırrımı 
anlatacağım sana. 
Gerçi anlatmama gerek yok, sen zaten hepsinin çoktan farkındasın... Sen 
kimbilir, belki de uzak bir kıtanın, uzak bir şehrindesin şimdi. 
Bense odamda senden uzak. Hayır beni merak etme, üzülmüyorum. Biliyorum, 
ikimizde yoktuk bu aşk başladığında ve çok iyi biliyorum, sonsuzluğa mahkum 
edildi bizim aşkımız. Dedim ya, beni merak etme. Üzülmüyorum. Yalnızca 
biraz, biraz üşüyorum...
aLıntıdır. . .