Reklamlar
Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Terkeden
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 1 cevap var
OkumaGösterim: 1275
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Terkeden  (Okunma sayısı 1275 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    sevdaligul

  • Administrator
  • *

  • İleti: 13121
  • Nerden: Konya
  • Rep: +6511/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • GüLe SeVDaLı Bir GeNç
    • MSN Messenger - sevdaligul@gmail.com
    • Profili Görüntüle GüLe SeVDaLı BiR GeNçLiK
  • Çevrimdışı
Terkeden
« : 08 Mayıs 2007, 07:35:10 »


 

 �Kimdi giden kimdi kalan

Giden mi suçludur her zaman

Ne zaman başlar ayrılıklar

Dostluklar biter ne zaman...�

 

Sen kabuslardan uyanmıştın, benimse acelem vardı. Kalmamı istedin. Kalamazdım. Durup bekleyemezdim. Gidiyordum ben. Tam da yola çıktığım sıra tutup kolumdan kendine çevirdin beni. Ama yola devam etmeliydim ben. Benimle gel öyleyse dedim. Biliyorum, bu kadar yorgun olmasan gelirdin benimle. Yerinden kıpırdayacak gücün yoktu ki. Benim de hakkım yoktu seni zorla sürüklemeye. Kalmamı istedin ama kalamazdım...

 

Bir yeri terk etmek neden hep ağır bir hüzün bırakıverir insanın içine?

Bir daha geri dönememe korkusu olduğu için mi?

Eşyalarım iki valize sığdı. Onları bir saatte toplayabildim ama bu şehrin her sokağından tek tek anılarımı toplamak bu kadar kolay olacak mı bakalım...

Görünüşte gitmeye hazırım. Ev boşaltılmış, anahtar teslim edilmiş, eşyalarım toplanmış, makyajım yapılı. Neden çıkamıyorum kapıdan?

Son defa bakıyorum odamın penceresinden dışarıya. Sokaktan geçen onlarca insan. Ben gidiyorum, hoşça kalın... Unutmayın beni olur mu?

Saçma... Kime veda ediyorum? Evin duvarlarına mı? Belki...

Bir araba çağırmalı. Sonra kimselere görünmeden, telefonda uzun veda sohbetleri yapmadan çıkmalı yola. Havaalanı buradan bir saat sürüyor. Yetecek mi bu zaman koca şehre veda etmeme?

Belki de hiç veda etmemeli... O zaman geri dönmek için hep kapılardan biri açık kalır.

Derin bir nefes alıyorum. Duyduğum koku. Sen de hoşça kal... Bu evde hapis olup kal. Geriye hiç iz bırakmadan gidiyorum. Kapıdan çıktığım anda bu evde hiç izim kalmayacak. Bu sokakta, karşıdaki markette. Hiçbir yerde. Hiç olup gidiyorum.

Dün akşam yürüdüğüm karlı sokak. Çalan tango. O güzel akşam bende hep kalacak. Ama benim ayak izlerim silindi gitti bile karların üzerinden. Tangoya eşliğim uçtu, havaya karıştı. Nesiydim ben bu şehrin? Ben gidince eksik kalacak mı onun da bir parçası?

Saçmalıyorum. Avuntular bulmaya çalışıyorum kendime. Niye izim kalsın ki? Kimin için kalsın? Unutulup giden yüzlercesi gibi gideceğim işte. Bu şehre hiç sormadan nasıl girdiysem koynuna şimdi öyle hesap vermeden vurup kapıyı çıkacağım. Eminim o da nereye gittiğimi bile sormayacak...

Şehirler hep küskün kalır bana...

Bu şehir de biraz dargın biraz şaşkın bakıveriyor ardımdan...

 

� Her geçen gün bir parça daha

 Aldı götürdü bizden

 Aynı kalmıyordu hiçbir şey

 Değişiyordu her şey kendiliğinden...�
 

Seni bulduğum anda kaybetmem ne komik değil mi?

Sen de yalnızsın burada. Bekleyen kimsen yok ki... Neden gelmiyorsun benimle? Çok mu yorgunsun? Neden yorgunsun?

Kim olduğunu bile bilmiyorum ama yinede iyiyim işte senin yanında. Korkmuyorum sen olunca. Uzak bir huzur yanı başımda bitip doluveriyor içime...

Benim artık geri dönüşüm yok, kalamam burada. Ama sen yapabilirsin, gelebilirsin benimle...

 

Sonu gelmeyecek gibi görünen bir kalabalık.

Kafamın içinde çoğalan bir gürültü... Ayak sesleri, konuşmalar, gülüşmeler.

Bitmek tükenmek bilmeyen havaalanı kuyrukları. İki valizim, ben ve terk ettiğim bu kentte darmadağın birbirlerini arayan, içimde ağlaşıp duran anılarım.

Ne manzara ama !
Valizlerim elimde ince uzun koridorlarda dolanıp duruyorum. Uçağın kalkmasına daha iki saat var. Şu anlamsız veda töreni içimde iki saat daha uzayıp gidecek demek ki... Eski sevgililer resmi geçidi...  Hepsinde bir parçamı bırakmışım. Buğulu bir camın arkasından bakar gibi hatırlayabiliyorum. Bazılarının sesleri çoktan karışıp gitmiş bile yabancı gürültülerin arasına. Ve burada bırakılacak bir sürü dost. Çoğuyla telefonda bile konuşmayacağım, biliyorum. Yine de gözlerimi sımsıkı kapattığımda içimi ısıtan dostlar da var bu şehirde. Belki bazılarının haberi bile yoktur gideceğimden. Olmasın... Olmasa ne fark edecek? Neden herkese tek tek haber vereyim? Aradıklarında bulamazlarsa diye mi? Bulmasalar yerimi dolduramaz mı hemen başka biri? Hatta arayacaklar mı beni?

Yeni bir şehir �

Alışmak ne zor.

Üstelik yalnızca kartpostallardan tanıdığım bir yere gidiyorum.

Sana kıyamıyorum en çok. Seni bırakıp gitmek en zor olanı. Yanına gelmek istemedim gitmeden. Yine kal diyeceksin, benimle de gelmeyeceksin biliyorum. Zaten hiç benim olmayan o huzuru elimden bırakıveriyorum. Telefon elimde, ama seni arayamıyorum...

 

� Artık çözülmüştü ellerimiz

 Artık bölünmüştü yüreğimiz

 Birimiz söylemeliydi bunu

 Ötekini incitmeden...�

 

Ben hiç senin gibi pişman olmadım seni tanımış olmaktan. Ama sen hep yakındın önce hayatına girip sonra da gidiyorum dediğim için... Ben sadece hayatını mahvetmiştim senin. Gitmemem gerekiyordu sana göre. Nedenlerim önemsizdi. Yalnızca gitmemeliydim.

Sen sevmede hep cimri davrandın. Her şeyde olduğu gibi sevgide de karşılık olmalıydı senin için. Ne kadar verirsem o kadar alacaktım. Ben bir gün darılırsam sen iki gün kırgın kalacak böylece benden intikam alacaktın. Bense sadece sevdim seni. Sonuna kadar açtım içimi. Ne kadar eskimezsek, ne kadar yara almazsak o kadar iyiydi bizim için. Ama sen hayatın boyunca yaptığın gibi kendine aşık davrandın. Ben canın sıkkın olduğu zaman kullanılacak acil çıkış kapısıydım. Bu yüzden gelmedin benimle. Önce davrandığım, gittiğim, terk ediyor göründüğüm için. Sen sadece kendi üzüntülerini önemsedin, senin hedeflerine varılmalı, senin yollarından gidilmeliydi.

Her şeye rağmen tılsımın bir yerden yakalamıştı beni. Sen ne kadar içine dönersen dön, ben dizinin dibinde olup her dediğine evet diyecektim. Bu kadar yanında olmama rağmen sen bir kere bile dönüp bakmadın bana. Benim acılarım çocukçaydı. Asıl olan  sendin.

Daha önce canını öyle çok yakmıştı ki biri, sen küçücük bakışlara karşı bile çelikten zırhlarınla kuşatırdın kendini. Sen kabuslardan uyanmıştın, benimse acelem vardı.

 

Yavaşça yerimden kalkıyorum. Son anons yapılıyor. Uçak kalkmak üzere. Ben, karmakarışık davetsiz bir misafir rüya bir kente gidiyorum. Kendimi daha şimdiden alışmaya alıştırarak...

Birkaç saat sonra bana tümüyle yabancı bir yerde olacağım. Boğazıma bir şey düğümlenip kalıyor. Birisi gelip bir şey dese vazgeçeceğim gitmekten. Arkamı dönsem. Seni görsem. Bir küçük bakış bile yeter beni burada tutmaya. İnsanlar geçiyor yanımdan. Önümde uzayıp giden bir kalabalık. Ben de o kalabalığın içinde olmalıyım. Olduğum yerde dikiliyorum. Çocukluğumda yaptığım gibi bastırıyorum kulaklarıma ellerimle. Kimseyi duymasam, kendimi dinlesem. Nereye gitsem?

Bana bakan insanlar... Önümdeki kocaman kapıdan çıkamazsam uçağı kaçırıp burada kalacağım. Yavaşça yürüyorum kapıya doğru. Arkamı dönmüyorum bir daha. Biliyorum, yoksun orada. Gelmezsin. Gittim ya ben, senin canını yaktım ya sende benimkini yakacaksın. Ben dönmeden dönmeyeceksin...

Yüzüme sertçe vuran bir rüzgar. Merdivenler... İçimde o ana kadar hiç duymadığım bir sızıyla çıktığım basamaklar.

İşte gittim bile. Terk ettim seni, evimi, bu koca kenti...

Dönmem bir daha. Sen arasan da dönmem. Sen yokken de vardım ben. Hala ben aynı benim. Yumruklarımı öyle bir sıkıyorum ki gözüme dolan yaşlar yanaklarımdan süzülmesin diye avucumu açtığımda kıpkırmızı görüyorum ellerimi...

Söz vermiştin. Nerede olursan ol, ne zaman yansa canın olurum yanında demiştin.

Sözünde durmadın. Ellerimi bıraktın. Bu yüzden gidiyorum.

Terk ediyorum, terk ediliyorum. Yapayalnız kalıyorum...

 

� Kimdi giden kimdi kalan

 Aslında giden değil

 Kalandır terk eden

 Giden de bu yüzden gitmiştir zaten...�

 

Bunlar sana son sözlerim olacak.

Bir daha ne ara beni ne de peşimden gelmeye kalk...

Ben sen olamam ki, uğraşma değiştirmeye... Ben nereye gitsem oranın sürgünüyüm...

Teşekkür ederim sana. Bana uzun zaman önce kaybettiğim huzurumu verdiğin için.

İnan, ne kadar uzak  olursam olayım beni çağırırsan orada olacağım.

Sırf seni ne kadar önemsediğimi göstermek için.

Çünkü seni gerçekten çok sevmişim...

 

Gözlerimi bu yabancı şehrin gözlerine dikiyorum...

Geçmişteki her şey, tekrar rastlanıldığında eskisi gibi yaşanılmak üzere yerlerine çekiliyorlar...

Korkmuyorum bu ilk defa yürüyeceğim caddeden, kapısını ilk defa açacağım şu beyaz evden...

Birine anlatsam beni deli sanar ama, ben birinin arkamda durup beni koruduğunu ve nereye gidersem gideyim elimden hep tutacağını hissediyorum. Her gün uyandığımda, başımı ne tarafa çevirsem iç çekişini duyuyorum.

 

� Kimdi giden kimdi kalan

 Giden mi suçludur her zaman

 Ne zaman başlar ayrılıklar

 Dostluklar biter ne zaman...�

(Şiir: Murathan Mungan)
 alıntı
 
Aklımdaki sensin
Fikrimdeki Sen
Sen tekderdimsin
Gülüm Benim

    Sut@nesi

  • Özel Üye
  • *

  • İleti: 2090
  • Rep: +114/-1
  • Cinsiyet: Bayan
    • MSN Messenger - sutanesi@sevdaligul.com
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Ynt: Terkeden
« Yanıtla #1 : 10 Mayıs 2007, 11:07:00 »
� Kimdi giden kimdi kalan

 Aslında giden değil

 Kalandır terk eden

 Giden de bu yüzden gitmiştir zaten...�

� Kimdi giden kimdi kalan

 Giden mi suçludur her zaman

 Ne zaman başlar ayrılıklar

 Dostluklar biter ne zaman...�

------------------------------------------------------------------

 Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

emeğine sağlık arkadalım çok güzel yaa şiir de çok güzel

 Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
2 Yanıt
1090 Gösterim
Son İleti 06 Haziran 2007, 19:27:31
Gönderen: çoban
1 Yanıt
882 Gösterim
Son İleti 27 Ekim 2007, 18:09:46
Gönderen: PATRON

web hosting Domain Web
İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan sevdaligul.com forum sitemizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. sevdaligul.com hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler sevdaligul@gmail.com  adresi ile iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde sevdaligul.com  yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş yapacaktır.