Reklamlar
Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: "SENİ SEVİYORUM!" DİYİN ÖLMEDEN...
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 936
Google Özel Arama

Gönderen Konu: "SENİ SEVİYORUM!" DİYİN ÖLMEDEN...  (Okunma sayısı 936 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    ђ๏Ŧєєz

  • Özel Üye
  • *
  • Avatar Yok

  • İleti: 6692
  • Nerden: eksi25 - Erzurum
  • Rep: +586/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - hofeez@sevdaligul.com
    • Profili Görüntüle E-Posta
  • Çevrimdışı
"SENİ SEVİYORUM!" DİYİN ÖLMEDEN...
« : 20 Ocak 2008, 14:46:01 »


 

15 yıl kadar önceydi. Tommy'yi ilk o gün görmüştüm. 'İnancın Tarihi' dersimin öğrencilerinden biriydi. Uzun saçlı, değişik bir gençti. Sınıfta benimle en çok tartışan öğrenci oldu. Tanrı'ya kayıtsız şartsız inanmayı kabullenmiyordu. Mezun olurken bana, imalı imalı "Günün birinde Tanrı'yı bulacağıma inanıyor musun, hocam?" dedi...
"Hayır" dedim, yumuşakça.
"Yaa..." dedi. "Oysa senin bu derste Tanrı'yı pazarladığını sanıyordum hocam..."
Kapıdan çıkıp gitmek üzereyken arkasından bağırdım:
"Tanrı'yı bulabileceğini düşünmüyorum. Ama o seni mutlak bulacak, bir gün, eminim."

Tommy omzunu silkip yürüdü. Mezuniyetten sonra izini kaymetmiştim ki, acı haberi kendisi getirdi bana. Ölümcül kansere yakalanmıştı. Odama girdiğinde zayıflamış, çökmüştü. Kemoterapi, o uzun saçlarını dökmüştü. Ama gözleri hâlâ pırıl pırıldı.
"Birkaç haftalık ömrüm kalmış hocam" dedi.
"Sana bir şey sorabilir miyim?" dedim.
"Tabii," dedi... "Ne öğrenmek istiyorsun?"
"Sadece 24 yaşında olmak ve ölmekte olduğunu bilmek nasıl bir şey?"
"Daha kötüsü olabilirdi. 50 yaşında olmak, kafayı çekmek, kadınları becermek ve müthiş paralar kazanmayı, yaşamak sanmak gibi..."

Sonra niye geldiğini anlattı: "Okulun son günü sana Tanrı'yı bulup bulamayacağımı sormuş, 'Hayır' yanıtı alınca şaşırmıştım. Sonra 'Ama o seni bulur' dedin... İşte bunu çok düşündüm. Doktorlar ciğerimden parça alıp kötü huylu olduğunu söyleyince, Tanrı'yı aramayı ciddiye aldım birden. Habis ur diğer hayati organlarıma yayılmaya başlayınca sabahlara kadar dualar etmeye başladım. Hiçbir şey olmadı... Bir sabah uyandığımda, ilahi bir mesaj alma yolundaki umutsuz çabalarımdan vazgeçiverdim, aniden. Ömrümün geri kalan vaktini, Tanrı, ölümden sonra hayat falan gibi şeylerle geçirmeyecektim. Daha önemli şeyler yapma kararı aldım. O zaman gene seni düşündüm.. 'En büyük mutsuzluk sevgisiz bir hayat sürmektir. Bundan daha kötüsü de bu dünyadan, sevdiklerine 'Seni seviyorum' diyemeden gitmektir' demiştin. Son günlerimi bu eksiği gidermekle harcayacaktım işte... En zorundan başladım. Babamdan..."

Oğlu yanına geldiğinde babası gazete okuyormuş.
"Baba seninle konuşmam lazım" demiş, Tommy.
"Peki konuş oğlum."
"Yani çok önemli bir şey..."
Babası gazeteyi 10 santim indirmiş o zaman aşağı: "Neymiş o bakalım?"
"Baba, seni seviyorum. Bunu bilmeni istedim..."

Tommy gülümsedi, arkasını anlatırken... Babasının elinden yere düşmüş gazete. Hayatında hiç yapmadığı iki şeyi yapmış: Tommy'ye sarılmış ve ağlamış.

Sabaha kadar konuşmuşlar. Babası ertesi sabah işe gitmek zorunda olduğu halde.

"Annem ve kardeşimle daha kolay oldu" diye devam etti Tommy. "Onlar da bana sarılıp ağladılar. Yıllardır bana söylemedikleri, söyleyemedikleri şeyleri anlattılar... Bütün bunları yapmak için bu kadar geç kalmış olmama üzüldüm sadece. Ölümün gölgesi üzerime düşünce kalbimi açıyordum, bana aslında çok daha yakın olması gereken insanlara."
"Tommy" dedim, "Sandığından çok önemli şeyler söylüyorsun, tüm insanlığa... Sen Tanrı'yı bulmanın en emin yolunu anlatıyorsun. Onu sadece kendine ayırmak, sadece ihtiyaç duyunca aramak işe yaramaz. Ama hayatını sevgiye açarsan o gelir seni bulur... Bunu anlatıyorsun farkında mısın?" Devam ettim: "Tommy bana bir iyilik yapar mısın? Bunları gelip sınıfımda da anlatabilir misin?"

Bir gün tespit ettik. Ama Tommy gelemedi o gün. Ölümle hayatı sona ermemişti tabii. Şekil değiştirmişti. Büyük bir adım atmıştı sadece... İnanmaktan, görmeye geçmişti.

Ölümünden önce son bir defa konuşmuştuk. "Söz verdiğim derse gelemeyeceğim. Çok halsiz ve bitkinim hocam," demişti.
"Anlıyorum Tommy!"
"Benim yerime onlara sen anlatır mısın hocam? Sen anlatır mısın? Herkese, bütün dünyaya benim için anlatır mısın?"
"Anlatırım Tommy" dedim... "Anlatırım, merak etme..."

İnsanlara "Seni seviyorum" demek için, ölümü beklemenize gerek yok. Şimdi, hemen şimdi başlayabilirsiniz. Başlayın ki, hayatınız güzelleşsin, zenginleşsin. Hem... Şimdi başlamazsanız, belki de söyleme şansınız hiç olmayabilir...


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
5 Yanıt
2798 Gösterim
Son İleti 07 Mayıs 2008, 23:46:35
Gönderen: ђ๏Ŧєєz
0 Yanıt
918 Gösterim
Son İleti 07 Haziran 2007, 17:47:08
Gönderen: ђ๏Ŧєєz
0 Yanıt
1729 Gösterim
Son İleti 29 Temmuz 2007, 21:23:09
Gönderen: çoban
4 Yanıt
2233 Gösterim
Son İleti 25 Kasım 2007, 01:35:46
Gönderen: loveryou53
4 Yanıt
2176 Gösterim
Son İleti 02 Eylül 2009, 21:02:08
Gönderen: serseri_aşık

web hosting Domain Web
İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan sevdaligul.com forum sitemizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. sevdaligul.com hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler sevdaligul@gmail.com  adresi ile iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde sevdaligul.com  yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş yapacaktır.