Reklamlar

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - edepli

Sayfa: 1 ... 26 27 [28] 29 30
271
Magazin / Atilla Taş'ın Umre ziyareti
« : 03 Mayıs 2008, 22:37:03 »
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
İşte Atilla Taş’ın menajeri aracılığıyla yaptığı yazılı açıklama...
Bilindiği üzere Sanatçı Atilla Taş Umre ziyaretinde bulunmak üzere kutsal topraklarda bulunmaktadır.
Bu ziyareti gerçekleştirirken bazı basın organlarımızda Atilla Taş’ın şov ve reklam amaçlı bir ziyaret gerçekleştirdiği ve bunu yaparken de bazı yanlışlarının olduğundan bahs edilmişti.
28 Nisan Pazartesı aksamı saat 21:00’da THY uçağı ile Mekkeye uçmak üzere 18:00 sularında umre ziyaretinde bulunacak kafile ile birlikte havaalanında buluştu. Pasaport ve bagaj işlemlerinin ardından bazı basın mensubu arkadaşlarımızın röportaj isteği üzerine kafiledekilerle birlikte havaalanı mescidinde ihrama girerek uçağa biniş için hazırlandı. Uçak direk Mekke’ye gittiği için ihrama girmek zorunluydu ve bunu kafilenin kalanları da aynı şekilde gerçekleştirdi. Söz konusu röportajlar ve görüntüler bundan sonra alınmış, Atilla Taş’ın kutsal topraklardan herhangi bir fotoğraf veya röportaj göndermesi olmamıştır. Atilla Taş röportajlarında da ifade ettiği gibi tamamen manevi bir haz alma duygusu ve ibadet için umre ziyaretine gitmiştir.


272
Anketler / FORUMUMUZDAKİLER KAÇ YAŞINDA?
« : 03 Mayıs 2008, 11:13:43 »
BEN 22 YAŞINDAYM PEKİ SİZLER KAÇ YAŞINDASINIZ ARKADAŞLAR VERECEĞİNİZ CEVAPLAR İÇİN ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM.
       


SAYGILARIMLA....                           EDEPLİ

273
Sinema, Afiş,Fragman ve Film Resimleri / Vesaire Vesaire
« : 02 Mayıs 2008, 15:54:04 »
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor.Linki Görebilmek İçin Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap veya Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Kategori:
Dram / Romantik
 
Konusu:
Vesaire Vesaire: Sağlığı bozulan ünlü yazar Arda Başar içinde bulunduğu koşullardan sıkılıp bir anda yaşadığı şehri değiştirme kararı alır. Nereye gideceği konusunda hiçbir fikri olmadan eşyalarını toplar ve kendisini güney sahillerimizden Marmaris’te bulur.. Bu küçük sahil kasabasında tesadüf sonucu peşpeşe tanıştığı sevimli bir köpek, genç bir kız ve bilge bir ayyaş, Arda’nın hayatının akışını beklenmedik bir şekilde değiştirirler. Kahramanımıza ise bu yeni hayatına şaşkınlık içinde ayak uydurmak düşerken, Arda’nın bu değişimine gizlice şahit olan sevimli komşusu Rıfkı’nın da hayatı en az onun kadar renklenmiştir.
 
Oyuncular:
Bülent Kayabaş, Taner Barlas, Rutkay Aziz, Aliye Uzunatağan, Eser Ali, Roksan Lülü, Zeliha Sunal, Özgür Bolkan
 
Yönetmen:
Tunç Başaran
 

274
Sinema, Afiş,Fragman ve Film Resimleri / PERİ TOZU
« : 02 Mayıs 2008, 15:52:18 »
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor.Linki Görebilmek İçin Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap veya Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Drama / Romantik
 
Konusu:
Peri Tozu: Hayat dolu ve etrafına neşe saçan Deniz ve en sevdiği arkadaşı Emre, çocukken birbirlerine söz verirler. Ne olursa olsun hiç ayrılmayacak ve kendi yarattıkları “Düşler Ülkesi”nde yaşayacaklardır. Kendi kararlarını vermekten hep kaçınmış, geçmişiyle boğuşan Cem, kız arkadaşının ısrarları ile evlilik karambolüne girmek üzeredir. Deniz’in hayatı Emre’nin ani bir kalp krizi geçirmesiyle altüst olur. Deniz arkadaşını iyileştirebilmek için Cem ile sihir ve umut dolu bir yolculuğa çıkar. Tesadüflerin bir araya getirdiği Deniz ve Cem’in, çıktıkları yolculukta kat ettikleri duygusal gelişmeler ve sihirli Peri Tozu, İstanbul’a döndüklerinde onları yeni maceralara sürükleyecektir.
 
Oyuncular:
Mehmet Ali Nuroğlu, Erdoğan Sıcak, Kaya Akkaya, Fuat Onan, Emin Gümüşkaya, Serkan Ercan, Ahmet Uz, İpek Değer, Damla Özen, Fırat Yalçın, Devrim Atmaca, Aytaç Öztuna, Barış Yıldız
 
Yönetmen:
Ela Alyamaç
 

275
Sinema, Afiş,Fragman ve Film Resimleri / (Plajda) (2008)
« : 02 Mayıs 2008, 15:06:07 »
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor.Linki Görebilmek İçin Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap veya Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Kategori:
Komedi
 
Konusu:
Plajda: Çocuk tiyatrosunda oyunculuk yapan Ali ve Can aynı evde yaşayan ve geçim sıkıntısı çeken iki kankadır. En büyük hayalleri iyi birer oyuncu olup sinema filmlerinde yer almaktır. Ama piyasada tek tanıdıkları kişi casting işleri yapan menajerleri Ceyda'dır. Ali ve Can günün birinde davetli olmadıkları bir film tanıtım partisine giderler. Amaçları "Plajda" isminde bir gençlik filmi çeken ünlü yönetmen Kemal Engin'e kendilerini göstermektir. Ama filmdeki tüm roller ayarlanmıştır ve sadece iki çirkin kadın oyuncuya ihitiyaç vardır. Aradıklarını bulamayan ikili parti çıkışı otoparkta bir anda mafya hesaplaşmasının ortasına düşerler. Menajerlerine yakarıp yalvaran ikili, kadın kılığına girerek film ekibine dahil olurlar. Bu arada filmin başrol oyuncusu Zeynep Nehir'le tanışan Can ona aşık olur. Bir yandan filmin çekimleri devam ederken bir yandan da mafya, çekimin yapıldığı otele gelir. İşler tamamen karışıp birbirine girer.
 
Oyuncular:
Sarp Apak (Ali) , Gürgen Öz (Can) , Tuğçe Ersoy (Ceyda) , Tuba Ünsal (Zeynep Nehir) , Turgay Tanülkü , Güçlü Yalçıner , Fatih Koyunoğlu
 
Yönetmen:
Murat Şeker


 

276
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor.Linki Görebilmek İçin Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap veya Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
KategoriDrama / Belgesel
 
Konusu: Mevlana Celaleddin-i Rumi: Aşkın Dansı: Yüzyılları aşan evrensel barış, kardeşlik ve aşk düşünceleriyle tüm dünyada geniş kitleler tarafından sevilen ve saygı duyulan, büyük felsefi düşünür, Mevlana Celaleddin-i Rumi filmin ana konusunu oluşturmaktadır.
 
Oyuncular:
Müşfik Kenter, Turan Özdemir, Selçuk Yöntem, Özcan Deniz, Burak Sergen, Sinan Tuzcu
 
Yönetmen:Kürşat Kızbaz
 

277
Aşk Hikâyeleri / KENDİ AŞK HİKAYENİZ.
« : 02 Mayıs 2008, 14:00:52 »
ARKADAŞLAR MUHAAKAK HERKEZ BİR KEREDE OLSA AŞIK OLMUŞTUR BEN OLDUM MESELA Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap. BURADA AŞKINIZI ANLATMAK İSTERMİSİNİZ.

278
İz Bırakanlar / Veysel Karani Hz.
« : 02 Mayıs 2008, 09:39:41 »
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
                                                        VEYSEL KARANİ HAZRETLERİ

Baykan İlçesi’nin en önemli özelliği, büyük zatlardan olan Hz. Veysel Karani’nin türbesinin İlçe’nin 8 Km. güneybatısında bulunan Ziyaret Beldesi’nde bulunmasıdır. Türbenin burada olması nedeniyle binlerce insan İlçe’ye akın etmekte ve İlçe’yi canlandırmaktadır.
       Türbesinin İlçe’de olması nedeniyle burayı önemli bir ziyaret merkezi haline getiren Hz. Veysel Karani’nin 555-560 yılları arasında doğduğu tahmin edilmektedir. Doğum yeri Yemen’in Karen Köyü’dür. Soyu Yemen Kabilelerinden Muradoğulları’ndan gelmektedir. Babasının ismi Amir’dir. Kendisinin asıl ismi Üveys Bin Amir-i Karenî’dir.  Karen Köyü’nün bir mutlu seherinde dünyaya gelen küçük Üveys, Muradoğulları’ndan Amir’in mütevazı evini mutlulukla doldurur. Dört yaşında iken babası vefat eder. O, annesinin başka kimsesi bulunmadığından bin bir güçlükle herhangi bir tahsil görmeden, semavi dinlere ve kitaplara ait herhangi bir bilgisi olmadan büyür.
      Üveys büyüdükçe kendisinde doğuştan mevcut olan “Tek Tanrı’ya İnanç” hissi de gelişir. O’nu kimse anlamaz, söylediklerine güler, alay ederler. Kendisini anlayan, dinleyen, derdine ortak olan tek insan annesi idi.
       Gönlü ulvi hislerle kaynaşan ve artık çalışıp annesine bakabilecek çağa gelen genç Üveys, bir iş aramaya koyulur. Sonunda kendisine en uygun işi seçer. Kendisiyle alay eden, kendisini anlamayan insanlardan uzaklaşmak ve endi iç dünyasıyla başbaşa kalabilmek için deve çobanlığı yapmaya başlar.
       Hz. Veysel Karani deve çobanlığı yapmaya başlayınca ihtiyar ve hasta annesi olmasa deve otlattığı sakin vadilerden Karen’e inmeyi hiç istememektedir. Kendi uzletgahında Allah ile başbaşa kalmaktan bir an olsun ayrılmak istememektedir. Artık Hz. Veysel Karani’nin ufku öyle geniş, aydınlık, gönlü öyle duyarlıdır ki, her an bir kurtarıcının haberini beklemektedir.
       Ve beklediği kutlu haber çok geçmeden kendisine ulaşır. Bu haber Allah’ın son Peygamberi Hz. Muhammed’in zuhur ettiği ve insanları “Hak Din’e” davet ettiği haberidir. Hz. Veysel Karani bf haberi duyunca hiç kimsenin irşad ve teşviki olmadan Müslüman olur, İslam’a ve Hz. Muhammed’e gönülden bağlanır. Annesine de Kelime-i Tevhid’i bizzat kendisi öğretir.
      Hz. Veysel Karani Müslüman olunca yüce peygamberin nurlu yüzünü görebilmek aşkıyla yanar tutuşur. Hz. Veysel Karani, Allah Resulü’nü görme arzusunu birkaç defa pek sevdiği annesine açarsa da, çok ihtiyar ve âmâ (kör) olan annesi, kendisine bakacak kimse olmadığından izin vermez. Hz. Veysel Karani’nin yaşı kırk’ın üzerine gelir. Oğlunun gönlünde patlayan yanardağları çok iyi hisseden anne, çaresiz “Ancak Medine’ye gidip hemen gelmek, Hz. Peygamber’i orada bulamayacak olursa teşriflerini beklemeden dönmek.” Şartıyla kendisine izin verir.
       Gönlü Allah aşkıyla, Peygamber muhabbetiyle dolu olan Hz. Veysel Karani, izin alınca durmaz ve Medine yollarına koyulur. Issız vadiler, dağlar, tepeler, kızgın çölleri aşar ve Peygamber beldesi Medine’ye ulaşır. Hz. Peygamber’in evine giden Hz. Veysel Karani, Peygamberimizi evde bulamaz. Peygamber Efendimiz o sırada Tebük Seferi’ndedir. Peygamberimizi bulamayınca çok üzülür. Hz. Veysel Karani, annesine verdiği sözü hatırlar. Hz. Aişe (R.A.)’ye “- Kainatın efendisine selamımı söyleyiniz. Cennet sabahlarını andıran mübarek yüzlerini doya doya görmek isterdim. Lütfen, içimin aşk-ı Muhammed’i (S.A.V.) ile yandığını, gönlümün bitmez niyazını bildiriniz.” Diyerek ayrılır ve tekrar Yemen yolunu tutar.
       Peygamber Efendimiz seferden dönünce Hz. Aişe’ye şöyle hitap ettiler:
       “- Ya Aişe, evimize hangi ulu kişi geldi? Bu Rahmani kokular, bu İlahi lezzet nedir?
Ey Allah’ın Resulü; Yemen Oymağı’ndan Karen Köyü’nden Üveys adında bir zat sizi ziyarete geldi. Mukaddes Cemâlinizin bağrı yanık aşıklarındanmış. Zat-ı âlinizi bulamayınca çok üzgün bir halde ayrıldı. İşte o adam gittikten sonra evin içinde bu ulvi kokuları hissettim.

Ya Aişe, sen o zatı gördün mü?
Evet ey Allah’ın Resulü. Sağ gözümün ucu ile baktım.
Öyleyse o gözünü bende ziyaret edeyim. Görüşün ve gördüğün mübarek olsun.”
Bir müddet sonra Mescid-i Nebevi’ye geçen Resulullah, Sahabelerine seslendiler;
“ – Müjdeler olsun, Üveys’i gören gözü ziyaret ettim, gelin siz de benim gözümü ziyaret edin.
Ve buyurdular; “Bana Yemen tarafından rahmani kokular geliyor. Şüphesiz tabii’nin en hayırlısı Üveys’tir.”
Resulullah son hastalıklarında Hz. Ömer, Hz. Ali ve Hz. Aişe’ye vasiyet buyurdular :
“ Benden sonra arkamdaki hırkamı, Üveys’e veriniz.”
Yine Resulullah buyurdular :“Benim ümmetimde Üveys adında bir kişi vardır. Kıyamet gününde Rebia ve Mudar Kabileleri’nin koyunları tüyü sayısınca günahlı kişilere şefaat edecektir.”

       Resulullah’ı göremeden tekrar Karen’e dönen Hz. Veysel Karani yine deve çobanlığı yapmaya devam eder. Yine Karen halkı ona divane gözüyle bakar ve O’nunla alay ederlerdi. O yine herkesten uzak kendi uzletgah’ında ibadetleriyle meşgul olur, gönlü Allah aşkı, Peygamber sevgisiyle dolar taşardı.
      Peygamberimizin vefatından sonra Hz. Ali ve Hz. Ömen Üzeys Hz.’ni bulur ve Peygamberimizin vasiyeti üzerine Hırka-i Şerifi Hz. Veysel Kanani’ye verirler. Peygamberimizin hırkasının Hz. Veysel Karani’ye verilmesinden sonra ve Peygamberimizin O’nun hakkındaki övgülerinin duyulmasından sonra Hz. Veysel Karani’nin gözünde değeri artar, herkes ona hürmet eder.
      Annesi vefat etmiş bulunan Hz. Veysel Karani’nin yüceliği bu hadiseden sonra Karen’de bilindiği ve kendilerine olan hürmet arttığı için köyden ayrılırlar. Kûye’ye giderler.
      Hz. Veysel Karani’nin Kûye ve Basra taraflarındaki hayatı da eskisi gibi yine ıssız vadilerde, tabiatın kucağında ve kendi uzletgahında Hakk’a niyazla geçmektedir.
      Hz. ali’nin halifeliği sırasında iki Müslüman grup arasında çıkan Sıffin Savaşı’nın hazırlıkları esnasında Hz. Ali tarafında, safında savaşa katılması ricasıyla Medine’ye davat edilirler. Memnuniyetle bu davete icap eden Hz. Veysel Karani hemen Medine’ye hareket ederler, daha sonra da Hz. Ali’nin yanında Sıffin Savaşı’na katılırlar.
     Sıffin Savaşı esnasında Veysel Karani’de yaralanarak, Hicret’in 37. Senesinde (Miladi 657) Şevval ayının 18. günü Fırat Nehri kenarında savaş meydanında şehit olur.
    Sıffin Savaşı’nda şehitlerin büyük çoğunluğu savaşın olduğu yerde toprağa verildi. Şehitlerini memleketlerine götürmek isteyenler için tabutlar yaptırıldı. Şehitlerin içinde Hz. Veysel Karani’de vardı. Mübarek naaşı için üç ayrı kabile toplanmış ve sahip çıkmışlardır. Şehit birdi, ancak sahipleri üçtü. Saatlerce tartıştılar. Ne var ki, hiçbir kabile diğerini tatmin edip inandıramadı. Sonunda iş Hz. Ali’ye ulaşınca O, olayı islami açıdan anlatmaya çalıştı. Hz. Veysel Karani’nin köken itibariyle Yemen’li olduğunu ve Yemenlilere verilmesi gerektiğini belirtti. Ancak, diğer iki kabile bu teklife razı olmadılar. Hz. Ali kur’a çekme teklifinde bulundu ise de buna da razı olmadılar. Bunun üzerine Hz. Ali “Peki, dedi... Veysel Karani’nin mübarek naaşını ben korumaya alıyorum... Yarın görüşürüz.” dedi ve her üç kabile başkanları dağıldılar. Hz. Veysel Karani son kerametini gösterdi ve sabah kalktıklarında her üç kabilenin tabutlarında da göründü. Her kabile birbirinden habersiz naaşın kendilerine verildiğini zannederek sessizce naaşı alarak, biri Yemen yolunu, biri Şam yolunu, biri de Bitlis yolunu tuttu.
       Allah aşkının potasında eriyen Veysel Karani Hz.’nin kerameti böylece yeni olayların çıkmasını önler. Rivayetler O’nun şahadetini ve kerametini böyle anlatır. Ancak, her şeyi bilen yüce Allah’tır. O’nun defni ve mezarıyla ilgili anlatılanlar birer rivayete dayanır. Nereye ve nasıl defnedildiği konusunda kesin bir bilgi yoktur. Nerede olduğunu ancak yüce Allah bilir.

Keşifleri :

   Kahveyi bulan o’dur.
   Üveys bir gün develeri otlatırken buruşuk meyvelerden birisini ısırdı. Acıydı. “ Allah (c.c) her bir nimeti fayda için yaratmıştır.” Diyerek acı bulduğu o meyvelerden birazını ateşin üzerine attı, kavurdu, çiğnedi acılıkları kalmamıştı. Bir saat sonra Üveys’in aklı içi bir olmuştu. Daha sonra iyi düşünmeye, kendisine güvenmeye başlamıştı. Üveys derhal yakışan ismi söyledi. “Madem ki yiyeni keyiflendiriyor (keyfe) olmalıdır.” Dedi. Günümüzde Keyfe adı kahve olarak anılmaktadır.

Hz. Veysel Karani’nin İlmi Yönü :

       Hz. Veysel Karani, dünyanın batıl inançlarla karanlık içinde yüzdüğü bir dönemde, İslam’ın doğuşundan önce Yemen’in Karen Köyü’nde bu aleme gözlerini açan bir velidir. Hem de velilerin öncüsüdür. Doğuşunda gönlünü ışıklandıran tek Allah inancı daha çocukluk yıllarında başlamış, olgunluk çağına geldiğinde bu inanca Peygamber sevgisi eklenince, iç aleminde dış alemleri görür pencereler açılmıştır. Okul görmediği, bir harf bilmediği halde yüce Allah ona gayb alemlerini açmıştı. Hiçbir öğretmene gerek duymadan gizli hazinelerini öğrenmek ve görmek mutluluğunu bağışlamıştır.
      O’nun zengin gönül ikliminde sürekli olarak Allah’a ve yüce Peygamberine sevgi çiçekleri yeşermişti. Hz. Peygamber daha dünyayı aydınlatmadan yıllar önce tek tanrı görüşüne ve peygamberin geleceğine inanmış olması, O’nun erdem dolu niteliklerinin en üstünüydü.
      Alemler serdarı Hz. Peygamberi dünya gözüyle görmeden O’na aşık olmuştu. O’nu görebilmek iştiyakıyla doluydu. Ne var ki, gönül gözüyle her zaman gördüğü Hz. Peygamberi dünya gözüyle görememiştir.
     Hz. Peygamberin " Cennet anaların ayakları altındadır.” Hadisi ile buyurduğu anne sevgisinin kutsallığını, yatalak annesine bir ömür boyu gösterdiği üstün hizmet ve ilgisiyle, insanoğluna en güzel örneği hiç kuşkusuz Veysel Karani Hz. vermiştir.
     Hz. Veysel Karani’nin tabii’nin en ulusu olduğu, Allah ve Resulü nezdinde çok sevilen bir kişi olduğu, gerek Peygamber efendimizin hadislerinden, gerekse İslam alimlerinin ortak yorumlarından anlaşılır.
     Veysel karani Hz.’nin hayatı, derinliklerine erişilmeyen bir ummandır. Bütün yaşamını deve çobanı yanında ibadet ve itaatle sürdürmüştür.

     Allah’ın bahşettiği eşsiz yüceliği de Peygamberin hırkasının kendisine verilmesinden sonra anlaşılabilmiştir. Böylece o güne kadar deli divane olarak görülen Veysel Karani Hz. halkın gözünde kutsallaşmış, gönüllerde layık olduğu altın tahta oturmuştur.
     Allah’ın velileri her zaman insanların gönlünde taht kurmuştur. Onları her toplum kendilerine mal etmek istemiştir. Sahip çıkmışlardır. Kendileri tek olduğu halde Anadolu’muzun birçok yerinde makamları bulunmaktadır.
   Hz. Peygamber bir hadisinde;
  “ Beni ziyaret etmek imkanına erişemediğinizde, kardeşim Veysel Karani’yi–Makamını-ziyaret ediniz.” buyurmuştur.
   Velilerin öncüzü Veysel Karani Hz.’ne izafe edilen ve İslam devletlerinin topraklarına kubbeler yapılarak serpilmiş bulunan makamların en önemlilerinden biri hiç kuşkusuz Baykan İlçesi sınırları içindeki bu kutsal makamdır.
    Siirt, Baykan İlçesi’ndeki Veysel Karani Hz. makamı, en çok ziyaret edilen makamların başında gelir. Yıllık ziyaretçi adedi yüzbinleri aşar. Burada Veysel Karani Hz. huzurunda eller duaya kalkar, dilekler tutulur, kurbanlar kesilir.
    Veysel Karani Hz.’ne ait külliyenin temeli Selçuklular Dönemi’nde atılmış, ilk olarak ta Veysel Karani Türbesi yapılmıştır. Daha sonra 1967’de onarım görmüştür.
    Veysel Karani Külliyesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün girişimleriyle 1974 yılından itibaren çok daha bakımlı bir görünüme kavuşmuştur. 1982 yılında avlu düzenlenmesinden sonra, 1983’te kesimhane binaları, daha sonra da otel ve konukevi binaları devreye sokulmuştur.

Yunus Emre’nin Dilinden

VEYSEL KARANİ


Rum’da, Acem’de aşık oldum
Yemen İllerinde Veysel Karani
Enbiya sevdi ve dostum dedi
Yemen illerinde Veysel Karani

Anasından doğdu dünyaya geldi
Melekler altına kanadın yaydı
Resulün hırkasın, tacını giydi
Yemen illerinde Veysel Karani

Erenler önünde kemer belinde
Aknurdan beni var o sağ elinde
Üveys sultan derler Hak divanında
Yemen illerinde Veysel Karani

Sabah ibadetin yapar giderdi
Gizlice Rabbine niyaz ederdi
Anın işi gücü deve güderdi
Yemen illerinde Veysel Karani

Bin deveyi bir akçeyi güderdi
Anın da nısfını zekat ederdi
Develer bilesine tevhid ederdi
Yemen illerinde Veysel Karani


279
Ne yaprağınız kurusun, ne gülünüz solsun her tuttuğunuz altın olsun avuçlarınız semada, dudaklarınız duada olsun her an ve her günki dualarınız kabul olsun. CUMANIZ MÜBAREK OLSUN!!!

280
İlginç Olaylar / BİR GREYFURT NELERE YOL AÇIYOR!!!
« : 02 Mayıs 2008, 09:09:55 »
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Sayfa: 1 ... 26 27 [28] 29 30
web hosting Domain Web
İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan sevdaligul.com forum sitemizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. sevdaligul.com hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler sevdaligul@gmail.com  adresi ile iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde sevdaligul.com  yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş yapacaktır.