Reklamlar
Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Mevlana'nın Mezar Odasına Girmeye Kalkanların Başlarına Korkunç Olaylar Geliyor.
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 1 cevap var
OkumaGösterim: 1346
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Mevlana'nın Mezar Odasına Girmeye Kalkanların Başlarına Korkunç Olaylar Geliyor.  (Okunma sayısı 1346 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    YigitCan

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 2456
  • Nerden: asdasf
  • Rep: +76/-10
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - asdasfg545@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı


 

Anlatıldığına göre her şey 1273'te Konya'da kaldırılan bir cenazeden sonra başladı.Mevlana Celaleddin-i Rumi, 17 Aralık 1273 günü vefat ediyor. Cenazesine yüzbinlerce insan katılmış. Naaşı, İplikçi Camii'nden, 500 metre ilerdeki bu türbeye 8 saatte getirilebilmiş.Müslümanlar Mevlana'nın naaşını defnedebilmek için gayrimüslimlerin cenaze cemaatinden çıkmasını istemiş. Ancak onlar, 'Bize İsa'yı da Musa'yı da Mevlana öğretti' diyerek bunu reddetmişler.Mevlana'nın kabrinin altına bir 'mezar odası' bulunuyor.MEZAR ODASINA 700 YILDA 1 KİŞİ İNDİEski Türklerde mezarların altına Farsça 'zir-i zemin' yani 'zeminin altı' denilen bir mezar odası yapılırmış.Mevlana'nın naaşı da böyle 4 metrelik bir mezar odasına konmuş.Ancak o tarihten bu yana mezar odasına kimse inmemiş.Sadece bir kişi hariç.Rivayete göre Sultan Dördüncü Murad, Mevlana'nın türbesini ziyarete geldiğinde, mezar odasının içinde ne olduğunu çok merak etmiş ve bu odaya girmek istemiş.Ancak dönemin Mevlevi büyükleri, buna kesinlikle karşı çıkmış ve girmesini engellemişler.Bunun üzerine Sultan, elindeki tespihi, ağzı açık odanın içine atmış.Veya düşürmüş.Bu tespihi almak üzere 7 yaşında bir kız çocuğu mezar odasına indirilmiş.Bilinen tek şey, odanın iki tarafından aşağı doğru merdivenlerin indiğiymiş.Kız çocuğu mezara inip çıktıktan sonra dili tutulmuş. Dr. Naci Bakırcı, 'Çocuğun dilinin neden tutulduğu hálá bilinmiyor' diyor.KÜÇÜK KIZ MEZAR ODASINDA NE GÖRMÜŞTÜ?İşte bu olaydan sonra 'mezar odasının sırrı' iyice merak edilmeye başlanmış.Acaba kız çocuğu orada ne görmüştü de dili tutulmuştu?Bir iddiaya göre, oda çok karanlık olduğu için çocuk çok korkmuş ve geçirdiği travmadan dolayı dili tutulmuştu.Ancak bir başka iddia daha var ki, o 'mezar odasının sırrını' daha da koyulaştırıyordu.Selçuklu Türkleri o tarihte mumyalama tekniğini biliyorlarmış. Fatih Sultan Mehmed dahil 7 padişahın naaşı mumyalanmış. Mevlana'nın naaşı da mumyalandığı için muhtemelen öyle duruyordu.Kız çocuğu orada yatan Mevlana'yı görünce bu hale gelmiş olabilirdi.Bu olay dönemin önde gelen Mevlevilerini harekete geçiriyor ve 1640 yılında mezar odasının ağzı tuğlayla örülüp üzeri kurşunla kaplanıyor.O tarihten sonra mezar odasının ağzındaki kurşun hiçbir zaman kaldırılmadı.Mezar odası, sırlarıyla birlikte belki de ebediyete kadar sessizliğe gömüldü.1930'LU YILLARDA MÜZE MÜDÜRÜNÜN ODASINDAAncak odanın hikáyesi burada bitmiyor. Aradan 300 yıl geçtikten sonra, Mısır'daki piramit sırlarına benzeyen bir dizi olay daha yaşanacaktı.Bu olayın iki tanığı vardı.Biri olayı yaşayan Yusuf Akyurt isimli biri.Öteki de onun yaşadığını Murat Bardakçı'ya anlatan Abdülbaki Gölpınarlı Hoca.1930'lu yılların güzel bir gününde, Mevlana Müzesi'nin Müdürü Yusuf Akyurt odasında tek başına otururken, aklına sandukanın altındaki mezar odası gelir.İçinden 'Acaba şu odaya bir girsem de içinde ne olduğunu görsem' diye geçirir.Ancak tepki çekeceğini düşündüğü için kararsızdır.O AN KAPI ÇALINDI YAŞLI ADAM GİRDİ.Tam o esnada kapı çalınır ve içeri, müzenin yaşlı odacısı girer.Bu yaşlı adam aslında, Mevlevi dedesidir. Cumhuriyetin ilanından sonra tekke ve zaviyeler kapandığı için müzeye çevrilen türbede odacı olarak çalışmayı kabul etmiştir.Yaşlı Mevlevi dedesi saygılı bir şekilde içeri girer ve Yusuf Akyurt'un tüylerini diken diken eden şu cümleyi söyler:'Sakın oraya inmeyi düşünmeyin...'Ancak bu şaşkınlık, müdürü kararından vazgeçirmez. Mezara inmek üzere kurşunla kaplı kapağın önüne gelir.Halıyı kaldırır. Tam kapağı açmak üzereyken, bir adam haykırarak içeri girer:'Müdür bey, yetiş evin yanıyor...'Yusuf Akyurt gelinceye kadar evi kül olmuştur.İşte tam o sırada eline bir telgraf tutuşturulur.Müze müdürü başka bir yere tayin edilmiştir.KONYA-ANKARA YOLUNDAKİ KAZA.Konya-Ankara yolu o gün çok ıssızdı.Gün batmış, alacakaranlık etrafa hákim olmaya başlamıştı.Uzaktan gelen kamyonun farları, henüz tam karanlık hale gelmemiş ufukta cılız iki nokta gibi duruyordu.Şoförün yanında kapıya dayanmış şekilde oturan çocuk kimbilir hangi hayallere dalmıştı.Kamyon bir kavise girdiği sırada kapı aniden açılır ve çocuk alacakaranlığın içinde kaybolur.Kamyon durup, içindeki iki adam kapıdan uçan çocuğa ulaştıklarında iş işten geçmiştir.Çocuk öteki dünyaya göçmüştür.Çocuğun başında duran ikinci adam, başı ellerinin arasında hüngür hüngür ağlamaktadır.O adam, Konya'dan tayini çıkan Müze Müdürü Yusuf Akyurt'tur.Kimine göre, mezar odasının sırrı, onu hálá takip etmektedir.MEZARIN BAŞINDA SÖYLENEN SON SÖZLERYusuf Akyurt oğlunun cenazesini alıp Konya'ya döner.Cenaze töreninden sonra doğruca Mevlana Müzesi'ne gider ve sandukanın başında ellerini açıp haykırmaya başlar:'Yetmedi mi? Affet artık...'Bütün bunlar neydi? Efsane mi? Gerçek mi? Küçük kızın dili niye tutulmuştu? aşlı odacı, müdürün kafasından geçen düşünceyi nasıl anlamıştı?Bildiğimiz tek şey var. Mezar odası 731 yıldan bu yana sırrını muhafaza ediyor.
Alıntıdır.
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

    Avicenna

  • Özel Üye
  • *

  • İleti: 742
  • Nerden: Kayip Sehir
  • Rep: +73/-2
  • Cinsiyet: Bay
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Ilginc, lakin bu mumyalama olayina benim pek inanasim gelmiyor. Cünkü dinimizde mumyalama olayi yok diye biliyorum.
Kayip bir sehir,
su ömrüm neye esir,
ne olur yanimda kalsana...

Yalnizim, cok yalinizim,
yardimcim,sirdasim yok,
ne olur sesimi duysana...


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
4 Yanıt
1280 Gösterim
Son İleti 15 Ağustos 2008, 00:16:13
Gönderen: efendykemal
8 Yanıt
2725 Gösterim
Son İleti 26 Ekim 2009, 16:20:55
Gönderen: hayat güzel
0 Yanıt
909 Gösterim
Son İleti 21 Mayıs 2008, 12:17:45
Gönderen: orkide
2 Yanıt
1279 Gösterim
Son İleti 15 Ağustos 2008, 00:14:25
Gönderen: efendykemal
0 Yanıt
703 Gösterim
Son İleti 07 Ocak 2011, 20:30:45
Gönderen: sevdaligul

web hosting Domain Web
İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan sevdaligul.com forum sitemizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. sevdaligul.com hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler sevdaligul@gmail.com  adresi ile iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde sevdaligul.com  yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş yapacaktır.