Reklamlar
Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: INSANLARIN ONURLARI ESITTIR
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 1942
Google Özel Arama

Gönderen Konu: INSANLARIN ONURLARI ESITTIR  (Okunma sayısı 1942 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    orkide

  • Özel Üye
  • *

  • İleti: 5263
  • Nerden: Almanya
  • Rep: +1521/-1
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
INSANLARIN ONURLARI ESITTIR
« : 17 Mart 2008, 21:18:40 »


 


Insanlarin Onurlari Esittir

Insanoglu bilmiyor, bilmedigini de bilmiyor. Iste bu beni üzüyor. Sokakta herhangi birilerini durdurup “ insanlara saygili misiniz?” diye sorarsaniz, hemen hepsi “Evet” der. Ama bu evetçilerin birisi amirdir, hata yapan personelini azarlar; digere hekimdir, köylüye “sen” der, sehirliye “siz”; birisi ögretmendir, ödevini yapmayan ögrenciye bagirir; bir digeri polistir, hirsiza hakaret eder. Her ne kadar insana saygili olduklarini iddia etseler de, bu amir, bu ögretmen, bu hekim, bu polis insana saygili degildir.

Kisiyi ve hatali davranisini ayirmak zorundasiniz. Hatali davranisini elestirebilirsiniz, hatta hatali davranisindan ötürü bir yaptirim uygulayabilirsiniz; fakat kisiyi topyekün elestirmeye hakkiniz yoktur. Kisiyi topyekün elestirmek insana saygisizliktir, insan onurunu umursamazliktir.

Bir profesörün onuru bir çöpçünün onuruna esittir; bir kapicinin onuru, bir genel müdürün onuruna, hekimin onuru hastanin, hastabakicinin onuruna esittir ve bir müfettisin onuru, bir hirsizin onuruna esittir.

Ister varsayim deyin, ister bir dogma, tüm insanlarin onurlari esittir bu dünyada. Insanlarin bilgileri, yetkileri, statüleri, güçleri farkli farkli olabilir; ancak onurlari esittir. Hiçbir insan, renginden, cinsiyetinden, inançlarindan veya hatali bir davranisindan ötürü asagilanmamalidir.

Bir hirsizin, diyelim ki on davranisi var. Dokuzu iyi ama onuncu davranisi kötü, hirsizlik yapiyor. Bu onuncu davranis için onu tutuklayabilirsiniz Ama onu topyekün suçlamaya, içinizden geldigi gibi asagilamaya hakkiniz yoktur.

Benim onurum, bir çöpçünün onuruna esittir. Ikimizin bilgisi, yetkisi, statüsü farklidir. O çöpçü, benim fakülteme gelip ders anlatma yetkisine sahip degildir, benimde sokaktaki çöp bidonunun yerini degistirme yetkisine sahip degilim o çöpçü evinin kralidir. Köyüne gitse, kuyruk olup elini öperler. Ben kendimi ondan üstün göremem.

Benim onurum tuvalet temizleyen bir hanimin onuruna esittir. O hanim, geç gitse, kizi kapiya çikip “Anne geç kaldin” diye yanaklarindan öpüyor. Benim kizimin, esimin yanagini öpmesi veya hirsizliktan hüküm giymis bir kadinin kizinin onun iki yanagindan öpmesi ayni seydir; aralarinda hiçbir farklilik yoktur. Tüm insanlarin onurlari esittir. Bir kizilderili ifadesiyle “Mitaku oyasin” (Hepimiz -hayvanlar ve bitkiler dahil- kardesiz).

Eger bir mahkumun hatali davranisi varsa onu egitmeli, islah etmelisiniz.(Gelecekte mahkumlar tedavi edileceklerdir.) Ben, egitilebilecek, tedavi edilebilecek bir insandan daha onurlu oldugumu nasil düsünebilirim? Biz bugün, mahkumlari tedavi edemedigimiz, egitemedigimiz için, arada bir af çikariyoruz. Hiç hastanelerde af çikarildigini, hastalarin sevabina erken taburcu edildigini duydunuz mu?

Insanlar onurlarini esit oldugunu düsünmek istemiyorlar. Kendilerini baskalarindan üstün görüyorlar. Bir yönetici, bir müfettis, baslangiçta iyi niyetle, isini hakkiyla yapabilmek amaciyla, is iliskisi içinde bulundugu kisilere mesafeli durmaya basliyor. Giderek bu mesafeli durus, kendini üstün görmeye dönüsebiliyor. Bu kisiler, hem mesafeden hem de hiyerarsideki konumlarindan ötürü, kendilerini her açidan, bu arada onur açisindan da ötekilerden üstün görmeye basliyorlar. Bu durum, ötekilerden daha fazla uzaklasmalarina yol açiyor. Sonuçta, kendi yalnizliklari artiyor, ötekileri mutsuz ediyorlar ve is zarar görüyor.

Bir profesör sözlü sinavda cüppesini giyip, “ adayi yakindan taniyor” demesinler, laf gelmesin diye, baslangiçta soguk, giderek yukaridan bakan bir ifade takinip bir engizisyon yargicinin yüz ifadesiyle, adayla hiç insani iliski kurmadan mekanik bir sinavda yapabilir; ya da gülümseyerek selam verme, hatir sorma gibi adayla insani iliskiler kurduktan sonra, iliskiyi ve isi ayirt ederek, iliskide esitlikçi, insan onuruna saygili, iste size objektif bir tavir takinabilir,

Bir müfettis, baslangiçta isini iyi yapabilmek amaciyla ciddi davranip giderek üstatlarinin abartisina kapilarak kendini Olimpostan inmis zeus gibi hissetmeye ve teftis heyeti baskanindan baska dünyada kimseye saygi duymamaya da baslayabilir; ya da iliski ve isi ayirt edip tüm insanlara saygili ama isinde objektif olabilir.

Kendilerini herkesten üstün kendi onurlarina onulmaz biçimde hayran olanlar, insan iliskileri konusunda kendilerini egitimle gelistirebileceklerine inanmayanlar, bana Küçük Agaçtaki hindiyi hatirlatiyorlar.

Ilginç bir roman olan “Küçük Agacin Egitimi”nde Kizilderili dede ve nine ile Küçük Agaç adli çocuk arasindaki iliski anlatilmaktadir.

Küçük Agacin dedesi gidere derinlesen, üstü dallara örtülü, hindinin boynundan alçak bir tünel kazar, tüneli derin bir çukura baglar. Topragin yüzeyinden tünelin içine dogru misir taneleri serpistirir.Yaban hindisi basini egip taneleri yiye yiye tüneli geçer, çukura girer.Basini kaldirir, çukurun üstü açiktir ama çukur derindir. Tek bir çikis yolu vardir, basini egip tünelden gerisin geriye gitmek. Ancak hindi basini egmeyi akil edemedigi için çukurdan çikamamaktadir.
Küçük Agaç dedesine, “Dede, hindi niçin kafasini egip tünelden disari çikmiyor?” diye sorar. Dedesi “Yavrum, hindi kendini herkesten üstün gördügü için, ögrenebilecegi yeni seyler olduguna inanmadigi için, alçak gönüllülük gösterip basini egemedigi için girdigi çukurdan çikamiyor” der,

Çukurlar içinde kalakalma tehlikesi hepimiz için vardir. Ama eger tüm insanlarin onurlarinin esi olduguna inanirsak bu tehlike bizden uzaklasir. Daha onurlu bir insan olmaya çalismak yerine, daha bilgili, daha etkili, daha iyimser, daha sevecen olmaya çalismak, daha akillica olsa gerek. Anadolu da “Bos basak dik durur” derler. Dolu ve alçakgönüllü bir basak oldugumuzda, yasam kalitemiz artacaktir.


ÜstÜn Gökmen
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

            AÇIK KALPLE KONUŞAN DÜŞMAN, İÇİNDEN PAZARLIKLI DOSTTAN DAHA iyidir.


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
775 Gösterim
Son İleti 25 Kasım 2007, 02:14:29
Gönderen: orkide
0 Yanıt
759 Gösterim
Son İleti 04 Aralık 2007, 14:05:02
Gönderen: ђ๏Ŧєєz

web hosting Domain Web
İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan sevdaligul.com forum sitemizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. sevdaligul.com hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler sevdaligul@gmail.com  adresi ile iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde sevdaligul.com  yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş yapacaktır.