Reklamlar
Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Büyücülük Konusu Ve Kur'an. (Bakara 102. ayet)
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 448
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Büyücülük Konusu Ve Kur'an. (Bakara 102. ayet)  (Okunma sayısı 448 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    halukgta

  • Güzel Üye
  • ****
  • Avatar Yok

  • İleti: 284
  • Nerden: Balıkesir
  • Rep: +84/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı


 

Bugünkü yazımın konusu, İslam toplumunda kafaların çok karışık olduğu konu, sihir/büyücülük konusu olacaktır.  Gerçektende anlatılanlara inandığımızda, kafaların karışmaması, hatta korkmamak mümkün değil. Gelin önce büyü konusunda, toplumumuzda neler anlatılıyor, kısaca göz atalım.

(Büyü, “Tabiatüstü gizli güçlerle ilişki kurularak zararlı, faydalı veya koruma gayeli bazı sonuçlar elde etmek için yapılan işler” şeklinde tarif ediliyor. Başlıca gayesi ise daima çıkar odaklı olması… Büyü, olağanüstü etkileyici bir güç veya bilgiye sahip olduğuna inanılan kişilere yaptırılıyor. Bu kişilerin yeteneklerini iyiye de kötüye de kullanabileceklerine inanılıyor. Araç olarak ise; ruhlar, cinler, şeytanlar, canlı veya ölmüş bazı hayvanlar kullanılıyor. Eşlerin veya başka kişilerin arasını açmak, insanın bazı kabiliyetlerini, dilini, bahtını bağlamak, malına ve canına zarar vermek, kız veya erkeklerin bahtını bağlamak gibi durumlarda bu yola başvuruluyor.)

Anlatıldığı güçte insanlar varsa ve bu insanlara engel olamıyorsak, bu insanlardan korkmamak sizce mümkün mü? Tabiatüstü gücün olmadığını, tek güç Allah ın olduğunu asla unutmayalım. Bu söylenenleri, Kur’an ışığında basitçe düşünelim önce. Hatırlarsanız Allah Kur’an da birçok ayetinde, İNSANLARDAN KORKMAYIN, BENDEN KORKUN diye uyarıyordu. Ali İmran suresi 175. ayetinde de yine bakın nasıl uyarıyordu bizleri.

(İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Siz onlardan korkmayın, eğer müminlerseniz, Benden korkun.)

Allah yalnız benden korkun, bu türlü sözlerle şeytan ancak, kendi dostlarını korkutur diyor. Ne dersiniz, yoksa farkında olmadan bizler, şeytanın dostlarımı olduk? Allah bizleri bu dünyada, özgür irademizle bırakarak, imtihan ettiğinden bahseder. ENGELLENEMEZ, BÖYLE GÜÇLERİ OLAN BİR TOPLUMDA, ÖZGÜRCE BİR İMTİHANDAN NASIL SÖZ EDERİZ? Her istediğini yaptırabilecek bir gücün, Allah tarafından, bazı kişilere verildiğini kabul edersek, Kur’an ın yüzlerce ayetini görmezden gelmiş, üstünü örtmüş oluruz. Lütfen bunu unutmayalım.

Şimdide büyü/sihir konusuna, gelin birlikte Kur’an a bakalım. Bu konuyu rivayet ve emin olamayacağımız bilgiler ışığında değil, Kur’an ın genel hükümleri ışığında anlamaya çalışalım. Büyü/sihir Kur’an da vardır deriz ve bu kelimeye öyle yanlış anlamlar yükleriz ki, Kur’an ın neredeyse tamamına ters düşer. Önce bahse konu örnek gösterilen ayeti yazalım, daha sonra ayette geçen büyü/sihir kelimesi üzerinde, birlikte düşünelim.

Bakara 102: Süleyman'ın hükümranlığı hakkında onlar, şeytanların uydurup söylediklerine tabi oldular. Hâlbuki Süleyman büyü yapıp kâfir olmadı. Lakin şeytanlar kâfir oldular. Çünkü insanlara sihri ve Babil'de Harut ile Marut isimli iki meleğe indirileni öğretiyorlardı. Hâlbuki o iki melek, herkese: BİZ ANCAK İMTİHAN İÇİN GÖNDERİLDİK, SAKIN YANLIŞ İNANIP DA KÂFİR OLMAYASINIZ, demeden hiç kimseye (sihir ilmini) öğretmezlerdi. Onlar, o iki melekden, karı ile koca arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı. OYSA BÜYÜCÜLER, ALLAH'IN İZNİ OLMADAN HİÇ KİMSEYE ZARAR VEREMEZLER. ONLAR, KENDİLERİNE FAYDA VERENİ DEĞİL DE ZARAR VERENİ ÖĞRENİRLER. Sihri satın alanların (ona inanıp para verenlerin) ahiretten nasibi olmadığını çok iyi bilmektedirler. Karşılığında kendilerini sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bunu anlasalardı! (Diyanet Vakfı meali)

Ayette bahsedilen büyü/sihirden ne kast ediliyor, önce bunu doğru anlamalıyız. Ayeti öyle anlatıyorlar ki, Kur’an ın diğer ayetleri ile ters düşebiliyor.  Acaba günümüzde bizlere öğretilen, insanlara her türlü kötülüğün yapılabileceği, olağan üstü bir güçten mi kast ediliyor? Ayetten bunu anlar ve kabul edersek, ALLAH IN YALNIZ BENDEN KORKUN, SİZLERE ÖDÜLÜ DE CEZAYI DA YALNIZ BEN VERİRİM öğretisine, uyarısına tamamen ters düşmüş oluruz. Şimdide bu bilgiler ışığında ayeti anlamaya çalışalım.

Ayette şeytanın vesvese verdiği, yani insanları yanılttığından bahsediliyor ve Süleyman peygamberimizin büyü/sihir yapmadığını söylüyor. Ayetin devamında şeytanların kâfir olduğunu söyleyip, Harut ve Marut isimli iki meleğe indirileni öğretiyorlardı diyor. Peki, bu sözlerden ne anlamalıyız? Melekler ne öğretiyor olabilirler?

Eğer bahsedildiği gibi Harut ve Marut melek ise ve Allah büyü/sihir yapmanın günah olduğunu söyleyip, yapanların kâfir olacağından da bahsediyorsa Kur’an da, bu meleklerin günümüzde anlatılan, insanlara her türlü kötülüğü yapabilecek dağa üstü bir ilmi, yani büyücülüğü anlattıklarını, öğrettiklerini kabul etmemiz mümkün değil.

Ayetin devamında bu söylediklerime açıklık getiriyor ve bizler sizlerin imtihanı için gönderildik, SAKIN YANLIŞA İNANIP DA KÂFİR OLMAYIN diye melekler uyarıyor ve onlara bir şeyler öğrettiğinden bahsediyor, ama ayeti tercüme eden parantez içinde sihir ilmini öğrettiklerini yazmış. Ayette böyle bir detay yok.  Böyle anlayınca da, hem Kur’an içinde, hem de ayet kendi içinde çelişki yaratıyor. Demek ki melekler, doğruyu ve yanlışı öğretiyor ve insanların doğruyu seçmesini özellikle istiyor. Ayetin devamında yine bakın ne diyor.

(Onlar, o iki melekten, karı ile kocanın arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı.)

Melekler topluma, sakın yanlışa inanmayın dedikten sonra, bu iki melek günümüzde bile hiç istenmeyen, Allah ın yasakladığı, kötü ve art niyetli insanların zihinlerinde olan büyünün yapılmasını öğretiyor olabilir mi? Hem melekler, bizler sizlerin imtihanı için gönderildik yanlış yapmayın diyecekler, hem de böyle kötü şeylerin, büyünün yapılmasını öğretecekler öylemi? Bu nasıl bir mantık böyle.

Peki, burada bahsedilen, karı kocanın arasını açacak şeylerin öğrenilmesinden, ne anlamalıyız? Bunun açıklaması da, ayetin devamında yapılıyor. ASLINDA BURADA BAHSEDİLEN MELEKLERİN TOPLUMA, FAYDALI ŞEYLERİ KAPSAYAN İLMİN ÖĞRETİLDİĞİNİ, AYETİN DEVAMINDA ANLIYORUZ. Fakat kötü niyetli insanların, bu bilgileri iyi ve güzel amaçlarla değil, kötü amaçlarla kullandıklarını, verilen örnek bizlere anlatıyor. Bakın ayetin devamında ne diyor.

(ONLAR, KENDİLERİNE FAYDALI OLANI DEĞİLDE, ZARARLI OLANI ÖĞRENİRLER.)

Demek ki burada bahsedilen büyüden kasıt, DOĞRU BİLGİLERİ KÖTÜ AMAÇLARLA KULLANAN, İNSANLAR KAST EDİLİYOR. Yoksa sınırsız ve kişilere istediği kötülüğü yapabileceği doğaüstü bir güçten bahsedilmiyor. Melekler insanlara gerekli olan güzel şeyler öğretiyorlar, ama insanlar bu bilgileri kendi çıkarları adına kötü amaçlarla kullanıyorlar. Örneğin Elektrik günümüzde çok yararlı bir buluştur. Ama insanları öldüren bombaları ateşleyende elektriktir. Büyücülük konusunda, günümüzde yanlış anlatılan bu ayetin devamında yapılan uyarı, aslında söylediklerimi onaylıyor ve bakın ne diyor.

(OYSA BÜYÜCÜLER, ALLAH'IN İZNİ OLMADAN KİMSEYE ZARAR VEREMEZLER.)

Buradan da anlaşılıyor ki, büyücüler yani Allah ın insanlara faydalı olacak ilmini, bilgiyi kötü amaçlarına alet edenler, asla emellerine ulaşamayacaklarını, ALLAH İSTEMEDİKÇE KİMSEYE ZARAR VEREMEYECEKLERİNİ, APAÇIK AYETİNDE BİZLERE BELİRTİYOR.  Ama bizler ne yazık ki yüce Rabbimizi değil, bizlere anlatılan rivayet ve sanı inançlarımıza inanmaya devam ediyoruz. Böyle yaparak bizler, büyücüleri kendi ellerimizle,  GÜÇ SAHİBİ YAPIYORUZ. Bu inanç öyle güçlü ki, Kur’an ı işiten-duyan bile yok.

Büyücülerin, yani Allah ın verdiği ilmi kötü amaçlarla kullananların, ahrette nasiplerinin olmayacağını, bu tür insanların cezalarını bulacaklarını, ayetin sonunda belirtiyor. Büyücüler yani art niyetli kötü amaçlı kişiler kast ediliyor ve Allah Felak suresinde, bakın bizleri nasıl uyarıyor.

(Ve düğümlere üfleyen BÜYÜCÜLERİN ŞERRİNDEN ve hased ettiği zaman, HASETÇİNİN ŞERRİNDEN SANA SIĞINIRIM.) 

Aslında bu ayet, yazdıklarımın adeta bir özeti. Büyücü, yani kötü amaçlar peşinde olan kişilerin şerrinden, hasedinden bizlerin, YALNIZ ALLAH A SIĞINMAMIZ GEREKTİĞİ ANLATILIYOR. ALLAH A SIĞINANA KİM ZARAR VEREBİLİR? Bunu düşünemiyor muyuz? Eğer böyle insanlara Allah, bizlerin karşı koyamayacağımız güç ve ilim vermiş olsaydı, sizce adaletli olur muydu? Tüm bunlara inanmak, Kur’an ın adaletini hiç ama hiç anlamamakla aynıdır.

Kur’an da birçok yerinde müşrikler, peygamberimize büyücü/sihirbaz derler. Allah da o ne büyücüdür ne kâhindir, Allah’ın peygamberidir diye geçer. Büyücü gerçekleri çarpıtan, toplumu korkutan, yanlışı doğru gibi gösteren anlamında kullanılmıştır Kur’an da.

Taha 69: "Sağ elindekini atıver, o, onların yaptıklarını yutar. Çünkü onların yaptıkları ancak bir büyücü tuzağıdır. Büyücü ise, HER NEREDE OLURSA OLSUN BAŞARIYA ULAŞAMAZ." (Elmalı Hamdi meali)

Bu ayet Musa peygamberimizin kıssasında geçiyor. Büyücülerin/sihirbazların gerçekleri saptırarak, insanları aldattığını, korkuttuğunu söylüyor ve son noktayı koyuyor ve diyor ki, BÜYÜCÜLER HER NEREDE OLURSA OLSUN, BAŞARIYA ULAŞAMAZLAR. Ama bugün bizlere toplum içinde, öyle bir korku saldılar ki, NE YAZIK Kİ TOPLUM DERTLERİNİN ÇARESİNİ KUR’AN DA DEĞİL, BÜYÜCÜLERDE ARAR OLDU.

Allah cümlemize akıl, fikir versin. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki batıl, hurafe toplum içinde korku salmış, güç kazanmış. Kur’an ın uyarıları ise göz ardı edilir olmuş. Çünkü peygamberimizin mahşerde söyleyeceği o acı gerçek, toplumda yaşanır olmuş.
 
Furkan 30: Peygamber der ki: Ey Rabbim! KAVMİM BU KUR'AN'I BÜSBÜTÜN TERK ETTİLER. (Diyanet Vakfı meali.)


Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
717 Gösterim
Son İleti 09 Ocak 2013, 11:02:33
Gönderen: halukgta
0 Yanıt
608 Gösterim
Son İleti 22 Ocak 2014, 18:00:21
Gönderen: halukgta
0 Yanıt
574 Gösterim
Son İleti 01 Kasım 2014, 10:45:02
Gönderen: halukgta
0 Yanıt
196 Gösterim
Son İleti 09 Ocak 2022, 11:41:13
Gönderen: halukgta
0 Yanıt
74 Gösterim
Son İleti 08 Şubat 2023, 11:40:39
Gönderen: halukgta

web hosting Domain Web
İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan sevdaligul.com forum sitemizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. sevdaligul.com hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler sevdaligul@gmail.com  adresi ile iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde sevdaligul.com  yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş yapacaktır.