Reklamlar
Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Albay yapmadiysa kim yapti?
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 614
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Albay yapmadiysa kim yapti?  (Okunma sayısı 614 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    iğneci

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 1803
  • Nerden: Gezgin
  • Rep: +312/-2
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - atlantik42@hotmail.de
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Albay yapmadiysa kim yapti?
« : 26 Haziran 2009, 18:53:05 »


 


Albay yapmadıysa kim yaptı?

 
Soru şöyle de sorulabilir; “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bu sistemli saldırıyı kimler, hangi odak” planladı?..
Madem Albay Çiçek bu belge işinde yok..
Belge kimin, nerenin imalatı?..
Kimler, nasıl bir oyun peşinde?..
Soru bu kadar nettir, çünkü Genelkurmay Askeri Savcılığı da “çok net” açıklama yapmış, şöyle demiştir; “Anılan belgenin Genelkurmay Başkanlığında hazırlanmadığı, böyle bir belgenin mevcut olmadığı anlaşıldığından ve aslı bulunmayan fotokopi belgenin 4. sayfasındaki imza bloğunda Albay Dursun Çiçek’in isminin üzerinde yer alan imzanın, şüpheli Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek’e ait olduğuna, bu belgenin hazırlanması ve herhangi bir kişiye verildiğine ilişkin şüpheli hakkında delil bulunmadığından, soruşturma konusu olay ve şüpheli Dursun Çiçek ile ilgili olarak itiraz yolu açık olmak üzere kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi...”
Bu noktaya, çok sıkı bir dizi teknik analiz sonucu varıldı... Askeri savcı dosyayı sivil savcıya gönderdi çünkü...
“Ayrıca, Genelkurmay Başkanlığı ile ilgisinin bulunmadığı tespit edilen söz konusu belgenin; kim veya kimler tarafından üretildiği, üretenlerin amaçları, bu suretle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hedef alınıp alınmadığı, belgenin Taraf gazetesi muhabirine ulaştırılması ve aynı gazetede yayımlanması eylemlerinin adli yargının görev alanına giren muhtelif suçları oluşturabileceği anlaşıldığından, bu hususlarla ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’nın ‘görevsizliğine’, soruşturma dosyasının bir suretinin görevli ve yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ‘gönderilmesine’ karar
verilmiştir.”
Şimdi ne olacak!!?




Ne olacağını görecek miyiz?!
CHP Lideri Baykal,  “Böyle bir belge yok da bu bir tertip ise, Genelkurmay Başkanı’nın da dediği ‘Ne olacağını o zaman görürsünüz.’ Ne olduğunu bir an önce görmek istiyoruz.”  sözlerinde olduğu gibi...
Bundan sonra “ne olacağını görmek, yapanın yanına yaptığının kâr kalıp kalmadığını bilmek” gerekir...
Madem Türk Silahlı Kuvvetleri gibi çok önemli kurum hedef alınmıştır!..
 Ve de üstelik “tam bir uyumdan” bahsedilen üst yönetimi birbirine karşı dikilecek bir “tezgah da” söz konusudur!..
Bundan sonra “olacak olan” önemlidir...
Bu tezgahın sahipleri ortaya çıkarılacak mı?!.
Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın açıklamasından sonra ortaya çıkan şudur. Bir takım eller, Albay Çiçek’e ait imzayı ele geçiriyorlar, boş bir kağıda belge fotokopi ile aktarılıyor, bu kağıdın üstü de “Ak Parti ve cemaati bitirme” üzerine kafadan doldurulup gazeteye servis ediliyor. Doküman fotokopi olduğu için, imal eden için riski aza indiriyor, patlaması engelleniyor!.. (İmalatçılar fotokopi özelliğini bilerek tercih ediyorlar çünkü çok iyi eğitimliler bu konuda!..)
Sonuçta amaca ulaşılıyor, Türk Silahlı Kuvvetleri yoğun bir malum matbuat saldırısına uğruyor, vatandaşta kavram kargaşası yaratılıyor...



 



Kaynak gizleme...
Olay dört dörtlük gelişiyor... Belge diye servis yapılan hadise  “seçilmiş” gazetede tam sayfa sunuluyor... Anında, iktidar, belgenin üstüne atlıyor, asker aleyhine fevri demeçler geliyor. İkinci adımda Başbakan işi toparlamaya çalışıyor, Genelkurmay Başkanı ile buluşuyor ama...
Bu arada haberi piyasaya aktaran gazete ile gazetecinin durumları...
Gazete, Türk Silahlı Kuvvetlerini yerden yere vuruyor!..
Gazeteci ise rahat;
“Belgem doğru. Ama kimden, nasıl aldığımı açıklamam” diyor...
Dahası ortaya bir “emekli orgeneral tanık!”  atılıyor... “Bu orgeneralle konuştuğunu, o kişinin belgeden haberdar olduğunu, kendisini doğruladığını” ileri sürüyor..!
Gazetecinin söyledikleri yayınlanıyor ama soruşturuluyor mu?!
Gazeteci kaynağını açıklamıyor ve bu kaynağa ulaşmak için hiçbir yolun zorlandığını gösteren
işaret yok!..
Oysa, Abdullah Gül’ün tanıklığındaki gibi hiçbir olayın gizli kalamayacağı bir teknolojik imkan elde iken...
Haberi yazan gazetecinin kendisine tanık olarak ortaya sürdüğü orgeneral de meçhul..
Varsa kim diyen yok, yoksa gazeteciye “bu ne iştir ?!”  diyen yok!..
İşte bütün bu ahval içerisinde bundan sonra ne olacağını göreceğiz!..

 

Yeni cag
« Son Düzenleme: 26 Haziran 2009, 18:55:58 Gönderen: iğneci »
‘TOMURCUK DERDINDE OLMAYAN AGAC ODUNDUR’

AMPULLE KARARAN TEK ÜLKEYiZ. KAHROLUYORUM.
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
9 Yanıt
2636 Gösterim
Son İleti 26 Aralık 2007, 16:24:00
Gönderen: iğneci
0 Yanıt
758 Gösterim
Son İleti 24 Aralık 2008, 15:28:12
Gönderen: ђ๏Ŧєєz
2 Yanıt
1003 Gösterim
Son İleti 21 Nisan 2010, 00:55:02
Gönderen: sevdaligul

web hosting Domain Web
İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan sevdaligul.com forum sitemizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. sevdaligul.com hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler sevdaligul@gmail.com  adresi ile iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde sevdaligul.com  yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş yapacaktır.