Reklamlar
Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Evlenmek mi? “Ev”lenmek mi? Evcilik mi?
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 955
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Evlenmek mi? “Ev”lenmek mi? Evcilik mi?  (Okunma sayısı 955 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    sevdaligul

  • Administrator
  • *

  • İleti: 13121
  • Nerden: Konya
  • Rep: +6511/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • GüLe SeVDaLı Bir GeNç
    • MSN Messenger - sevdaligul@gmail.com
    • Profili Görüntüle GüLe SeVDaLı BiR GeNçLiK
  • Çevrimdışı
Evlenmek mi? “Ev”lenmek mi? Evcilik mi?
« : 06 Aralık 2011, 22:13:26 »


 


Evlenmek mi? “Ev”lenmek mi? Evcilik mi?

Daha henüz küçücük bir kız çocuğuyken ilk hayal tohumları düşer beyne… Büyüyünce ne olacaksın? sorusuna verilen ilk yanıttır: Anne! Erkeklerin düşüncelerini askerlik hayalleri süsleyedursun, kız çocukları çoktan prenses edasıyla dolaşacakları o büyük güne hazırlanmaya başlamışlardır. Anne olmak demek, evlenmek demek, sevdiğin bir adamla aynı evi paylaşmak, zorluklara göğüs germek, çocuk sahibi olmak demektir… Bu hayalin içinde başka hiçbir detayın barınmadığından emin olabilirsiniz. Evim ne renk olacak, nasıl bir koltuk takımı alınacak, kaç havlunun kenarı dantelli, kaçı işlemeli gibi detaylar o çocuk dünyasının içinde yoktur. O kadar saf ve bir o kadar da durudur. Keşke hep öyle kalabilse o zaman konunun özüne odaklanmak çok daha kolay olurdu.
 
Günümüzde, bahar ve yaz mevsimi demek düğün sezonunun açılışı demek. Yaş gereği her yaz mevsimi o düğünden bu düğüne tatlı bir telaş başlıyor hayatımda. Ve dolayısıyla da büyük şatafatlarla hazırlanan bir dizi tören ve öncesinde tanık olduğum bir alay telaş, koşuşturma, tartışma, ayrılık, kavuşma… Sonunda gelinen o büyük günde gülümseyen simaların ardında keşfettiğim ve içimi acıtan hüzün. Hayır, öyle zoraki nikah, ya da ütopik hikayeler değil nedeni… Nedeni o “evet” anına gelene kadar yaşananlar. Bir perde güpüründen çıkan tartışmalar. Son saniyeye kadar her iki tarafı da geren tehditler…
 
Ben, evlenmeye karar verip bu kararı yakınlarına açıklayan çiftlere çok acıyorum. Çünkü o karar yakın çevreyle paylaşıldıktan sonra, hayat bir daha genç çift için asla aynı kalamıyor. Sorular, sualler faslını geçtim; bir de sabır süreçleri başlıyor ki, nice seven yürek bu süreçlerin ardından kırık yürekler olarak hayatlarına devam ediyorlar.
 
Evlilik Listenizde Bazı Detaylar Bırakın Eksik Kalsın!

Evlenme kararı ile yola çıkan çift yakınlarını nedense bir telaş alır. Aman çocukların hiçbir şeyi eksik olmasın, hayata yeni atılıyorlar bir de bu detaylarla boğulmasın diye… Bu telaş ister istemez dönemsel streslere neden olur, çünkü konu finansa dayalıdır ve finans kavramı ekstra zevk, keyif meselelerinde geçerli değildir. İşte tam da bu noktada iyi niyetle atılan her adım finans engeline takılır ama bu defa da genç hayal zedelerin vicdanlarına sığınılır. “ne var ki canım, Aysel hanımın kızına da buradan almışlar yatak odasını, beğeniver bi tane” Bu söylev, 'bütçemiz anca buna yetiyor'un inceltilmiş üslubudur. Böylece genç kendi yaşam alanlarına uymadıklarını düşündükleri bir noktada seçim yapmaya zorlanır ve ilişkileri üzerinde ilk yıkıcı tartışmayı da böylece yaşarlar. “Sizinkiler – Bizimkiler Psikolojik Savaş Bölüm 1”
 
Bu madalyonun bir yüzü diğeri ise ailelerinden destek almaksızın yola çıkan adaylardan oluşur ki, konu bu cephe için de farklı değildir. Alt alta sıraladığında top yekün de “deve yükü” diye tabir ettiğimiz ihtiyaç listesi daha başlamadan bir ilişkiyi bitirecek tahrip gücüne sahiptir. O zaman durup bir düşünmek gerekiyor…
Ben Neden Evleniyorum?

Bu soru çok basitmiş gibi görünse de kişi kendine bu ve benzeri dönemlerde çok da dürüst davranamaz. Nasıl mı? Nice gelin tanıyorum, gelinlikleri güzel olmadı diye evlilik gününü hem kendine hem müstakbel eşine, yakınlarına arkadaşlarına zindan eden. Nice damat tanıyorum, çevresinin yorum ve fikirleri ile hareket ederek eşini kırmaktan çekinmeyen. Nice çift tanıyorum, koltuktu, dolaptı derken birbirlerini hırpalayarak sevgilerine zarar veren. Eminim sizler de tanıyorsunuzdur. Hatta çok uzaklarda değil içinizde bile yaşamışsınızdır bu ve buna benzer örnekleri.
 
Oysa ilk çocukluk yıllarına dönüldüğünde ne kadar da kolaydı bu hayali yaşamak. Ne evin, ne detayların ne de eşyaların önemi yoktu gözünüzde. Siz bir adamı sevecek ve onunla masallardaki kadar mutlu bir evlilik yaşayacak, aynı yastığa baş koyacaktınız. Ölümden gayrı hiçbir şey girmeyecekti aranıza, hasta da olsanız sağlıklı da, iyi ya da kötü olan her günde omuz omuza, yan yana, el ele, sırt sırta siz olacaktınız. Beyazlar için de prensesler kadar güzel (ki siz zaten güzeldiniz) beyaz atlı prensinize koşacak ve plastik bardaklarda ikram edilen sanal kahvelerin hatırına zor yıllara göğüs gerecektiniz.
 
Tamamlanmamış detayların telaşını yaşamadan, sadece sevgi ile yola çıkacak ve hiç dönmeyecektiniz o yoldan…
 
Peki şimdi ne oldu? Hayallerinizi sizden çalan kim? Yoksa siz mi uzaklaştınız konunun özünden? İhtiras ve hırslarınız mı ömrünüzden böylesine yiyen?
 
O zaman bir durup düşünün…
 
Siz neden evlenmek istiyorsunuz?
Bir şeylerde kaçmak için mi?
Bir yerlere ait olmak için mi?
Bir şeylere sahip olmak için mi?
Yoksa sevdiğiniz insanla bir ömür geçirmek, fırtınaları birlikte göğüslemek için mi?
Unutmayın ki şu anda kendinizi sevmediğiniz sevemediğiniz pek çok eşya ile yaşamaya mahkum hissedebilirsiniz, satın almak isteyip de alamadığınız pek çok eksiğiniz olabilir, sizin tarzınızı yansıtmayan objelerle dolu olabilir eviniz… Ama unutmayın ki eşyalar zamanla yenilenebilir, eksikler zamanla giderilir… Önemli olan ilişkinizi, evliliğinizi eskitmeyin, eksiltmeyin… Yerine konulamayan, bir defa kaybederseniz geri kazanılamayan tek şey sevgidir!
 
Ekim 2008’de Home Showroom dergisinde (sayı 101) Yaşam’dan isimli köşemde yayınlanmıştır.
 
Yazar Hakkında:
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Sinema Televizyon ve Fotoğraf bölümünden mezun oldu. Televizyon kanallarında çeşitli programlarda yönetmen, yönetmen yardımcısı, editör ve kameraman olarak çalıştı. Televizyon kariyerinin ardından Türkiye'nin önde gelen dergilerinin yazı işleri kadrosunda; editör, yazı işleri müdürü ve genel yayın yönetmenliği yaptı. Şimdilerde hayata dair pek çok konuda araştırmalarını sürdüren deneyimli yazar, aynı zamanda marka kültürü oluşturmaya yönelik kurumsal kimlik çalışmaları da yapıyor ve yazılarını günümüz gelişen trendi makale sitelerinde okuyucuları ile paylaşıyor.
 
 

Makale Kaynağı: Bahar Aybar - MakaleMarketi.com


Devamı:Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Aklımdaki sensin
Fikrimdeki Sen
Sen tekderdimsin
Gülüm Benim


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
1 Yanıt
1594 Gösterim
Son İleti 11 Nisan 2007, 10:33:28
Gönderen: BİTANEM
1 Yanıt
1389 Gösterim
Son İleti 01 Temmuz 2016, 14:55:07
Gönderen: tijentemizlik
0 Yanıt
63 Gösterim
Son İleti 02 Mart 2022, 15:40:44
Gönderen: alpacino0092
0 Yanıt
62 Gösterim
Son İleti 16 Mayıs 2022, 17:31:38
Gönderen: alpacino0092
0 Yanıt
30 Gösterim
Son İleti 29 Eylül 2023, 16:44:10
Gönderen: alpacino0092

web hosting Domain Web
İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan sevdaligul.com forum sitemizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. sevdaligul.com hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler sevdaligul@gmail.com  adresi ile iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde sevdaligul.com  yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş yapacaktır.