İzmir sokaklarında bir kıza rastladım
Allah’ım o ne güzellikti
Gözleri bir yakutun ışıltısı
Saçları altının göz kamaştıran sarılığında
Kaşları kalemin inceliğinde
Elleri pamuğun dokunulası zarafetinde
Ve tümü ile bedeni bir ressamın
Sanatındaki ayrıntıda gizliydi
Elimde olsa onu kollarıma alacak
Bedenim bedeninde buz gibi eriyecekti
Heyecandan öleceğimi sanıyordum
Beni fark etmesi için tanrıya yalvarıyordum
Gözlerimi gözlerinden ayıramıyordum
O ise dört duvar arasında bir mahkûmdu
Sanki bitkisel hayattaydı
Asırlık bir çınar gibi sabitlenmişti sanki
Allah’ım o ne güzellikti
Zihnime bir mıh gibi çöreklendi
Atamıyorum, koparamıyorum
Şimdi ise ben çınardım O ben
Kurtulmalıydım beni esir alan bu kelepçeden
Gündüz güneş, gece ay oluyordu
Bir gölge gibi kovalıyordu beni
Çayımdaki şeker, rakımdaki meze
Şiirimdeki konu oluyordu
Ateş oluyordu yüreğimde
Ve hapsetmişti beni hayat zincirine
Ben kaçıyorum O kovalıyor
Acı çekmemden zevk alıyordu
Artık yorulmuştum
Güzelliğiyle başımı döndüren kız
Hayatımı karartmak isteyen şeytana dönmüştü
O bir melekti ama Azrail’in görevini üstlenmişti
Bir ormanda kayboldum
Bütün ağaçlar O’nu hatırlatıyor bana
Ne yapsam kurtulamıyorum
Tanrım, ne yapacağımı bilemiyorum
Kalbimdeki ateşe karşı gelemiyorum
Gönderen : Rıza BEKTAŞ |