Reklamlar

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - orkide

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 165
21
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
San Francisco Depremi
18 Nisan 1906 yılında ABD'de olan deprem 7.9 büyüklüğündeydi
Ölüm kaydının doğru olarak tutulmaması nedeniyle resmi ölü sayısı 3 bin olarak açıklandı ve 300 bin kişi evsiz kaldı.

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Kanto Depremi

1 Eylül 1923'te Tokyo ve Yokohama'yı etkileyen deprem 8.3 büyüklüğündeydi.
Tokyo'da büyük yangınlara neden olan deprem 142 bin kişinin ölümüne neden oldu.
2005 yılında Kajima Kobori Şirketi tarafından yapılan araştırma sonucu ölü sayısı 105 bin olarak düzeltildi.

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Erzincan Depremi

27 Aralık 1939 yılında Türkiye'de meydana gelen 7.8 şiddetindeki deprem dünyada ve ülkemizde meydana gelen en şiddetli depremlerden biriydi.
Depremde 32.962 kişi hayatını kaybetti ve 100 bine yakın kişi yaralandı

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Alaska Depremi

27 Mart 1964 yılında Alaska ABD'de meydana gelen deprem 9.2 şiddetindeydi.
Depremin oldukça kuvvetli olmasına rağmen sadece 131 kişi hayatını kaybetti.
Bu deprem o güne o kadar ölçülebilen en şiddetli deprem olarak tarihe geçti.

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Ancash Depremi

31 Mayıs 1970 yılında Peru açıklarında Pasifik Okyanusu'nun tabanında gerçekleşen deprem 7.9 büyüklüğündeydi.
Depremde 75bin kişi ölü bulunda ve 25 bin kişi kayıp rapor edildi. Bir süre sonra ölü sayısı 200 bin olarak teyit edildi.

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Tangshan Depremi

28 Temmuz 1976 yılında Çin'de meydana gelen deprem 7.8 büyüklüğündeydi
Felakette resmi açıklamalara göre 242,419 kişi yaşamını yitirdi.

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Mexico City Depremi

19 Eylül 1985'te Meksika'da gerçekeleşen deprem 8.0 şiddetindeydi.
Depremde 10 bin kişi hayatını kaybetti

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Gölcük Depremi

17 Ağustos 1999'da Kocaeli'de meydana gelen deprem 7.4 şiddetindeydi.

Nüfusun yoğun olarak yaşadığı bölgede kaçak yapılaşma nedeniyle ölü sayısı arttı ve 17,217 kişi yaşamını yitirdi.
Deprem sonucu bölgedeki rafineri Tüpraş'ta çıkan yangın günlerce şehri tehdit altında bıraktı.

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Gujarat Depremi

26 Ocak 2001 yılında Hindistan'daki gerçekleşen deprem 7.9 şiddetindeydi.
Depremde 20 bin insan hayatını kaybetti ve 400 bin kişi evsiz kaldı.

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap[/img]
Bam Depremi

26 Aralık 2003'te İranda meydana gelen deprem 6.6 büyüklüğündeydi.
Bölgedeki yığma yapılar nedeniyle kayıpların sayısı 26,271'i buldu.

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Sumatra-Andaman Depremi

26 Aralık 2004'te Hint Okyanusu Endonesya açıklarında gerçekleşen deprem 9.0 büyüklüğündeydi.
Depremden sonra oluşan tsunami sonucunda ölü sayısının artmasına neden oldu. Açıklamalara göre 230,210 kişi hayatını kaybetti.

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Keşmir Depremi

8 Ekim 2005'te Pakistan'ın Muzaffarabad şehri yakınlarında meydana gelen deprem 7.6 büyüklüğündeydi.
79 bin kişi hayatını kaybetti ve toprak kaymaları sonucu 4 milyon kişi evsiz kaldı.

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Sinchuan Depremi
12 Mayıs 2008'de Çin'deki deprem 8.0 şiddetindeydi.
68,712 kişi hayatını kaybetti.

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Haiti Depremi

12 Ocak 2010'da Haiti'nin başkenti Port-au-Prince vuran deprem 7.0 şiddetindeydi
Tam anlamıyla bir insanlık dramına neden olan deprem 230 bin kişinin ölümüne neden oldu

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Şili Depremi

27 Şubat'ta meydana gelen deprem 8.8 şiddetindeydi. Ölü sayısı her geçn saat artıyor.









[/size][/font][/b]

22

AKP Ünye Tanıtım ve Medya Başkanı facebook'ta "Örtüsüz kadın ya satılıktır ya da kiralıktır" notunu yazdı.


AKP'li başkan: Örtüsüz kadın ya satılıktır ya kiralık

AKP Ünye Tanıtım ve Medya Başkanı Facebook'taki sayfasına, başı açık kadınlar için "Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Perdesiz ev ya satılıktır ya da kiralıktır" yazdı.
BÜYÜK TEPKİ TOPLADI

Ordu'nun Ünye ilçesinde, AKP Ünye İlçe Tanıtım ve Medya Başkanı Süleyman Demirci sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki sayfasına, başı açık kadınlar için "Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer.

Perdesiz ev ya satılıktır ya da kiralıktır" yazdı. İlçede yayımlanan "Ünye Güncel" gazetesinde de yer alan habere yurttaşlar büyük tepki gösterdi.
VATANDAŞLARDAN AKP'Lİ VEKİLE TEPKİ

AKP Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat'ın da bulunduğu bir toplantıya katılan yurttaşlar toplantı sırasında tepkilerini dile getirdi. Yurttaşlar, Demirci'nin yazdıklarını "ahlaksızlık" olarak niteledi. Hamarat'ın yaşananlar karşısında sessiz kalması karşısında ise yurttaşlar, Hamarat'a "Gerekeni yapmalısınız, aksi takdirde sizin de bu düşünceye sahip çıktığınızı düşüneceğiz" dedi.
CEZA ALMADI

Ayrıca AKP Ünye İlçe Başkanı Ahmet Çamyar ve Başkan Yardımcısı Adem Çalık'ın yaşanan olayla ilgili bilgisi olduğu fakat buna rağmen Demirci'yi sadece sözlü olarak uyarmakla yetindikleri öğrenildi.

Demirci'nin de yapılan uyarı üzerine Facebook'a yazdığı yazıyı sildiği fakat olayla ilgili hiçbir disiplin cezası almadığı belirtildi.

Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

23
Karışık Fıkralar / Iki güzel fıkra
« : 09 Mart 2011, 18:19:31 »
Buradan Duyulmuyor
Papaz ,iki metre ilerisinde duran zangoca sormuş .
- ''Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?'' Zangoçta derin bir sessizlik...İyice köpürmüş
- Papaz: ''Sana soruyorum be adam!Duymuyor musun beni?
-''Hayır buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim''
- "Olacak şey mi! İki adım öteden beni duymuyorsun ..'' Zangoç bıyık altından gülmüş,
- '' İsterseniz yer değiştirelim anlarsınız...'' Yer değiştirmişler.Bu kez zangoç seslenmiş
-''Kilise için toplanan bağışları kim zimmetine geçiriyor?' Papaz kendi kendine söylenmiş.
-''Hakikaten yahu! Buradan hiç bir şey duyulmuyor.''

**************************

Roma'da Bir Ayin
Roma'da dünyaca ünlü San Pietro Kilisesi'nde büyük bir pazar ayini... Görkemli bir dinsel tören.. Papa bile katılıyor. Koskoca meydan mahşer yeri gibi..Kilisenin içi de dışı da tıklım tıklım.. Bu arada kilise kapısında iki adam özellikle dikkati çekiyor...İkisinin de boynunda kocaman birer levha asılı..Birinde "Ben koyu bir Hıristiyan'ım ,lütfen bana yardım ediniz " yazılı. Ötekinde ise sadece " Ben koyu bir Yahudi'yim " yazıyor. Tabii ki kiliseden çıkanlar Hıristiyan olduğunu ifade eden adama yanaşıyorlar ve ellerini ceplerine atıp cömertçe bir şeyler veriyorlar. Yahudi olduğunu ifade eden adamda ise siftah yok. Bu arada kiliseden çıkan iyi niyetli biri "Yahudi'yim " yazısı taşıyana sokuluyor.
- " Bana bak kardeş " diyor , "..dürüstlük iyi bir şey, ama binlerce Hıristiyan kiliseden çıkarken , senin Yahudi olduğunu böyle aleni olarak ifade etmen kanımca hiç de akıllıca bir hareket değil. Bak kimse sana para da vermiyor zaten.. Bence çıkar o yazıyı boynundan , sen de su Hıristiyan gibi..." deyince , boynunda "Yahudi'yim" yazılı adam "Hristiyanım" yazılı olana dönüp sesleniyor:
- Heey !.. Salamon !.. Herife bak be !.. Gelmiş bize ticaret öğretiyor.. Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

**************************


24
Hayata Dair Yazılar / Kadın olmak zor iş
« : 09 Mart 2011, 00:45:05 »



      Kadın olmak ; sadece güzel olmak demek değil, gördüğünde o güzelliğin içinde erkeğin kendi ruhunu bulabilmesini sağlayabilmektir...

      Kadın olmak ; ipek saçlar, pembe topuklar, ince bel değil, bütün bunların içerisinde bir hanımefendi olabilmeyi başarabilmektir..

      Kadın olmak ; güzellik takıntısı içerisinde olmak değil, o güzelliğe akılda katabilmektir...

      Kadın olmak ; insanları elinin tersiyle itip kendisinden uzaklaştırmak değil, avuçlarını sımsıkı kavrayarak insana emin ellerde olduğu duygusunu verebilmektir.

      Kadın olmak ; çok konuşarak beynini didiklemek değil, sıradan ve kabullenilebilir yaşamın ne olduğunu bilebilmektir...

      Kadın olmak ; şatafat düşkünü olmak değil, sımsıcak bir öpücüğün bir tek taş yüzükten daha değerli olduğunu anlayabilmektir...

      Kadın olmak ; doğum günleri, evlenme günleri ve bilumum ardı arkası kesilmeyen özel gün sendromlarında pahalı hediyeler istemek değil, sadeliğin içerisinde fark edilebilir olmaktır...

      Kadın olmak ; duruşu, oturuşu ve yürüyüşü abartılı olmak demek değil, kendini süs bebeği gibi ortalara atıp başkalarıyla fingirdeşmemektir...

      Kadın olmak ; hangi dizi başlamış, kimler oynuyor, kim kiminle yakalanmış bunları merak etmek değil, ekonomiden, politikadan, spordan ve kültürel olaylardan haberi olmaktır...

      Kadın olmak ; sırf hatun numarasıyla cahilliğini gizlemek değil, bizi kim yönetir, oligarşi, monarşi, revalüasyon, ofsayt gibi kelimelerin anlamını bilmektir...

      Kadın olmak ; gezip eğlenmek değil, pazar parasını kozmetiğe yatırmaması gerektiğini, domatesin, ekmeğin,
      soğanın, kıymanın kaç para olduğunu bilmektir...

      Kadın olmak ; telefonda saatlerce cak cak konuşmak değil, sonradan gelen faturalara niye böyle fatura geldi acaba diye şaşırmamaktır...

      Kadın olmak ; içi vıcık vıcık dedikodu yumağı içinde kaybolmak demek değil, eşini, dostunu kollamaktır...

      Kadın olmak ; marka düşkünü, moda düşkünü olmak değil, sökük, paça boyu, fermuar dikebilmektir...

      Kadın olmak ; marifetlerini sadece erkekleri elde ederken göstermek değil, tüm elinden gelen marifetleri içinden gelerek, göstermelik olmadan yapabilmektir...

      Kadın olmak ; dır dır konuşup adamın sinirini bozup, kafatasını attırmak değil, körolası dilini gerektiğinde tutabilmektir...

      Kadın olmak ; sadece alışveriş merkezlerine gidip ne bulduysa almak değil, sana don kilot almasını, gömlek ve ayakkabı numaranı bilebilmesidir...

      Kadın olmak ; sadece kendi giyiminden sorumlu olup kendini giydirmek değil, zevki seni giydirecek kadar yerinde olmaktır...

      Kadın olmak ; orada burada dedikodu yaparak, laf taşımak değil, seni ayıkla pirincin taşı durumlarına getirmemektir...

      Kadın olmak ; güzel görünebilmek için orasını burasını her yeri görünene kadar açmak değil, dekoltesinin dozunu ayarlayabilmektir...

      Kadın olmak ; saldırganlaşıp kafesinde kırbaçla eğitilmeye çalışılan bir aslana benzemek değil, yumuşak huylu olup erkeğinin dizlerinde tüyleri okşanan bir kedi olabilmektir...

      Kadın olmak ; çağırdım, gelmedin, geç kaldın, aramadın, sormadın, kiminleydin, hesap ver demek değil, sana yüreğiyle güvenmek ve inançlarıyla sokulmaktır...

      Kadın olmak ; sağda solda konuşulanları gerçekmiş gibi saymak değil, kimsenin arkasından konuşmamaktır...

      Kadın olmak ; sınırları zorlayıp, salya sümük ağlamak, kıytırık nedenlerden hır gür çıkarmak demek değil, sözü
      dinlenir, anlaşılır olmaktır...

      Kadın olmak ; hayatı giyim kuşam üzerine kurmak demek değil, giydiğin gömleğe hangi pantolonun yakıştığını, uyum ve uyumsuzluğun ne olduğunu bilmektir...

      Kadın olmak ; dağa çıkarken rugan ayakkabı giymek değil, spor ayakkabısı ile topuklu ayakkabının ayrımı bilebilmektir...

      Kadın olmak ; of yoruldum, beni ara, beni al, beni bul, bunu isterim demek değil, sence de uygunsa, yanındayım, ben gelirim, merak etme diyebilmektir...

      Kadın olmak ; korkak ve çekingen olmak demek değil, seni seviyorum derken korkmamak, başka şeylerin
      arkasına gizlenmemek ve arkandan laf söyletmemektir...

      Kadın olmak ; aklını sadece seksle bozmuş olmak değil, yanına boylu boyunca uzandığında göğsünde atan kalbinin yerine kendini, ruhunu, herşeyini koyabilmektir...

      Kadın olmak ; yatağa boylu boyunca uzanmak değil, sana yatağa aşksız yatmadığını hissettirmektir...

      Kadın olmak ; çıtır çerez gibi bir günlük olmak demek değil, gecelik değil ömürlük olarak yıllara rehaveti değil huzuru
      taşımaktır...

      Kadın olmak ; sadece en seksi leydi olmayı bilmek değil, yeri geldiğinde hanım sultan olarak söz geçirmesini bilmektir...

      Kadın olmak ; cıvık konulara takılıp zaman tüketmek değil, küsmemesini ve ayıp nedir öğrenebilmektir...

      Kadın olmak ; sık boğaz edip yalancı durumuna düşürmek değil, karşısındaki insanı taşıyabilmektir...

      Kadın olmak ; yapılan her tartışma sonunda karşısındaki insanı ayrılmakla tehdit etmek demek değil, sabırlı ve gururuna dokundurmadığı gibi, karşı tarafında gururunu incitmemeyi bilebilmektir..

      Kadın olmak ; tuzu az, şekeri çok gibi limiti olmayan prosedürsüz yemeklerle işi olmak demek değil, pastırmalı kurufasülyenin yanına tereyağlı pilavı kondurabilmek ve salatasız yemeğe oturmamaktır...

      Kadın olmak ; temiz olmak için yarım şişe parfümü sıkarak süslü boyacı küpü olmak değil, öpüldüğü zaman etrafa buram buram parfüm değil aşk kokuları saçabilmektir...

      Kadın olmak ; sadece istemek demek değil, seni bir hamur gibi karmasını bildiği gibi o hamura kendisini de katabilmektir...

      Kadın olmak ; parası yokken ezik, varken kudurmuş olmak demek değil, paranın gücünü bilebilmektir...

      Kadın olmak ; değerlerini bir anlık hevesler uğruna terketmek değil, namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seni
      baştan çıkarırken kullanabilmek, yan gözle adam kesmemek, üstüne sevgili edinmemektir...

      Kadın olmak ; sarışın, renkli gözlü, uzun bacaklı, beyaz tenli, ince bilekli dilber olmak değil, sözüne güvenilir olmaktır...

      Kadın olmak ; konuşulan her şeyi eşe dosta yetiştirmek değil, konuşulanların oradan dışarı çıkmamasını sağlayabilecek kadar sıkı bir çeneye sahip olmaktır...

      Kadın olmak ; para lazımcılardan, kürkçülerden, cep telefonu
      manyaklarından, dırdırcılardan, unutkanlıklarını senin üzerine atanlardan, kendi yetersizliğini seni suçlayarak rahatlayanlardan, raf süslerinden, tehtitkarlardan, kaçaklardan, kıkırdayanlardan, boş bakanlardan olmak demek değil, rol yapmamaktır...

      Kadın olmak ; komplekslerini güzelliğiyle örtmeye çalışmak değil, kendisini sevebilmektir...

      Kadın olmak ; sadece koluna takıp gururla gezmesini bilmek değil, koynuna çekip şehvetle sevişmesini bilmektir...

      Kadın olmak ; sadece ana olabilmek değil, çocuklarından
      saygı görmeyi, anaya babaya hürmet etmeyi de bilebilmektir...

      Kadın olmak ; sevdiği insanı parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle sınırlamak değil, sevdiği insanı sadece o olduğun için sevebilmektir...

      Görüldüğü gibi kadın olmak zor iş...

25
Hayata Dair Resimler / Modern Oturma Odalari
« : 05 Mart 2011, 21:30:17 »
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap


26
Geyik ve Sohbet Yeri / Erkekler Neden Konuşmaz?
« : 02 Mart 2011, 20:23:03 »


Akşam yemeğinde konuşmuyor, televizyonun karşısında tek kelime etmeden oturuyor. Neden? Neden erkekler konuşmazlar? Merak edenler için işte size cevaplar...
Konuşmak isteyen bir kadın ve suskunluğa gömülen bir erkek... Bu çift size pek yabancı gelmiyordur herhalde. Kadın erkek ilişkilerinin çoğunda durum aynıdır, hatta o kadar aynıdır ki, kadının erkekten çok daha fazla konuştuğu saptaması bilimsel araştırmalara bile konu olmuştur.
Doğaları böyle
Buna göre bir kadının ağzından günde 23 bin kelime çıkarken, erkeğin ağzından en iyi ihtimalle bunun yarısı kadar kelime çıkar. Dolayısıyla birlikte olduğunuz erkeğin az konuşmasına, özellikle de kritik durumlarda sessiz kalmayı tercih etmesine aranızdaki bir sorun olarak değil, erkek doğasının bir parçası olarak görseniz iyi olur.
Neden erkekler konuşmazlar, neden futbol dışında hiçbir konuda yorum yapmazlar? İşte cevaplardan bazıları...
Zamanlamaları farklı
İşten eve yorgun argın dönen bir kadın oturup gününün nasıl geçtiğiyle ilgili sohbet etmeyi bir yorgunluk olarak görmez. Oysa erkek o esnada tek bir kelime etmeyi bile büyük bir külfet sayar. Yani kadınla erkeğin sohbet konusundaki zamanlaması farklıdır. Aynı şey kavgalar için de geçerli... Kadın olayı patlak verdiği yerde ve zamanda çözmek ister, bunun tek yolunun ise konuşmak olduğunu düşünür. Oysa erkek olayın üzerinden vakit geçmesini, yani ateşin küllenmesini beklemeyi tercih eder.
Büyütmemek için
Burada kötü olay derken kastettiğimiz, sadece kadınla erkek arasındaki tartışmalar değil. Örneğin, ikisi birden trafikteyken öndeki arabanın sürücüsünün abuk sabuk bir hareketine aynı derecede sinirlenseler de kadın o adama iki saat söylenir, oysa erkek bir küfür sallayıp bir daha lafını bile etmez. Erkek böyle bir durumda, kadının her şeyi ne kadar büyüttüğünü bildiği için, kendini bir denge unsuru olarak görür ve sessiz kalarak yatıştırıcı etki yaratmak ister.
Rolleri gereği
Erkeklere küçük yaştan itibaren "erkek adamın" az ve öz konuşması gerektiği öğretilir ve bilinçaltına işleyen bu öğreti çoğu erkeği ileri yaşlarda suskunluğa iter. Erkeğin toplumsal rolünde "karı gibi konuşup karı gibi gülmeye" yer yoktur. O her zaman soğukkanlı ve kontrollü olmak, sorunlar karşısında tepeden bakan bir tavır takınmak zorundadır.
Fırsat verilmediği için
Biz kadınlar konuşma konusundaki önceliği hiç kimseye kaptırmak, lafı kimseye bırakmak istemeyiz. Bu da karşımızdaki erkeklerin zaman zaman duygu ve düşüncelerini ifade etmeyi isteyip de buna fırsat bulamamalarına neden olur. Aceleci davranmak, bir kadının yapabileceği en büyük hatadır.
Sözleri yoktur
Bazen ise durum bu kadar alengirli değildir, işten eve gelen erkek "Günün nasıl geçti canım?" sorusuna "iyi" diye cevap verir ve bunun anlamı gününün iyi geçtiğinden başka bir şey değildir. Onun zaten çok iyi bildiğiniz iş hayatındaki sıradan bir günü anlatmayı gereksiz bulur. Yani erkeğin her susuşunun altında bir mana aramak çok anlamsız ve ayrıca paranoyakça bir tutum...
Erkeklerin ağzından, kadınların yarısı kadar kelime çıkar. Bu onların tabiatında var.

27

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

28
Komik Resimler / Erkekler neden erken ölür
« : 26 Şubat 2011, 23:26:25 »
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

29
Hayata Dair Yazılar / Babam ve sigara
« : 26 Şubat 2011, 23:06:26 »
]
Sigara hepimizden hayırlı ve sadık dostu, yanından ayırmadığı yavuklusuydu babamın...
Ben geldiğimde uzun zamandır beraberlerdi.
Ben varken de hep dudak dudağa oldular.
65 sene boyunca hiç ayrılmadılar.
Taa ki önceki haftaya kadar...
* * *
15 yaşında tutulmuştu ona...
Tiryakisi olmuş, hayatını paylaşmıştı.
Dertlendiğinde içine çekmiş, sevindiğinde dumanını saçmış, öfkelendiğinde üstüne basmış, ilham geldiğinde kutusuna yazmıştı.
Onsuz hiçbir şeyin tadı yok gibiydi:
Yola mı gidilecek; bir sigara yakılmalıydı.
Kahve mi içilecek; bu keyif yalnız bırakılmamalıydı.
Tek başına da içilmez ya; ille herkese tutulmalıydı.
Sigara, ince, uzun parmaklarının arasındaydı her daim...
Paketi gömleğinin cebinde, ciğerinin üstündeydi; dumanı ciğerinin içinde...
Son izmaritin koru, bir yeniye ateş olurdu.
Babamı hep ağzından üfürdüğü o laciverdi dumanın arkasından gördüm sanki...
“Çamlığın başında tüter bir tütün
acı çekmeyenin yüreği bütün...”
Ne zaman sarılsam, tütün kokusu yanağındaydı, külü kucağında, izmariti tablasında...
Ben içmeye niyetlensem, ilk paketi cebime yerleştirmeye hazırdı. Hiç içmediysem de hep nasiplendim dumanından...
Hepimizin içine işleyen bir yol arkadaşlığıydı onlarınki...
Biri ihtirasla emdikçe, diğeri onun için harlanıp tutuştu.
Yıllar yılı birbirlerini yakıp tükettiler karşılıklı...
Sonunda ikisi de küle döndü.
* * *
Nasıl bir aşksa, her nefeste kendisini nefessiz bıraktığını, içten içe zehirlediğini biliyor, ancak gaddar yoldaşından, sevgili celladından vazgeçemiyordu. Biz kötüledikçe daha da tutkuyla bağlanıyordu hatta... Ona keyif veren tek şeydi adeta...
Yaşlanıp en sevdiklerini zor hatırlar hale geldiğinde dahi unutmadı babam sigarasını...
Kesmek istedik; “Bu yaşta ayrılık acısı, hastalıktan fenadır” dediler. “Mutluysa ayırmayın” diye tembihlediler.
Bayram öncesi düşüp kaburgasını kırdığında “Eyvah akciğerine batacak şimdi” diye kaygılandık.
“Meraklanmayın” diye güldü doktor:
“Ciğer kalmamış ki; sönmüş sigara sayesinde...”
Elimizdeki röntgen filmi, 65 yıllık bir ihanetin belgesiydi sanki...
Onca yılın keyfi, kederi, katran olup yerleşmişti ciğerine...
“Sen beni yaktın bunca sene; sıra bende” dercesine...
* * *
Vedalaşmaları mecburiyetten oldu.
Sonuncuyu içerken, ilkindeki heyecanı yaşadığına eminim... Ama onun koru, bir yenisini ateşleyemedi.
Babam öksürük nöbetlerinde hâlâ onun için yanıp tutuşuyor şimdi...
Sigaraysa, bizimle işini bitirdi; başka dudaklarda geziyor.
Nihayet o eski, laciverdi dumanı çekildi babamla aramızdan...
İlk kez tütün kokusu yok, öptüğüm yanaklarında, okşadığım saçlarında...
Kucağı külsüz.
Dışarıda haddinden fazla uzamış bir güz...
Yalancı bahar, nazlı güneş...
Ardından yaman bir kış geleceğini iyi bildiğimiz, ama yine de hiç bitmesin istediğimiz güzelim pastırma yazı...
Ekâbir sonbaharın uzatma dakikaları...
Ne kadar uzarsa o kadar iyi...



Can Dündar

30
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap


























Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 165
web hosting Domain Web
İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan sevdaligul.com forum sitemizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. sevdaligul.com hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler sevdaligul@gmail.com  adresi ile iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde sevdaligul.com  yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş yapacaktır.