Reklamlar

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - ђ๏Ŧєєz

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 171
21
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

22
Temel dava açmış ve ilk duruşmada hakim sormuş:
- Nedir şikayetin?
- Hakim bey bu Temel fıkraları var ya, benle Fadimeyi ağızlarına dolamışlar, bizi rezil ediyorlar. Hepsinden davacıyım. Kim fıkra diye bizi anlatıyorsa onlardan da tazminat talebim olacak.
- Senin adın Temel mi?
- Evet, Temel.
- İyi de, binlerce Temel var. O fıkralar neden senin için anlatılmış olsun.
- Hakim bey, ben çok iyi biliyorum beni kastediyorlar.
Hakim, Temel'i iyice süzdükten sonra 'Bak ama' der:
- O Temel fıkralarının çoğu belden aşağı. Oysa sana bakıyorum çelimsiz ve yaşını almış bir Temelsin. O fıkralar senden çok daha genç, güçlü kuvvetli ve çapkın bir Temel için anlatılıyor. Seninle hiç ilgisi yok; bu dava düşer.
- Hakim bey, madem siz böyle takdir ediyorsunuz mesele yok. Demek tevatürmüş, ben değilmişim.
- Evet sen olamazsın, başka Temel'dir onlar. Sana sıra gelene kadaaar.
- İyi hoş da Hakim bey, bu dava için köyden kalktım buralara kadar geldim, boş dönmeyeyim. Hiç değilse o güçlü kuvvetli Temel'den sana bir fıkra anlatayım hakim bey.
- Anlat bakalım.
- Bizim bu iri kıyım pazulu Temel, hakimlerin karılarına çok düşkünmüş.
- Hop, hop, hop... Dur, dur be, ne diyorsun sen..
- N'oldu hakim bey?
- Daha ne olacak? Benim Hakim olduğumu bile bile 'Temel hakim karılarına meraklıymış' diyorsun. Ağzından çıkanı kulağın işitmiyor galiba!
Temel 'Rica ederim Hakim bey' der:
- Temel fıkrası için karısı güzel binlerce hakim var. Asliyecisi var, sulhçusu, ağır cezacısı var. Seninkine sıra gelene kadar; daha çoook var.

 Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

23
Önemli Günler ve Mesajlar / BERAT KANDİLİ
« : 05 Ağustos 2009, 09:28:10 »
Hadislerle Berat Kandili
Ebu Hüreyre Radıyallahu And’dan rivayet edildiğine göre: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz şöyle buyurmuştur:
—“Şaban ayının on beşinci gecesinin ilk vaktinde Cebrail (a.s) bana geldi; şöyle dedi:
—“Ya Muhammed, başını semaya kaldır. Sordum.
—“Bu gece nasıl bir gecedir? Şöyle anlattı:
—“Bu gece, Allah-u Teala, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar. Kendisine şirk koşmayanların hemen herkesi bağışlar. Meğer ki, bağışlayacağı kimseler büyücü, kahin, devamlı şarap içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olsun. Bu kimseler tövbe edinceye kadar, Allah-u Teala onları bağışlamaz.

Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi: "Ya Muhammed başını kaldır. Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış.
Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor: "Ne mutlu bu gece rüku edenlere.
İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Bu gece secde edenlere ne mutlu".
Üçüncü kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece dua edenlere ne mutlu." Dördüncü kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyordu: -"Bu gece, Allah'ı zikredenlere ne mutlu".
Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu."
Altıncı kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Müslümanlara ne mutlu." Yedinci kapıda da bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın.
Bunları gördükten sonra, Cebrail'e sordum: "Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak?
Şöyle dedi: "Ya Muhammed, Allah-u Teala, bu gece, Kelp kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azat eder."

- Hz. Ayşe Radıyallahu Anha anlatıyor: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri, Nıfs-u Şa'ban gecesinde dünya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının tüyünün adedinden daha çok sayıda günahı affeder."

Berat Gecesinin Mahiyeti ve Önemi
Yıllık bir program çerçevesinde yürütülen ticari faaliyetler yıl sonunda o program esaslarına göre kontrol) ve teftiş edilir. Kâr zarar hesapları yapılır. Kesin hesabın tespitinden sonra da gelecek yılın programı hazırlanarak şeklini alır.
Her yıl tekrar edilen bu kontrol ve tespit işlemleri sayesinde ekonomik hayatta istikrarlı ve sağlam bir ilerlemenin temini mümkün olur.
Bu misalin ışığında manevi hayatımıza ve faaliyetlerimize bakalım. Dünya, âhiret hayatının kazanılması için yaratılmış bir manevi ticaret yeri olduğuna göre, o ticaretle ilgili faaliyetlerin de yıllık muhasebeye tabi olması gayet tabiidir.
Bu muhasebenin vakti üç ayların içindedir. Berat Kandili ile başlayıp Kadir Gecesiyle biten devreye rastlar.
Duhan Sûresinin 2., 3. ve 4. âyetlerinin Berat Gecesinden bahsettiği bildirilmektedir. Âyetlerin meali şöyle:

"O apaçık kitaba and olsun ki, biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. Bütün hikmetli işler o gecede tefrik olunur."

Bu âyetler hakkında iki görüş vardır. Çoğu tefsir bilginlerinin görüşüne göre, bu mübarek gece Kadir Gecesidir. İkrime bin Ebi Cehil'in de dahil olduğu bir grup alim ise; bu gecenin Berat Gecesi olduğunu söylemişlerdir. Her iki tefsiri birleştiren diğer bir görüşe göre de, hikmetli işlerin ayırımının yapılmasına Berat Gecesinde başlanmakta ve bu işlem Kadir Gecesine kadar devam etmektedir. Bu hikmetli işler nelerdir ve âyetin mânası nedir?

Yıllık Kader Programı
İbni Abbas'tan rivayet edildiğine göre, hikmetli işlerin birbirinden ayırd edilmesi şu şekilde cereyan etmektedir:
Bu seneden gelecek seneye kadar meydana gelecek olayların hepsi ayrı ayrı melekler tarafından defterlere yazılır. Rızıklar, eceller, zenginlik, fakirlik, ölümler, doğumlar hep bu esnada kaydedilir. O yılki hacıların sayısı bile bu devrede takdir olunur. Herkesin ve her-şeyin o sene içindeki mukadderatı kaydedilir.

Rızıkla alakalı defterler Mikail Aleyhisselâma verilir.

Savaşlarla ilgili defterler Cebrail Aleyhissalama verilir.

Ameller nüshası dünya semasında görevli melek olan İsrafil'e verilir ki bu büyük bir melektir.

Ölüm ve musibetlerle ilgili defter de Azrail Aleyhisselâma teslim edilir.

Fahreddin er-Râzî"nin açıklamasına göre bu defterlerin düzenlenmesi Berat Gecesinde başlar, Kadir Gecesinde tamamlanarak her defter sahibine teslim edilir.1

Berat Kandilinin "bütün senede bir kudsi çekirdek hükmünde ve beşer mukadderatının programı nev'inden olması cihetiyle Leyle-i Kadrin kudsiyetinde" olması bu manalara dayanmaktadır.2

Kur'ân'ın bu gecede indirilmesi meselesine ise şöyle bir açıklama getirilmektedir:

Berat gecesi, Kuran-ı Kerimin Levh-i Mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna inzal denir. Kadir gecesinde ise Peygamberimize ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da tenzil denir.

Berat Gecesinin Özellikleri
Tefsirlerde bu gece ile ilgili olarak şu şekilde izahlar yer almaktadır: Vergi ödendiği zaman nasıl ki vergi borçlusuna borcundan kurtulduğunu gösteren bir belge veriliyorsa, Allah Azze ve Celle de Berat Gecesinde mü'min kullarına berat yazar. Zaten bu gecenin dört adı vardır: "Mübarek Gece", "Berae Gecesi", "Sakk Gecesi. Belge ve senet. (Allah Teala bu gece mü'min kullarına beraet yazar)", "Rahmet Gecesi."

"Berat, beraet" kelimesi "el-berâe" kelimesinin Türkçedeki kullanılış şeklidir. Beri olmak, aklanmak, temiz ve suçsuz çıkmak demektir.
"Berâet" iki şey arasında ilişki olmaması, kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması anlamına gelmektedir. Mü'minlerin bu gece günah yüklerinden kurtulup İlâhî bağışa ermeleri umulduğu için de Berat Gecesi denmiştir.

Bir kısım âlimlerin, kıblenin Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'dan Mekke'deki Kabe istikametine çevrilmesinin Hicretin ikinci yılında Berat Gecesinde gerçekleştiğini kabul etmeleri de geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır.3

Berat Gecesinin beş ayrı özelliği vardır.
1. Bütün hikmetli işlerin ayırımına başlanması.
2. Bu gecede yapılacak ibadetlerin diğer vakitlere nispetle kat kat sevaplı olması.
3. İlâhi rahmetin bütün âlemi kuşatması.
4. Allah'ın af ve bağışlamasının coşması.
5. Peygamberimize tam bir şefaat yetkisinin verilmiş olması.

Bir rivayette bildirildiğine göre Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam Şâban'ın onüçüncü gecesi ümmeti hakkında şefaat niyaz etti, üçte biri verildi. Ondördüncü gecesi niyaz etti üçte ikisi verildi. Onbeşinci gecesi niyaz etti, hepsi verildi. Ancak Allah'tan devenin kaçması gibi kaçanlar başka...

Zemzem kuyusunun bu gecede açık bir şekilde coşup çoğalması da bu manaları kuvvetlendiren kutsal bir işaret olarak yorumlanmaktadır.4

Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde Berat Gecesinin feyiz ve bereketini çeşitli şekillerde nazara vermektedir.
"Şâban'ın 15. gecesi geldiğinde geceyi uyanık ibadetle, gündüzü de oruçlu olarak geçirin. O gece güneş battıktan sonra Allah rahmetiyle dünya semasına tecelli eder ve şöyle seslenir:

"İstiğfar eden yok mu, affedeyim ve bağışlayayım. "Rızık isteyen yok mu, hemen rızık vereyim.
"Başına bir musibet gelen yok mu, hemen sağlık ve afiyet vereyim.
"Böylece tan yerinin ağarmasına kadar bu şekilde devam eder." 5

Çünkü o gece İlâhi rahmet coşmuştur. Berat Gecesi beşer mukadderatının programı çizilirken insanlara verilen eşsiz bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirip günahlarını affettirebilen, gönlünden geçirdiklerini bütün samimiyetiyle Cenab-ı Hakka iletip isteklerini Ondan talep eden ve belalardan Ona sığınan bir insan ne kadar bahtiyardır. Buna karşılık, her tarafı kuşatan rahmet tecellisinden istifade edemeyen bir insan ne kadar bedbahttır.

Bu Gece Af Dışı Kalanlar
Peygamber Efendimiz bu gecede af dışı kalanları şu hadisleri ile bildirmektedir:

"Muhakkak ki, Allah Azze ve Celle Şâban'ın onbeşinci gecesinde rahmetiyle yetişip herşeyi kuşatır. Bütün mahlukatına mağfiret eder. Yalnızca müşrikler ve kalbleri düşmanlık hissiyle dolu olup insanlarla zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyenler müstesna."6 "Yüce Allah bu gece bütün Müslümanlara mağfiret buyurur, ancak kâhin, sihirbaz yahut müşahin (çok kin güden) veya içkiye düşkün olan veya ana babasını inciten yahut zinaya ısrarla devam eden müstesna."7
"Allah Teâlâ Şâban'ın onbeşinci gecesi tecelli eder ve ana-babasına asi olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında kalan bütün kullarını bağışlar."8


Üç aylara ayrı bir ruh ve mâna içinde giren Peygamber Efendimiz özellikle Şaban ayına özel bir özen gösterir, başka zamanlarda görülmemiş bir derecede ibadete ve âhiret işlerine yönelirdi. Bu ayın çoğu günlerini oruçlu geçirirken, geceleri de diğer gecelerden çok farklı bir şekilde ihya ederdi.

Bir Berat Gecesinde uyanıp da Resulullah Aleyhissalâtü Vesselamı yanında bulamayan Hz. Âişe kalkarak Efendimizi aramaya başladı. Sonunda Peygamberimizi Cennetü'1-Bakî mezarlığında başını semaya kaldırmış halde buldu.
Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam mübarek hanımına Berat Gecesinin faziletini şöyle anlattı:
"Muhakkak ki, Allah Teâlâ Şâban'ın onbeşinci gecesinde dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve Benî Kelb Kabilesinin koyunlarının kılları sayısınca insanları mağfiret eder."9

İşlenen sevaplı amellerin değeri başka zamanlarda on ise, Berat Kandilinde yirmi bindir. Meselâ başka zamanlarda okuduğumuz bir tek Kur'ân harfine on sevap veriliyorsa, bu gecede her bir harfine yirmi bin sevap verilmektedir.

Bu bakımdan tam bir ihlâsla çalışıp ihyasına gayret gösterebildiğimiz takdirde Berat Kandili elli bin senelik bir ibadet hayatının sevabını bir gece içinde bize kazandırabilir. "Onun için elden geldiği kadar Kur'ân ve istiğfar ve salavatla meşgul olmak büyük bir kârdır."10

Tek kişinin çalışma ve kazanma gücü maddi hayatta olduğu gibi manevi hayatta da sınırlıdır diyorsak, bunun çaresi vardır. Aynı gayeyi paylaşan ve dünyada aynı maksatla yaşayan mü'min kardeşlerimizle birlikte teşkil ettiğimiz manevi şirket; bize hesabından âciz kalacağımız sonsuz bir manevi serveti kazandırabilir. Üstelik maddi kazançlarda kâr, ortaklar arasında bölünerek küçüldüğü halde mânevi kârda böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir. Çünkü manevi faaliyetler nurludur. Nur ise maddi eşya gibi küçülmez ve bölünmez.

Berat Gecesi ibadeti
Gecenin manevi değeri dolayısıyla namaz, Kur'ân tilaveti, zikir, teşbih ve istiğfarla geçirilmesi, bu gece vesilesiyle muhtaçlara yardım ve benzeri hayırlı amellere özel bir önem verilmesi müstehaptır.

İmam-ı Gazali Hazretleri el-İhyâ'da, Berat Gecesinde yüz rekât namaz kılınması hakkında bir rivayete yer verse de, hadis âlimleri bu namazın sünnette yerinin olmadığını, böyle bir namazın Hicretten 400 sene sonra Kudüs'te kılınmış olduğu tesbitinde bulunurlar. Hatta İmam Nevevi böyle bir namazın sünnette bulunmadığı için bid'at bile olduğunu ifade eder.

Bunun yerine kaza namazının kılınması daha isabetli olacaktır. Bununla beraber kılındığı takdirde de sevabının olmadığı anlamına gelmez.
Çünkü ibadet alışkanlıklarının iyice azaldığı zamanımızda insanların bu vesileyle namaza yönelmelerini hoşgörü ile karşılamak faydalı olacaktır.

Berat Gecesi Duası
Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:
"Allahım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin."11

Berat Duası
Bazı mâna büyüklerinin de şöyle bir duası vardır:
"Allahım, şayet ismimi saîdler defterine yazdıysan, orada sabit kıl. Şayet ismimi şakiler defterine yazdıysan oradan sil. Çünkü Sen buyurdun ki, 'Allah dilediğini siler yok eder, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i Mahfuz Onun katındadır."12

Bu idrak ve şuur içinde ihya edeceğimiz Berat Gecesinin hepimiz için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz edelim.


Kaynaklar
1 Hülâsâtü'l-Beyân. 13:5251.
2 Şualar, s,426.
3 TDİ."Berat" maddesi.
4 Hak Dini Kur an Dili, 5:4295
5 İbni Mâce, İkame, 191.
7 et-Tergîb ve't-Terhib, 2:118.
8 İbni Mace, İkametü's-Salât, 191; Tirmizî, Savm, 38.
9 Tirmizî, Savm:39.
10 Şualar, s.426.
11 et-Tergib ve't-Terhîb, 2:.119, 120.
12 Ra’d Suresi, 39; Mecmuatü’l-Ahzab, 1:597.


Kaynak: Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

24
Güncel Haberler ve Olaylar / GAZETESİNDE MESCİT İSTEYEN YAZAR
« : 05 Ağustos 2009, 09:19:27 »
Yazar Nagehan Alçı, Sabah'ta mescit açılmasını 'flaş haber' yapanların kendisini şaşırttığını belirterek, mescitsiz gazeteleri yazdı ve kendi gazetesine mescit istedi.   

Nagehan Alçı'nın köşe yazısı

Sabah Gazetesi'nin içine bir mescit açılmış. Önceki gün bunu bazı medya siteleri 'flaş' haber olarak verdiler. Burada işi haber haline getiren, mescidin Sabah'ta açılmış olması malum. Bu, 'yandaş'laşma tezini güçlendiren bir gelişme gibi sunuluyor. Öyle mi hakikaten?

Öncelikle 'hangi gazetede mescit var?' sorusunun cevabını bulmak için teker teker gazete santrallarını aradım. Ancak sorunun cevabını almak pek kolay olmadı. İstisnasız hepsinde şüpheli bir 'bu bilgiyi neden öğrenmek istiyorsunuz?' tepkisiyle karşılaştım. Düşünsenize, öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, mescit olup olmadığını sormak devlet sırrı sormak muamelesi görüyor.

Yeni Şafak'ta, Vakit'te, Zaman'da ve Star'da varmış. Hem de uzun zamandır.  Bu, haber değeri taşımıyor tabii. Ne de olsa onlar 'yandaş'. Ama bunlara karşı Yeni Çağ'da da varmış. Yeni Çağ dini ve milli  hassasiyetleri yüksek olanların hazırladığı bir gazete ama yandaş olmaktan kat be kat uzak.

BODRUM KATTA NAMAZ
Sonra Doğan Grubu gazetelerini aradım. Santrala 'Binanızda mescit var mı?' diye sorunca 'Kesinlikle yok efendim!' cevabını aldım. (Yok ve bundan gurur duyuyoruz. Biz çağdaşız!) tonu. Bununla da yetinmedim. Bizdeki durumu merak ettim. AKŞAM Yayın Grubu'nun binasında da mescit yokmuş ama bazı çalışanlar (çaycılar ve kat görevlileri) bodrum kattaki bir boşlukta kılıyorlarmış namazlarını.

Doğan Grubu'ndakiler ne yapıyorlar, bilmiyorum. Ya onlar da bir ücra köşe buluyorlar ya da 'Allah affetsin' deyip araziye uyum sağlıyorlar. Sonuçta ortada talep edilmesi inanç özgürlüğü açısından son derece normal olan bir durum var: Ezici çoğunluğu Müslüman olan işyerlerinde ibadet etme hakkı. (Çoğunluk olmasalar bile aynı talepte bulunmaya hakları var) Ha, şimdiye kadar bu hak için sesini yükselten olmamış. Asıl haber olan bu. Yani Sabah'ta mescit açılması değil, bugüne kadar açılmamış olması haber. Ve de ülkenin en çok gazeteci çalıştıran kurumlarında da hala olmaması.

Geçtiğimiz yıl BBC yeni bir Arapça kanal açtığında son teknolojik imkanlarla donattığı binasının içine Müslüman çalışanlar için ibadet yeri yapmadı diye İngiltere'de kıyamet kopmuştu. Kanalın 220 çalışanına, karşı binada namaz kılma yeri gösterilmiş, BBC yetkilileri bu hatadan dolayı özür üzerine özür dilemişlerdi. Onlar çağdaş değiller miydi?

Bu, dine ait her şey= AKP= yandaş= Atatürk karşıtı denklemi gittikçe uzamaya ve bizleri medeniyetten uzaklaştırmaya başladı. 'Normal' ülkelerde ibadet yeri talep etmek artık 'temel ifade özgürlüğü' kapsamına giriyor. Onlar bunun çok ötesinde hakları tartışıyorlar.

Ben Sabah'ı kutluyorum. Normalleşmeye bir adım atmış. Dilerim bizim gazete de onu izler!


nagehan@nagehanalci.com

(Akşam)

Kaynak: Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Haberin orijinal metni için Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap.

25
Komik Resimler / NOSTALJİK REKLÂMLARLA KENDİNİZDEN GEÇİN!
« : 04 Ağustos 2009, 16:51:45 »
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

26
Komik Yazılar / YILIN HAZIR CEVAP ÖDÜLLERİ
« : 04 Ağustos 2009, 15:28:35 »
Mansiyon
Hava Yollarında yemek servisi zamanı. Hostes en öndeki adama kibarca gülümseyerek sordu:
- Yemek ister misiniz efendim?
Kendini lokantada zanneden yolcu servis masasına baktı:
- Seçeneklerim neler?
Hostes yine kibarca gülümseyerek seçenekleri sundu:
- Evet veya hayır.
 
 
3'üncü
Bir alışveriş merkezindeyiz. Yaşlı bir hanım tavuk reyonunda bir türlü istediği kadar büyük bir tavuk bulamayınca, onu izleyen reyon görevlisine söylendi:
- Bu tavukların daha büyük olmaları mümkün değil mi?
Görevli tonton teyzeye takılmadan edemedi:
- Mümkün değil teyze, onlar ölü.
 
 
2'nci
Kamyon sürücüsü "dikkat, alçak köprü" ikaz levhasını fark ettiğinde iş işten çoktan geçmişti. Olanca hızıyla üst köprüye bindirdi ve orada sıkıştı kaldı. Arkasında kilometrelerce araç kuyruğu oluştuktan sonra trafik/kurtarma ekibi nihayet geldi. Kurtarıcı işine başlarken polis de gözleri sıkışmış kamyonda, sürücüye yaklaşarak söze girmiş olmak için sordu:
- Köprüye sıkıştınız, he?
Sürücü canı burnunda homurdandı:
- Yo, köprü taşıyordum, mazotum bitti.
 
 
1'inci
Trafik kuralı ihlali yapan kimsenin çıkmadığı uzun bir nöbetin sonunda polis nihayet aşırı hız yapan bir aracı durdurdu. Sürücü camı açtı. Ruhsat ve ehliyetini uzattı. Polis ceza makbuzunu cebinden çıkarırken keyifle gülümsedi.
- Sizi bütün gün bekledim.
Sürücü nasıl olsa cezamı öyle ya da böyle çekeceğim rahatlığıyla, iç çekerek cevap verdi.
- Anlıyorum memur bey. Elimden geldiği kadar hızlı gelmeye çalıştım ben de.
Polis, dakikalar süren gülmesi kesilmeyince adama eliyle git, git işareti yaptı ve adam cezadan kurtuldu.


 Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

27
Urfalının Biri Mezarında Yatan Babasını Ziyaret ediyor:

Babo nasısan, eyimisen?
Gene Fatihayı gaptın, keyfin yerinde.
Oraları bilmem amma...
Buraları bura olmaktan çıhmış gayri.
Mezarıydan galksan,gafayı yersen.
Öldüğüye sevinirsen...

Sıra geceleri bitti artık.
Şindi Bitliste beş minare de yok.
Hasangalasında caketim de galmamış.
Hem Urfa dağlarında ceylanlar da gezmiy.
Herkes: Şak-şuka, şaka da - şuka söylüy...

Ne mırranın, ne de gayfenin dadı galdı,
Gayfenin neslisi çıkmış, südü de içinde.
Gaçak çay da hepden gaçak olmuş,
Sallama içiyler..
Ahhh.. Şu gavur icadı televizyon yokmu?
Tam üç tene eve aldım,gene de acans dinliyemiyem.
Gumasının yüzünden gocasından ayrılan böyük gız,
Yaseminin penceresinden bakmazsa göremiymiş.
Öbür oğlan Gurtlar Vadisi.
Hele o güççüğü yokmu ? Sen görmedin.
Saçını hep Amerikan kesdiren,
Gözü , gulağı oynuy namıssızın.
Acun Firarda diy, başka bişey demiy
Turizm dersine eyi geliymiş.
Valla yalan,
Mahsadı çıbıldak garılara baha...

Torunun Şehmuzla iftihar etmelisen,
Aletirik Mehendisi çıktı.
İş bulamadı, galdırım mehendisiyem diy.
Galdırım da yok ya, çamırlarda debeleniy, duruy...
Babo bi de telefon çıkmış,minnacık.
Şalvarın cebine on tene sığar şerefsizim.
Tele-fon amma teli,meli yok.
Eyi bişey de çok yalan söylüy.
Ben Siloyu tarlada görüyem,
Aradığın gişiye ulaşılmıy diy.
Ancaaa foturaf bilem çekiy vallaha...

Bu cümma rühuya hatim indirecektik;
Mevlüt Hoca nazlanıy,boğazı ağrıymış.
Yoh gendini üçaylara hazırlıymış...
Eve iki tene CD göndermiş,
Bunuyla gırk hatim iner demiş.
Eh..Sen de bunuyla idare edersiy.
Dünya işleri bitmiy.
Şindi bana müsade;
Aşağı kepir tarlaya gidiyim.
Golf oynuyacağım da...

28
Komik Resimler / YEMEĞİ FAZLA KAÇIRMIŞ
« : 04 Ağustos 2009, 13:19:24 »
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

 Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

29
Komik Karikatürler ve Animasyonlar / ŞAHSİ KANAATİM :))
« : 04 Ağustos 2009, 13:08:43 »
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

 Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

30
Komik Olaylar / YURDUM POLİSİNDEN KIRIP GEÇİREN ANONSLAR :))
« : 04 Ağustos 2009, 10:40:00 »
Trafik polisinin müthiş anonsu
Dar ve tenha bir yolda trafikteyim. Arkamdan trafik polisi geliyor. Kırmızı ışıkta durdum. Bir süre sonra trafik polisinin müthiş anonsu geldi: ''Yol boş devam et. S..tir et kırmızı, ışığı devam et.' Acaba ehliyetimi henüz almadığımı bilse; 'Ehliyet ve ruhsat. Ruhsat tamam ehliyeti s..tir et.' der miydi?

Göstermelik
Birkaç gün önce trafiğin çok işlek olmadığı bir yerde normal olarak kırmızı ışıkta durdum. O an arkama yanaşan trafik polisinin anonsunu aynen aktarıyorum: '34 XXX... devam et, devam et. Sanki biz olmasak duracaksın.'

Türk polisi ve UFO
Eveeet, şimdi de o kocaman alkışları Antalya'da UFO gördüğü için polisi arayan vatandaşa 'havadayken yapabileceğimiz bir şey yok, inerse tutuklarız' diyen yurdum polisi için alabilir miyiz?

Ukala Şoför
Kendisini durduran trafik polisi 'kırmızı ışıkta geçtiniz' deyince 'uyuyordum görmemişim' diyen yurdum şoförü, evet bildiniz babam...

Dürüst polis
Trafik polisi tarafından çevrilinir. Ehliyet evde unutulmuştur. İki taraf da 'çorba parası' konusunda hemfikirdir ama ben miktarı konusunda karar verememekteyimdir. Cepten 2 adet 20'lik çıkarılıp ruhsatın arasına konur. Polis ruhsatı açar ve 'bu fazla' diyerek 20'liklerden birini geri verir. Benim de bu yurdum polisini alnından öpesim gelir. Dürüst adammış.

İnançlı polis
Yıllar önce sabahın erken bir saatinde nasılsa kimse görmez diye kırmızı ışıkta geçip sola döndüm ve 50 metre ilerdeki kırmızı ışıkta beklerken trafik polisine yakalandım. Kırmızı ışıkta geçtiğimi söyleyip ehliyet ve ruhsatı istediğinde 'Ama ışık sarıydı' itirazıma sert bir komutla 'Yemin et!' dedi. Resmen kalakaldım, insan yalan yere yemin edemiyormuş. Yemin edemediğimi gören sevgili polis kahkayı basarak 'Hadi yırttın, yalan yere yemin etseydin cezayı yazacaktım, bir daha dikkatli ol' dedi ve gitti. Bu olayın nerde olduğunu söylememe gerek yok değil mi? Memleketimin polisini bile özledim ben!

Kaç!
Öğlen saatleri. Trafikteyim. Kırmızı ışıkta dururken yandaki kalabalığı fark ediyorum. Bir polis otosu ve kalabalığın ortasında bir genç elini kolunu sallayarak konuşuyor. Kulak kesilip durumu kavramaya çalışıyorum. Çocuk yayalara kırmızı yanarken karşıdan karşıya geçmiş, tabii bunu gören polis ceza yazıyor. Çocuk, 'Herkes geçiyordu ben de geçtim' gibilerinden kendini savunuyor. Polis umursamaz bir tavırla ekip arabasına giderken yaşlı bir teyze çocuğa bağırıyor 'Kaç oğlum kaç! G.tünde plakan mı var?!'

Polis megafonu
Bir teyzemiz yayalara kırmızı yanmasına rağmen karşıdan karşıya geçmeye çalışırken, 10 metre öteden megafon sesi gelir polisten, ''Abla, zaten şişmansın bir de pişman olma!''

Hayırlı Cezalar
Yer İstanbul, Yenibosna. Yenibosna'daki otobüs durağından çıktık Avcılar istikametine doğru gideceğiz. Otobüs kısa yoldan yola girebilmek için yasaklı yerden U dönüşü yapıyor. Yurdum polisi görev başında megafon açık ve o anlamlı anons geçiyor. 'Otobüsçü! Cezan hayırlara vesile olsun, devam et sen; ben plakana gönderirim nasıl olsa.'

Kendin dinle
Kocamın arabasını aldığım ve içine sigara kokusu sinmesin diye bütün camlarını açtığım anda en sevdiğim şarkının radyoda çalmaya başlaması üzerine radyonun sesini de sonuna kadar açıp dolaşırken yurdum polisinden gelen anons:' 34 XX, müziği kendin dinle! Kendin dinle ya da parçayı değiştir!'


 Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 171
web hosting Domain Web
İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan sevdaligul.com forum sitemizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. sevdaligul.com hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler sevdaligul@gmail.com  adresi ile iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde sevdaligul.com  yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş yapacaktır.