Reklamlar

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - edepli

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 ... 30
31
Anketler / Hangi Web Tarayıcısını Kullanıyorsunuz???
« : 21 Haziran 2008, 14:36:36 »
Hangi Web Tarayıcısını Kullanıyorsunuz???

32
Ben çok güzelim diyen mi güzeldir yoksa ben çok çirkinim diyen mi? Sizce hangisi?

33
ATATÜRK'ÜN KONUŞMALARINDAN BİRİ. HER ZAMANKİ GİBİ ÇOK GÜZEL VE ANLAMLI.
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

34
Webmaster Programları / A'dan Z'ye Bilgisayar Sözlüğü
« : 20 Haziran 2008, 11:47:55 »
A
A+: Bilgisayar sektöründe geçerli bir sertifika. Sertifikayı alabilmek için belirli bir sınavın geçilmesi zorunludur. Sınav yazılım ve donanım olmak üzere iki bölümden oluşur. Başarılı olunursa Microsoft' un ki gibi bir sertifika verilir. Bu sertifikanın birçok sektörde geçerliliği vardır.

A/UX: Apple Macintosh'lar için geliştirilmiş bir Unix işletim sistemi.

ABACUS: Üzerinde bir çubuğa sıralanmış, sağa sola kaydırılabilen toplar bulunan hesap makinesinin temeli sayılan bir alet. Kendi başına hesap yapmasa da sayılan sayıları insanlara hatırlatarak hesaplamaya yardımcı olur.

ABORT: İşletim sistemi üzerinde program çalışırken doğal olmayan bir sebepten programın durması veya durdurulması. Sonuç olarak program ya da işletim sistemi bir hata mesajı verir. Hata mesajının üzerinde devam, programı kapat seçenekleri vardır.

ACCELERATOR BOARD: Bilgisayarınızı hızlandırmak için takılan kart. Bu kartların işlevi, bilgisayarın CPU'sunun üzerindeki bazı işleri alıp kendi üzerlerinde çalıştırmasıdır. Böylece CPU'nun yükünü hafifletip bilgisayarınızın performansını arttırırlar.

ACCESS: Bir bilgiye, belleğe, diske, CD-ROM'a vb. erişmek.

ACCESS CODE: Erişim kodu. (şifre)

ACCESS TIME: Erişim için geçen zaman.

ACCESS POINT: WAN'larda telsiz sinyallerinin güçlendirilmesi ve paylaştırılması için kullanılan bir araçtır. Kablolu LAN'larda HUB'lara benzer biçimde, ACCESS POINT'ler de, veri paketlerinin telsiz ağlarda paylaşımını sağlar. Access Point'ler sinyalleri güçlendiren ve daha uzak mesafelere ulaştırılmasını sağlayan Repeater görevini de görür.

ACCESS PRIVILEGES: Giriş izni. Bilgisayar üzerindeki dosyalara giriş ve dosyalar üzerinde değişiklik yapmak için kullanıcılara tanımlanan haktır.

ACCOUNT: Hesap. İşletim sistemlerinde bir kişi adına açılan kullanıcı adı ve giriş şifresidir. Ayrıca kişinin erişim hakları ve kullanım ile ilgili diğer bilgilerinin kaydedilmesi için de kullanılabilir.

ACLS (Access Control Lists): Geçiş kontrol listeleri. Ağ üzerinden transfer edilen verilerin kimden geldiği, kime gideceği ve verinin büyüklüğü gibi kriterlerinin tutulduğu listedir.

ACRONYM: Kısaltma. Özel isimlerin kısaltılması baş harflerini birleştirerek yapılır. Örnek: ACLS (Access Control List)

ACTIVE: Aktif. İşletim sistemlerimizin üzerinde kullanımda olan programların ve dosyaların durumlarını belirtmek için kullanılır. Örnek: ICQ programı açık ve kullanılıyorsa o anda ICQ programı aktif demektir.

ACTIVE MATRİX: Sıvı kristal ekran teknolojisi. Genellikle taşınabilir bilgisayarların ekranlarında kullanılan teknolojidir.

ACTIVE-X: Microsoft firmasının hazırladığı işletim sistemlerinde Java dili gibi internet üzerinde çalışan programlar hazırlamak için kullanılan gelişmiş bir program geliştirme dilidir.

@ (AT İŞARETİ): Bu işaret klavyede Q tuşu ( F klavyede F tuşu) ve ALT GR tuşlarına birlikte basılarak yazılır. En yaygın kullanıldığı yer e-mail adresleridir, kullanıcı ve elektronik postanın gideceği posta sunucusunun adlarının birbirinden ayrılmasına yarar. Örnek; yardim@chip.com.tr

ADA: Amerika Birleşik Devleti Savunma Bakanlığı tarafından geliştirilmiş eski bir programlama dilidir.

ADAPTER: Uyum sağlamayan iki bağlantı çeşidi ya da cihazı birbirine bağlanmak için gerekli olan ara cihazdır.

ADC (Analog Digital Convertor): Gelen anolog sinyalleri alarak dijital sinyallere çeviren cihazdır.

ADD-IN: İşletim sistemine veya işletim sistemi üzerinde çalışan bir programa eklenebilen yardımcı programlara verilen isimdir.

ADD-ON: İşletim sistemi veya işletim sistemi üzerinde çalışan programların özelliğini arttırmak için, bilgisayar üzerine kurulan programlara verilen isimdir.

ADDRESS: Ulaşılmak istenen bilgi, bölüm, kayıtın bulunduğu yeri ifade eder . İnternet üzerinde üç farklı adres kullanılır: e-posta adresi, mac adresi, ip ya da internet adresi.

ADMINISTRATIVE DOMAIN: Yönetsel alan. Tek bir kişi, birim, sistem tarafından yönetilen alandır.

ADMINISTRATOR: Sistem yöneticisine verilen ad. Sistem birçok makineden oluşturulmuş bir ağ veya tek bir makine üzerinde olabilir. ADMINISTRATOR sistemin geliştirilmesi ve sorunların çözümünden sorumlu kimsedir.

ADN/Advanced Digital Network: 56 Kbps leased-line lar için kullanılan bir ağ çeşididir.

ADS/AUTOMATIC DRIVER SIGNING: Otomatik Sürücü Atlama. Windows tabanlı işletim sistemlerinde başlangıçta bilgisayar kilitlenmesi yaşanan durumlarda kilitlenmenin sebeplerini belirler. Bu sebepleri işaretleyerek bir sonraki başlangıçta sorunları atlanmasını sağlar.

ADSL/Asymmetric Digital Subscriber Line: Asimetrik Sayısal Abone Hattı. Standart telefon hatlarını kullanarak yapılan dijital haberleşme teknolojisi. Servis kalitesi merkeze olan uzaklığa göre deyişim gösterir. Bu tip hatlarda download ve upload hızı farklı olabilir.

ADVENTURE: Macera oyunlarına verilen isimdir.

AF/Auto Focus: Bu özellik kameralarda netliğin otomatik olarak sağlanması için kullanılır.

AGENT: İnternet üzerinden istediğiniz bilgileri otomatik olarak toplayabilen bir programdır. Bilgisayar başında olmanıza gerek kalmadan sizin yerinize bilgileri toplar.

AGGREGATE: Toplu işlem. İşletim sistemlerimiz veya programlarımız üzerinde tek bir değerle değil bir grup değer üzerinde çalışan işlemlerdir.

AGP/Accelerated Graphics Port: Üç boyutlu grafik kartlarından daha fazla verim alınması için Anakart firmaları tarafından üretilen bir bağlantı birimidir.

AIX: Unix tabanlı bir işletim sistemi
ARROW KEYS: OK tuşları. Bilgisayar klavyesi üzerinde bulunan sağ, sol, yukarı, aşağı tuşları.

ARTIFICIAL INTELLIGENCE: Yapay zeka. Bilgisayarlarımızın insanlar gibi düşünmesi ve davranması için yapılan çalışmaların tümüne verilen isim.

ASCENDING ORDER: Bir verinin küçük değerden büyük değere doğru sıralanması. Sayılar 0'dan 9'a doğru, harfler A'dan Z'ye doğru sıralanır.

ASCII/American Standard Code for Information Interchange: Bu koda göre dünya çapında kullanılan hemen hemen tüm harf ve sembollere bir değer atanmıştır. Böylece farklı bilgisayarlar arasında bilgi alışverişi yapılırken ortaya çıkması muhtemel karışıklıkların önüne geçilmesi hedeflenir.

ASP/Active Server Page: Bir tür programlama dili. Daha çok sunucu taraflı teknolojilerin kullanılmasına imkan sağlar. ASP ile yapılan ifadeler çalıştırılınca, sonuç çalıştıran kişiye HTML biçiminde gönderilir.

ASPECT RATIO: Bilgisayar üzerinde yapılan grafik işlemlerinde grafiğin yatay ve dikey ölçülerinin birbirlerine oranı. Bu oranın korunması grafiğin bozulmaması için önemlidir.

ASSEMBLER: Kurulu olduğu işletim sistemi üzerinde, işletim sisteminin doğrudan çalıştırabileceği programları üreten bir yazılım dilidir.

ASSIGN: Atama. Bilgisayar üzerinde bir alana veya değişkene değer atanması. Örnek, Excel programında A1 hücresine istediğiniz bir değeri ASSIGN edebilirsiniz .

ASSOCIATE: İlişkilendirme. Bir dosya tipini bir program ile bağlama. Örnek : *.avi dosyasını
Windows Media Player ile ilişkilendirebilirsiniz.

ASTERİSK: Yıldız şeklindeki simge. Bilgisayar üzerinde birçok işlevi vardır. Hesap makinesi, programlama, elektronik tablolarda kullanılır.

ATM (Asynchronous Transfer Mode ): Yüksek hız ve kalitede veri aktarımı için kullanılan teknoloji. Daha çok ses ve görüntü iletimi için kullanılır.

ATTRIBUTE: Çeşitli programlarda, kullanılan kontroller için verilen parametrelerdir. Bazı parametrelere değişik karakterlerde değerler verilebilir. Bazıları ise olduğu gibi kullanılırlar.

AUDIO CARD: Ses kartı. Bilgisayar üzerinden ses dosyalarının dinlenebilmesi için gereken kart. Bu kartlar anakartın slotlarına takılı ya da anakart üzerinde de ( On Board ) olabilirler.

AUDIT TRAIL: Sistem içindeki kullanıcıların belli zaman içinde kullandıkları kaynakların ölçülmesi için bu kaynakların kayıtlarının tutulması işlemidir. Örnek: Sistem içindeki kullanıcıların bilgisayarları üzerinde yaptıkları değişiklerin kayıtları tutulabilir.

AUP: Okuma ve yazma kafaları sabit olan sistemlerde, veri yazılan ve okunan ortamı harekete geçirmek için kullanılır.

AUTHENTICATION: Bilgisayar üzerindeki kullanıcı yetkilerinin doğrulanması işlemidir.

AUTHORING TOOL: Multimedya uygulamalarını hazırlamak için kullanılan yazılımlardır. Bu tür programlar, programlama bilmeyenler için büyük bir kolaylık sağlar.

AUTHORIZATION: Sistem yöneticisi , sisteme girebilecek kullanıcılara giriş izni ve kullanıcılara bağlı kullanım izni verebilir. Bu izin verme işine AUTHORIZATION denir.

AUTHORWARE: Multimedya gösteriler yaratmak için geliştirilmiş yazılım programları.

AUTOEXEC.BAT: Bilgisayarda bulunan bir dosya. Bu dosya bilgisayar ilk başlatıldığı zaman çalıştırılmak üzere içinde DOS komutları barındırır. Bu dosya içinde yer alan sistem komut yığını otomatik olarak çalıştırılıp ilgili gerekli ayarlamaları yapar.

AUTOMATION: Otomasyon. Bir işin bilgisayar ya da iş için gerekli olan cihazlar ile otomatik olarak yapılması.

AUTOREC SONER: Bilgisayarınızda ses kaydı yaparken, ses kaydının en yüksek kalitede kaydedilmesini sağlayan alıcı.

AUX: Müzik kaynağının bağlanabildiği bir bağlantı türü. Genellikle müzik seti ve videolarda kullanılır.

AUTO-ANSWER: Modemler için kullanılan bir özellik. Bilgisayarınızın başında olmadığınız zaman modemin gelen çağrıya cevap vermesi işlemidir.

AUTO-RUN: Bilgisayarın CD-ROM sürücüsüne yeni bir CD takıldığında, Windows işletim sistemi derhal harekete geçerek bunu inceler. Eğer CD üzerinde uygun yazılım varsa, o zaman Windows bu CD üzerindeki yazılımı kendiliğinden çalıştırır. Bunun olmasını sağlayan ve CD üzerindeki yazılımın bir parçası şeklinde tasarlanan küçük programa genellikle Auto-Run programı denir.

AUTO-SAVE: Otomatik Koruma. Bazı programların Auto-Save özelliği vardır. Bu özellik programın içinde bir dosya üzerinde çalışırken programın dosya üzerinde yaptığımız değişiklikleri belli aralıklarla otomatik olarak kaydetmesini sağlar.

AUTO-SELF TEST: Bilgisayarınız açıldığında hızla kendini gözden geçirir ve genel bir arıza kontrolü yapar. Bu şekilde hafıza modülleri ya da işlemci gibi hayati parçalarda önemli bir arıza olup olmadığını anlamaya çalışır, eğer arıza bulur ve açılmazsa o zaman sesli sinyalle bunu bildirir. Ancak bu özellik sadece bilgisayarınıza has değildir, faks ve baskı makinesi gibi cihazlarda da bu tür bir test uygulanır.

AUTO-START: Bu tür programlar genellikle bilgisayarın açılmasıyla beraber çalışmaya başlarlar. Çok çeşitli türden olabilir ve farklı işler yapabilirler. Windows işletim sisteminde, bilgisayar açıldığında çalışmaya başlayan AUTO-START özelliği olan yazılımdır ve kullanıcının bunu değiştirmesi genellikle mümkün değildir.

AVC ( Automatic Volume Control ): Gelen ses üzerinde alçak ses sinyalinin büyüklüğüdür.

AVI ( Audio Video İnterleaved ): Video ve ses dosyası formatıdır. Dosya uzantısı .avi'dir. Windows işletim sistemi ile beraber gelen Media Player adlı program bu görüntü dosyasını oynatabilir.

AXİS: Tasarlayan kişi tarafından verilen grafik üzerindeki eksen. Yatay eksen X ekseni, düşey eksen Y ekseni olarak gösterilir.
B
BACK DOOR: Arka kapı. Sistem üzerinde programcının kendi kullanımı için bıraktığı aralık. Sistemin düzgün çalışmaması halinde, programcı bu yoldan sisteme girerek, sistem üzerinde müdahale yapabilir.
BACK END: Arka uç. Kullanıcı verilerinin girilmesinden sonra, saklanmak üzere yollanan ya da kullanıcının belli bir veriyi görmek istediğinde, bu verileri derleyip kullanıcı arabirimine yollayan yazılım parçasına verilen isim.

BACKBONE: Omurga. Bir ağın çeşitli bölgelerini birbirine bağlıyan ana kablo hattına verilen isim.

BACKGROUND: Arka plan. İşletim sistemi üzerinde kullanıcıdan veri almadan çalışan programlara veya işlere verilen ad. Bu programlar veya işler, bir sorun olmadıkça kullanıcı ile etkileşime girmezler.

BACKLIGHT CORRECTION: Video kameralarda objenin karanlık görünmesini önleyen sistem.

BACKLIGHT: Arka aydınlatma. Dizüstü bilgisayarların ekran görüntüsünün daha kolay görünmesi için kullanılan teknoloji.

BACKSPACE KEY: Çalışma noktasının solundaki karakteri silmek için kullanılan klavye tuşuna verilen isim. Genellikle yapılan yanlış karakter girişlerini düzeltmek için kullanılır.

BACKUP: Yedekleme. Bilgisayar üzerinde sakladığımız bilgileri bozulmalara karşı korumak için kopyalarının alınması işlemi.

BAD SECTOR: Sabitdisk veya disket üzerinde bozulduğu için kullanılmaz hale gelen bölümlere verilen isim.

BANDWIDTH: Bant genişliği. Bir saniyede aktarılan bit sayısı olarak ifade edilir. Bant genişliği tüm sistemin hızını etkiler.

BAR CHART: Sunum grafiği çeşidi. Grafik üzerindeki değerlerin çubuklar yardımıyla belirtilmesidir.

BARCODE: Ürün ambalajı üzerinde bulunan, siyah beyaz çizgilerden oluşmuş, ürün hakkındaki bilgileri içeren dizi. Barcode optik okuyucular sayesinde bilgisayar ort***** aktarılır.

BARKOVISION: Bilgisayardan aldığı tüm sinyalleri perdeye yansıtabilen bir projeksiyon sistemidir. Görüntü kalitesi yüksektir.

BASEBAND TRANSMISSION: Sistem üzerinde aynı anda sinyal veya veri göndermemizi sağlayan iletişim standardı. Yerel ağ ve bilgisayar arasındaki iletişimde bu yöntem kullanılır.

BASIC/Beginner's All-purpose Symbolic Instruction Code: Bir programlama dilidir. Günümüzde birçok programın yapımında kullanılmaktadır.

BATCH FILE: Birçok program veya komutun, kullanıcı müdahalesi olmadan çalıştırılması için kullanılan dosya türüdür.

BAUD: İletişim hızını ölçmek için kullanılan değer. Çok küçük değerler oldukları için genelde kullanılmazlar.

BAUND RATE: Bilgisayar sistemlerinde seri hatlar üzerindeki veri akış hızı birimi.

BAY: Bilgisayar kasalarının üzerinde CD-ROM, sabitdisk, disket sürücü gibi donanımların yerleştirilmesi için ayrılmış bölümlere verilen isim.

BBS/Bulletin Board System: Bilgisayar kullanıcılarının, modem ve telefon hattıyla bağlanarak, mesaj alışverişinde bulundukları sisteme verilen isim.

BCD/Backup Domain Server: Windows NT sistemlerde sistem üzerindeki bilgilerin bir kopyasının tutulduğu bilgisayar.

BENCHMARK: Donanım veya yazılımların performanslarını ölçmek için kullanılan testlere verilen isim.

BINARY: İkili sayı sistemine denir. Genelde bilgisayar sistemlerinde kullanılan 0 ve 1 rakamlarından oluşur
BINARY FILE: İkili düzen ile oluşturulmuş dosya türü. Sadece 0 ve 1'lerden oluşan dizinleri içerir.

BINHEX: ASCII olmayan dosyaları, ASCII formatına çevirmek için kullanılan metot.

BIOS/Basic Input Output System: Anakartın üzerinde microişlemci tarafından çalıştırılan yazılım. Bu yazılım, sistemin çalışmaya başlamasını sağlar.

BIT/Binary Digit: Binary rakamlarından biri. Bir bit 0 ya da 1 değerini taşır.

BITMAP: Grafik görüntüleme yöntemidir. Bir grafik görüntüsünün sütun ve satır halinde noktalardan oluşturulmuş gösterimi.

BITNET: İnternet ağından bağımsız, sadece eğitim kurumlarına özel bir ağ çeşidi.

BLEND: Bir renkten diğerine, bir efektten diğerine vb. geçiş metodudur.

BLOCK: Veri transferinde hızı artırmak için verinin belli bölümlere ayrılması işlemine verilen ad. Bir grup bilgi, sabit uzunluklarda bloklara ayrılır. Bu bloklar teker teker gönderilir.

BMP: Bitmap grafik dosyalarının türü ve uzantısı.

BNC: Bir konnektör tipidir. Bilgisayarları ağlara bağlamak için kullanılır.

BODY: HTML sayfaları üzerindeki kodları bulunduran başlık ile son arasındaki bölüme denir.

BOLDFACE: Kelime işlem yazılımlarında, metnin diğer bölümlerden koyu ve kalın görünen bölümüne verilen isim.

BOOLEAN EXPRESSION: Doğru veya yanlış olarak değer alan bir ifade türüdür. 1+1=2 ifadesi doğrudur. Bu ifade bir boolean ifadedir.

BOOLEAN LOGIC: Değerlerin doğru veya yanlış olarak düşünüldüğü mantık türüdür. Bilgisayar sistemlerinde 0'lar yanlış, 1'ler doğru olarak ifade edilir.

BOOLEAN OPERATOR: Boolean ifadesini oluşturmak için kullanılan operatörlerdir. AND, OR, XOR, NOR, NOT olmak üzere toplam beş operatör vardır.

BOOT: Bilgisayarınızı çalıştırmak için yüklenen yazılıma verilen isim. Bu yazılımlar genellikle işletim sistemleridir.

BOOT SECTOR: Sabitdisklerin ve disketlerin sistem bilgileri kısmına boot sector adı verilir. Bu kısımda bulunan sistem bilgileri, bilgisayarın sözü edilen disk ya da disketleri kullanabilmesi için gereken bazı temel verilerden oluşurlar. Bilgisayar her açılışında, bu kısımda bulunan bilgileri okuyarak düzgün çalışabilmek için ihtiyaç duyduğu temel verilere sahip olur.

BOOTABLE DISK: İşletim sisteminin düzgün olarak çalıştırılabilmesi amacıyla hazırlanmış özel bir başlangıç diskidir.

BOUNCE: Gönderilen bir elektronik postanın teslimatta hata ile karşılaşıp bir kısmının geri dönmesi işlemine verilen isim.

BOX: Bilgisayarımızın ekranında gördüğümüz bir yazılımın veya bir işlevin çerçevelenmiş olarak görünen alanı. Kutular genelde bir hata veya bir uyarı mesajı içerirler.

BPS/Bits Per Second: Veri transfer hızını ölçmek için kullanılan birimdir. Örneğin 28.000 bps hızla çalışan modem saniyede 28.000 bit gönderiyor demektir.

BREAK KEY: Klavye tuşu. DOS ortamında kontrol tuşu ile birlikte basıldığında, çalışan programı keser. Her program, bu tuş bileşkesine yanıt vermeyebilir.

BROADBAND ISDN: Fiber optik telefon hatları üzerinden ses, video görüntü ve bilgileri aynı anda göndermeye yarayan iletişim standardıdır.

BROADBAND TRANSMISSION: Birden fazla kanal üzerinden bilgi göndermek için kullanılan yöntemdir. Kablo TV bu yöntem ile çalışır.

BROADCAST: Ağ üzerindeki bilgisayarın çevresini tanımak ve haberdar olmak için yaydığı sinyaller bütünü. Bilgisayarlar ilk ağa girişlerinde broadcast yaparlar.

BROWSE: Bilgisayar içindeki bilgilerin görüntüleme yöntemidir. Birçok veritabanı yazılımı, bilgilerin sadece gözle izlenebilmesini sağlayan bu olanağı kullanıcılara sunar.

BUFFER: Geçici saklama alanına verilen ad. Bu alan genellikle RAM üzerinde ayrılır ve dosya kopyalama yaparken kullanılır.

BUG: Bir yazılım veya donanımda meydana gelen hata ya da sorun.

BUILT-IN: Yazılımların kullanıcılar tarafından kullanılmasını sağlayan özelliklere verilen ad.

BUNDLE: Bundle terimi, bilgisayar pazarında rekabet edebilmek amacıyla geliştirilen bir satış tekniğine verilen isimdir. Bu teknikte büyük bir malın yanına müşterinin ilgisini çekecek daha küçük bir ürün bedava olarak katılır.

BUS: Veri yolu. Bilgisayar içindeki verilerin aktarıldığı yola verilen isimdir.

BYTE: Sekiz bit'ten oluşan bir saklama birimidir. Tek bir harfi saklamak için gerekli olan alana denir.
C


CA/CG : Computer Animation Computer Graphics için İngilizce'sinden kısaltma.

CAD: Grafik işlerinin mimari ve mühendislik sistemleri için çizim ve planların bilgisayarda üretilmesi.

CADD: Bilgisayar destekli Taslak ve Dizayn üretimi.

CAM: Bilgisayar Destekli Üretim.

Camcorder: Camera+recorder.

CWIS: Kampüs Çapında Bilgi SistemiKampüs çapında bilgi sistemleri bilgi ve hizmetleri iletişim ağları ve etkileşimli bilgisayar uygulamalarıyla kampüstekilere sunar. Genel kapsamı telefon ve adres rehberi, takvimler, ilan tahtaları, veritabanları gibi hizmetlerdir.

CAND: Bilgisayar Destekli Taslak ve Dizayn üretimi.

CANLANDIRMA: Yakın zamana kadar sadece sinema endüstrisinin bir etkinliği olan animasyonun dilimizdeki karşılığı canlandırma'dır. Teknik olarak baktığımızda animasyon, hareketli görüntü demektir. Bugün pazardaki pek çok ürün, masaüstü bir kişisel bilgisayarlarda animasyon yapmaya olanak sağlamaktadır.Elle çizilmeyen, özel donanım yardımıyla bilgisayar ort***** aktarılmış sabit resimlerdir.

Canon BJ200: Saniyede 86 karakter basım hızı ve kaliteli çıktı alma imkanı ile beğeni kazanan Canon BJ200, fiyatı ile de ilgi çekti. Tonlama yeteneği ve uzun süreli kulanıma olan yatkınlığıyla da dikkat çekici bir ürün olma özelliğini taşıyan yazıcı çeşidi.

CD-I (Interaktive-CD): Duran görnütler, audio, grafik ve bilgisayar bilgileri verebilen interaktif bir ürün için kullanılan deyim

CD-ROM XA: CD-I gibi, bu depo edici disk bilgisayar metin ve grafiklerini, ve durağan görüntülü video bilgileri ve yüksek kaliteli audio ile kombine eder.


CD-ROM: Herhangi bir dijital bilgiyi bir kompakt diskte toplamak için geliştirilmiş biçimsel bir standart.

CD-ROM: Yazılımların depolanmasında, arşivlenmesinde ve multimedya uygulamalarında kullanılan dünya standartıdır.

CD-ROM: CD-ROM, kişisel bilgisayar ortamlarında harici bir CD-ROM okuyucu yoluyla kullanılan CD'lerdir. Bilginin CD-ROM üzerine kaydediliş şekli hangi işletim sisteminde kullanılacağını belirler. CD-ROM okuyucular ise böyle bir ayrıma tabi değildir. Macintosh ve IBM uyumlu bilgisayarlar aynı CD-ROM okuyucusunu kullanabilirler. CD-ROM okuyucuların fiyat farklılıklarını belirleyen, bilgi erişim hızlarıdır. Bu hız, ortalama 31 milisaniye ile 120 ms arasında değişir. CD-ROM 'ların bilgi erişim hızı her geçen gün artmakta fiyatları ise düşmektedir.CD-ROM okuyucusu bilgisayara harici olarak veya disket sürücü gibi ana gövdeye de takılabilir.Tüm CD-Audio'ları bu okuyucular okuyabilir.CD-DOM'un bilgi kayıt formatı Sarı Kitap adı verilen teknik spesifikasyonla standartlaştırılmıştır.

CD-ROM Sürücünün Denetlenmesi: Bilgisayar bir CD sürücüsünü kontrol ederek, bir CD' deki depolanmış müziği okutabilir.

CD-Audio: Müzik CD'lerinin yayımlandığı medyadır ve tüm CD okuyucularında çalışabilme özelliğine sahiptir. CD-Audio'nun bilgi kayıt formatı Kırmızı Kitap adı verilen teknik spesifikasyonla standartlaştırılmıştır.

CDD: Işığı hassas bir elektronik levha veya kamera çeşidi.

CDI (intevaktive): İçinde müzik, grafik, ve videoyu etkileşimli bir şekilde bulundurabilen bir CD formatıdır. Sadece CDI formatını okuyabilen cihazlar mevcuttur. Bilgisayar ortamında CDI oynatmak için ek bir yazılım gerekmektedir.

CD-I: CD-Interactive, tüketici pazarına yönelik üretilen ve televizyonla birlikte kullanılan bir CD çalar aygıtı için geliştirilmiş bir formattır. Üzerine 19 saatlik mono ses, veya 72 dakikalık tam ekran video veya 5000 adet fotoğraf kaydedilebilmektedir. Bunların farklı oranlarda kombinasyonları mümkündür.Tüm detayları Yeşil kitapla standartlaşmıştır. CD-I okuyucunun diğer okuyuculardan temel farklılığı kullanımı için yalnızca bir TV'nin yeterli olmasıdır. Okuyucu, uzaktan kumanda bir fare, veya kablolu bir fare ile kullanılmaktadır. Ayrıca, tüm CD-Audio disklerini de okuyabilmektedir.

CD-XA: Bu format Sony'nin getirdiği bir standart olup fazla yaygınlık kazanmamıştır. Temelde CD-ROM formatının daha iyi görsel bilgi aktarabilmesi için geliştirilmiş bir ara çözümdür. Yine bilgisayarlara takılan özel bir okuyucu tarafından okunabilmektedir. Bilgi kayıt formatı Sarı kitapta standartlaştırılmıştır.

CD-Bridge: En yaygın kullanımında olan CD-ROM formatı ile yeni gelmesine rağmen hızla yaygınlaşan CD-I formatlarının bir anlamıyla bileşiminden çıkan bir formattır. Bu formatta kayıt yapılan disk hem CD-I okuyucuda hem de CD-ROM okuyucuda kullanılabilmektedir.Daha fazla, yazılım üreticilerinin yeni gelişen pazarlara CD-ROM ürünlerini aktarmaları için geliştirilmiştir.Özel bir okuyucusu yoktur.

CD TERMİNOLOJİSİ: CD'ler multimedya programlarının en yaygın kayıt ve kullanım ortamı haline gelmektedir. Bu gelişmenin nedeni, CD'lerin geniş hafıza kapasitesinden kaynaklanmaktadır. Bir CD, 650 MB hafıza kapasitesiyle 450 adet 1.4 MB hafızalı bilgisayar disketine eşdeğerdir. Bu özellikleriyle CD'ler doğal olarak bol miktarda hafıza gerektiren görsel işitsel veriler için en uygun ortamı sağlamaktadır.

Cel: Bir animasyon içindeki tek bir çizim veya çerçeve.

Cel Animation: Bir görüntünün ufak kısımlarının animasyonu

PC Tools: PC Tools, temel disk yönetimi, dosya işlemleri gibi alanlarda, işletim sistemi tasarımcılarının unuttuğu işlevleri kullanıcılara erişilebilir kılan kullanışlı bir yazılım.

CGA (Color Graphics Adapter) : 320x200 çözünürlükte 4 renk gösterebilir.

CGA: IBM PC'leri ve eş değerde cihazlar için konulan ilk video interface standardı

CGI: Bir Web hizmet birimi üzerinde arka planda çalışan uygulamalar yazan programcılar için bir arabirim.

CGI: Web tarayıcılarının Web Hizmetçileri ile iletişim kurmasını sağlayan arabirimdir. Web taraycıları CGI aracılığıyla, HTML içindeki formları ve döküman kaynaklı sorgulayıcıları Web hizmetçilerinin anlayabileceği hale sokarlar.

Channel (Kanal): Bir ağdaki iki yer arasında, belirli iletim hızına sahip bir iletişim hattı.

Character (karakter) : Bilgisayar tarafınrdan yazılıp okunabilen ve depolanan herhangi bir tek alfabetik, nümerik, noktalama veya değer işaretlerinden biri.

Chat: Gerçek zamanlı görüşmeyi tanımlamak için kullanılan bir terimdir. IRC, WebChat, gibi bir arabirim.

Check: CD player'de yapılan programın kontrol edilmesi.

Checksum: Sağlama toplamıBir veri paketinin içeriğinden yararlanarak hesaplanan değer. Bu değer paketle beraber aktarılır, alıcı sistem aldığı verilerden yararlanarak bu değeri yeniden hesaplar ve paketle gelen değerler karşılaştırır. İki değer aynıysa alıcı veriyi hatasız olarak aldığından emin olur.
Chip : İnce kesilmiş silisyum dilimi.

Chroma: Video sinyalinde ölçülen, hue'lerin miktarları ve izafi parlaklıkları. Bu sinyal olmaksızın alınan video görüntüsü siyah-beyaz olurdu.

Chromakey: Video görüntülerini ikinci bir video kaynağındaki seçilmiş bir renk üzerine bir özel efekt yaratıcı sistemi veya bilgisayar kullanarak geçirmek.

CLICKABLE MAP: HTML'nin bu özelliğini kullanarak bir resmin değişik yerlerine tıklandığında kullanıcıyı bambaşka adreslere taşımasını sağlayabilirsiniz.

CLIENT: Internet üzerindeki bir sunucuya bağlanmış olan "istemci" makinaya "aclient" ismi verilir.

Client: KullanıcıBir başka bilgisayar sistemini ya da programın hizmetini talep eden bilgisayar sistemi ya da programa verilen ad. Dosya dağıtıcısından (file server) herhangi bir dosyanın içeriğini isteyen diğer bilgisayar o dağıtıcının kullanıcısıdır. kullanıcı-dağıtıcı modeli (client-server model), hizmet birimi (server).

Client-server model: Kullanıcı-dağıtıcı modeliBir çok iletişim ağı protokolünün çalışma şeklini tanımlayan bir model. Bu modelde aynı ağ üzerinde bir dağıtıcı program (server), ve bu dağıtıcıdan bilgi talebinde bulunan kullanıcı programları (client) vardır. Örneğin bir çok yerel iletişim ağlarında bir dosya dağıtıcısı (file server) ve ondan gerektiğinde dosya talep eden kullanıcılar (client) vardır. Bu modelin en büyük avantajı işlem yükünün makineler arasında paylaşılmalıdır. kullanıcı (client), dağıtıcı (server), anasistem-terminal modeli
Client: Bir ağ servisini kullanan kullanıcı veya kullanıcıya hizmet eden program.

Clock : Saat sinyali.


CMS (Color Management System): Renk Yönetim Sistemi. Ekranların RGB, ofset baskı tekniğinin CMYK olmasından dolayı meydana gelen renk kayıplarını gidermek için kullanılan renk yönetim programları. EfiColor, KPCMS gibi..

CMYK: Cyan, Magenta, Yellow, Black renklerinden oluşan ve ofset baskı tekniğinde kullanılan renk dünyası. CMYK'da renkler birleştikçe (üstüste geldikçe) koyulaşır. Bu yüzden Subractive Colour (Çıkarılan Renkler) olarak isimlendirilir.

COAXİAL : Dış ortamdaki parazit gürültülerden etkilenmeyen dışı örgülü 75 W Ohm'luk kablo cinsi ve standardı.

COBOL: Komplike iş uygulamaları ile ilgili program yazmaya uygun bilgisayar programlama dili. COBOL, US savunma bakanlığı kuruluşu olan CODASYL ile çeşitli bilgisayar imalatçıları ve bilgi işlem cihazları kullanıcıları tarafından geliştirilmiştir.

Code (kod): 1- Bilgisayar sistemleri için talimat yazmak.2- Uygun tabloya göre bilgilerin sınıflandırılması3- Makine dilini kullanmak.4- Program yapmak.



Colorization (Renklendirme): Siyah - beyaz bir görüntüye renk katmak veya renkli bir görüntünün rengini değiştirmek.

Colour Bars: Herhangi bir video cihazı içindeki renk dengesini ayarlayan standart renk tablosu



Column Chart: Dikey kolonlardan oluşan bir tablo.

Command (komut) : Bilgisayara başlamasını, durmasını veya devam etmesini söyleyen bir pals, sinyal, kelime veya harf dizisi. Command, çok sık olarak instruction (talimat) ile karıştırılır.


Command İnterpreter : Komut Analizörü.Bir Turbo DOS'ta komutu inceleyip de yapması gerektiğini saptayan bölüm S.R. Ranganathan tarafından geliştirilmiş yüzeysel bir sınıflandırma düzeni.

Communication Link (İletişim Hattı): İki kullanıcıyı birbirine bağlayan donanım ve yazılımdan oluşan sistem.

Compact disc: Kompakt disk Laser ile okunan ses ve görüntü disklerdir. Yapımı foğtoğraf filimlerinin basımına benzemektedir. Önce müziğin üzerine işlendiği bir uzman disk hazırlanır. Bu diskten negatif çıkarılır ve negatife göre seri disk imaline geçilir. Laser disk üzerine depolanmış dijital müzik bilgilerini okur. Disk yüzeyinde yaklaşık olarak 5 milyar nokta bulunur. Her nokta sesin dijital bir sinyalini temsil eder. Bir saniyed 44 bin 100 nokta okunur. Böylece analog ses okuma sistemlerinin avantajları yakaklanmış olur. Disk yüzeyinde mekanik bir temas olmadığndan aşınma da olmaz. Diske müzik kaydetmek için yüksek güçlü bir laser kullanılır. Okunma sırasında düşük güçlü laser kaynağı eterli olmaktadıdr. Disk üzerindeki izlerin toplam uzunluğu 2.5mil kadardır. İz genişliği ise 0.5 mikrondur.Comparator Karşılaştırıcı

Compiler : Derleyici.

Compiler : Herhangi bir programlama dili ile yazılmış bir bilgisayar programını, bilgisayarın kendi diline çeviren program (Derleme)

Composite (Kompozit): Yayın amacı ile üç ayrı renk sinyali (kırmızı, yeşil ve mavi) artı zamanlama ve senkronizasyon sinyallerini hava dalgaları veya tek bir kablo yoluyla nakledilebilir. bir kompozit içine kombine edilebilmesi. Kompozit videolar ve televizyon setlerinde VCR'lerde ve diğer alt fiyat grubundaki video techizatında kullanırlar.

Composite Sync: Yatay ve dikey scan kontrolleri olan toplu bir senkronizasyon sistemi.

Compression/Decompression: Depolama ve iletişim araçlarının taşıyabileceğinden daha fazla bilgiyi saklamamızı ya da iletmemizi sağlayan sıkıştırma ve açma yöntemidir.


COMPUSERVE: Compuserve'de America On Line gibi, dünyanın en büyük on-line servislerinden biridir. Aradaki fark Compuserve'ün daha çok iş dünyasına yönelik olmasıdır. Compuserve'den Internet'in birçok servisine metin-tabanlı bağlanabilirsiniz. Compuserve aynı zamanda Spry Inc firmasının da sahibidir. Bu yüzden Spry Inc'e ait olan Mosaic web tarayıcısının promosyonlarını gerçekleştirmektedir. Compuserve, yakında kendisi dışında Internet'e ayrı bir tarayıcıyla bağlanmak istemeyenler için Microsoft Internet tarayıcısının özel bir sürümünü destekleyecektir. Compuserve hakkında Internet üzerinden bilgi almak için http//www.compuserve.com ve http//www.spry.com adreslerine bağlanabilirsiniz
Compuskip: Banttan bulunduğu durumdan ileride veya geride belli sayıda seçilmiş konumu arayıp bulan sistem.

Computer Simulation: Bir bilgisayar programı içindeki fiziksel işlemlerin simülasyonu

CONFERECING (KONFERANS): Web üzerinde, iki ya da daha fazla bilgisayar aracılığıyla, yüzyüze, görsel ve sesli iletişimdir. Günümüzde hatların elverişsiz olması nedeniyle eş-zamanlı bir görüşme sağlamak olanaksızdır. Web'ler bu tip iletişimi sağlamak açısından BBS'lerden daha elverişlidir. http//webnotes.ostech.com adresinde bu konu hakkında bir demo bulabilirsiniz.

Configuration (konfigürasyon) : Hardware için, sistemi oluşturan bir grup araç. (device) software için toplam software grubunun arasında kurulan ilişki.

Configuration: Bir bilgisayar sisteminin dizaynı cihazların birbirine uyumunu sağlayan arajman işlemi.

Congestion: TıkanıklıkVeri iletişim ağının kapasitesinden fazla yüklenmesi sonucu oluşan durum.Connection (Bağlantı)Bir noktadan diğer bir noktaya adanmış veya anahtarlanmış iletişim yolu.

Continue: CD player'de seçilmemiş bölümlerin çalınmasına devam edilmesini sağlayan özellik.

Contrast (Kontras): Bir görüntünün beyaz bölgelerinin siyah bölgelere oranının farkı.

Contrast Ratio (Kontras Oranı): Bir görüntünün mümkün olan en parlak bölgesinin, mümkün olan en karanlık bölgesine olan parlaklık oranı.

Contrast: Bir görüntünün beyaz bölgelerinin siyah bölgelere oranla ne denli parlak olduğu

Control unit : Bilgisayarda işlemleri organize ve kontrol eden bölüm.

Controller : Bir işlem veya makinenin işlemini kontrol eden aygıt.

Coprocessor : Mikroişlemci ile birlikte çalıştırılan ve mikro işlemcinin özel bazı hesaplamalarını daha hızlı yapabilmesini sağlayan mikroişlemci cihazı.

CorelIDRAW 7.0: Eski yavaşlığını yenerek karşımıza çıkan Coreldraw 7.0, vektör grafiğe dayalı, metin işleme olanakları ve 22.000 ClipArt, 825 tane font ve 100 tane High-Resolution olanakları ile beğeni kazanan bir program.

Counter: Sayaç. Mekanik ya da elektronik olarak çalışır. Kafa önünden geçen band uzunluğunu inç cinsinden verir.

CPU: Central Processing Unit. Merkezi İşlem Birimi. Bilgisayarın işlemlerinin yapıldığı ve transistörlerin bulunduğu küçük çip.

*****er: Sistem kırıcıSistem kırıcı yetkisi olmayan bilgisayar sistemlerine girmeye çalışan kişilere verilen isimdir. Bu kişiler bilgisayar hastalarının (hackers) tersine kötü niyetlidir ve kırdıkları sistemlerden bir çok menfaat elde ederler. bilgisayar hastası (hacker), Truva atı (Trojan Horse), virüs (virus), solucan (worm). vb.

*****er: Sisteme giriş yetkisi olmayan sistem kırıcı kişilere verilen isim. Hacker'ların tersine kötü niyetli kişiler olup, menfaat elde etme amacı güderler.

Crawis: Ekranda gözüken credit'lerin veya diğer grafik malzeimelerinin haraketleri

Cursor (imleç) : Bilgisayar ekranında göz kırpan çizgi veya kutu. Bir sonraki data girişinin nereye yapılacağını gösteren işaret.

Cut: Bir yapım içinde bir sekans ile diğer bir sekans arasında ani bir geçiş aynı zamanda bir video edit'i için de kullanılır (kesme).

CWIS: Campus Wide Information system

Cyan : Camgöbeği rengi.

Cyberspace (Siberuzay): Ünlü bilim kurgu yazarı William Gibson tarafından Neuromancer isimli romanında kullanılan terimdir. Bilgisayarlardan oluşan ve toplumun bu bilgisayarların etrafında oluştuğu bir dünyayı ifade etmektedir. İlk kez ünlü bilim kurgu yazarı William Gibson'un "Neuromancer" adlı romanında kullandığı, bilgisayar destekli iletişimin, insan beyni ve bilgisayar ağı ile tanımladığı bölge.
D

DA (Display Adapter): Görüntü adaptörü.

DA/Converter: Bilgisayar tarafından kullanılan dijital sinyalleri, analog sinyallere çeviren bir cihaz

DAC : Dijital ses kasedi

DARPA: Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı (Defense Advanced Research Projects Agency)

DAT : Dönel kafa prensibi ile sayısal yazan ve okuyan kesinlikle dip gürültüsü olmayan kayıt cihazları. Bunlar 44.1 ya da 48, KHz sampling rate kullanarak CD kalitesinde ya da daha yüksek kalitede kayıtlar gerçekleştirir. Bunların CD'ye çıkışları sayısal olarak yapılacaksa mutlaka 44.1 olarak kaydedilmelidir.

DAT : (Digital Audio Tape) Özel formatta kaseti üzerine 16 bit 44.1 ya da 48 KHz. sampling rate kullanarak digital ve dönel kafa prensibi ile çok kaliteli kayıt yapan teyp sistemi.

DAT : Digital Audio Tape günümüzde Master banda olarak standartlara yerleşmiş Teyp sistemi. Dönel kafa sistemi ile çalışmakta. CD ya da üzerinde kayıt yapan teyp sistemi.

DAT: Digital Audio Tape tamamıyla sayısal kayıt formatları ile kendine özgü kaseti üzerine video recorder prensibi gibi dönel kafa ile kayıt yapan teyp aygıtı.

Data (Bilgi-veri) : Bilgisayar tarafından üretilen ve işlenebilen bilgi elemanı için kullanılan genel terim.

Database Veri tabanı: Bir bilgisayar sistemi içinde saklı ve erişilebilir verilerin tümü. Bunlar değişik kullanıcıların aynı bilgilere erişebilmesi ve gereksiz tekrar ve fazlalıkları önlemek amacıyla büyük bir kütük şeklinde hazırlanabilir. Bu düzen veri saklama alanında daha az yer kapladığı gibi erişim süresini de hızlandırır. İzni olmayan kişilerin kullanmasını ve başkalarına ait verilerle karışımı veya bunların bozulmasını önlemek için bu kütüğe parolalar ve kullanıcı alanları konulabilir.

Data bus : Veri hattı.

Database (Veritabanı): Bilginin çok sayıda kullanıcının yararlanacağı şekilde saklanması.

DBS: Uydu televizyon yayınları televizyon sinyallerini uydulardan direkt olarak evlerdeki antenlere gönderen uydu yayın sisitemi.

Decimal : Onlu.

Decoder: Kod çözücü. Bazı uydu yayınları elektronik olarak kodlanmakta ve kod çözücü olmadan izlenmemektedir. Sadece abonelere dağıtılan bu kod çözücüler, sinyalleri izlenebilir hale getirir. Ancak rekabet nedeniyle pek çok kuruluş kodlama sisteminden vazgeçmek zorunda kalmıştır.

Decoder / Encoder : Bir decoder kompozit bir video sinyalini ayrı ayrı RGB sinyallerine çevirir. Bir encoder ise, bu RGB sinyallerini tek bir kompozit sinyale çevirir.

Dedicated Line: Bir iletişim şirketinden kiralanan özel hat.

Default route: Varsayılan rotaSevk tablosunda adresi bulunamayan paketlerin gönderileceği rota.

Default : Bilgisayarın otomatik olarak geçerli saydığı ve aksi belirtilene kadar geçerliliğini koruyan işlem veya değer.

DARPA: Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri AjansıAskeriye tarafından kullanılmak üzere yeni teknolojiler üretmekle sorumlu A.B.D. Savunma Bakanlığı Ajansı. DARPA (daha önce ARPA olarak bilinmekteydi) bugünkü Internet'in geliştirilmesinden sorumluydu ve Berkeley UNIX ve TCP/IP'yi de içeren bir çok geliştirme projesini finanse etti.

DDN NIC: Savunma Bakanlığı Bilgisayar Ağı için Ağ Danışma MerkeziGenelde "The NIC" olarak bilinen bu yerin en önemli sorumlulukları arasında Internet ağ adreslerini ve özerk sistem numaralarının dağıtılması, hiyerarşideki en üst alanın yöntemi, ve DDN için danışma ve destek hizmetleri vermesi gibi konular sayılabilir. Burası ayrıca RFC'ler için birincil başvuru kaynağıdır. ağ adresi (network address), Ağ Danışma Merkezi (Network Information Center), Yorumlar İçin Rica (Request For Comments).
Definiton: Bir görüntünün kesinlikği veya ayrışımı.

Defringe: Photoshop'da, A zeminindeki bir B alanını kopyalayıp, bir C alanı üzerine yapıştırdığınızda, B alanın kenarlarında oluşan ve A zeminine ait olan pikseller. Bu piksellerdeki renk, C ile uyumsuz ise çok çirkin bir görüntü oluşur.

Degrade: Bir rengin bir başka renge dönüşmesi esnasında oluşan renk geçişi. Koyudan açığı gibi..
DEJANEWS: Adres http//www.dejanews.com/DejaNews aradığınız konuyu UseNet haber grupları aracılığıyla bulur. Bulunan bilgiler ise yazdığınız kelime tutarlılık derecesine göre sıralanır.

Dekuplaj : İstenmeyen sinyallerin şaseye iletilmesi.

Dekuple : Bir sonraki kata iletilmeyen, şaseye aktarılan

Delete: CD playerde diskin istenmeyen bölümlerinin çalınmamasını sağlayan özelik (veya silme tuşu).

Delimiter : Bir depolama bölgesinde bilginin başlangıç ve bitişini işaretleyen karakter.Bu işlem için genellikle virgül, iki nokta üst üste, space kullanılır.

Desaturate: Solgunluk. Bir rengin veya bir alandaki renklerin, olduğundan daha cansız, tram değeri düşük görünmesi.

Device : Özel bir işlem yapabilen hardware parçası. Printer, bir device örneğidir.

Deşarj : Boşalma, üzerindeki yükü atma.

Dial-up: İki makine arasında telefon hattı üzerinden arama yapılarak sağlanan geçici bağlantıya verilen isim.

Difüzyon : Dağılma, yayılma, püskürtme.
Digital (Sayısal): Ses, görüntü, bilgisayar verisi ya da diğer bilgiler için işlemleri yapmak veya ikilik (sıfır veya bir) sinyalleri iletmek için voltaj, frekans, genlik, zaman vb. ayrık değişkenleri kullanan bir yöntem.

Digital Analog Converter : Sayısal analog dönüştürücü.

Dijital/Anolog Çevirme : Bilsayarın hafızasında herhangi bir şekilde depolanmış örnekler sayısal olarak işlenip, analog sinyallere çevrilir. Bu sinyallerinde uygun bir cihaza iletilmesiyle hafızadaki o verinin temsil ettiği sesi duyarız.

Digital Audio: Sesi daha yüksek kalite sağlmak amacıyla bir sayısal dizi şeklinde kodlayarak saklanan bir ses alma tekniği.

Digital Computer : Sayısal bilgisayar. Digital Date: Bilgisayarda kullanılan ve işlemi yapılan sayısal bilgiler

Digital : Sayısal.

Digitize: Bir audio veya video sinyalini analog halinde, bilgisayar cinsi dijital kod numaralarına dönüştürmek.

Digitizer: Analog bir video görüntüsünü dijital bilgisayar grafiğine dönüştüren bir cihaz.

DA Conversion: Bilsayarın hafızasında herhangi bir şekilde depolanmış örnekler sayısal olarak işlenip analog sinyallere çevrilir. Bu sinyallerinde uygun bir cihaza iletilmesiyle hafızadaki o verinin temsil ettiği sesi duyarız.Sentezleme yoluBilgisayar ses kartına veya içerdiği ses düzeneğine nota bilgisini yollar. O düzenekte bu bilgiye analog sinyaller üretir.En uygun iki tür sentezleme metodu FM ve dalga tablosu sentezlemeleridir.MIDI Yardımıyla Nota bilgisi, bir midi aracısıyla, midi standartını destekleyen müzik aletlerine bilgisayardan yollanır. Bu müzik aletleri de gelen bilgiye göre müzik üretir. Burada gerçekleşen olay kısaca şudur Bilgisayar çeşitli müzik aletleriyle belli bir aracı sayesinde iletişim kurabilmektedir.CD-ROM Sürücünün Denetlenmesi Bilgisayar bir CD sürücüsünü kontrol ederek, bir CD' deki depolanmış müziği okutabilir.Ses kartlarının bilgisayar dünyasında anlayabileceği sayılar dijital halinde ifade etmenin temelinde analog/dijital çevirme işlemi bulunmaktadır. Örneklemenin kalitesi alınan örneklerin ne kadar sıklıkla alındığı ve her bir örneğin ne kadar bit'le anlatıldığıyla doğru orantılıdır. Örnek olarak, l6 bitlik, 44 Khz.lik bir örneklemenin anlamı bir doğal sesi, bir/44000 sinyalde, bir değerini ölçmek ve elde edilen değeri 2 üzeri l6 değerden birisine (2^16)eşitlemektedir. Günümüzde l6 bitlik örneklemeler yaygındır. Fakat değişik çözünürlüklerde vardır.Adlib Gold l000, l2 bitlik Genoa Audiobahn l0 bitlik örnekleme kullanılır.ADPCM PCM`in değişik bir çeşidi olup daha çok sıkıştırma olanağı sağlar. Bunun bedeli de ses kalitesinin PCM de olduğundan daha az olmasıyla ödenir.FM Sentezleme Yukarıda bahsedilen bu sentezleme metodunda ses verisi: dalga şekli üretebilen işlemciler tarafından yaratılır. Bunu da bazı basit dalga şekillerini kullanarak, bunları çeşitli şekilde belirleştirerek yapmaya çalışırlar. Temel olarak Sinüs kare, üçgün, testere dişi şeklindeki bazı basit dalga şekillerini birleştirip ezip büzüp gerçek bir ses datasına yaklaşmaya çalışırlar.Bu tabi ki çok zordur. Etrafımızda duyduğumuz doğal sesleri yapısında o kadar fazla Sinüs dalgası vardır ki bunlar sayı olarak taklit edilmesi bile şekil olarak taklit edilmeleri imkansıza yakındır. FM sentezleme yoluyla gerçekci sesler elde etmek zordur. Zaten FM sentezleme ile elde edilmiş sesleri dinlerken, elektronik devreleri bu işte bir parmağı olduğu hissine kapılırız. Gerçek sese yaklaşmak için gelişigüzel dalga birimlerinin de kullanıldığı olur. Fakat daha çok işlemci kullanmak kaliteli ses elde etmek için daha uygun bir yöntemdir. Adlib FM sentezlemeyi kullanan ilk kartı. Bu kart'da iki işlemcili bir yamaha YM 3812 FM çipi bu görevi üstlenmişdir. Bir çok Adlip uyumlu kartlarda FM sentezlemeyi kullanırlar. FM sentezleme yapan daha yeni kartlar yamaha SBPro daha mantıklı bir seçim olacaktır.
Directory (dizin) : Depolama bölümü için her dosyaya ait adı, yeri, boyutu, yazılım veya son düzeltme tarihini veren tablo.

Disket : Software veya data kaydetmeye yarayan, düz, eğilebilir, magnetik materyal ile kaplı ve koruyucu zarf içindeki çevre birimi
Display size: Bir monitörde, kullanıcının çalışabileceği gerçek ekran alanı


Display: Bir görüntünün elektriksel işaretlerden optik işaretlere çevrildiği düzen.

DCE: Dağıtılmış İşlem OrtamıStandart programlama arabirimleri, yöntemleri ve hizmet birimi işlevlerinden oluşan ve aynı uygulama programlarını değişik mimariye sahip bilgisayarlar üzerinde kullanabilmeye olanak sağlayan mimari. Digital, IBM ve Hewlet Packard tarafından öncülük edilen Açık Yazılım Kurumu (OSF-Open Software Foundation) tarafından desteklenmekte ve gelişmeler kontrol edilmektedir.

Distorsiyon : Bozulma, değişikliğe uğrama, girişe uygulanan ya da üretilen sinyalin orijinal dalga şeklinde bulunmayan özelliklerin çıkışta meydana gelmesi. Distorsiyon, haberleşme sistemlerinde önemli bir problemdir. Arzu edilmez. Çeşitleri: Genlik, Atenüasyon, Geçiş, Gecikme, Sapma, Harmonik, İçmodülasyon, Lineer olmayan, Faz, Optiksel, Aralık distorsiyonlarıdır.

Distorsiyon : Orijinal sinyalin faz, frekans, genlik ve dalga şekli bakımından bozulmaya uğraması.

Distortion: Bir devrede giriş karakteristiğinin çıkışta tam olarak yeniden elde edilmemesi, şekil bozukluğu, deformasyon, distorsiyon, sesin güçlendirilmesi sırasında oluşan bozulma miktarı. Oran, yüzde 1'den küçük olmalıdır. Müzik seti alırken broşüründe bu oranın düşük olmasına dikkat etmek gerekir.

Distributed database: Dağıtılmış veritabanıKullanıcıya tek bir veritabanı gibi gözüken fakat ayrı yerlerdeki veritabanlarından oluşan veritabanı. Buna iyi bir örnek olarak Alan Adı Sistemi'ni (DNS-Domain Name System) verebiliriz.

Dizüstü bilgisayarlar: Multimedya tasarımı bir dizüstü bilgisayarın sabit diskine kopyalanır ve mevcut ekranından gösterilir. Prezantasyon birebir veya birkaç kişiye yapılacaksa kullanılır.

DNS: Alan İsmi Sistemi (Domain Name Server).

DNS : Bağlanılan sunucu ismini açık Internet adresine çevirmek için kullanılan bir mekanizmadır. Internet üzerinde aynı adlı iki veya daha fazla sunucu isminin olmaması da yine DNS sistemi sayesinde gerçekleşmiştir.

DNS : Internet alfanümerik adreslerini sayısal adreslere (IP numarası) çeviren yöntem.

DOCUMENT : Bir HTML dosyasının tüm içeriğine birden döküman denir.DOLinamik seslerin fizyolojik düzeltimi. Domain: AlanAlan terimi Internet'te oldukça fazla kullanılmaktadır. Bu terim Yönetimsel Alan mevzusunda ve Alan İsmi mevzusunda geçmektedir. Yönetsel Alan (Administrative Domain), Alan İsmi Sistemi (Domain Name System).

DOMAIN NAME: Internet sitesini tanımlayan isimdir. Bir "Domain Name" noktalarla ayrılan iki ya da daha çok parçadan oluşmak zorundadır. Bir makinenin birden çok ismi olabilir, fakat bu adreslerin hepsi aynı makineyi işaret eder. Ortada, gerçek bir bilgisayar olmamasına karşın bir "domain name" olabilir. Bu, Internet'te bir Web sayfası olmasını isteyen firmalar tarafından sıklıkla kullanıllan bir yöntemdir.Bu erişimi sağlayan firmalar genellikle "Internet Erişim Sağlayıcılarıdır. Web sayfasına gelen postalar öncelikle ana makina tarafından alınıp, sonradan sanal "domain name"e sahip makinaya iletilir.

Domain Name System : Alan Adı SistemiDNS genel amaçlı dağıtılmış (distributed), kopyalanmış (replicated) veri sorgulama (data query) hizmetidir. Temel kullanımı bir sistem ismi vererek bu sistemin IP adresini bulunmaktır. Internet üzerinde kulllanılan sistem isimleri alan adı (domain name) olarak anılmaktadır, çünkü yazım şekilleri DNS tarzına uygundur. Bazı önemli alanlar arasında .COM (ticari-commercial), .EDU (eğitim-educational), .NET (ağ işletimi-network commercial), .GOV (hükümet), ve .MIL (askeri-military) alanlarını sayabiliriz. Ayrıca bir çok ülkenin kendine ait alan adı vardır; .TR Türkiye, .AU Avustralya gibi. Alan Adı Sistemi STD 13, RFCs 1034 and 1035'te tanımlanmıştır. Tam Tanımlı Alan İsmi (Fully Qualified Domain Name).

Domain: Bir Internet adresinde kullanıcı adının sağındaki kısım. Mesela; cc.İTÜ.edu.tr

DOS : Bilgisayarın bilgi girişi ve depolama işlemleri için hazır hale gelmesini sağlayan işlemler topluluğu. Dos İşletim Sistemi
DOSKEY : Komut isteminde girilen komutları tekrar kullanmak için bazı klavye kısa yol tuşlarını kullanır. Yukarı ok tuşunu kullanarak bilgisayarı açtıktan sonra girdiğiniz komutları yeniden çağırabilirsiniz.Dot address (dotted decimal notation):Noktalı adres (noktalı sayısal gösterim)Nokta adres terimi A.B.C.D gibi gösterilen IP adreslerini nitelemek için kullanılır, her biri harf toplam dört byte'lık IP adresinin onluk düzende gösterilen bir byte'lık kısmını oluşturur.

DOT Pitch: Monitör ekranında beliren beneklerin arasındaki mesafenin ölçüsü.

Double density : Standart tek yoğunluklu disketlere göre iki katı depolama kapasitesi olan disket çeşidi.

Double precission : Her sayıyı ifade etmek için iki bilgisayar kelimesi kullanma işlemi. Hesaplama işlemlerinde fazladan hassasiyet gerektiğinde bu teknik normal durumun iki katı hane sayısı kullanılır.

Double sided : Her iki yüzüne de bilgi yazılabilen disket çeşidi.

Dove: DOS ve WİNDOWS ortamları için harici ve dahili faks/modem cihazları

Downlink: Uydudan dünyaya sinyal nakli


Download: Program ve / veya bilgilerin dosyalarını bir bilgisayarndan bir başka cihaz veya bilgisayara geçirmek.

Download: Bir bilgisayardan, ona bağlı diğer bir cihaza (genellikle bir hizmet biriminden bir PC'ye) program ya da veri aktarmak.

Downsampling: Photoshop'da, bir resmin boyutlarının, piksel atılarak küçültülmesi.


DPI: Dot per Inches. Film çıkış cihazlarının, bir inç karelik alana (2.5 cm x 2.5 cm.) pozlayabildiği nokta sayısını belirtir. Bir döküman çıkışa gönderilirken, Dpi değeri, Lpi değerinin en az 16 katı olmalıdır. Daha fazla da olabilir.

Drag and Drop: Bir ekran nesnesini (ikon) seçip işaretleyerek, bir başka ekran nesnesinin içine koymak anlamında kullanılan bir GUI deyimi.


Drain (dreyn) : FET transistörün taşıyıcıları toplayan, bipolar transistördeki kollektör elektrodunun karşılığıdır.

Drift : Sürüklenmek, yığılmak, birikmek, tıkanmak,

Drive : Magnetik elemanları yazıp okuyabilen ve CPU'nun işlem yapabilmesini sağlayan araç. (sürücü)

Driver: Harici teçhizatı kontrol etmek veya diğer programları yürütmek için kullanılan bilgisayar programı.

DSP: Sayısal sinyal işleme.

Dual : İkili, çift.


Düğüm: Bilgisayar ağına bağlı, ve adresi verilerek erişilebilen cihaza verilen isim. anasistem (host), yöneltici (router).

Dump: Bir bilgisayarın hafızasının içeriğini görüntülemek, yazmak veya depolamak


Duotone: Bir resmin, bir veya dört ayrı spot renk ile basılmasını sağlayan, eskinin dubleks tekniğinde efekt üretmemizi sağlayan mod
E


E-mail (E-posta): Elektronik mektup. Internet üzerinde kişisel mektupların bir noktadan bir diğerine yollanması için kullanılan yöntem.

E-MAIL: Internet'e bağlı makineler birbirlerine elektronik-posta atmak suretiyle haberleşebilirler. Elektronik-postalar'a tarih, saat, gönderen kişi, postayı alması gereken kişi ve postanın konusu mutlaka yazılmalı, sade ve anlaşılır bir dil kullanılmalıdır.

E-posta adresi: Belirli bir hedefe elektronik posta göndermek için kullanılan alan adı tabanlı adres ya da UUCP adresi. Örneğin: İlhami net. com.com gibi.ünlemli makine adresi (bang path), Unix'ten Unix'e Kopya (UNIX-to-UNIX CoPy).

E-zine (Electronic magazine): Internet üzerinde periyodik sürelerle yayınlanan dergiler. Bazıları ücretli olup değişik ilgi alanlarında çıkar.

EARN: Avrupa Akademi ve Araştırma Kurumları Arası Bilgisayar Ağı (European Academic and Research Network)

Echo: Yankı

EDTV: İngiltere'de IBM (Independent Broadcasting Auttorih) tarafından geliştirilen televizyon sistemi, Ekranın yükseklik ve en oranı HDTV ile aynıdır (16.9). Ancak satır sayısı yine 625'tir.

EEPROM: Elektriksel olarak sürekli silinip, yazılabilen EPROM denilebilir. Silme işlemi ultraviole ışık yerine, elektrik akımıyla yapılmaktadır.

EFF: Electronic Frontier Foundation


EFFECT PROCESSOR : Stüdyoda eko, derinlik ve değişik dinleme hacimlerinin etkilerini yaratan sistemler.


EHT : Ekstra (fazladan) yüksek gerilim.

ELA: Amerika Birleşik Devletlerinde öngörülen audio ve video standartlarının tespit eden kuruluş.

Elapsed time: CD'de çalınan bölümlerin süresine gösteren hane.

Electronic Editing: Program bölümlerini video bandına fiziki anlamda kesilmeden yerleştirmek ya da monte etmek.

EFF: Bilgisayar kullanımının, dolayısıyla iletişim ve bilgi dağılımının gitgide artamasının toplumda yarattığı sosyal ve hukuksal etkileri saptamak için oluşturulmuş bir kurum.

Electronic Mail (email): Elektronik Posta (e-posta)Bir bilgisayar kullanıcısının aralarındaki iletişim ağı vasıtasıyla diğer bilgisayar kullanıcıları ya da kullanıcı grupları ile mesaj alışverişi yapıtığı sistem. Elektronik posta Internet'in en popüler kullanım alanlarından birini oluşturmaktadır.

Electronic : Elektronik: Elektronun hareketini boşlukta ve yarı iletkende kontrol eden bilim dalı.

ELEKTRONİK YAYINCILIK: Multimedyanın ana kullanım alanlarından biridir. İletişim teknolojisinin ulaştığı son nokta multimedya ve Internet'dir. Bu nedenle medya kavramını oluşturan tüm birimlerin (Televizyon, ansiklopedi, katalog, kitap, dergi, gazete vs.) yüksek teknolojiyi kullanarak daha iyi hizmet vermek ve bu yolla rakiplerini de teşvik etmek ve bir yerde toplumsal sorumlulukları altına girmektedir.Günümüzde ekonomik olanaksızlıklar nedeniyle multimedya, medyanın tüm işlevlerini yerine getirememektedir. Bu ekonomik olanaksızlıklar sebebiyle multimedya henüz alternatif bir yayıncılık olarak uygulanmaktadır. CD-ROM kullanabilme imkanı olmayan kesim gözönünde bulundurularak, genellikle yazılı metaryalin ekinde gönderilmektedir.Avantajları:Birden fazla ansiklopedi bir CD-ROM içinde yer alabilir. CD-ROM içindeki bilgiler ve sesler, fotoğraflar ve filmlerle desteklenebilir. CD-ROM baskı maliyeti kağıt baskı maliyetinden çok daha düşük olduğu gibi, iyi korunduğu takdirde 100 yıl kullanılması mümkündür. On ciltlik bir ansiklopedi yerine 100gr.'lık bir CD-ROM'un dağıtımı çok daha kolay ve ekonomiktir. CD-ROM'un güncelleştirilmesi daha basit ve az maliyetlidir. Etkileşim faktörü son kullanıcıya büyük zaman ve kullanım kolaylığı kazandırır.
Emisyon : Katı, sıvı yüzeyden ya da genellikle bir metalden elektronların elektromanyetik radyasyon yoluyla veya elektronların ısı yoluyla açığa çıkarılması.

Encoder : Kodlayıcı.

Enhance: Temel bir imgeyi, daha iyi dizayn standartlarına ve görüntüsel anlatma ulaştırma için yapılan işlemler.

Entegre devre : Bir çok devrenin veya devre kısımlarının bir muhafaza içinde bir araya getirilmesi (toplayıcı).

EP: Video veya kamerada hızın düşürülerek bant kapasitesinin iki misline çıkarılması

EPS: (Encapsulated PostScript) Sınırlandırılmış PostScript diyebiliriz. Bir dökümanın PostScript dilinde kaydedilmesi.

EQUALIZATION : Ton kontrol (Bas-orta-Tiz) seslerin işlenmesi, düzeylendirilmesi ve bu prensiplere verilen isim.

Equalize: Videoda görüntü sinyallerinin karakteristiklerini kontrollü bir şekilde değiştirmek.

Erase : Magnetik bir bilgiyi yenilemek veya silmek.

Error mesajı : Hardware veya software uygulamalarında uygun olmayan bir data girişinin yapıldığını belirten görülebilir veya duyulabilir uyarı.
Ethernet: Başlangıçta Xerox tarafından geliştirilen, daha sonra Digital, Intel ve Xerox (DIX) tarafından düzenlenen 10Mb/s iletişim ağı standardı. Eşmerkezli (coaxial) bir kabloya bağlanan tüm sistemler kabloyu kullanmak için (CSMA/CD denilen bir yönteme göre mücadele ederler. Yerel Alan (Local Area Network).

EXCITE: Adres: Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yapçekten ne istediğinizi bulamıyorsanız, Excite'ın gelişmiş yardımcı teknolojisi sayesinde ne istediğinizi bulabilirsiniz.Her hafta yenilenen 11.5 milyon tam text sayfası, Konularında oldukça bilgili olan yazarlar ve makaleleri, Use Net haber grupları, saatlik haberler, yorumlar ve INTERNET üzerindeki ilk interaktif çizgi film gösterisi.

Extension : Dosya adından sonra yazılan üç karaktere kadar ek. Extension, dosya adının belirleyicisi veya ayırıcısı olarak görev yapar. Dosya adından (.) ile ayrılır. .DOS, .AVI, .WRI, .BAS vb.

Exterpolation: Bilinen iki noktanın dışındaki bilinmeyen üçüncü noktanın bulunmasına dayalı matematiksel işlem türü. Tersi, İnterpolasyon'dur
F

Fade in/out: Görüntünün yavaş yavaş açılması/kararması, Video kamerada fader düğmesine basıldığı zaman devrye girer. Görüntünün karanlıktan yavaş yavaş belirmesini istiyorsanız objektin yandaki FADER düğmesine basarsanız kayıt düğmesini kapatıp kaydı bitirirdiğinizde görüntü yavaş yavaş kararacaktır. Eğer fader düğmesine iki kez basarsanız görüntü mozaik biçimi kararıp kaybolacaktır. Bu özellik de monitör ekranından görülebilir. Görüntünün normal açılıp kapanmasında FADER yazısı, mozaik kararma ise M.FADER yazısı görülür. Bu özelliği kullanmaktan vazgeçtiyseniz tekrar FADER düğmesine basınız. Ekrandaki yazı da silinecektir.

FAQ: Sıkça Sorulan Sorular (SSS).

Fast motion: Hızlı hareket.

Feasibility Study : Olurluk İncelemesi (Fizibilite etüdü)Bu terimin bir başka söylenişi de ön-incelemedir ve aşağıdaki üç alan ile ilgilidir:1- Mevcut sistemin veya sistemin içinde işlediği çevrenin karakteristikleri ve özellikleri,2- Yeni bir sistemin geliştirilmesinin mi yoksa mevcut sistemin gözden geçirilerek düzenlenmesinin mi uygun olacağının incelenmesi,3- Önerilen sistemin, incelemeyi yaptıran kuruluş veya organizasyon için gerçekleştirilebilir olup olmadığının incelenmesi.

Feather: Erime. Select, Feather.

FCC: İletişim ve yayıncılıkta hava dalgalarının kullanılmasını kontrol eden hükümet dairesi.

Feding : Alıcıda ses dalgalarının hava ve coğrafi şartalara göre değişmesi olayı.

Feedbck: Bir mikrofonun kendi Hoparlörlerinden çıkan ses vasıtasıyla yeniden ses yaratma işlemi. Zil sesi ya da diğer tiz sesleri gibi.

Fetch : Bilgisayarda emirlerin getirilmesi.

Fidelite : Kalite

Field : Belirli kategorideki datalar için ayrılmış kayıt bölümleri.

Filcker: Televizyon ekranıda ışık kırpışması.

File protection : Depolama cihazında, mesela diskette; beklenmedik data silinmelerini önlemek için kullanılan işlem veya cihaz.

File Server (Dosya Hizmet Birimi): Uzaktaki kullanıcılar (istek birimleri) için dosyalara erişim sağlayan bilgisayar.

File system : Dosya sistemi.

File transfer: Dosya aktarmaBir bilgisayardan diğer bir bilgisayara dosya aktarma işlemi Dosya Aktarma Protokolü (File Transfer Protocol), Kermit.

File Transfer Protocol (FTP): Dosya Aktarma ProtokolüBir sistemdeki kullanıcının iletişim ağı üzerinden diğer bir sisteme erişme-sini ve oradaki dosyaları kendine veya kendi dosyalarını oraya aktarmasını sağlayan protokol. Ayrıca, FTP kullanıcıların bu protokolü kullanmalırını sağlayan programa verilen isimdir. Protokolün tanımı STD 9 ve RFC 959'da yapılmıştır. anonim FTP (anonymous FTP).

File : Bilgisayar tarafından bir bütün olarak kabul edilen, birbirleri ile ilgili data gruplarının toplandığı program.Filitre: Süzgeç, süzme

Fill Pattern: Yazılımda bulunan esas renk ve dizayn. Bir tablo ya da çizimin bölümlerine biçim vermek için kullanılır.


Film strip: Yatay pozisyonu 18mm x 24mm'lik bir görüntü olan bir devamlı film bandında durağan imgeler.

Filter: Bir audio veya video sinyalinin frekansında bant veya disk hızına oranla görülen ani değişim.

Finger: Belirli bir kullanıcı hakkında bilgi veren programdır, ayrıca kendi sisteminizde veya uzak sistemde giriş yapmış kullanıcıları listelemek için de kullanılır. Genelde kullanıcının tam adını, ne kadar zamandır işlem yapmadan beklediğini, hangi terminal hattından bağlandığını, ve terminalin yerini gösterir. Bunlara ilaveten eğer mevcutsa kullanıcıya ait .plan ve .project dosyalarını görüntüler.
Finger: Sizin bağlı bulunduğunuz ağdaki kullanıcılar hakkında bilgileri bulmanızı sağlayan bir protokol. Bazı ağlar dışarıdaki sistemlerden arama yapılmasına izin vermez, bazıları ağ içinden de izin vermez.

Fixed disk : Data depolaması için kullanılan, çevre etkilerinden korunmak için sıkı kalıplara alınmış hard disk.

Flame: (Hiddetten dolayı) parlamaElektronik posta mesajında bir şey hakkında sert eleştiri ve düşüncelerin tahrik edici bir şekilde ifade edilmesi. Kişiler birbirlerine parlamamaları gerektiği konusunda parlamaya başlarsa parlama savaşları ya da bir başka deyişle parlama festivalleri oluşur. Elektronik Posta (Electronic Mail).


Flame War: Canlı olarak yapılan, zaman zaman nezaket kurallarının unutulduğu hararetli ve heyecanlı tartışma.

FLC,FLI: Animasyon formatı. İlk olarak Autodesk tarafından kullnılmaya başlanılan bu format günümüzde bir çok grafik yazılımında kullanılmaktadır.

FLI/FLC : FLI ve buna bağlı olarak sonradan çıkan FLC formatı, PC'deki animasyonlar için standardı belirliyorlar. Autodesk tarafından Autodesk-Anima-tor ile birlikte geliştirildi ve bir süre sonra da FLC formatı ve Animator Pro olarak genişletildi. FLI, 320X200 çözünürlüğünü, FLC ise 256 renk 1024X768'e kadar olan tüm çözünürlükleri destekliyor. FLI/FLC formatının değişik mutasyonları 15/16/24 bit renk derinliği sunuyorlar, ancak bunlar standarttan sapıyorlar ve özel bir Player gerektiriyorlar.



Floating point aritmetic : Programın radix noktası (virgülün bulunduğu yer) otomatik olarak hesaplayıp kaydettiği hesaplama çeşididir. Programlayıcı, bunu hesaplamaya uğraşmaz.

Flowchart : Programdaki işlemi grafik metodla gösterme.


Focal Blur : Raytracing ile hesaplanan resimlerde önden arkaya kadar her şey tam olarak keskin değil. Bu ise hiçbir şekilde görme alışkanlıklarına uygun değil. Çok yakında duran bir cisme bakıldığında arkadaki her şey keskin görünmez. Bazı Raytracerlar bu efekti simüle ediyorlar ve böylece resimler çok daha doğal görünüyor.

Font: Romen, italik, Helvetica vs. cinsinden yazı karakterleri.

FOOTER: HTML dökümanının "dip" bölümüdür. Bu bölümde genellikle tarih, yapımcı ve döküman hakkında bilgiler bulunur.



Fore front Venüs: 486DX2/66 tabanlı, aktif matris renkli ekrana sahip güçlü bir notebook. Bellek 8,12 ve 20MB'a yükseltilebiliyor. Ayrıca harici disk sürücü, PCMCIA yuvasına takılan Faks/Modem ve harici batarya şarj cihazı takılabiliyor (ve şimdi de Pentiumlara uyumlu).



FORM: HTML sayfalarında Web servisine bağlanan kullanıcıdan Web tarayıcısı sayesinde bilgi almak için kullanılır. Daha sonra bu bilgiler sunucu makinede kurulu olan özel bir programla değerlendirilir.Web sayfaları üzerinde formlar yaratmak için CGI programlamayı bilmek gerekir. CGI hakkında daha çok bilgi edinmek için Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap sayfasına bir göz atabilirsiniz. Bu adreste Web sayfası yaratmak ve CGI ile formlar yaratmak hakkında güzel bilgiler bulacaksınız.

FPU: (Floating Point Unit.

35
Evet arkadaslar işlem çok basit:
Bilgisayarı çalıştırmak için kullanılan en yaygın yöntem power düğmesine basmaktır. Yada şöyle diyelim,Farzedelim ki power düğmesi çalışmıyor ?
Ancak bu olay size zor geliyor ya da bilgisayarınızı çalıştırmak için farklı yöntemler arıyorsanız işte size bir kaç yöntem...
Bu yöntemlerle bilgisayarınızı Mouse sağ tuşu ya da klavyeden girilen bir parola ile çalıştırmanız mümkün.
Bütün bu ayarlar için önce BIOS 'a girmemiz gerekecektir.
Bunun için bilgisayarınız açılırken DELETE tuşuna basmanız yeterli olacaktır.
BIOS da 'INTEGRATED PERIPHERALS' bölümüne girin ve 'Power On Function' ayarını bulun.
Burada genel olarak 'Button Only' seçeneği seçilidir.
Bu kısmı 'Mouse Right' yapmanız halinde artık bilgisayarınız Mouse sağ tıklamasıyla açılacaktır.
Bir diğer alternatif ise bu bölümü 'Password' olarak ayarlarsanız 'KB Power On Password" kısmında belirttiğiniz herhangi beş karakterlik bir parola ile makinenizi açabilirsiniz.
Bütün bu yöntemler size saçma geliyor, "Ben power tuşuma basarım makinemi açarım" diyorsanız söyleyecek bir söz yok! Ama bir düşünün; tek bir tıklama ile bilgisayarınızın çalışmasını istemez miydiniz?

Herkese kolay gelsin.

36
Webmaster Programları / Format atmak
« : 20 Haziran 2008, 10:10:06 »
BİLGİSAYARA NASIL FORMAT ATILIR?
Bilgisyarınıza format atmak demek tüm bilgileri ( Windows dahil ) tamamen silmek demektir. Peki niçin format atılır? diye sorarsanız tüm kullanıcılar sistemlerini ilk aldıkları zaman rahat bir şekilde kullanırlar takiii bir gün gelip windows'un çökmelerine dayanamadıkları güne kadar. Ve son çare olarak windows'u silme yöntemi uygulanır. Ancak windows'u silemekte bazen tam olarak bir temzilik olmayabilir. İşte bu gibi durumlarda hemen yardmınıza FORMAT koşuyor. Peki nasıl atılır bu format...

Öncelikle bir " Başlangıç Disketi " oluşturmamız gerekir. Bunun için Başlat - Ayarlar - Denetim Masasına gelin. Buradan Program Ekle Kaldır simgesine çift tıklayın ve buradan Başlangıç disketi yazan yere gelin. Disket sürücünüze temiz bir diskten bırakın ve Diskte oluştura tıklayın. Disketiniz oluştuktan sonra...



Disketi sürücüye yerleştirin ve çıkartmadan windows'u yeniden başlatın. Disket bir dizi işlemden sonra size 3 seçenek çıkaracak Bilgisayarı CD-Rom desteği ile başlat seçeneğini seçin ve Enter'a basıp devam edin. Birkaç işlemden sonra A:> ile karşı karşıya kalacaksınız. Hemen konut satırına C: yazıp enter tuşuna basın ve sonra FORMAT C: yazıp tekrar enter tuşluna basın bir uyarı gelecek E tuşuna basın ve işte bilgisayarınız formatlandı şimdi temiz windows kurmak için ana sayfadaki Temiz Windows Kurmak başlıklı yazıyı uygulayın ve işte sonuçta tertemiz bir sistem ile başbaşasınız...



Bu başlıkta Windows XP CD'si ile hard disk bölümleme, dosya sistemi seçimi (FAT32 / NTFS), format atma ve Windows kurulumundan bahsedeceğiz.



Bunları yapabilmemiz için öncelikle bootable yani sistemi CD-ROM'dan başlatabilecek özelliğe sahip Windows XP Professional CD'sine ihtiyacımız olacak.

Önce hard diske kopyalanıp daha sonra buradan CD'ye yazılanlarda eğer özel olarak bootable özellik verilmediyse bu CD ile sistemi başlatamazsınız.



Peki, niye başlatılamıyor, bootable ve BIOS ne demek önce onu inceleyelim.



Bilgisayarımızın güç düğmesine ilk dokunduğumuzda BIOS arabirimi ( Basic Input Output System – Temel Giriş - Çıkış Sistemi) devreye girer. BIOS kısaca bilgisayara işletim sistemi (Windows, Linux vs.) yükleninceye kadar olan tüm donanım kontrol, donanım tanıma-haberleşme, donanımın ayarlama ve işletim sistemini başlatmaktan sorumludur. Bilgisayar ilk açıldığında bilgisayara takılı çevre birimleri tanır ve kontrol eder. Mesela RAM veya ekran kartınız takılı değil veya bozuk diyelim BIOS uzun ve kısa seslerden o hataya karşılık gelen özel uyarı ile öterek sizi uyarır. Çok fazla da derine dalmadan hemen BOIS' un işletim sistemini başlatmasından sorumlu olduğu kısmına gelelim. BIOS tüm donanım kontrol ve ayarlamaları vs. görevlerini yaptıktan sonra sıra işletim sistemini başlatmaya gelir. Buna bilgisayarın boot etmesi de denir. BIOS sistemi başlatmak için ayarlanan bir sırayı takip eder. Örneğin ilk önce CD-ROM, sonra 3½ Disket Sürücü (A sonra harddisk gibi. Siz bu öncelik sırasını BIOS ayarlarına girerek değiştirebilirsiniz. BIOS bu sıradaki tüm sürücülerin sadece boot sektörü denen ilk sektöründe açılış bilgisi arar. Açılış bilgisi bulduğu ilk sürücüden sistemi açar. Hiçbir sürücüde açılış bilgisi bulamazsa “No system disk found…” hatası alırsınız.

Boot Sektörü sürücünün ilk sektörüdür ve özeldir. Açılış bilgisi de bu sektöre özel bir şekilde yazılır. Bu açılış bilgisi sistemi başlatacak olan ilk dosyaya yönlendiren bir adres bilgisidir, bu bilgi dosya değildir. Bu nedenle siz yeni hard diskinize tüm Windows' u bire bir kopyalasanız bile bu yeni hard diskinizle sistemi başlatamazsınız. Çünkü yeni hard diskinizin boot sektörüne açılış bilgisi yazılı değildir, bu nedenle BIOS açılış bilgisini bulamadığından sistemi başlatamaz. Bu bilgi dosya kopyalamakla yazılmaz. Bu bilgi Windows kurarken kurulum sırasında özel olarak yazılır. CD-ROM da da durum hard disk ile aynıdır. Eğer Windows CD' nizin boot sektöründe açılış bilgisi yoksa (bootable değilse), BIOS açılış bilgisi bulamaz ve CD' den sistem açılmaz. Nero CD Yazma seçeneklerinde Bootable Data Disk seçeneği bu tip açılış CD' si yapmaya yarar, açılış bilgisini CD' nin boot sektörüne özel olarak yazar.

Bu açılış ile ilgili bilgileri verdikten sonra artık Windows XP CD' si ile sistemin açılışına geçebiliriz. Windows kurulumu vs. yapacağımızdan C: sürücünüzdeki bilgilerinizi yedeklemenizi hatırlatmadan geçmeyelim. Eğer Hard disk bölümleme de yapacaksanız bölümleme sonrası hard diskinizde tüm bilgiler silineceğinden hard diskinizdeki tüm bilgileri yedeklemeniz gerektiğini de hatırlatalım. Hard disk bölümlemeyi Windows ortamında “ Partition Manager ” gibi programlarla da yapabilirsiniz. Biz “FDisk” ile uğraşmadan Windows XP CD' si ile nasıl yapabileceğimize de bakacağız.

Tüm yedeklemeleri yaptıktan sonra format atıp Windows XP kurmaya hazırsanız Windows XP CD' nizi optik sürücünüze takın. Küçük bir hatırlatma da yapalım, Optik sürücünüz, harddiskiniz ile farklı kanaldan anakarta bağlı olması ve DVD-ROM yerine CD-ROM tercih etmeniz kurulum hızını arttıracaktır. Windows Kurulum CD' nizi optik sürücünüze taktıktan sonra bilgisayarınızı yeniden başlatın. Sisteminiz harddiskinizden önce CD' nizden açılmıyorsa BIOS ayarlarından:

First Boot Device: CD-ROM veya Optik sürücünüzün Marka ve Modeli

Second Boot Device: IDE0 veya Harddiskinizin Marka ve Modeli

Third Boot Device: Önemsiz…

Olarak değiştirin. Sistemi tekrar başlatın. Sistem CD' den açıldığında aşağıdaki uyarıyı göreceksiniz:

CD' den önyükleme için bir tuşa basın…

Bu uyarıyı gördüğünüz gibi bir tuşa basarak önyüklemeyi başlatın. Aman acele edin bu uyarı zaman ayarlı. Önyüklemeyi başlatınca şöyle arkanıza yaslanın, hiçbir tuşa basmayın ve sisteminizi tanımak ve kurulumu başlatabilmek için gerekli dosyaların RAM' e yüklenmesini bekleyin.

Karşınıza;



--------------------------------------------------------------------------------

Kur'a Hoş Geldiniz

• Windows XP' yi kurmak için ENTER' a basın

• Kurtarma konsoluyla Windows XP yüklemesini onarmak için “R” tuşuna basın

• Windows XP yüklemesinden çıkmak için F3' e basın



--------------------------------------------------------------------------------

Kurtarma konsolu profesyonel bilgisayar kullanıcıları için Windows XP kurtarma konsolunu açar, F3 tuşu da bu kurulumu iptal eder. Biz Windows XP kurmak istediğimize göre “ENTER” tuşuna basıyoruz.

Karşımıza Microsoft Lisans Sözleşmesi gelecek. “F8” tuşuyla sözleşmeyi kabul ediyoruz. Windows XP' yi kurmak için kabul etmekten başka bir çaremiz yok

Sözleşmeyi kabul edince Kur programı harddiskinizde önceki Windows sürümlerini araştıracak. Bilgisayarınızda daha önceden Windows kuruluysa listede sürücü adı ve kurulu olan Windows sürümü görüntülenecektir. Örneğin C: sürücünüzde Windows XP Professional kuruluysa listede şöyle yazacaktır:

C:Windows “Microsoft Windows XP Professional”

Seçeneklerde ise şunları göreceksiniz:



--------------------------------------------------------------------------------

• Seçili Windows XP yüklemesini onarmak için “R” ‘ ye basın

• Onarım yapmadan yeni bir Windows XP yüklemek için ESC' ye basın

--------------------------------------------------------------------------------

Şimdi bu seçeneklerin ne olduğuna göz atalım. İlk seçenek her ne kadar eski kullandığınız Windows XP' nizi tamir edeceğini söylese de durum o kadar iç açıcı değil. Bu seçeneği seçtiğinizde Windows XP sistem dosyaları silinir ve yenileri yüklenir, kayıt defteriniz sıfırlanır. Böylece çoğu program düzgün çalışmaz. Bu seçenek sadece hiç açılmayan Windows XP' nizi dosya kurtarma vs. için geçici kullanım için açılmasını sağlar, dosyalarınızı vs. kurtardıktan sonra format atıp yeni bir Windows XP kurmak durumundasınız.

Biz onarım yapmadan yeni bir Windows XP kuracaksak (ikinci seçenek) “ESC” ‘ ye basıyoruz.

ESC' ye bastığımızda asıl en önemli sayfaya geliyoruz. Bu sayfada sisteminize bağlı harddiskler, sürücüler ve dosya sistemi ekrana gelecektir. (Linux da kuruluysa ve NTFS ve FAT32 harici kendi dosya sistemini kullanıyorsa onun dosya sistemini bilinmeyen format yazacaktır.) Karşımıza şu seçenekler gelecek:



--------------------------------------------------------------------------------

• Seçili öğede Windows XP kurmak için ENTER' a basın

• Bölümlenmemiş alanda bölüm oluşturmak için C' ye basın

• Seçili bölümü silmek için D' ye basın

--------------------------------------------------------------------------------

Harddisk Bölümleme yapmak istemeyenler, harddiski zaten önceden bölünmüş olanlar ve Windows XP kurmaya devam etmek isteyenler buraya tıklayarak yazıya oradan devam edin…

HARDDİSK BÖLÜMLEME:

!!! Harddisk bölümleme sonucunda harddiskinizdeki tüm bilgiler kaybolacaktır. Tüm harddiskinizi başka bir ortama yedeklemeyi unutmayın !!! Eğer tüm yedeklemeleri yaptıysanız aşağıdaki yazıya devam edin.

Yeni bir harddisk almadıysanız ve eski harddiskinizin bölümlemesini değiştirmek istiyorsanız listede görünen tüm sürücüleri (C: , D: vs.) “D” ‘ ye basarak silin, D' ye bastığınızda tüm bilgilerin kaybolacağı uyarı ekranını onaylayın. Böylece harddiskiniz ilk alındığı durumuna döndü.

Harddiskini yeni alanlar ve bölümlemek isteyenler veya üst paragraftakini uygulayanlar için listede tüm harddiskiniz “ Bölümlenmemiş Alan ” olarak görünecektir. Şöyle yazacaktır:



--------------------------------------------------------------------------------

Bölümlenmemiş Alan xxx MB

--------------------------------------------------------------------------------

Evet, şimdi ikinci seçenek olan “Bölümlenmemiş alanda bölüm oluşturmak için “C” tuşuna basıyoruz. Bu bizim C: sürücümüz olacak. Sizden sürücünün kapasitesini girmenizi isteyecek, C: sürücünüzün ne kadar olmasını istiyorsanız onu girin ve onaylayın. Eğer tüm harddiskinizin C: olmasını istiyorsanız D: istemiyorsanız (Kesinlikle tavsiye etmem !!!) tamamını gireceksiniz.

Önceki listeye dönecek. Bu sefer listede:

--------------------------------------------------------------------------------

• C: xxx MB

• Bölümlenmemiş Alan xxx MB

--------------------------------------------------------------------------------

Olarak yazacaktır. D: sürücüsü oluşturmak için Bölümlenmemiş alanı seçin ve Bölümlenmemiş Alanda B ölüm Oluşturma tuşu olan C' ye basın. Size gene D: sürücüsünün kapasitesini soracak eğer sadece C: ve D: sürücüsü istiyorsanız (sadece 2 sürücü olsun diyorsanız) bu alana geri kalan kapasitenin tamamını girin (hemen üst kısımda kalan tüm kapasiteyi size söyleyecek). Ekranı onayladığınızda liste şöyle olacak:



--------------------------------------------------------------------------------

• C: xxx MB

• D: xxx MB

• Bölümlenmemiş alan xxx MB

--------------------------------------------------------------------------------

Eğer E: sürücüsü istiyorsanız tekrar üstteki adımları uygulayın. İstemiyorsanız zaten tüm geri kalan kapasiteyi D: sürücüsüne bırakmış olmalıydınız.

Geri kalan tüm kapasiteyi D: sürücüsüne vermenize rağmen listede hala “5MB” civarı bölümlenmemiş alan görünüyor hata mı yaptım demeyin. Bu 5 MB, harddisk bölümleme vb. tablo ve bilgilerin tutulması için özel olarak ayrılır. Bu 5MB civarı olan bölüme müdahale edemezsiniz.

Harddisk bölümlemeyi bitirmiş bulunuyoruz. Bu adımda sürücülerinizi oluşturduk fakat formatlamadık. Bu sürücüleri kullanabilmek için formatlanması gerektiği aklınızda bulunsun.

Windows XP ‘ yi kurmak istediğiniz sürücüyü seçin (C: sürücüsü tavsiye edilir), “ENTER” tuşuna basın.

Harddisk bölümleme yapanlar için buraya tıklayıp yazıya oradan devam edin…

Windows XP KURULUMU:

Harddisk bölümleme yapmak istemeyenler için buradan devam ediyoruz. Seçenekleri tekrar yazalım:



--------------------------------------------------------------------------------

• Seçili öğede Windows XP kurmak için ENTER' a basın

• Bölümlenmemiş alanda bölüm oluşturmak için C' ye basın

• Seçili bölümü silmek için D' ye basın

--------------------------------------------------------------------------------



2. ve 3. seçenekler harddisk bölümleme için kullanılıyor. Siz harddisk bölümleme yapmayacağınız için 1. seçenek sizin için gerekli olacak.

Windows XP kurmak istediğiniz sürücüyü seçip (C: sürücüsü önerilir) “ENTER” tuşuna basın.

Daha önceden seçtiğiniz bölümde Windows kuruluysa, aynı sürücüye birden çok Windows kurulduğunda çalışmayacağını söyleyen bir uyarı gelecek.

• Eğer ikinci bir işletim sistemi olarak Windows XP istiyorsanız (çift işletim sistemi) başka bir sürücü seçin.

• Eğer sadece Windows XP kurmak istiyorum çift işletim sistemi istemiyorum diyorsanız bu uyarıyı kafanıza takmıyorsunuz çünkü ileriki adımda eski Windows' a format atma gibi seçeneğimiz olacak.

FORMATLAMA VE DOSYA SİSTEMİ SEÇİMİ:

Evet, geldik format atma ve dosya sistemi seçimine. Karşımıza şu seçenekler gelecek:



--------------------------------------------------------------------------------

• Bölümü NTFS dosya sistemini kullanarak biçimlendir. (Çabuk)

• Bölümü FAT dosya sistemini kullanarak biçimlendir. (Çabuk)

• Bölümü NTFS dosya sistemini kullanarak biçimlendir.

• Bölümü FAT dosya sistemini kullanarak biçimlendir.

• Dosya sistemini olduğu gibi bırak

--------------------------------------------------------------------------------

İlk 4 seçenek format atar en son seçenek seçili sürücüye format atmadan kuruluma başlar. Çift işletim sistemi kuracaksanız ve sürücünüzün içeriği silinmeden Windows kurmak istiyorsanız son seçeneği seçeceksiniz. Şimdi kuruluma biraz ara verelim ve NTFS ve FAT dosya sistemlerine ve hangi durumda hangisini seçeceğimize bir göz atalım.

NTFS ve FAT32 Dosya Sistemleri:

Bu dosya sistemlerine yüzeysel olarak karşılaştırmalı bakalım:

NTFS Avantaj ve Dezavantajları:

• Sadece Windows XP / Windows 2000 / Windows NT tarafından desteklenir, Windows 98 / Me bu dosya sistemiyle biçimlendirilmiş sürücüye ulaşamaz.

• Güvenlik ön plandadır, NTFS ile Windows XP / Windows 2000 / Windows NT de bilgisayar yöneticisi diğer kısıtlı hesaplara; şu dosya ve klasörü görmesin (ulaşamasın) , şunu silmesin, şuraya en fazla x MB dosya yazabilsin gibi kısıtlamalar yapılabilir. Ayrıntılı bilgi için bana mail atabilirsiniz.

• Dosya sistemi çok sağlamdır. Dosyaların kayıtları 2 yerde tutulduğundan dosya kayıpları ve hataları neredeyse yoktur. Bu dosya sistemi için ek 200–300 MB (harddiskin boyutuna göre değişir) kayıt alanı işgal edilir.

• Harddiskinizin okuma kafası biraz daha çok hareket eder, biraz daha hızlı olmasını gerektirir ama bu konu çok da abartılacak kadar değildir. 7200rpm harddiskler için problem yoktur, aşağısı için hafif bir yavaşlama olur.

• NTFS biçimlendirilen sürücü format atılmadan FAT32' ye çevrilemez.

• Disk Birleştiricisi gibi dosya işlemleri çok hızlıdır. En dağınık harddiskinizi birleştirmek 15 dakikayı genelde geçmez.

FAT32 Avantaj ve Dezavantajları:

• Tüm Windows' lar tarafından ulaşılabilir (95 hariç).

• Güvenlik yoktur. Windows XP / 2000 / NT de kısıtlı hesaba sahip kullanıcılar rahatlıkla tüm harddiske ulaşabilir, istediği belgeyi görebilir, değiştirebilir, silebilir. Bu konuda kısıtlama konulamaz.

• Dosya sistemi NTFS' e göre sağlamlık derecesi daha düşüktür.

• FAT32 biçimlenen sürücü NTFS' e dosyalarınız korunarak komut sisteminden “convert” komutuyla çevrilebilir.

• Disk birleştiricisi gibi dosya işlemleri yavaştır. 1 saati bulan birleştirmeler olabilir.

İşte dosya sistemlerine en genel özellikleriyle baktık. Şimdi gelelim benim tavsiyeme. Eğer çift işletim sistemi kullanıyorsanız ve bunlardan bir tanesi Windows 98 / ME ise bu işletim sistemleriyle de sürücünüze ulaşmak için FAT32 tercih edin. Harddiskiniz çok eski ve çok yavaşsa da FAT32 tercih edilebilir.

Diğer durumlarda NTFS dosya sistemini tercih etmenizi kesinlikle öneririm. Güvenliğiniz her şeyden önce gelir. Eğer kullanıcı hesaplarını çok aktif kullanıyorsanız (yönetici-kısıtlı hesap) zaten NTFS olmadan kesinlikle bu hesapların bir anlamı kalmaz.

Evet, Windows kurulumuna kaldığımız yerden devam ediyoruz, seçenekleri hatırlamak için tekrar yazıyorum:



--------------------------------------------------------------------------------

• Bölümü NTFS dosya sistemini kullanarak biçimlendir. (Çabuk)

• Bölümü FAT dosya sistemini kullanarak biçimlendir. (Çabuk)

• Bölümü NTFS dosya sistemini kullanarak biçimlendir.

• Bölümü FAT dosya sistemini kullanarak biçimlendir.

• Dosya sistemini olduğu gibi bırak

--------------------------------------------------------------------------------

(Çabuk) yazanlar DOS' tan bildiğiniz Quick Format' ın karşılığıdır. Ben Quick Formatı kesinlikle tavsiye etmiyorum, her zaman normal format atın. Neden diyeceksiniz, normal formatta sürücünüzün bozuk alanları (Bad Sector' ler) işaretlenir ve bu alanlara ileride dosya bilgisi yazılmaz. Quick formatta ise tüm sürücü hatasız kabul edilir, bozuk alanlar incelenmez ve ileride bu bozuk alana dosya yazılabilir ve dosya kaybedilebilir. Bu sadece harddiskiniz değil disket sürücünüzde de geçerli bir durumdur.

Format atmadan ve sürücünün içeriğini silmeden Windows kurmak istiyorsanız son seçenek olan "Dosya sistemini olduğu gibi bırak" seçeneğini seçiniz.

Format atmak için ilk 2 seçeneği geçiyoruz, 3. ve 4. seçeneklerden birini (NTFS veya FAT) durumunuza göre seçin.

Seçiminizi yapıp "ENTER" tuşuna bastıktan sonra formatlama başlayacak ve formatlama bitince otomatik olarak Windows XP Kurumu başlayacaktır. Bundan sonrası için sizin yapacağınız çok fazla bir şey kalmıyor. Her şey otomatik olarak hallediliyor. Windows XP' yi kurduktan sonra benden küçük bir hatırlatma mutlaka Ekran Kartı, Ses Kartı gibi sürücülerinizi Windows' un tanıdığıyla yetinmeyin mutlaka üreticisinin sitesine gidip son sürüm Windows XP sürücülerini indirip kurun. Windows XP' nin tanıdığı sürücülerle donanımınızın tüm özellikleri kullanılmayabilir.

37
İŞTE VERİLEN BÜTÜN KLASÖR ŞİFRELEME PROGRAMLARINA TAŞ ÇIKARACAK BİR YÖNTEM

BAŞLIYOR ……

1-)
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

DOSYALARINIZI SAKLAMAK İÇİN EN GÜVENLİ YER OLAN Bİ YERİ SEÇİN ….VE KLASÖR OLUŞTURUN

2-)

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

KLASÖRÜN ÜSTÜNDE SAĞ TUŞ TIKLAYARAK AD DEĞİŞTİR YADA F2 YAPINIZ …

3-)

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

YAPACAĞIMIZ ( ALT + 0160 ) ALT TUŞUNA BASILI TUTARAK 0160 I GİRİN VE PARMAKLARINIZI EN SON ALT TUŞUNDAN ÇEKİN …

4-)

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap


VE BU ŞEKLE GELİCEK DEVAMI VARR ………………

5-)

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

BUNDAN SONRAKİ KLASÖR SİMGESİNİN DEĞİŞTİRMEK KLASÖRÜN ÜSTÜNDE SAĞ TUŞ YAPARAK ÖZELLİKLER -- ÜSTTEN ÖZELLEŞTİR – SİMGE DEĞİŞTİR DEYİP BOŞ BİR YERİ SEÇİN KOLAY GELSİN ….

6-)

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

SAYFADA ÜSTÜNE TIKLAMADIKTAN SÜRECE ORADA KLASÖRÜN OLUP OLMADAIĞINI ASLA BİLEMEZSİNİZ ………..

7-)

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

SADECE ÜSTÜNÜ SEÇİLİ HALE GETİREREK BELLİ EDEBİLİRSİNİZ KLASÖRÜN ORADA OLDUĞUNU

İŞTE BUNUDA BAŞKA BİRİSİ YAPARSA SİZİN BİLGİSAYARINIZDA ONLARDA GÖRÜR

EN BAŞTA DEDİĞİM GİBİ BİLGİSAYARINIZLA UĞRAŞACAK KİŞİNİN AKLININ UCUNDAN GEÇMİYECEK Bİ YERE YAPARSANIZ TAM GÜVENLİKTE OLMUŞ OLUR

38
Şaka Salonu / PİLAV GÜNÜME HERKES DAVETLİDİR.
« : 20 Haziran 2008, 09:07:11 »
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap


39
İlginç Resimler / ALKOL AĞACIDA OLUR MU DEMEYİN???
« : 20 Haziran 2008, 08:55:04 »
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

40
Türk Tarihi / TÜRK SOY AĞACI
« : 20 Haziran 2008, 08:51:34 »
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 ... 30
web hosting Domain Web
İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan sevdaligul.com forum sitemizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. sevdaligul.com hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler sevdaligul@gmail.com  adresi ile iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde sevdaligul.com  yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş yapacaktır.