GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK
EĞLENCE, MUHABBET VE KOMİKLER => Geyik ve Sohbet Yeri => Konuyu başlatan: orkide - 21 Mayıs 2008, 11:49:50
-
Askta terörizm
Gelin bir oyun oynayalim.Simdi yazacagim soruyu önce kendinize, sonra esinize sorun.
"Esiniz çok hasta... Acilen ilaç lazim. Çabuk olmazsaniz onu kaybedebilirsiniz. Evden firlayip bir eczaneye daliyorsunuz. Ilaç eczacinin elindeyken fark ediyorsunuz ki, cebinizde 5 kurus yok. Ne yaparsiniz?"
Cevap için üç yildizlik bir ara veriyorum.
* * *
Cevaplar tamamsa, kendi verdiginiz cevapla, esinizinki arasindaki farka sasmis olmalisiniz. Çünkü kriz durumlarinda kadin ve erkek davranislarini karsilastiran bir arastirmada sorulan bu soru, kadinlar ve erkeklerden tamamen farkli yanitlar aldi.
Soruyu yanitlayan erkeklerin tamamina yakini söyle dediler:
"Ilaci eczacinin elinden kapar kaçarim".
Kadinlarin yaniti ise çogunlukla söyleydi:
"Eczaciya durumu anlatir, ilaci parasiz vermesini rica ederim. Olmazsa kapi önüne çikar birilerinden borç isterim. Alir kaçarsam, yakalanip esimi hepten ölüme terk etme tehlikesi vardir".
* * *
Bu kisa test bile, kadinlarla erkeklerin hayata nasil farkli yaklastiklarini kanitliyor. Erkeklerin fevriligine karsi kadinlarin sorun çözmedeki sogukkanliligi ve degisik çareler deneme israri kayda deger...
Farkli cinslerin, "kriz yönetimi"ndeki farkli tavirlarina iliskin bu deneyi bana hatirlatan, Levent Kirca ile Oya Basar'in bosanma üzerine sergiledikleri "son parodi"leri oldu. Bosanmalarina iliskin basin toplantisinda Kirca "ilaci kapip kaçma" telasindaydi. Basar ise "esi can çekisirken eczaciya sogukkanlilikla dert anlatmaya çalisan bir kadin" görünümünde...
Izlerken, "Askta masumiyeti yitirdik" cümlesi döküldü agzimdan...
Bu, bir süre önce okudugum bir kitabin ilk cümlesiydi.
"Ikili Iliskilerde Terörizm" (Varlik Y. Ist. 1997) baslikli bu kitapta psikoterapist Michael Vincent Miller neredeyse tam da ekranda izledigimiz tartismayi anlatiyordu.
* * *
Aslinda Kirca ve Basar'in tartismada kullandiklari üslup ve gelistirdikleri suçlama-savunma mekanizmalari çogumuza tanidik gelmis olmali. Çünkü bunlarda, modern bir evliligin bütün kliseleri, hatalari, çikmazlari vardi:
Ses yükseltmeler, karsidakinin agzinin payini vermeler, çözüm yerine suçlu aramalar, sorunun nedenini bir dedikoduya veya "Beni bunun için mi bosadin"a indirgemeler, buz daginin altinda yatan sorunlari görmek istemeyip, suyun üzerindekine iliskin laf oyunlari yapmalar, hem barismak isteyip hem tribünler önünde kuyrugu dik tutmaya çalismalar... vs...
Miller, bosanma kararindan hemen önce "son bir umut"la kendisine terapiye gelen çiftlerin genellikle "para, cinsel uyumsuzluk, ev islerinin dengeli paylasilmamasi" gibi ikincil nedenleri öne sürdüklerini, ancak aslinda bunlarin altinda bir baska neden yattigini söylüyor:
"Iktidar çatismasi..."
Miller'a göre günümüz beraberliklerini "iki kisilik bir iç savas"a dönüstüren en önemli etken bu... Amerikali psikolog, sadece aile içi kavgalarin degil, sevgi dolu ask sözcüklerinin altinda da bu güç mücadelesinin yattigina, "artik sevginin iktidar savasindan ayrilamaz hale geldigine" inaniyor.
* * *
Ask, uzun yillar baski altinda tutuldu. Bugün "askta özgürlesme" çagi yasaniyor. Ancak Miller, bu özgürlük görüntüsünün altinda çiftlerin "maske" takip birbirlerine rol yapmaya basladiklari ve manipülasyona dayali yeni bir baski dönemi yarattiklari kanisinda... O anlamda, çiftler arasi her iletisimin "denetimi kim ele geçirecek" sorusunda dügümlendigine inaniyor.
Miller'a göre kadinlar daha çok yakinlik, erkekler daha çok özgürlük istiyor. Biri terk edilmekten, digeri esir edilmekten korkuyor. O yüzden de, birbirlerinden en çok istedikleri sey, yani sevgi, onlari en çok kaygilandiran seye dönüsüyor. Ne birbirlerine yakinlasabiliyor, ne uzaklasabiliyorlar. Bir soguk savasi yasayip gidiyorlar. Biçak kemige dayaninca da terapiye geliyorlar.
* * *
Ben son izledigimiz basin toplantisinin "Kirca'larin halka açik terapi seansi" oldugunu düsünüyorum.
Iki karizmatik kisiligin medya önünde sürmüs iliskileri, medya önünde bir "iktidar hesaplasmasi"yla sonuçlaniyor.
Anlasilan o ki, günümüz asiklarinin asil sorunu sevgiyi, iktidar savasinin elinden kurtarabilmek olacak.
Yöntemi nasil olursa olsun aslolan, hastaya ilaci yetistirebilmektir çünkü...
Aslolan hastayi sevmektir.
Alinti
-
gelelim soruya
soru bana sorulsaydı ilacı alıp kacmazdım
birde ata sozu evli olmayana Bekara avrat boşaması kolay olur. derler yoksa ondanmı bilmiyorum :sev10: :sev10: :sev10: :sev10:
Ask, uzun yillar baski altinda tutuldu. Bugün "askta özgürlesme" çagi yasaniyor. Ancak Miller, bu özgürlük görüntüsünün altinda çiftlerin "maske" takip birbirlerine rol yapmaya basladiklari ve manipülasyona dayali yeni bir baski dönemi yarattiklari kanisinda...
güzel bir yerden yakalamış evlilikden once frot doneminde herkez kişiligini saklıyor evlenıncede olaylar olunca hayat cakılmez oluyor ve arkasını biliyoruz
şimdi evlenınce aşk oluyormu arkadaşlar
burdan ben bunu cıkardım
bu konular insanda sac burakmaz onun için ince eleyıp sık dokumak ve tum kızlarla iyi arkadaş olmak lazım :sev10: :sev10: :sev10: :sev10:
aşkda rörör varmı şimdi