GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK
TV KEYFİ VE GÜNCEL OLAYLAR => Haber ve Yaşam Merkezi => Güncel Haberler ve Olaylar => Konuyu başlatan: iğneci - 01 Nisan 2008, 23:48:10
-
Hulki CEVİZOĞLU
hulkicevizoglu@cevizkabugu.com.tr
Yazı Tarihi: 01/04/2008
"KALENİN ANAHTARI İÇERİDEN TESLİM EDİLDİ"
Bu satırların yazıldığı saatte Anayasa Mahkemesi, iktidardaki AKP’nin kapatılması için açılan davanın ön görüşmesini yapıyordu.
Siz bu satırları okurken, sonucu biliyor olacaksınız.
Ben ise, Ankara’dan çok uzaktaki bir üniversitemizde konferansta olacağım için sonucu bilmeden yazıyorum.
KALENİN ANAHTARI...
Ancak, sonucunu herkesin gördüğü bir gerçek var. O da, Türkiye’nin büyük bir hızla parçalanmaya doğru götürüldüğü!..
Bunu en son olarak, geçen Cuma Ceviz Kabuğu’nda konuşan Prof. Manisalı dile getirdi.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Manisalı, “Türkiye kalesinin anahtarının içeriden teslim edildiğini” söyledi. Manisalı hocanın -bir kez daha- dikkat çektiği noktalar şunlardı:
“... Türkiye’nin bu günkü durumu içimizdeki oligarşinin kalenin anahtarını içeriden teslim etmesinden kaynaklanıyor.
... Yoksa Türkiye kimseye karşı yenilmiş değil.
... Liberaller 22 Temmuz 2007’ye kadar bir hayal âlemindeydi. AKP ile fikirlerinin aynı yönde olduğunu düşünüyorlardı. Oysaki AKP, Batı’ya bir alışveriş gözüyle bakıyordu. Liberallerin çelişkisi Türkiye’nin sömürgeleştiğinin farkına varmamalarından kaynaklanıyor. Bu evliliğin yürümeyeceği belliydi. Nitekim bu destek bitti.”
Görüşlerine katılırsınız ya da katılmazsınız ama, Prof. Manisalı’nın sözleri ciddi:
“Batı, misyonu tamamlama görevindeki iktidar partisinin kapatılmasından çok korktu. ABD Türkiye’de AKP’yi basit bir düşünce ile iktidar olarak seçmedi. Amacı kendine piyasa açmak ve bunun için dinci öğeleri kullanıyor. Dinci sermayeci ortaklığı ile varoşları kontrol altına alıyor. Dinci ümmetçi yapı ile ulusalcılığa alternatif oluşturuyor.”
YENİ İKTİDAR
Anayasa Mahkemesi’ndeki davanın sonucu -dava kabul edilse de, reddedilse de- henüz bilinmiyor. Çünkü, süreç yaklaşık 8 ay olarak tahmin ediliyor. Bu dava bir yana, normal süre bitiminde yeni seçimler sonucunda iktidara kim gelecek?
Bu, Türkiye’nin geçmişten gelen kaderi ile ilgili. Çünkü, bugüne kadar iktidar adı değişmesine karşın, politikalar hiç değişmedi. Türkiye kendi ayakları üzerinde dik duran özgün bir dış politika izleyemedi.
O yüzden ha AKP olmuş, ha CHP ya da başka bir parti; önemli olan uygulanacak politika. Programımda da belirttim. AB(D) politikalarına karşı Atatürkçü bir politika izlenmeyecekse, bu kadar kavga niye?..
Bugüne kadar ne yazık ki, hep istenmeyen oldu.
Prof. Dr. Erol Manisalı’ya bu soruyu sorunca, şu karşılığı verdi:
“Kapitalizm artık içeriden(ABD’den) çöküyor. ABD’de bile, artık ekonomiye devlet müdahalesi isteyenler arttı. AKP’yi iktidara getiren dış konjonktür(yapı), BOP artık geride kaldı, Irak çöllerine gömüldü. Şimdi devletçilik çığlıkları ortaya çıkıyor.
ABD piyasayı kendine ayarlamak için dinci ögeleri kullanıyor, bunu büyük sermaye ile destekliyor. İnanç sömürüsü ile piyasayı denetliyor.
Kaos ortamının yaratılması ABD’nin işine geliyor. ABD ayakta kalabilmek için tüm dünyada savaş çıkartma peşinde. ”
“DOKUNULMAZLAR” NEDEN
KORKUYOR?..
Tüm bu gelişmeler olurken, 22 Temmuz genel seçimlerinde “Bana oy verin, sizi ben kurtarırım” diye oy isteyen milletvekilleri niçin susuyor?..
Bugün, Türkiye’nin içine itildiği “korku tünelinde” sade vatandaşlar bile gözaltına alınmaktan korkar oldu.
Telefonlarımız, odamız dinleniyor mu; en masumane konuşmamız, şakalarımız aleyhimizde kullanılabilir mi; çocuğumun başına bir şey gelir mi; işimden olur muyum gibi paranoyaya itildi.
Yıllardır tehlikelere dikkat çekilirken, “Bunlar paranoyadır” diye küçümseniyordu.
İşte şimdi gerçek paranoya tüm Türkiye’ye egemen oldu.
Yine soruyorum. Halkı kurtarmak için oy isteyip, bugün “Milletvekili dokunulmazlığına” kavuşanlar niçin susuyor?.. Sadece genel başkanların konuşması yeterli mi?..
Kendisine her an dokunulacağı kaygısı içindeki birkaç aydın konuşur ve her türlü riski almaya devam ederken, “dokunulmazlar” susacak idiyse, politikaya niçin talip oldular?
Üç kuruş için mi?
Yazıklar olsun!..
-
niye bu kadar dışa dönük bir ülke olma çabasındayız bilmem.yabancı dillerin dilimize girmesine hoş bakıyoruz,geleneklerimizi hiçe sayan bir toplum olmayı modernleşme sayıyoruz.çok uzak değil 30 yıl öncesinde yaşanmış sağ_sol çatışmasının değişik versiyonu kapımızda bizi bekliyor ,dönüpte geçmişten ders çıkarmıyoruz.
biraz içe dönsek ,özümüzü öğrensek ,vatanımızı ,birbirimizi ,etnik köken ayrımı yapmadan sevmeye çalışsak,dışa biraz kapıları kapasak.atatürkün ilke ve inkilaplarını önemsesek ,mustafa kemal laiklik dışında bir çok yol gösterici ilkeler yapmış.onları takip etmeye mecburuz çünkü onun yaptıklarının üzerine olumlu hiçbir yenilik yada reformlar yapılmadı.
kapılarımızı dışa kapatmamız gerekir ki ,kimse kaleye girip ,içerden kilitleri açmasın.
jeopolitik konumumuza rağmen 2 .dünya savaşına girmeyen bir çok ülkeye rest çeken İsmet İnönü gibi siyasetçiler yetiştirdi bizim ülkemiz.elbette onun cesareti gibi olan siyasetçilerimiz çıkacaktır ve ülkemizi bu dünyalar savaşından uzak tutmayı başaracaktır.benim ülkemden yana ümidim var.
yazı için teşekkür ederim iğneci.
-
Iste öyle Peri Globallesiyoruz ya! hemen öyle diyorlar. Unutalim abd yi ab yi yeter bize ülkemiz insani ve zenginliklerimiz diyorum bende. Bize her dediklerini yaptirip bölecekler. (Bunlarin sebebi halkin kafasina Inönü hayatinda 1 kere bile allah demedi diyerek sokanlarda. Koministler Rusyaya diye naara attiranlar da,)Sonra sira yutmaya gelecek. Bana göre Siyaset adami siyasi görevini yaparken icinde din kokan hareket, söz vs. den her ne ise kacinmali, sakinmali.
Cünki bu türlü seyler halkimizin yumusak karni. Iste bez ugruna, dindar Cumhurbaskani vs....yakin tarih örnekleri. Iyi geceler kalan arkadaslara. .ico2 .ico2
-
Saçmalamış. 2002 den önce ve sonra muhafazarlık-dindarlık artmıştı. ABD ninde, Avrupa'nında en büyük çekincesi bilinçli müslüman. yoksa ulusalçılık falan filan onlardan bir iş çıkmayacağını zaten biliyorlar. dinci-ümmetçi bir yapı istiyorlarmış. Dünya geneline bakın bakalım, bahse konu ülkelerin düşmanı kim.?
-
Saçmalamış. 2002 den önce ve sonra muhafazarlık-dindarlık artmıştı. ABD ninde, Avrupa'nında en büyük çekincesi bilinçli müslüman. yoksa ulusalçılık falan filan onlardan bir iş çıkmayacağını zaten biliyorlar. dinci-ümmetçi bir yapı istiyorlarmış. Dünya geneline bakın bakalım, bahse konu ülkelerin düşmanı kim.?
Alpnur Müslümanlari birde bilincli- bilincsiz diye bölersek yandik ki ne yandik. O zaman ortalik curcunadan gecilmez. Bahse konu olan ülkeler dedigin. Gelismis ülkeler sanirim. Onlarinda düsmani müslümanlar olsa gerek....
Öyleyse müslümanlar (bilincli-bilincsiz cogunluk) kiblesini degistirmesin....
Ulusalcilar da vatanin tam bagimsizligini istemekten baska bir sey yapabildikleri yok.
Amerikan yanlisi olmak demek bana göre vatani satmak demek. Amerikanin kalkindirdigi Israil*den baska 2. bir ülke gösterin yanildigimi anlayayim.
-
Saçmalamış. 2002 den önce ve sonra muhafazarlık-dindarlık artmıştı. ABD ninde, Avrupa'nında en büyük çekincesi bilinçli müslüman. yoksa ulusalçılık falan filan onlardan bir iş çıkmayacağını zaten biliyorlar. dinci-ümmetçi bir yapı istiyorlarmış. Dünya geneline bakın bakalım, bahse konu ülkelerin düşmanı kim.?
Alpnur Müslümanlari birde bilincli- bilincsiz diye bölersek yandik ki ne yandik. O zaman ortalik curcunadan gecilmez. Bahse konu olan ülkeler dedigin. Gelismis ülkeler sanirim. Onlarinda düsmani müslümanlar olsa gerek....
Öyleyse müslümanlar (bilincli-bilincsiz cogunluk) kiblesini degistirmesin....
Ulusalcilar da vatanin tam bagimsizligini istemekten baska bir sey yapabildikleri yok.
Amerikan yanlisi olmak demek bana göre vatani satmak demek. Amerikanin kalkindirdigi Israil*den baska 2. bir ülke gösterin yanildigimi anlayayim.
ulusalcı ergonokon'un abd bağlantıları biliniyor bazılarınca. Vatanı kurtarmak adına darbe yapanların masonlarla ilişkileride açığa çıkartılıyor zaman zaman. hangi ulusaslcı? doğu perinçek'te ulusalcı geçiniyor. durum ortada. ha, bu akp nin oyunu diyebilirsiniz, geçmişide var bunun. pkk liderlerinin elini sıkması. bu kadarda değil, bağlantıları derin. gözaltına alınan diğer bir şahısında geçmişte darbe girişimine adı karışmış. kurtaracaklar vatanı. ha gayret.
-
Ayrıca, bilinçli müslüman, bilinçsiz müslüman olayına gelince, ben ayrım yapmıyorum, böyle bir durum var ortada. namazını kıl, etliğe sütlüğe karışma. otur oturduğun yerde. buna ne abd de, nede israilde bir şey demiyorlar. amaaa, islamın bilincine vararak haksızlıklara hayır dedinmi, türkiye'de dahi susturulursun. onun için, yeryzünde nerede zulme direnen bir halk yada gurup var, abd ve siyonistlerin en baş düşmanıdır. Şu anda dünyanın dört bir yanında mücadele verenler var. çok az sayıda olsalar bile. bunlar, kapitalisti, komünisti farketmiyor. hepsinin düşmanı. ama niye ki? demek var bir şey.
''küfür tek millettir.''
-
Cümleler arasinda kopukluk var. Birbirini desteklemiyor.Örnek Alinti: islamın bilincine vararak haksızlıklara hayır dedinmi, türkiye'de dahi susturulursun. Ne o islamin bilinci, Kul köle olmak
Gelismis ülkeler ne derse tamam efendim olur efendim mi? Iste simdi izliyorum Yine yurt disindan Basbakan 301. Madde icin söz verip Ülkesine dönüyor.
Düsünceleri sadece din üzerine odaklanmis kafalar degistirsin o düsüncelerini daha ülkenin menfaatlerine yönlendirsinler olur bu isler.
Ruhumuzu disariya Ipotekten kurtaralim. Dinimizin vecibelerini yerine getirirken onu Kendin ile Allah arasinda kalmasi gerektigini unutmamak gerekir. Bunu da ilk yapacak olan toplumun her an gündeminde olan kisi ve kuruluslardir.
-
''Dinimizin vecibelerini yerine getirirken onu Kendin ile Allah arasinda kalmasi gerektigini unutmamak gerekir. Bunu da ilk yapacak olan toplumun her an gündeminde olan kisi ve kuruluslardir.''
Hayır! benim peygamberim öyle yapmıyordu. bu dini, cami ve vicdanlara hapsetmek isteyen kişilerin söylemidir. evet, din hiç bir şeye alet edilmemeledir, ama dinide böyle kısıtlayamassınız.çünkü,
''islam bir yaşam biçimidir.'' hayatın her alanını kaplar.
-
Hayatin her alanini kaplarsa ortaya bu günkü gibi manzara cikar. Baslar o zaman durumdan memnun olanlar ve olmayanlar catismasi tipki zamaninda oldugu gibi.
Eminim Dünyanin hic bir ülkesinde tamamen din kurallarina göre yönetilen bir ülke yoktur Iran dahil.
Hayır! benim peygamberim öyle yapmıyordu. bu dini, cami ve vicdanlara hapsetmek isteyen kişilerin söylemidir. evet, din hiç bir şeye alet edilmemeledir, ama dinide böyle kısıtlayamassınız.çünkü,
''islam bir yaşam biçimidir.'' hayatın her alanını kaplar.
Kendi icinde bile celiskili bir durum. evet, "din hiç bir şeye alet edilmemeledir," Madem öyle neden ediliyor. Dini kisitlayan kim? Sana namaz kilma oruc tutma zekat verme dini vecibelerini diyen birilerimi var Allahaskina?
-
iğneci, bugünkü manzaranın ortaya çıkış sebebi dinin hayatın her alanını kaplamış olması değil. Bunun birtakım felâket tellâlları tarafından koparılan yaygaralardan ortaya çıktığını ben de biliyorum, sen de biliyorsun, bütün herkes de biliyor.
Dinin uygulanmasından rahatsız olanlar kim? Dinden uzak olanlar ya da Müslüman olmayanlar... E onlar memnun olmuyor diye dini hayatın her alanında uygulamayalım hadi, kabul. Peki bu defa da dinin uygulanmamasından rahatsız olanlar olmayacak mı? Her ikisinden birden memnun olmayanlar da olabilir. O zaman ne yapmalı? Herkese göre bir sistem belirlenemez ki.
Bu ülkenin büyük çoğunluğunun dini ney? İslâm. O halde dini bu ülkenin hiçbir alanından çıkarmak mümkün değildir, bunun yapılması için olağanüstü bir çaba gösterilse dahi mümkün değildir. Çünkü Türk milletinin % 95'i -ya da daha fazlası- Müslüman.
Bu ülkenin din kurallarıyla yönetilmesini isteyen de yok bu arada, bu da ayrı bir konu. Bana ülkemizin din kurallarına göre yönetildiğine dair bir örnek verir misin iğneci? Sakın başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına yönelik yasal düzenlemeyi örnek verme, gülerim. Başka varsa, söyle, tartışalım.
Hem bu ülkenin din kurallarına göre yönetilmesi türünden sözler konuşulduğunda neden hemen İran, Malezya, Arabistan vs. gibi ülkeler öne sürülüyor ya da Türkiye bu ülkelerle kıyaslanıyor? Ne alâkası var ülkemizin o ülkelerle. İran'a, Malezya'ya ya da diğer ülkelere benzer yönümüz nedir bizim? Mevcut durumda o ülkelere benzemeye yöneliş dahi göremiyorum ben. Bunu görenler nasıl görüyor? Bari bana da öğretseler de benim de ufkum biraz açılsa... Galiba dar bir açıdan bakıyorum olaylara, bu yüzden de göremiyorum onların gördüklerini. Kaldı ki, İran'daki yönetimin İslâmiyetle ya da şeriatla falan ilgisi dahi yok; oradaki yönetim olsa olsa monarşi olur.
Ne demek dini kısıtlayan kim? Evet, doğrudan kısıtlanmıyor; çünkü halkının çok büyük bir kısmı Müslüman olan bir ülkede buna cesaret edilemiyor. Ama ibadetini yapan, dine azıcık dahi meyilli olan bir yönetici, yetkili vs. oldu mu hemen biniyorlar tepesine. Neden? Çünkü irtica, çünkü gericilik, çünkü çağdışılık, çünkü Orta Doğu karanlığı, çünkü 1400 yıl öncesi... Ne kadar komik yahu... Madem namaz kılma, oruç tutma, zekât verme gibi sözler söylenmiyor ya iğneci, neden dine biraz sempatisi olan kişilere bazı kesimlerce anormal bakılıyor? Bunu bana açıklar mısın?
Galiba bu yüzden Türkiye'nin, halkının çok büyük bir kısmı Müslüman olan Türkiye'nin yarısını temsil eden bir partinin kapatılma iddianamesine, bu partinin genel başkanının "Allah'a şükür, evelallah, inşallah" gibi söylemleri lâikliğe karşı tehdit unsuru sayılmadı, değil mi?
Kusura bakmayın ama, bu millet çocuk değil, enayi de değil, hele geri zekâlı hiç değil. Herkes her şeyin farkında...
-
5-6 yildir Türkiye özellikle son bir kac yildan beri bu iktidarla tehlikeli ufuklara dogru yelken acmis gidiyor. Hangi sanayi ve yatirim gerceklesti bu zaman zarfinda % 300 borc fazlalasti. Alinan borclar yatirima dönüstürülemedi. Ülkenin öz kaynaklari, daha önceki iktidarlarin yaptiklari eserler harac mezat özellikle yabancikara satildi satilmakta. Ülke kiskacta. Bu gidisle dini imani para olanlarda ne din kalacak ne iman. Isler kötüye gittikce iktidar dikkatleri, Kendi kafasinda ki konuya cekiyor. Kilif hazirliyor kendisine gider ayak, "Kapimiza Kilit Vurdular da bilmem ne... :-\
-
hofeez cevabı geniş bir şekilde vermiş, teşekkürler. ayrıca borç fazlalaştımı? eminmisiniz?