GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK
TV KEYFİ VE GÜNCEL OLAYLAR => Haber ve Yaşam Merkezi => Güncel Haberler ve Olaylar => Konuyu başlatan: iğneci - 23 Mart 2008, 00:05:40
-
DTP'li Demirtaş: Barışa giden yol İmralı'dan geçiyor
DTP'nin Bingöl'de düzenlediği nevruz kutlamasına konuşan Grup Başkan Vekili ve Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, teröristbaşı Abdullah Öcalan'dan ‘sayın’, PKK'lı teröristlerden ‘gerilla’ diye söz etti. Demirtaş, “Sınır ötesine gitmeye gerek yok. Barışa giden kısa bir yol var. İmralı'dan geçiyor. Alın size işte barışa giden en kısa, en acısız en kansız yol” dedi.
Bingöl'deki nevruz kutlamları Karşıyaka Mahallesi'ndeki Bingöl Üniversitesi yanındaki boş bir alanda yapıldı. Kutlamalara DTP Grup Başkan Vekili ve Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, ile yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Kutlamalarda, sık sık terör örgütü PKK ve elebaşı Abdullah Öcalan lehine slogan atıldı. Kutlamalara katılanlara yönelik Türkçe konuşan Demirtaş, “Zulme, baskıya rağmen bu kadar başınız dik yürüyorsunuz. Asıl biz sizinle gurur duyuyoruz. Hiç kimse yüreğinizdeki nevruz ateşini söndüremez. Sınır ötesine gitmeye gerek yok. ‘Barışa giden kısa bir yol var. İmarlı'dan geçiyor. Sayın Öcalan'dan geçiyor' dedik. Alın size işte barışa giden en kısa yol, en acısız en kansız yol. Bunlar barışın kıymetini bilmiyorlar. Bakın, askeri de, polisi de gerilası da hepsi bizim kardeşimizdir. Bu kardeş kavgasına son vermek için mücadele ediyoruz” dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın bugüne kadar doğru bir şey söylediğini ileri süren Demirtaş, “Ama geçen gün doğru bir şey söyledi ve ‘AKP derin devleti yıkıp, yerine kendi derin devletini kuruyor’ dedi. Yani, Deniz Baykal'dan beklemiyoruz ama iğnenin ucu onlara batınca, oda bu sefer doru bir şey söyledi” dedi. Konuşmaların ardından kutlamalara katılanlar halay çektikten sonra dağıldı.
Adil ÖNAL/BİNGÖL, (DHA)
-
herşey bir yana ,dtp için bir kurtuluş olacağa benziyor.akp kendisi için bir yasa çıkartırsa ,bundan dtp te faydalanacaktır.
herkes birşeyin peşinde ,ülke ekonomisi gitti gidiyor bunu düşünen yok.
-
ülke battı herkez candırdıne duştu bu gidişle abbullah öcalan meclisede girir
-
ÜLKE BATTI BATACAK BUNLARIN YÜZÜNDE MİLETİN
HALİ NEDİR SORAN YOK
YAKINDA ABDULLAH ÖCALANDA GİRER MECLİSE DOĞRU SÖYLÜYORSUN
SEVDALI KARDEŞİM
-
Yukarida yorum getiren arkadaslarin fikirlerine katilmamak mümkün mü?
Ülkemiz bulanik sulara dogru yol aliyor ... Yelkenler fora!...
Faşizan bir rejim arayanların arayıp bulamayacağı kadar elverişli bir provokasyon ortamı olusuyor. 4-5 aydir hep ayni cizgi ve dogrultuda fikirlerimi sizlerle paylastim, öngörülerimi yazdim.
Cogunlugun demokrasisi dediler, inanildi, %47 varmi üstüne dediler inanildi, dininin özgürlügünü yasamasi sucmu bez örtülecek dediler inanildi, mademki en büyük biziz hukukta bizden sorulur dediler, simdi degistirecegiz diyorlar bakalim ne denecek.
Ben futbolun ince kurallarini bilmem ama, ortada kurallara göre bir oyun oynaniyor, iktidar tam gole giderken son bir hamle ile gol atacak... hakem ofsayt diyor.
Gole giden takim oyunculari hayir penalti diyor. Simdi basladilar kurallari tekrar degistirmeye.Kurallar degisecek diye zip zip zipliyorlar. Tuuu kaka yasa, savci...
Halbuki parti kapatmayi zorlastirma yasasi bu iktidarin 366 vekili varken 2003 te degistirildi. Simdi aglamak nesi?
Bundan dolayidir ki kendimizi yine odaklamiyalim dtp ye imrali ya yarayacak onun icin aman kapanmasin diye kendimizi yormiyalim. akp git gide ülkeyi her alanda bataga götürüyor. Daha evelde belirttim Ahbap cavus iliskileri ile devlet yönetimez. Hukukun önünde herkesin boynu kildan ince olmali.
Daha da kötüsü; itidal ve sağduyuyu devreye sokacak, aklıselim sahibi bir otorite de görünmüyor ortalıkta...
Dileyelim ki birileri, ortamı yatıştırmak yerine yangına körükle giden Başbakan’a, göremediği sonucu söylesin uyarsin: Bu bir kehanet olmasa gerek, Sayet;
Hükümet tansiyonu düşürmezse, tansiyon hükümeti düşürecek.
Ama düşerken, Türkiye’yi de krize sürükleyecek. Öyle görünüyor.. Sevgilerimle.. .ico2
-
Yazılacak çok şey var da ben yazdım mı ortalık karışıyor; kendimi tutamıyorum, biraz hararetli yazıyorum. Hatta belki kalp bile kırıyorum bu yüzden; dolayısıyla yazmamayı tercih ediyorum. Yoksa bu siteye eklenen her konudan haberim var ve bir çoğuna da yazacağım şeyler var ama işte dediğim gibi, bazı konularda artık yazmamayı uygun görüyorum.
Ama yine de kendimi tutamayacağım, şunu söyleyeceğim: Ülkeyi kaosa, çaresizliğe ve her türlü kriz ortamına sürükleyen kişi ve gruplar var; bunu hepimiz biliyoruz. AK Parti'nin kapatılması da tamamen düzen, tamamen orta oyunu. Amaç sadece kuyruğu kurtarmak; kimsenin milleti veya ülkenin içine düşeceği durumu, hatta ülkenin parçalanmasını umursadığı yok. Umursayanların da umursamasına engel olunuyor. Maalesef Osmanlı'nın son döneminden bu yana hep böyle olagelmiş ülkemizde. Azıcık sivrileni hemen köreltme politikası hep olmuş Türkiye'de. Bükemediğin eli öpeceksin kardeşim, o eli kırmakla bir yere varamazsın.
Neyse, ben yine hararetlenmeye başladım, şimdi yine ters bir şeyler yazacağım. En iyisi kısa keseyim.
-
Hofeez Arkadasimiz da yazacak cok sey oldugunu ama kendini tutamadigini söylüyor, sebep, hayir sebep ne? herkes aklinin erdigi diline geleni edep dahilinde bildigince yaziyor. Gerekceleri varsa anlatiyor. Kendini tutamamaktan dolayi rte de sikayeti var bu milletin. Basbakan*in direksiyonunda oldugu otobüs hizla yokus asagiya gidiyor. Henüz de freni saglam. Patlamaya da ramak kaldigini düsünmek istemiyorum.
Cok basit bir örnek: komsu Cumhuriyet savciligina sikayet etti falanca adam yaraladi diye. Savci Harekete gececek haliyle. Suclanan da gidip kuzu kuzu ifade verecek. Ceza alir veya aklanir. olur biter.Iste Ergenokon sorusturmasi gibi... Ne diyeyim baska. Direnme ortaligi germekle es degerlidir.
Taaaaa Osmanliya gitmeye gerek yok. 1960 Demokrat partinin tek basina hükümeti, 80 yili öncesi daha yakin örnek vermek gerekirse.
Hararetlenmeye gerek yok Erzurum soguk memmleket.
Sali günü Arenada önemli olabilecek seyler vardir sanirim izlemekte yarar olabilir.
.. ;D
-
İnan yazmak istediğim o kadar çok şey var ki iğneci; şimdi yamaya kalksam çok vaktimi alır. O yüzden yazmıyorum. Yarın müsait olursam yazarım burada ne demek istediğimi.
Şimdilik sadece şunu söyleyeyim:
Başbakanın direksiyonunda olduğu otobüsün tekerlerine kurşun sıkıp tepe takla gitmesine sebep olmak isteyenler var, ben de bunu aklıma getirmek istemiyorum.
Demokrat Parti örneğini sen vermişsin işte; neden bu ülkede faydalı ve olumlu bir şeyler yapmaya çalışanların önüne belli kesimlerce hep engel konuyor? Ben bunu anlamıyorum. Herkes hata yapabilir; Tayyip Erdoğan yahut bir başksaı -haşa- hoş peygamber değil, senin benim gibi bir kişi. O da hata yapabilir; yaptığı hatayı neden adil bir şekilde ve usulüne uygun olarak ele almıyorlar da Türkiye'nin mahvolmasını bile göze alabilecek kadar kişiselliğe indirgeyebiliyorlar bu olayları?
Dediğim gibi, şimdi vaktim kısıtlı, sabah erken kalkmam lâzım geldiği için yarına bırakıyorum yazacaklarımı.
Bu arada, Erzurum'da da havalar artık ısındı, havaların ısınmasıyla hararet de iyice arttı. ;D
-
Alinti:
senin benim gibi bir kişi. O da hata yapabilir; yaptığı hatayı neden adil bir şekilde ve usulüne uygun olarak ele almıyorlar da Türkiye'nin mahvolmasını bile göze alabilecek kadar kişiselliğe indirgeyebiliyorlar bu olayları?
Senin benim gibi oldugunu sende bende herkes de biliyor da o yetmiyor. Cikip yargiya hesap verecek yoksa hesabi yok diyecek bu kötü gidise kendisi sebep oldu, kendisi düzeltecek. Akliselim yol gösteriyor O hala isin sakasinda yada vahametini kavramis görünmüyor. Isin usulü bu...
-
Kötü gidişe kendisi değil, felâket tellâlları sebep oldu, oluyor. Bunu da nedense işine gelmeyenler görmüyor; daha doğrusu, görmek istemiyor...
-
Son güncel olay ve haberler hic te öyle görünmüyor. Tellalin sesini duymayanlarda elbette olacak. rte yavastan basladi duymaya öyle görünüyor. Ama ben de duymasini istemeyenlerdenim. Zira duymasi yola devam ile es anlamlidir. O zaman sular bulanacak.
Sularda bulanmayinca durulmaz...
-
Son güncel olaylar ortaya çıktıkça her şey de gün yüzüne çıkıyor zaten. Ben istiyorum ki iyice ortaya çıksın her şey; işte o zaman akla kara belli olacak. Suikast plânı yapanları mı dersin, kriz çıkarmak için tüm gücüyle gayret gösteren köstebekleri mi dersin, ülkeyi bölmek pahasına kendi emellerinin derdine düşenleri mi dersin, mahkemeden kaçış için kroki çizip sıvışmayı plânlayanları mı dersin... O kadar çoklar ki, hangisini sayacağımı şaşırıyorum artık. İnsanın kanını donduruyor adeta. Bütün bu olanları gördükçe "Bunlar da 'Türk' diye geçiniyormuş demek." diye düşünüyorum. Allah sonunu hayırlı kılsın.
Şunu da belirteyim ki; ben burada kesinlikle Recep Tayyip Erdoğan'ın ya da AK Parti'nin savunuculuğunu yapmıyorum. Aklın yolu birdir, neyin ne olduğu ortada. Tayyip Erdoğan'ın konumunda bambaşka bir kişi de olsaydı onun için de aynı şeyleri düşünür ve savunurdum.