GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

AŞK VE HAYAT => Hayat ve Yaşam Sahası => Hayata Dair Yazılar => Konuyu başlatan: ђ๏Ŧєєz - 06 Mart 2008, 23:17:11

Başlık: SİMİT PARALARI İLE CENNET'İ SATIN ALMAK
Gönderen: ђ๏Ŧєєz - 06 Mart 2008, 23:17:11
Günün son dersinin sonuna gelinmişti. Öğrenciler çıkmak için sabırsızlanıyordu. Defter ve kitaplarını çantalarına koydular. Zil çalar çalmaz, dışarı çıkmak için hazırdılar. Yalnız, Ali hazırlanmamıştı. Gecikmek için de elinden geleni yapıyordu. Nihayet zil çaldı. Öğrenciler bir anda kapıya yöneldi. Ali, yerinden kalkmadı. Ağır ağır eşyasını topladı. Bir yandan göz ucuyla öğretmenine bakıyor, bir yandan da arkadaşlarının gitmesini bekliyordu.

Öğretmeni, onun bu hâlini fark etti:
— Hayrola Ali, dedi. Eve gitmeyecek misin?

Ali, son arkadaşının da çıktığını görünce cevap verdi:
— Sizinle konuşmak istiyordum öğretmenim.
— Peki, dedi öğretmeni. Ne söyleyeceksin bakalım?
— Ahmet arkadaşımız var ya…
— Evet, ne olmuş Ahmet’e?
— Durumları pek iyi değil galiba. Annesi, beslenme çantasına pekiyi şeyler koymuyor.
— Ee?
— Ona yardım etmek istiyorum. Ama benim yardım ettiğimi bilirse üzülür. Günde bir simit parası biriktirip her hafta size versem, siz de ona verseniz?

Cebinden bir avuç bozuk para çıkarıp öğretmenin masasının üzerine koydu. Nurhan Öğretmen, paraya dokunmadı. Sandalyesine oturup duşundu. Ali hakkındaki bilgilerini yokladı. Bildiği kadarıyla ailesinin durumu pek iyi değildi. Bu çalışkan ve sevimli öğrencisi, ne kadar da iyi niyetli ve düşünceliydi. Zengin bir ailenin çocuğu değildi. Buna rağmen yardım etmek istiyordu. Üstelik yardım ettiğinin bilinmesini istemiyordu.

Nurhan Öğretmen:
— Dur bakalım Ali, dedi. Bildiğim kadarıyla sizin de maddî durumunuz pek iyi değil. Yanlış mı biliyorum?
— Doğru biliyorsunuz öğretmenim. Babam gündelikçi. Çoğu zaman iş bulamıyor. Ama ben de çalışıyor, para kazanıyorum.
— Nerede çalışıyorsun?
— Simit satıyorum.

Nurhan Öğretmen yine durup düşündü. İyiliğin bu kadarına ne demeliydi simdi. Bunun gerçekleşmesi zordu. Onu, bundan vazgeçirmek için bir çare bulmalıydı. Bunu yaparken, sevimli öğrencisini de kırmamalıydı. Onunla biraz daha konuşursa, belki bir yolunu bulurdu.

Nurhan Öğretmen, Ali’ye dondu:
- Büyüyünce ne olmak istiyorsun, diye sordu.
— Çok zengin bir işadamı…
— Niçin?
— İnsanlara daha çok yardım etmek için…
— Güzel, dedi Nurhan Öğretmen. Bak simdi Ali, Ahmet’in ailesinin durumu pekiyi değil; bu doğru. Ama sizinki de bundan pek farklı değil. İstersen acele etme; çok zengin olduğun zaman insanlara yardım edersin. Olmaz mı?
— Olmaz, dedi Ali. Şimdi yapmalıyım.
— Neden olmaz?
— Üç sebepten dolayı olmaz:

Birincisi; bu para zaten benim değil. İyilik ettiğim için Allah, beni insanlara sevimli gösteriyor. İnsanlar da bundan etkileniyor, daha çok simit alıyorlar. Bu sayede gün boyu çalışanlardan bile fazla simit satıyorum. Hele mahallede Hasan Amca var, her gün iki simit alıp güvercinlere veriyor.

İkincisi; ağaç yas iken eğilir deniliyor. Şimdiden iyilik yapmayı öğrenmezsem büyüdüğümde hiç yapamam.

Üçüncüsü ise daha önemli; büyüdüğüm zaman çok zengin bir işadamı olmak istiyorum. Zamanında yatırım yapmayanlar büyük işadamı olamazlar.
Nurhan Öğretmen, karsısında büyük biri varmış gibi dinliyordu:

— Bu sonuncusunu pek iyi anlayamadım, dedi.
— Açıklayayım öğretmenim, dedi Ali. Şimdi, çok zengin olmadığım için, ancak günde bir simit parası kadar yardım edebiliyorum. Bundan fazlasını veremem. Allah, Cennet’i gücü kadar iyilik edene veriyor. Şimdi gücüm bu olduğuna göre Cennet’in fiyatı birkaç simit parası kadardır. Eğer zengin olmadan ölürsem birkaç simit parasıyla Cennet’e girebilirim. Bundan daha kârlı bir yatırım olur mu?

Nurhan Öğretmen’in gözleri dolmuştu. Basını “Evet” anlamında sallarken Ali’yi evine yolladı.

Sınıfa geri dönerken okulun boşaldığını fark etti. Eşyalarını toplamak için masasına döndüğünde Ali’nin bıraktığı paraların masanın üstünde kaldığını fark etti. Sandalyesine gayri ihtiyari oturdu ve paraları eline aldı. Hiçbir para ona bu kadar kıymetli gelmemişti. Sanki elinde dünyanın en kıymetli incilerini, yakutlarını, elmaslarını tutuyordu. Hatta bu paralar onlardan bile kıymetliydi. Öyle bu paralar, bu bozuk, simit paraları, Cennet’i satın alabilecek paralardı. Sanki hiç bırakmak istemeyen bir duygu ile sımsıkı kavradı bu bozuk simit paralarını.

Oturduğu yerden kalkamadı Nurhan Öğretmen. İçinin dolduğunu, tarif edilemeyen duygulara boğulduğunu hissetti. Birden boşalan sağanak yağmurlar gibi ağlamaya başladı. Ağladı, ağladı...

Kendisine geldiğinde aksam olmuştu. Yavaş yavaş sınıftan çıkıp okuldan ayrılırken bekçi Sadık “simit paraları ile Cennet’i satın almak, simit paraları ile Cennet’i satın almak…” diye Nurhan Öğretmen’in sayıkladığını duydu. Bekçinin hayretler içinde “Ne dediniz hocam?” demesini bile duymayan Nurhan Öğretmen bekçinin şaşkın bakışları altında aksamın alaca karanlığına karışıvermişti.
Başlık: SİMİT PARALARI İLE CENNET'İ SATIN ALMAK
Gönderen: azat - 07 Mart 2008, 18:10:06
çok güzeldi sagol hofeez. gerçekten çocuklar çok masum, en yaramazı bile  :)
Başlık: SİMİT PARALARI İLE CENNET'İ SATIN ALMAK
Gönderen: sevdaligul - 07 Mart 2008, 19:40:04
okurkan  çok dutgulandım arkadaşım

diyecek soz bulamıyorum


Alıntı
Birincisi; bu para zaten benim değil. İyilik ettiğim için Allah, beni insanlara sevimli gösteriyor. İnsanlar da bundan etkileniyor, daha çok simit alıyorlar. Bu sayede gün boyu çalışanlardan bile fazla simit satıyorum. Hele mahallede Hasan Amca var, her gün iki simit alıp güvercinlere veriyor.

İkincisi; ağaç yas iken eğilir deniliyor. Şimdiden iyilik yapmayı öğrenmezsem büyüdüğümde hiç yapamam.

Üçüncüsü ise daha önemli; büyüdüğüm zaman çok zengin bir işadamı olmak istiyorum. Zamanında yatırım yapmayanlar büyük işadamı olamazlar.
Nurhan Öğretmen, karsısında büyük biri varmış gibi dinliyordu:

— Bu sonuncusunu pek iyi anlayamadım, dedi.
— Açıklayayım öğretmenim, dedi Ali. Şimdi, çok zengin olmadığım için, ancak günde bir simit parası kadar yardım edebiliyorum. Bundan fazlasını veremem. Allah, Cennet’i gücü kadar iyilik edene veriyor. Şimdi gücüm bu olduğuna göre Cennet’in fiyatı birkaç simit parası kadardır. Eğer zengin olmadan ölürsem birkaç simit parasıyla Cennet’e girebilirim. Bundan daha kârlı bir yatırım olur mu?


Başlık: SİMİT PARALARI İLE CENNET'İ SATIN ALMAK
Gönderen: orkide - 07 Mart 2008, 19:42:03
Ne kadar duygusal bir hikaye. Bu kücücük cocuk örnektir; zenginler, daha olsun, daha cok olsun diye yardim etmek nedir bilmezler (istisnalar da cok) Fakirler hep yardim sever olurlar zaten. Fakir, yoklugun , acligin ne demek oldugunu bilir tabii.
Emeklerine saglik HoFeeZ..
Başlık: SİMİT PARALARI İLE CENNET'İ SATIN ALMAK
Gönderen: iğneci - 08 Mart 2008, 00:21:29
Ülkemizde ki  soyguncuya  vurguncuya  memleketi  soyup  sogana  benzeten  tüm  Bukalemunlara  örnek  teskil  edecek bir  hikaye. 

 Emegine  saglik  arkadasim.   
.ico2  .ico2
Başlık: SİMİT PARALARI İLE CENNET'İ SATIN ALMAK
Gönderen: ђ๏Ŧєєz - 08 Mart 2008, 23:02:05
Ben teşekkür ederim arkadaşlar yorumlarınız için. Keşke hep çocuk kalsa bütün insanlar diye geçiriyorum içimden zaman zaman. Hiç büyümesek ne kadar güzel olur, değil mi?