GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK
TV KEYFİ VE GÜNCEL OLAYLAR => Haber ve Yaşam Merkezi => Güncel Haberler ve Olaylar => Konuyu başlatan: ђ๏Ŧєєz - 02 Mart 2008, 19:19:42
-
(http://img266.imageshack.us/img266/7431/saatbl3.png)
Gün ışığından daha fazla istifade etmek amacı ile yapılan yaz saati
uygulaması tüm yıla yayılıyor. Tasarrufu artırmayı hedefleyen Enerji
Bakanlığı'nın çalışmasına göre gelecek yıldan itibaren saatler artık geri
alınmayacak. Dışişleri ise değişikliğe olumsuz görüş bildirdi.
Enerji Bakanlığı her yıl mart ve ekim aylarında saatlerin bir saat ileri ve
geri alınma uygulamasına son vermek için bir çalışma başlattı. Çalışmanın
Bakanlar Kurulu'nda kabul görmesi halinde önümüzdeki yıldan itibaren yaz
saati uygulaması sabit kalacak ve saatler bir daha geri alınmayacak.
Bakanlığın bu şekilde yılda 132 milyon YTL'yi bulan tasarrufu artırmayı
hedeflediği belirtiliyor. Ayrıca saat farkı sebebiyle havanın erken
karardığı doğu illerinde enerji tüketimini azatılması öngörülüyor. Dışişleri
Bakanlığı ise Avrupa ülkeleri ile saat farkı oluşacağı ve ticareti sıkıntıya
sokacağı gerekçesi ile olumsuz görüş bildirdi.
Değişikliği destekleyen Prof. Dr. Fehim Üçışık, ileri saatteki çelişkileri
şu şekilde ortaya koyuyor: "21 Aralık'ta Trabzon'da güneşin doğuşu saat
06.36, güneşin batışı 16.03. Aynı tarihte doğusundaki Artvin, Iğdır Ağrı ve
Erzurum'da hava daha erken kararıyor. Fakat okullar, resmi daireler,
bankalar ve işyerlerinde mesaiye ışıklar yakılarak devam ediliyor. Isınma
maliyetleri ile enerji tüketimi artıyor." Avrupa'ya uyum gerekçesi de şu
örnekle tutarsız bulunuyor: "23 Mayıs'ta Paris'te saat 21.43'te güneş
batarken, İstanbul'da güneş 20.40'larda batıyor.
Avrupa'nın sağladığı tasarrufu yine sağlayamıyoruz. " Üçışık, "Ekonomiye
birkaç Keban Barajı büyüklüğünde katkısı olacak." diyor. Yaz saati
uygulamasını ABD, AB'ye üye ülkelerin tamamı, Avustralya ve Rusya
kullanıyor. Afrika kıtasının bir bölümü ve Uzakdoğu'daki bazı ülkeler ileri
saati uygulamıyor. Çin, Japonya, Güney Amerika'nın büyük bölümü ve Orta
Asya'daki birçok ülke ise önce uygulayıp sonra vazgeçti.
Elektrik enerjisini daha verimli kullanmak için başlatılan çalışma
çerçevesinde Enerji Bakanlığı ve Tedaş'ın değişik kurum ve bakanlıklardan
görüş istediği öğrenildi. Bazı kurumlar, 'İleri saat uygulamasının kalıcı
hale getirilmesinin herhangi bir sakıncası olmayacağı' yönünde görüş beyan
ederken Dışişleri Bakanlığı Avrupa ülkeleri ile saat farkı oluşacağından
dolayı olumsuz görüş iletti. Dışişleri, cevabında, sürekli yaz saati ile
doğacak saat farkının ticari hayatı da olumsuz etkileyebileceğ i uyarısında
bulundu. AB ülkeleri ileri saati uyguluyor.
Türkiye, yaz saati uygulaması başlangıç ve bitim tarihlerinde Avrupa
ülkeleriyle birlikte hareket ediyor. Enerji Bakanlığı ortaya çıkan görüşlere
göre son kararını verecek. Yeni uygulamanın, saatlerin ileri-geri
alınmasından ötürü uyum sorunu yaşayan vatandaşlar tarafından kabul göreceği
tahmin ediliyor. Tedaş, Nisan-Ekim 2007 dönemine ait ileri saat
uygulamasıyla 987 milyon kwh tasarruf sağlandığını hesapladı.
Tasarrufun parasal değeri ise 131,4 milyon YTL. Sözkonusu rakam, orta
büyüklükteki bir barajın üretimine denk geliyor. Yaz saati uygulamasını ABD,
Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin tamamı, Avustralya ve Rusya kullanıyor. Arap
yarımadası, Afrika kıtasının bir bölümü ve Uzakdoğu'daki bazı ülkeler ileri
saati uygulamıyor. Çin, Japonya, Güney Amerika'nın büyük bölümü ve Orta
Asya'daki birçok ülke ise önce uygulayıp sonra vazgeçti. Türkiye'de yaz
saati uygulamasının başlangıç tarihi 1923'e kadar uzanıyor. İleri saati ilk
kez 1923'te uygulayan Türkiye, 1940'a kadar ara verdi. 1940'tan sonraki
dönemlerde de kısmen uygulamaya ara vererek devam etti.
En son 1978-1983 tarihleri arasında yaz saati uygulamayıp sabit saat sistemi
kullanıldı. Bir ara günlük iki saat olarak uygulanan yaz saatine, 1984'te
ilgili kanunda yapılan değişiklikle bir saat sınırı getirildi. 697 sayılı
Kanunun 3097 sayılı kanunla değişik 2. maddesinde, "Greenwich'e göre 30.
derecede bulunan boylam dairesi bütün Türkiye Cumhuriyeti saatleri için esas
alınır. Ayrıca başlangıç ve bitiş tarihleri belirtilmek ve bir saati aşmamak
şartıyla yaz saati uygulamaya Bakanlar Kurulu yetkilidir'' hükmü yer alıyor.
AK Parti Antalya Milletvekili Sadık Badak, Enerji Bakanı Hilmi Güler'e
gönderdiği mektupta yaz saati uygulamasının kış aylarında da devam etmesini
istemişti. Böylece elektrik tasarrufunun devam edeceğine işaret eden Badak,
"Üstelik ilkbahar döneminde bir saat daha ileriye alınıp Rusya ile aynı saat
diliminin kullanılmasının, ülkemizde her alanda verimliliği artıracağı
görülmektedir. " dedi. Bakü ve Kazan, Türkiye'den 17 meridyen sonra olduğu
halde 2 saat, Moskova'nın, 5 meridyen sonra olduğu halde Türkiye'den 1 saat
ileride olduğunu, Berlin ile Paris'in ise 23 ve 30 meridyen önce oldukları
halde sadece 1 saat geride gün ışığı kullandığını ifade eden Badak, şöyle
devam etti: "Mevcut uygulama, güneş ışığından 1 saat kaybetmemize yol
açıyor. Sabahları güneş olduğu halde eşit meridyenlerdeki diğer ülkelere
göre Türkiye'de resmi hayat 1 saat geç başlıyor ve akşam 1 saat geç bitiyor.
Bu sebeple ülkemizde elektrik tüketimi artıyor. Özellikle büyük şehirlerde
çalışanlar karanlıkta yolları dolduruyor, trafik problemleriyle halk
beziyor. Çalışanlar, akşamüstü aileleri ile dinlenme zamanı bulamıyor,
alışveriş yapamıyor, rahatlayamıyor. Televizyon programları bu akışa
uyduğundan ana programlar geç vakit bitiyor, çalışanlar uykularını alamıyor,
sabah dinlenmeden işe gidiyorlar. Bu kısır döngü, yorgun, asabi, neşesiz
toplum meydana getiriyor.
Güneş kaybı çok büyük iş kaybı oluşturuyor." Badak'a göre, kış döneminde de
yaz saati uygulanmaması sebebiyle yılda 750 milyon iş günü kaybı oluşuyor.
Günde 1 saatten 20 milyon saat, bir günlük çalışma süresinin 8 saat olduğu
hesaplandığında da günde 2.5 milyon iş günü kaybediliyor. Badak, taleplerini
şöyle sıraladı: "Yaz saati uygulaması kışın da sürmeli. Resmi dairelerin,
fabrikaların, okulların açılma saatleri 30'ar dakika farklı olarak
düzenlenebilir. Örneğin, fabrikalar 07.30'da, okullar 08.00, resmi daireler
08.30 da açılabilir.
Böylece resmi daireler 17.30'da kapandığında kışın hava yeni kararmaya
başlayacak, yazın hava 21.30'da kararacağından çalışanların 4-5 saat gün
ışığında gezme, dinlenme, alış veriş yapma zamanı kalacak. En önemlisi de
elektrik tasarrufu yapılacak. Çalışanlar trafik stresine girmeyecek, kazalar
azalacak, dinlenmiş toplum kesimleri oluşacak. Gün ışığında çalışmak
isteyenler 1 saat daha değer sağlayacaktır. " Prof. Dr. Fehim Üçışık da
çalışmaya tam destek verdi. "Yürekten desteklenmesi gereken bir çalışma. Bu
konu çok mühim. Ekonomiye katkısı çok büyük olacak." ifadelerini kullanan
Üçışık'a göre, mevcut uygulamada orta büyüklükteki santral kadar elektrik
tasarrufu sağlandığı hesap edildiğinde ileri saatin sürekli hale
getirilmesiyle birkaç Keban Barajı büyüklüğünde tasarruf sağlanacak. Mevcut
uygulamanın iş gücü kaybına neden olduğuna dikkat çeken Üçışık, "Güneş
enerjisinden yeterince faydalanamıyoruz. Fransa yazın Kütahya'dan geçeni,
kışın İsviçre yakınlarından geçen enlemi dikkate alıyor. Biz neden kendimize
en uygunu kullanmayalım. " dedi.
İstanbul'un trafiğini rahatlatacağını ise şöyle örneklendiriyor: "Mesai
bitiş saatleri 16.30 yerine 17.30 olacağı için insanlar gündüz evlerine
dönmüş olacak." Statlardaki elektrik sarfiyatının da azalacağını dile
getiren Üçışık, maçlar yaz aylarında olduğu gibi gün ışığında oynanacağı
için tasarruf yapılacağını vurguluyor.
-
hayırlısı olsun ne diyelım ekonemiden tasarruflar başka yerlere gitmesınde
-
Önemli bir konuda bizleri bilgilendirdigin icin sagol arkadasim.
-
tasarruf olacaksa ,iyi olur tabi.pek ince hesap yapmışlar keşke her konuda böyle ince hesaplar yapsalar
-
Tasarruflarin nereye ve nasil gittigini Tufan Türenc dili döndügü kadar bir kismini anlatmis.
Bu nasil tasarrufsa bir türlü kendimize gelemedik. v :sev15:
Kimi düsünürlerimiz, yazar ve cizerlerimiz, fikirlerini paylasirlar bizlerle. Tarafli olanlar vardir tarafsizlari da. Ileriyi görüpte paylasanlar vardir söylediklerine inanmaz ya da kafamiza göre degilse git oradan $om agizli deriz. Tv.ye cikip, iki soytari gelecekte olacaklari anlatsa, agzinin suyu akarak bakar bazilari, ertesi gün kuyruga girer bürosunun önünde, bazilarimiz da bunlara alkis tutar. Iste sorun burada.
Ülkenin kaynaklarinin tasarruflu harcamasi, genellikle sol düsünceli iktidarlar tarafindan yapilmis(onlara da ne kadar sol denirse!) ve ya yapilmak istenmistir.
Sag iktidarlar da gelmis sifiri tüketmistir. Simdi yapilmak istenen saat uygulamasi da budur iste.
Bunlarin yaptiklari da; hükümet eliyle sadaka dagitan devlet görünümü...
Ilk anda yoksul olan halkimizin buna teveccüh etmesi normaldir. Su anda herkese belirli bir gelir verilse kacimiz calismayi ister? Yan gelir yatariz. Devletten aylik Allahtan saglik deriz. vesselam. Üretmeye calismayiz hazira hatta yabanci markalara bayiliriz.
Bu hükümette elbette bir gün gidecek. Giderken de "ne yapalim calistirmadilar, karsimiza su bu cikti, basin dikildi" diyecekler Arkalarinda cephelesmis bir halk ve ödenemeyecek kadar borcla ekonomik özgürlügü elinden alinmis bir ülke birakacaklar. Bakalim bu defa kim düzeltecek.
Neyse tasarrufa devam edelim. Hayirli olsun diyelim. Sevgiler.