GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

TV KEYFİ VE GÜNCEL OLAYLAR => Haber ve Yaşam Merkezi => Güncel Haberler ve Olaylar => Konuyu başlatan: iğneci - 14 Şubat 2008, 00:56:58

Başlık: PIYASANIN TÜRBANI
Gönderen: iğneci - 14 Şubat 2008, 00:56:58

 
 Piyasanın türbanı... 
 

Dün... Bizim star’da... ‘Para-Borsa’ başlıklı 9. sayfadaki ‘Dolar 1.23’ü test etti’ haberinin ilk cümlesi şöyle: Uluslararası piyasalardaki dalgalanmalar ve türban gerginliği nedeniyle dolar dün 1.23 YTL’nin üstünü gördü.

Ne gerginliği? ‘Türban gerginliği’... Dolar çıkmış...

Peki ya borsa?

O tam tersi, yüzde 1.47 düşmüş...

Faiz?

Bono faizi de 16.92’yi görmüş...

Bu arada, unutmadan söyleyelim Euro ve altında da hareket var... Euro 1.7840 YTL’ye, Cumhuriyet altını da 240 YTL’ye çıkmış...

Dolar neden yükselmiş?

Haberlere bakılırsa ‘üniversitelerde türbana serbesti sağlayan Anayasa değişikliğinin Meclis’te kabul edilmesinin yarattığı endişeler’, yabancıların borsa ve bonoda satış yapmasıyla sonuçlanmış...

Sonra da dövize yönelmişler...

Yabancılar dövize yönelince dolar da 1.23 YTL’ye çıkmış... Yani YTL dolar karşısında yüzde 2 değer kaybetmiş...

Bunlar düne ait gelişmeler...

Yılbaşından beri neler olmakta? Mesela borsada durum ne?

Tabii yurtdışı piyasalarda devam eden olumsuz bir hava var... Nitekim Pazartesi günü Avrupa piyasaları bu nedenle yüzde 1’ler düzeyinde değer kaybetti.

Ama Türkiye’deki dalgalanma bu piyasalara göre daha derin oldu.

Neden?

Uzmanlar, bunu türbanla ilgili gelişmelerin yarattığı kaygıyla açıklıyor...

Söylediklerine bakılırsa, yılbaşından bu yana yüzde 26 değer kaybeden borsanın türban tartışmalarının hızlandığı 25 Ocak’tan bu yana ki değer kaybı yüzde 10’u buldu.

Türkiye...

Güney Afrika...

Macaristan...

Üçünün ortak özelliği ne?

Büyük cari açıklar...

Başka?

Paralarının son zamanlarda değer kaybetmesi...

‘En büyük tedirginliğin cari açığı yüksek olan ülkelerde gerçekleştiğini’ söyleyen bir portföy yöneticisine göre:

‘Bu ülkeler Türkiye, Güney Afrika ve Macaristan. Zaten bu üç ülkenin para birimlerine baktığımızda yılbaşından bugüne ciddi kayıplar gözlüyoruz. Dışarıda yaşanan tedirginliğe içeride türban sıkıntısı eklendi. Türban yasasının meclisten geçmesi yabancı fon yöneticileri rahatsız etti. Bu gerginlik politik risk olarak algılandı.’

Bir neden de şu:

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) yüzde 26 ile yılbaşından bu yana en fazla değer kaybeden borsa oldu ya...

Uzmanlar, cari açığı borçlanarak sağlayan tek gelişmekte olan ülke konumundaki Türkiye’de borçlanma kanalları tıkanınca büyümeye yönelik endişelerin arttığını kaydediyor...

Hafta sonu Tokyo’da gerçekleştirilen G-7 ülkeleri toplantısı sonrası global ekonomiye ilişkin ortaya konan mortgage krizinin finans sektörüne etkisinin 400 milyar doları bulacağına dair açıklama da ayrıca tetikleyici oldu.

Şimdiye kadar dimdik duran faiz ve döviz cephesi de bundan çözülmeye başlamış...

Ne olmalıydı?

Gene uzmanlara göre, yabancıların tedirginliğini giderecek şey, ‘ hükümetin seçimlerden sonra ekonomik reformlara öncelik’ vermesi olabilirdi...

Cumhurbaşkanı Gül ise daha kapsamlı bir tespit yapıyor:

Anayasa değişikliği konusunda yaşanan tartışmalar nedeniyle toplumsal bölünme olmamasını dilediğini belirten Cumhurbaşkanı, ‘AB’ye üye olmuş Türkiye’de endişe yaşanmazdı. Endişeleri olan kesimlerdeki endişeleri gidermek lazım görünüyor. Bunun için de AB yolunda adımlar atılmalı. AB’ye üye olmuş bir Türkiye’de böyle endişeler, sorunlar yaşanmazdı, yaşanmaz da... Endişeleri gidermek için de AB’ye üyelik yolunda ilerlemeliyiz’ demekte...

Piyasalardaki dalgalanmalar önemli mi?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 27 Nisan e-muhtırası sonrasında:

‘Kimseye kırgın ve dargın değilim.

Ama Yaşar Paşa’ya düşüncelerimi anlattım.

Ali Bey’le (Babacan) değerlendirme yaptık. Türkiye ile benzer konumdaki piyasalar yüzde 10 arttı. 27 Nisan gerginliği olmasaydı bugün İMKB endeksi 50 bini aşardı. Oysa diğer ülkelerde artarken Türkiye’de endeks yüzde 2 düştü. Yani yüzde 12 kaybımız oldu’ demişti...

Demek ki anormallikler öncelikle borsayı derinden etkiliyor...

Türban sürecinin iyi yönetilemediğini borsada kendi diliyle anlatmakta...

Daha önce, örneğin, Abdullah Gül’ün adaylığı sürecinde oynamayan piyasa şimdi yerel nedenlerle daha fazla sarsılıyor ise olup bitene, söylenene, hasmahane olmayan eleştirilere daha fazla kulak kabartmak gerekmez mi?

Çünkü sonunda bunu ekonomi kendi çok sert diliyle söyleyecek, beceriksizlik faturası hepimize çıkacak...