GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK
TV KEYFİ VE GÜNCEL OLAYLAR => Haber ve Yaşam Merkezi => Güncel Haberler ve Olaylar => Konuyu başlatan: Avicenna - 10 Şubat 2008, 16:37:44
-
Ürperten iddia: Türkiye'de Kesilen Domuz Miktarı ile Sığır Neredeyse Aynı
Tüketiciler Birliği Genel Başkan Vekili Kemal Özer, Türkiye'de kesilen domuz sayısı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Özer, müslüman bir ülke olmasına rağmen Türkiye'de kesilen domuz sayısının sığır sayısına yaklaştığını ifade etti.
Özer, "Hemen her ürünün etiketinde 'Ürünlerimizin hiçbir çeşidinde domuz mamulleri yoktur' gibi ibareler yazılmaktadır. Ülkemizde kesilen domuz miktarı yenilebilir büyük baş hayvanlarla yarışır hale gelmiş durumdadır. Öte yandan, ülkemizde domuz ve mamullerinden oluşan ürünleri üretim ve satışı ise yasak değil. Bir an etiketlerde yazan bilgilerin doğru olduğunu düşünerek hiçbir üründe domuz mamulü kullanılmadığını düşünsek, bu kadar domuz eti ve yağı ne yapılmaktadır ?" dedi.
"ETİKETLEME TEBLİĞİNDEKİ BAZI SİNSİ TUZAKLAR"
Sorunun 'Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği'nde ve bu tebliği hazırlayan zihniyette olduğunu belirten Özer, şöyle dedi:
"Uluslararası anlaşmalara ve tüketicini kanuna aykırı olmasına rağmen adı geçen etiketleme tebliğindeki bazı sinsi tuzaklar, üretim sırasında sağlık açısından tehlikeli ve dinen yasak ürünlerin bir gıda maddesine katılması haline etikete yazılması zorunluluğunu bile ortadan kaldırmaktadır. Bu durum Tüketicilerin tükettikleri ürünlerin içeriğini bilme hakkının engellemesidir ve suçtur. İşte tuzak maddelerden birkaçı:
5/b - "Mevzuatla tanımlanan ve son üründe yüzde 2'den az olan bileşik bileşenlerinin, gıdanın bileşenlerinden taşınan ve son üründe teknolojik fonksiyonu bulunmayan gıda katkı maddelerinin, işlem yardımcılarının, içindekiler listesinde belirtilmesi zorunlu değildir.
6/i ve 7/i - "Hacmen yüzde 1,2 den fazla alkol içeren içeceklerde alkol miktarı:
7/b - Gıda katkı maddeleri bu yönetmelikte yer alan sınıflamaya göre fonksiyonları ile birlikte adı veya EC kod numarası ile verilmelidir. ... Hesaplanan su ve uçucu maddelerin miktarı son üründe yüzde 5'i aşmıyorsa, içindekiler listesinde belirtilmesi zorunlu değildir."
Sorun bunlarla da sınırlı değildir. Ülkemizde gıda katkı maddelerinin bitkisel mi hayvansal mı oldukları, hayvansal ise Domuz, Bufalo vb gibi yenmesi haram hayvanlardan mı yoksa diğer hayvanlardan mı elde edildikleri meçhuldür. Sığır yazması da bir anlam ifade etmemektedir. Sığır olsa bile, o hayvanın İslami kurallara göre beslenip bu kurallara göre kesilip kesilmediğinin bilinmemesi ve tespit edilememesi belirtilmesi ve yazılması da zaten zorunlu değildir.
Bir katkı maddesi için bitkisel yahut hayvansal yazmak Türk Bürokrasisi'ne göre yeterlidir. Bu içeriklerin İslam, Musevilik, Hıristiyanlık yahut başkaca bir din için uygun olup olmamasını hiçbir önemi yoktur. Hatta mevcut mevzuat aksine uygulamaya destek bile vermektedir. Son günlerde tarafımıza bazı güvenilir kaynaklardan ulaşan bilgilere göre birçok hazır yağa kıvam artırıcı olarak domuz iç yağı katıldığı, birçok üreticinin üretimlerinde ucuz olması nedeniyle domuz yağlarını bilerek tercih ettiği, bazılarının bilmeden kullandığı bilgileri gelmiştir. Bu insanın kanını dondurucu bilgiler kuşkusuz bakanlıklarda da mevcuttur. Ancak, ilgili bakanlıklar ya mevzuatı, ya donanım eksikliği ya da başkaca mazeretler ileri sürerek ülke insanın sağlığını ve inanç değerlerini tehdit etmeyi sürdürmektedir. Türkiye'nin hali her gün gıdasını bilerek zehirleyen adamdan farksız."
EKREM AYTAŞ - KONYA (CİHAN)
-
Çin'de müslümanlara saygısızlık olmasın diye ekranlarda bile domuz dahi gösterilmesi yasaklanırken, kendi ülkemizde bazı domuzlar yüzünden biz de domuz eti ve ürünleri yiyoruz yani. Yukarıdaki haberden anladığım bu benim. Yanlış mı anlamışım yoksa? Efendim?..
-
Kesilen sigir sayisi ile domuz sayilarinin esitligi normal sayilir. Zira ülkemizde daha cok kücük bas hayvanlar ile kümes hayvanlari ve balik eti tüketilmektedir. Senede bir sefer kurban bayraminida et yüzü gören fakirlerimizide göz önünde bulundurmali.Ülkemizde gayri müslim vatandaslarimiz icin üretilen domuzlarla sigir eti miktarlari esit sayilabilir. Bunlara birde dolu dolu gecen turizm mevsiminde ki (3-4 ay) yabanci turistleri ekleyecek olursak sanirim denklem saglanmis olur.
Eeee kimilerine göre laiklerin de dinsiz oldugunu göz önünde bulundurursak... Sözüm ona dini bütün kasaplarda bu ülkede müslüman vatandaslara domuz eti kakaliyorsa hesapta yanlislik oldugunu sanmiyorum.
-
Para din dil tanimiyor malesef. Ameli saglam bir Müslüman kendi yemedigi bir seyi baskasina ne teklif eder, ne de satar, cünkü haramin parasida haramdir. Ama ülkemizde Para icin herseyi göze alanlar varken, Essek et at eti kesenler varken, domuzda kesilmesi normal. Yani helal kesim sandigimiz, sigir, dana, koyun etlerine domuz eti karistirilmis olmasini kimse anlayamaz. Eti ucuz oldugu icin kasaplarin gözü dönüyor tabi. Insan insan olsa bunu yaparmi? Bir insan Müslüman olmadan önce dürüst olmali, yoksa müslüman olmanin da bir anlami kalmiyor, sadece isimde kaliyor.
Malumunuz almanyada yasiyorum. Bir gün pazarda gezerken bisküvi, cikolata satan bir tezgaha ugradim. ürünlere bakarken benden önce alis veris yapan bir basörtülü hanim vardi. Bir iki birseyler begenmis ödemek icin saticiya ürünleri gösteriyor. Alman satici fiyati hesaplarken, paketlerden birini gösterip hanima "bu üründe ama domuz yagi var" diye bilgi verdi ve hanim da cok tesekkür edip o ürünü geri birakti. Saticinin bu davranisi beni gercekten duygulandirmisti.
Ama ülkemizde bu malesef böyle degil. Kazigi nereden sokarim diye can atiyorlar.
Ayni Ferhan Sensoyun Pardon filminde bir sahnede denildigi gibi: "Parayi versinler, ne derlerse desinler"
-
Iste bunun icindir ki; Harbi konusmak gerekirse; örtülüye.. pazarda hacim diye yanasip konusana..
- Yaaa! ben daha haci degilim dedigimde,
-Insaallah olursun diyerek, cevap verene,
-Gerekli gereksiz yere din Allah adina yemin edene..
-Icerisin de din kokan kelime, cümle yaklasim, görünüm yoluyla insanin dini duygularini sömürmeye calisanlara, elimizde olmayarak ön yargili olmakta, olmamakta zorlanacagiz. Bu arada olan, gercek temiz duygularada ki müslümanlara olacak. Sapla samani ayirtetmekte zorlanacagiz(m). Yukarida Almaya örnegi cok cesitlendirilebilir. O zaman diyoruzki iste hakiki mülüman O kandirmayan Alman..
Piyasadan bozuk parayi kaldirip paranin üstü yerine (5- 10 kurus) cocugun eline seker kibrit veren Ne? Müslüman mi? simdi.
Benim de bir anim var din ekseni disinda:
-Ilk geldigim de isim yol yapimiydi. Yere dolgu yapiyorduk tas kum ile doldurken, (sonra Asfalt dökülecekti) arasinda birde tahta parcasi vardi el kadar büyüklükte, onuda karistirdigimda, Usta basi tahta parcasini karistirma o orada zamanla cürür sonunda orasi cöker dedi.
-Yapilan isi dürüst yapmayi ögrendim. Bir bizim tabirle gavurun calistigi yere hiyanet etmedigini anladim.
-Islam dininin yarisi temizlik. hangimiz evimizin önünü süpürür?
-Kac kisi elindeki cöpü yoldaki cöp sepetine atar? Daha bir dolu örnek verilebilir.