GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

TV KEYFİ VE GÜNCEL OLAYLAR => Haber ve Yaşam Merkezi => Güncel Haberler ve Olaylar => Konuyu başlatan: iğneci - 09 Şubat 2008, 19:20:56

Başlık: ÜC FARKLI BAKIS
Gönderen: iğneci - 09 Şubat 2008, 19:20:56


 Türbanla ilgili üç farklı bakış


KÖŞENİZDE 2 Şubat’ta bir yazı çıktı; bir kız öğrenci "Ben artık türbanımı çıkarıyorum, türban takmıyorum" diyordu. Yazdıklarının hepsi doğru. Bizler bu genç yaşımızda neden bu sıkıntıları yaşamak zorunda kalıyoruz?

Bizim annelerimiz başlarını örtmemişken bizler niçin bu çıkmazın içindeyiz? Bu arkadaşın yazdıklarını çok iyi anlayın ve anlatın: Aynen PKK’ya katılanlar gibiyiz. Onların birçoğu isteyerek PKK’ya katılmadı. Yokluktan katıldı. Bize yardım edin. Ben de türbanı atıyorum.

Zehra R.

İSTANBUL’dan bir doktor dostumuz yaşadığı iki olayı anlatıyor:

"Bir yakınım vardı, hasta olarak yatıyordu. Ablası türbanlı, bir tahlil için geldiğinde, bir başka hastaneye tetkikin sonucunu göstermek için gittik. Yürürken iki türbanlı kız yanımızdan geçti, ben de gülerek "Bu manzaraları daha sık göreceğim" dedim. Bir kız daha geçti yanımızdan. Bu arada bana ne desin beklersiniz:

’Ben de türbana karşıyım!’

Bu sefer kendisine ’O zaman neden türban takıyorsun?’ diye sordum.

’Erzurumluyuz... Kocam iki sene önce öldü. Esenler’de iki kızım ile oturuyorum. O bölge çok tutucu olduğu için dışarı çıktığımda takmak zorunda kalıyorum. Ama tatile filan gidiyorum, denize giriyorum, o zaman çıkarıyorum.’

Aynı doktor dün de hastanesinde karşılaştığı bir başka manzarayı şöyle anlatıyor:

"Genç bir kız geldi, o da türbanlı... Az sonra başını açtı. ’Nasıl oluyor’ dedim; ’Sağlığım söz konusu olduğunda açıyorum, kadın-erkek doktor ayrımı yapmıyorum’ dedi. Hanım kızımız röntgen çektirecekti. Tavırları rahattı. ’Aile ortamında takmıyorum ama dışarı çıktığımda türbanımı takıyorum’ dedi."

Aynı Can Dündar’ın yazdığı "İran’da örtü okula sinsice girdi; 3 yılda herkes örtündü" başlıklı yazısında, eski Tahran Büyükelçisi Korkmaz Haktanır’ın eşi Handan Haktanır’ın "Erkeklerin bilinçaltındaki güvensizlik duygularından ve endişelerden kaynaklanan bu uygulamanın (örtünmenin) sinsice ve adım adım geldiğini söylediği" gibi...

KARŞILIKLI ENDİŞE

Ortaya şu soru çıkıyor; Allah korkusu mu, erkek korkusu mu?

Daha şimdiden yaşanmaya başlanan bu tablo karşısında türbanı sorgulamak zamanının geldiği ortaya çıkıyor.

Bir tespit yapmak gerekiyorsa, türban toplumsal hayatta hiçbir zaman sorgulanmadı.

Türkiye yeni yeni türbanla yüzleşiyor.

Biri genç kızlara türban taktırıp üniversite kapılarına gönderdi. Kamusal alanlarda bunlara önlem alındı.

Türbanlılar türbansızları, türbansızlar da türbanlıları anlamak istemedi.

Ama bir gerçek vardı; türbanlılar ’ya zorla başımı açarlarsa’, türbansızlar ise ’ya zorla başımı örterlerse’ diye korkuyorlar.

’Açma’ ve ’kapatmada’ ’zorlama’ hatta telkin başlarsa, Türkiye’nin başı asıl o zaman derde girecektir.

Bir anımsatma... Türkiye 1984’ten beri PKK gerçeği ile karşı karşıya; ama bir iç çatışma yaşanmadı.

PKK, ülkeyi bölmeyi başaramadı; ama ’din’ böyle bir bölünmeye neden olursa bir daha bir araya gelmek çok zor olabilir.

Alinti:Internetten
Başlık: ÜC FARKLI BAKIS
Gönderen: PERİ - 09 Şubat 2008, 20:29:57
sorunun biri bitmeden biri başlıyor.pkk bitiyor derken ,şimdi de türban yanlısı -karşıtı tartışmaları ilk gündem oldu.ne zaman rahat bir nefes alır ülkemiz bilmiyorum.kişi hak ve özgürlükleri gereğince bir insanın giyim tarzına hiç bir güç müdehale edemez.