GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

AŞK VE HAYAT => Hayat ve Yaşam Sahası => Hayata Dair Olaylar => Konuyu başlatan: Avicenna - 14 Ocak 2008, 23:40:02

Başlık: Sarı Gelin Türküsünün Hikayesi
Gönderen: Avicenna - 14 Ocak 2008, 23:40:02
Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gürsoy Solmaz, Sarı Gelin türküsünün kahramanı olan genç kızın 1130'lu yıllarda yörede hüküm süren Gürcü Penek Kralı'nın kızı olduğunu ileri sürdü. Solmaz, ''Türkünün kahramanı kız ne Türk ne de Ermeni'dir. Sarı Gelin aslında Gürcü kızıdır'' dedi.
Sarı gelinin hikayesi
Abdulkadir Geylani, müritlerini çeşitli yerlere göndererek onlardan İslamiyet'i yaymalarını istemiştir. Müritlerinden Şeyh Senani'ye (Sen de Penek'e gideceksin. Orada İslamiyet'i yayacaksın. Ola ki görevini aksatırsan, umarım ki domuzların ayakları senin omuzlarında olur) diyerek bir anlamda serzenişte bulunmuştur. Şeyh Senani, Penek'e gelir. Fakat buranın hakimi Gürcü Kralı'nın güzel ve sarışın kızına o arada aşık olur. Sık sık görüşürler. Birbirlerine daha yakın olmak için Şeyh Senani, kızın önerisi ile onların domuzlarına çobanlık etmeye başlar. Böylece aradan 7 yıl geçer. Bir gün domuz yavrusunu sırtlayıp getirirken, domuz yavrusunun ayakları Şeyh Senani'nin kulağına ve omzuna değer. Aniden Abdülkadir Geylani'yi hatırlayan Şeyh Senani, onun kendisine, (şayet görevini aksatırsan dilerim ki domuzların ayakları omuzlarının üzerinde olur) sözlerini hatırlar. Şeyh Senani, Penek hakimi Gürcü Kralı'nın sarı saçlı kızına yani sevgilisine durumu anlatır. Ona hak veren ve kendisiyle aynı düşünceyi benimseyen sarı kız onunla gitme kararını bildirir. Durumu öğrenen Penek Kralı, kızını biraz da yaşlı olan Şeyh Senani'ye vermek istemez. Daha sonra Şeyh Senani, birkaç müridi ve sarı kız birlikte kaçarlar. Onların kaçtığı haberini alan Gürcü Kralı ise askerlerini gönderir. 500 Gürcü asker kaçanları Allahuekber dağlarında sıkıştırır, Şeyh Senani ve müritleri ile Sarı Kız askerlere karşı koysalar da sonuçta tümü öldürülür. Dağın alt tarafında müritler, zirvesinde de Şeyh Senani ve sevgilisi Sarı kız öldürülürler. Hatta Şeyh Senani son nefesinde, üç defa (Allahuekber) dediği için bu dağların (Allahuekber) adını aldığı rivayet ediliyor.
Mezarları ziyaret ediliyor
Sarı Gelin türküsünün kahramanının Allahuekber Dağı'nda sevdiği Müslüman genç Şehy Saneni ile birlikte mezarlarının bulunduğunu anlatan Solmaz, yörede bulunan onlarca köyde yaşayanların her yıl haziranın ilk haftası bu mezarları ziyaret ettiğini belirtti. Yöre halkının hasatın iyi olması için mezarların ziyaret edilmesi inancını taşıdığını kaydeden Solmaz, ''Aşk isteyen, evlenmek isteyen, hasta olanlar da mezarları ziyaret ederek, dilekte bulunup, adak adıyorlar'' diye konuştu.

Alinti
Başlık: Sarı Gelin Türküsünün Hikayesi
Gönderen: orkide - 15 Ocak 2008, 01:06:23
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK de severmis bu türküyü. Hikayesini de senden ögrenmis oldum.Sagol arkadasim.
Başlık: Sarı Gelin Türküsünün Hikayesi
Gönderen: PERİ - 15 Ocak 2008, 02:02:35
sanırım türkülerin ,bir yaşanmışlıktan sonra oluşması ,onları bu kadar canlı tutuyor .nesillere ,melodi olup bir yaşantıyı anlatıyor.beğendiğim bir türküdür.
teşekkürler avicenna