GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

HOBİLERİMİZ VE EL SANATLARI => Hobiler => Diğer El Sanatları ve Hobiler => Konuyu başlatan: sevdaligul - 27 Aralık 2007, 20:40:47

Başlık: Baston Yapımı
Gönderen: sevdaligul - 27 Aralık 2007, 20:40:47
(http://www.kultur.gov.tr/TR/resimgoster.aspx?DIL=1&BELGEANAH=102589&RESIMISIM=35.jpg)

Baston Yapımı:

Oldukça tanınmış olan Ahlat bastonları genellikle ceviz ağacından, bazen kiraz ve vişne ağaçlarından yapılmaktadır. Damarlı ve sağlam oluşu, iyi cila tutması ve kalitesini yükseltmesinden dolayı ceviz tercih edilmektedir.

Hizan'dan kerestecilerin getirdiği ağaçlar kesilip biçildikten sonra, baston üreticileri tarafından toptan alınmaktadır. Mikap/metre hesabı alınan ağacın metre küpü 150 milyon TL civarındadır. Yaş ağaçlar çabuk eğilip büküldüğünden baston yapımında kullanılan ağacın iyice kuru olması gerekmektedir. Sade arızasız, içinde öz bulunmayan pahalı ama iyi kaliteli ağaçlar tercih edilmektedir.

Biçilmiş halde alınan ham ağaç, 110 cm. boyunda, 6 cm. eninde ve 2.5 cm. genişliğinde kesilmektedir. Kafa/baş kısmında genellikle siyah ceviz ağacı, az da olsa kiraz ağacı da kullanılmaktadır. Boyu 5.5-6 cm. olan başa, her biri 7 mm. kalınlığında biçilen 5 parça üst üste plastik tutkalla yapıştırılmaktadır. Parçaların tamamı yapıştırıldığında kafa boyu 9.5-10 cm.'ye ulaşmaktadır. Bütün parçalar bir vida veya çivi çakılarak sağlamlaştırılmaktadır. Boynuz/kemik, rende ve törpü yardımıyla eğelenip düzeltildikten sonra, kafa kısmına tutkalla yapıştırılıp; çakılan çivinin gizlenmesi sağlanmaktadır.

Kemik, koç boynuzu veya manda boynuzundan elde edilmektedir. Manda boynuzu çok sert ve rengi siyah olduğundan pek tercih edilmemektedir. Koç boynuzu benekli, bazen siyah-beyaz veya sade beyaz olduğu, en önemlisi sedef görüntüsü verdiğinden dolayı müşteri tercihinde de ön plana çıkmaktadır. Boynuz Erciş'ten kasap veya mezbahalardan, kilo hesabı alınmakta; bir boynuzdan 2-3 baston yapılabilmektedir.

Genellikle hazır kalıp kullanılarak çizimler yapılmakta ve el testeresiyle kesilip, törpü ve eğe yardımıyla şekillendirilip cilalanmaktadır. Tornaya çekilen baston, gövdesinde üst ve alt kalınlık aynı olduğundan tercih edilmemekte; elle şekillendirilmektedir. Aşağı doğru incelen bastonun altına taban kemiği yapıştırılmaktadır. Taban kemiğinin yapıştırılacağı kısım iskarpile adı verilen aletle şekillendirilmektedir. Zımpara ile baston yüzeyine son düzeltme yapıldıktan sonra cilalanmaktadır.

Gomalağın ispirto içine konup eritilmesiyle hazırlanan cila, baston üzerine bir bez parçasıyla yedirilerek sürülmektedir. Daha doğal parlaklık sağlayan ve çok çabuk kuruyan bu cila 'cam cila' olarak adlandırılmaktadır.

Bastonlarda en çok kullanılan ve tercih edilen, eski Ahlat tipi yani klasik tiptir. Daha sonraları at başı, kuş tipi, mahmuzlu, kurt başlı, kamalı, balıklı, destekli, “T” baston, ters “S”, “T” mahmuzlu, top baş ve asalar yapılmaya başlanmıştır. Aslen Ahlatlı olan Hamza Güner, Osmanlı döneminde İstanbul'da sanat okulunda okumuş ve 50-60 sene marangozluk yapmış. 1940 yılında Ahlat'a kesin dönüş yapan usta, bu sanatın gelişmesini sağlamış. Bugünkü ustaları yetiştiren ve bildiklerini öğreten kişinin de Hamza Güner olduğu söyleniyor. Bastonun kafa kısmının, İstanbul'da yaptığı şekilde çeşitlenmesini sağladığı; en önemlisi ponza / pomza taşının eğeyle baston üzerinin düzeltilmesinde kullanılmasını; dökülen tozun baston üzerine serpilerek dolgu vazifesi görüp cilalamada net bir görünüm, pürüzsüzlük kazanmasını sağladığı belirtiliyor. Eskiden bastonlarda yine koç boynuzunun kullanıldığı; ancak, kalın uygulanan tabakaların törpüyle inceltilerek, daha ince kullanımın Hamza Güner'den öğrenildiği belirtiliyor.

Ahlat'taki diğer atölyelerde Devrek taklidi baston üretimine başlanmıştır. Devrek'te 15 gün kadar kursa katılan bir şahıs tarafından başlatılan üretimde, şekillendirme tornada yapılmaktadır. Çizgili olarak adlandırılan bu bastonlar, vernikle cilalanmaktadır. Yılın her ayında yapılabilen bastonu, iyi bir usta bir günde yapabilmektedir. Oldukça tanınan kaynak kişilerimiz ise, yetiştirmek için çırak bulamadıklarından şikayet etmektedirler. Ahlat'ta yaşlılar hala baston kullanmaktadır. Klasik tipin daha çok hatıra olarak tercih edildiğini ve genellikle memurların, özellikle de tugay bulunan yerlerde subayların sipariş verdiklerini belirtmektedirler. Yurt dışına hediye olarak gönderilmek üzere devlet büyükleri tarafından da baston yaptırıldığı söylenmektedir.

1980'den beri sipariş üzerine minyatür baston üretimi başlamıştır. Süs amacı taşıyan bu bastonlar tek alındığı gibi, çok sayıda da satılabilmektedir.

Bu işi yıllardır severek yapan, Bağ-kur'dan emekli iki sanatkar, çalışabildikleri sürece imalata devam edeceklerini söylemektedirler.

Alıntı