GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

GENEL KÜLTÜR VE TARİH => Genel Kültür => Memleketimiz Köşesi => Konuyu başlatan: orkide - 19 Aralık 2007, 00:20:00

Başlık: NEVSEHIR YERALTI SEHIRLERI
Gönderen: orkide - 19 Aralık 2007, 00:20:00

(http://www.bildercache.de/bild/20071218-230935-711.jpg)(http://www.bildercache.de/bildercache_80x15.gif)
Nevşehir’in de içerisinde bulunduğu Kapadokya Bölgesi, tarih boyunca sık sık saldırılara uğramıştır. MS.VII.yüzyılda yoğunlaşan Arap saldırıları, Roma ve Bizans’ın ilk dönemlerinde Hıristiyanlık üzerindeki baskılardan zorlanan, işkenceye uğrayan insanlar kendilerine yeni sığınacak yerler aramışlardır. Bu yüzden de yöredeki yumuşak tüften olan kayalar oyularak zeminden aşağıya inen mekânlar meydana getirmişlerdir. Bunun sonucu olarak da bölgede yeraltı şehirleri yapılmış ve insanlar tehlike anlarında bu şehirlere sığınmışlardır.

Yeraltı şehirlerinde ilk yerleşimin başlangıcı kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber yapılan araştırmalarda Prehistorik döneme ait aletlerin bulunuşu o dönemde de burada bir yerleşimin olduğunu göstermektedir. Ancak bu yerleşim sonraki dönemlerde görüldüğü gibi yeraltı şehirleri özelliğini taşımamaktadır. Prehistorik Çağ insanı buradaki mağaralarda yaşamışlardır. Yeraltı şehirleri Bizans döneminde en gelişmiş şekline ulaşmış ve bu şehirler kurulurken de büyük olasılıkla önceki kültürleri yok etmiştir.
Yeraltı şehirlerinde ilk yerleşimin başlangıcı kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber yapılan araştırmalarda Prehistorik döneme ait aletlerin bulunuşu o dönemde de burada bir yerleşimin olduğunu göstermektedir. Ancak bu yerleşim sonraki dönemlerde görüldüğü gibi yeraltı şehirleri özelliğini taşımamaktadır. Prehistorik Çağ insanı buradaki mağaralarda yaşamışlardır. Yeraltı şehirleri Bizans döneminde en gelişmiş şekline ulaşmış ve bu şehirler kurulurken de büyük olasılıkla önceki kültürleri yok etmiştir.

Bu yapılanma katlar halinde olup, uzun koridorlarla birbirlerine bağlanmış altlı üstlü barınaklar, evler meydana gelmiştir. Bunların her birisi de birbirlerine gizli geçitlerle de bağlanmışlardır. Bu yeraltı şehirlerinde giriş kapıları özel bir manivela ve yuvalarla açılıp kapanabilen yuvarlak taşlarla kapatılmıştır. Yeraltı şehirlerinin katlar arasındaki bölümleri birbirinden ayıran yuvarlak kapakların dışarıdan açılması mümkün değildir. Bunların çapları 1-2,5 m. olup, enleri de 30-50 cm. civarındadır. Ağırlıkları ise 200 ile 500 kg. arasında değişmektedir. Bu yuvarlak sürgü taşlarının ortasındaki delik, kapının açılıp kapanmasına olanak sağladığı gibi, içeriden saldıran düşmanın görülmesine ve onlara ok veya mızrakla karşı konulmasına da yaramaktadır. Bunların yanı sıra saldırıya açık olmayan bölümlerden ahşap kapılara da yer verilmiştir. Bu kapılar iki veya üç sürgülü olarak yapılmışlardır.

Girişlerden sonra uzun dehlizlere herhangi bir saldırı sırasında içeriye girenlere karşı üst katlardan mızrakla savunmak için delikler açılmıştır. Ayrıca saldıranlara karşı kızgın yağ dökülecek mekânlar da düzenlenmiştir. Bu güçlü savunma karşısında yeraltı şehirlerine sığınanlar her türlü saldırıya karşı kendilerini rahatça savunmuşlardır. Yeraltı şehirlerinde uzun saldırılara karşı dayanabilmek için de oldukça geniş depolara da yer verilmiştir
(http://www.bildercache.de/bild/20071218-231542-985.jpg)(http://www.bildercache.de/bildercache_80x15.gif)
Yeraltı şehirlerinde uzun galeriler labirente benzer tünellerle birbirlerine bağlanmıştır. Bunlar saldırıda bulunanların hareketlerini kısıtlamak için dar, uzun, alçak ve galeriler halindedir. Tüften oyulmuş duvarlara aydınlatmayı sağlamak amacı ile kandil ve mumlar için küçük oyuklar yapılmıştır. Bu kandillere keten tohumundan elde edilen, altın sarısı renkte bezir ismi verilen yağlar konuluyordu. Yeraltı şehirlerinin hiçbirisinde bezir yağını üreten imalathanelere rastlanmamıştır. Bunlar büyük olasılıkla dışarıdan temin edilmiş ve içeride yiyecek maddeleri gibi depolanmıştır.

Yeraltı şehirlerinin girişlerinde ahırlara yer verilmiştir. Bunun da nedeni hayvanların dar geçitlerden alt katlara götürülmesinin zor olmasındandır. Ahırların duvarlarına oldukça kaba oyulmuş oyuk ve delikler açılmış olup, hayvanların yemlenmeleri ve bağlanmaları da bunların yardımı ile sağlanmıştır.

Yeraltı şehirleri yaz ve kış aylarında iklimden çok fazla etkilenmemektedir. Bunlarda yemek yenilen ve şarap yapılan mekânlara taşınma kolaylığından ötürü üst katlarda yer verilmiştir. Yeraltı şehirlerinde yapılan incelemelerde, her ailenin kendine özgü bir mutfağı olmadığı, mutfakların ortaklaşa kullanıldığı, yemeklerin de ortaklaşa pişirildiği anlaşılmıştır. Kapadokya Bölgesi’nde günümüzde de kullanıldığı gibi tandır adı verilen ocaklara geniş yer verilmiştir. Mutfakların çevresine erzak küplerinin düzenli olarak yerleştirilebilmesi amacıyla oyuklar açılmıştır.

Yeraltı şehirlerinde katlar arasında iletişim ve havalandırma sorunu son derece güzel bir şekilde çözümlenmiştir. Bunun için katlar arasında 5-10 cm. çapında haberleşme delikleri açılmıştır. Ayrıca katlardan yukarıya açılan bacaların yardımıyla da havalandırma sağlanmıştır. Bu bacalar aynı zamanda su kuyusu olarak da kullanılmıştır.

Bu şehirlerde uzun süre yaşamı idame ettirebilmek için yaşama alanları, oturma birimleri ve mezarlıklara da yer verilmiştir. Yeraltı şehirlerinde tuvalet konusu henüz tam olarak aydınlığa kavuşmamıştır. Sadece Tatlarin ve Güzelyurt (Gelveri) yeraltı şehirlerinde tuvalet bulunmuştur.

Kapadokya ve özellikle Nevşehir’deki yeraltı şehirleri Kaymaklı ve Derinkuyu’da bulunmaktadır. Derinkuyu ile Kaymaklı yeraltı şehirleri arasında bu iki şehri birbirine bağlayan 9 km. uzunluğunda bir tünel bulunmaktadır. Yöredeki bazı yeraltı şehirleri arasında bu tür tünellerin bulunduğu sanılmaktadır.

Bu şehirlerde arkeolojik araştırmalar yapılmış, bir bölümü temizlenerek ziyarete açılmıştır. Bunlardan Derinkuyu Yeraltı Şehri Nevşehir’e 29 km. uzaklıkta 85 m. derinliğinde yedi katlı bir şehirdir. Buradaki bölümler geniş eğimli, basamaklı koridorlarla birbirine bağlanmış mekânlardır. Derinkuyu’da iki ve üçüncü kattan sonra 214 basamakla daha alt katlara inilmektedir. En alt katta da haç planlı bir kiliseye yer verilmiştir. Derinkuyu ve Kaymaklı’daki yeraltı şehirlerinde 15.000-60.000 kişinin barındırdığı da sanılmaktadır.

(http://www.bildercache.de/bild/20071218-231904-889.jpg)(http://www.bildercache.de/bildercache_80x15.gif)
Derinkuyu Yer altı Şehri (Derinkuyu)

Nevşehir Derinkuyu ilçesinde bulunan Derinkuyu Yeraltı şehri 85 km. uzunluğunda olup, bir anda yüz bin kişilik topluluğu barındıracak konumdadır. Derinkuyu’nun yapıldığı tarihi kesin olarak veren herhangi bir kaynak bulunmamaktadır. Bu konuda da bir kitabeye rastlanmamıştır.

Şehir 18-20 kat olarak düzenlenmiştir. Günümüzde bu katlardan yalnızca sekizi temizlenerek ziyarete açılmıştır. Bugünkü şekli ile 52 havalandırma bacası içerideki hava sirkülâsyonunu düzenlemektedir. Derinkuyu’da bir yeraltı şehrinde bulunması gereken tüm özellikler vardır. Giriş katında ahırlar, yemekhane bölümü, kiler, kilise, şarap ve şıra yapım mekânları bulunmaktadır. İkinci katta özel misyonerler okulu olup, okulun bulunduğu bölüm oldukça geniş bir alana yayılmıştır. Üzeri diğer yeraltı şehirlerinde olmayan bir şekilde beşik tonozlarla örtülmüştür. Buradaki ana salonun çevresinde bir takım odalar bulunmaktadır. Yer altı şehrinde üç ve dördüncü katlardan sonra aşağı katlara doğru merdivenlerle inilmektedir. Yedinci katta kapalı Yunan haçı planında bir kilise vardır. Kilisenin bitiminde de mezarlara rastlanmaktadır.
(http://www.bildercache.de/bild/20071218-232042-675.jpg)(http://www.bildercache.de/bildercache_80x15.gif)
Tatlarin Yeraltı Şehri (Acıgöl)

Nevşehir ili, Acıgöl ilçesinin 10 km kuzeyinde, Tatlarin’de bulunan ve Kale olarak isimlendirilen tepenin altında Tatlarin Yeraltı Şehri bulunmaktadır. Bu şehir ilk defa 1975 yılında bulunmuş ve 1991 yılında da ziyarete açılmıştır. Buradaki toprak üstü yerleşimde kiliseler bulunduğu, ancak bunların büyük çoğunluğunun doğal nedenlerden dolayı yıkıldığı bilinmektedir.

Şehrin giriş kapısı yıkılmış olup, içerisine batı yönünde açılan iki ayrı mekândan girilebilmektedir. Yeraltı şehri oldukça geniş bir alana yayılmış olup, yalnızca çok küçük bir bölümü temizlenebilmiştir. Günümüzde iki katına girilebilen şehirde geniş mekânlar, erzak depoları ve kiliseler bulunmaktadır. Bu şehrin büyük bir manastır veya askeri bir garnizon olduğu da sanılmaktadır.

Tatlarin Yeraltı Şehri girişinden kavisli bir koridordan dikdörtgen planlı bir alana ulaşılmaktadır. Girişte bulunan 1,5 m. çapında, ortası delikli olan sürgü taşı, içeriye giriş ve çıkışı kontrol etmektedir. Girişin sağındaki bir mekânda üç iskeletin bulunması, burasının bir zindan olmasını akla getirmektedir. Girişin çevresinde mutfak, kiler ve tuvaletler bulunmaktadır. Bu alanın Roma döneminde mezarlık olarak kullanıldığı sanılmaktadır.

Yeraltı şehrinin ikinci katında ahırlara yer verilmiş ve burası sütunlarla desteklenmiştir. Ambar olarak düşünülen mekânlar oldukça geniş ölçüdedir. Bu mekânlarda da havalandırma bacalarına yer verilmiştir. İçerideki ilk iki mekân bir koridorla birbirine bağlanmış olup, bu koridorda tuzaklar ve bağlantıyı kesen sürgü taşı bulunmaktadır.
(http://www.bildercache.de/bild/20071218-232211-576.jpg)(http://www.bildercache.de/bildercache_80x15.gif)
Özkonak Yeraltı Şehri (Avanos)

Nevşehir ili Avanos ilçesine 14 km. uzaklıkta bulunan Özkonak Yeraltı Şehri İdiş Dağı’nın kuzey yamaçlarında bulunmaktadır. Buradaki kayalar volkanik granitten tüf tabakaları halindedir. Yeraltı şehri oldukça geniş alana yayılmış galeriler ve tünellerle birbirlerine bağlanmıştır. Yeraltı şehirlerindeki kat sistemi burada da uygulanmış, katlar arasındaki haberleşmeyi sağlayacak dar ve uzun delikler açılmıştır. Bu bakımdan Özkonak Yeraltı Şehri diğerlerinden ayrıcalıklıdır. Havalandırma da bu deliklerden sağlanmaktadır. Girişteki sürgülü kapıdan sonra düşman üzerine kızgın yağ dökmek amacı ile üst kısma delikler açılmıştır.
(http://www.bildercache.de/bild/20071218-232435-565.jpg)(http://www.bildercache.de/bildercache_80x15.gif)
Mazı Yeraltı Şehri (Ürgüp)

Nevşehir ili Ürgüp ilçesinin 18 km. güneyinde, Kaymaklı Yeraltı Şehri’nin 10 km. doğusunda bulunan vadinin yamaçlarında Erken Roma Dönemi'ne ait kaya mezarları bulunmaktadır. Platoda ise çok sayıda Bizans Dönemi'ne ait mezarlar bulunmaktadır.

Mazı Yeraltı Şehri de bu vadinin dik yamaçlarındadır. Yeraltı şehrine farklı yerlerden dört ayrı girişten girilmektedir. Şehrin asıl girişi ise düzensiz olarak örülmüş bir koridor halindedir. İçeride de yeraltı şehirlerinde karşılaşılan yuvarlak sürgülü taşlardan yapılmış bir kapısı bulunmaktadır. Girişin karşısında geniş bir ahır ve bu ahırın ortasında da kayaların oyulması ile oluşturulan hayvanların su yalağı bulunmaktadır. Sıra halindeki bu ahırlar arasındaki bir mekân şaraphane olarak kullanılmıştır. Üst kısım moloz taşlardan örülmüş ve buraya üzümlerin dökülmesi için de bir baca yapılmıştır.

Bu bölümden kısa bir koridorla yeraltı şehrinin kilisesine ulaşılmaktadır. Bu koridorda da yine yuvarlak taştan bir giriş kapsı bulunmaktadır. Bu kilise Kaymaklı yeraltı şehrindeki kilisesinden farklı olarak girişi kabarmalarla süslenmiş, kenarına da alçak platformlar yapılmıştır. Ayrıca giriş yanındaki oda da büyük olasılıkla din görevlilerine aittir. Kilisenin yanında yaklaşık 20 m. derinliğinde bir su kuyusu bulunmaktadır. Kilise apsisinin yanındaki bir dehlizle de şehrin diğer mekânlarına geçiş sağlanmıştır. Ayrıca buradaki bacanın iki yanındaki küçük bacalar yukarıya tırmanmayı sağlamaktadır. Yeraltı şehrindeki üst katlara çıkış bu tür bacalar sayesindedir. Üst kattaki salon ve odalar birbirlerine dar ve uzun tünellerle bağlanmıştır. Burada yeterli bir araştırma yapılmadığından şehrin ne kadar bir alana yayıldığı bilinmemektedir.
[/size
]
(http://www.bildercache.de/bild/20071218-232830-745.jpg)(http://www.bildercache.de/bildercache_80x15.gif)
[/color]
Başlık: NEVSEHIR YERALTI SEHIRLERI
Gönderen: PERİ - 19 Aralık 2007, 01:55:23
görülmeye değer yerler.çok güzel yerler var ülkemizde.