GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK
GENEL KÜLTÜR VE TARİH => Genel Kültür => Konuyu başlatan: Alpnur - 18 Aralık 2007, 16:19:23
-
TARİHİN KIRILMA NOKTALARI
Dünyayı Değiştiren Fikirler
İslamiyet, yüzyıllar boyu üzerinde en çok tartışılan fikir oldu. Hiçbir fikir, ekol, sistem ve görüş İslamiyet kadar irdelenmedi.
Tarihin akışını değiştiren, büyük değişim ve dönüşümleri gerçekleştiren üç fikir var: Kapitalizm, komünizm ve İslâmiyet. Bunlar insanlık için çok şey ifade ediyor.
Geçmişte bu üç fikrin milyonlarca takipçisi vardı. Günümüzde bu tablo oldukça değişse de, hâlâ bu fikirler geçerliliklerini koruyor. Gelecekte manzaranın baştan sona değişeceğini iddia etmek zor olmasa gerek. Gelecekteki değişimin kapitalizm ve komünizmin aleyhine, İslâmiyetin lehine olacağını şimdiden tahmin edebiliriz.
Şimdi dünyaya yön veren üç büyük fikri değişik açılardan değerlendirelim…
Kapitalizm
Adam Smith’in Milletlerin Zenginliği isimli kitabından yola çıkan bu ekonomik felsefe, günümüz dünyasının belirleyici en önemli ögelerinden birisi.
Kapitalizm, sermaye sahibi herkesin dilediği yatırımı yapıp, dilediğince para kazanabilmesidir. Bu felsefeye göre para kazanmanın önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır. Üretim serbest olmalı, özel sektör ekonomiye yön vermelidir. Devlet hiçbir ekonomik faaliyete aktif olarak katılmamalı, para kazanmaya engel olmamalıdır. Para hareketleri serbest bırakılmalıdır. Özel girişim kalkınmanın motorudur. Özel girişim olmadan büyüme, gelişme, kalkınma mümkün değildir.
Bu sistemin tam olarak uygulandığı ülkelerden bazıları ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Japonya, Singapur, Endonezya, İsviçre ve Hollanda’dır. Bu ülkelerde kişi başına düşen yıllık milli gelir 25 bin doların üzerindedir. Enflasyon, işsizlik ve ekonomik krizler bu ülkelerde çok düşük seviyelerdedir. Günümüzde “süper güç” denince ilk akla gelenler bunlardır.
Kapitalist ülkelerde yaşanan belli başlı problemler şöyle sıralanabilir: Ailelerin parçalanması, tüketim çılgınlığı, depresyon, intihar, boşanmalar, monoton yaşam tarzı, hava, su, toprak, ses ve görüntü kirliliği, silahlanma yarışı, hedonizm, ateizm, çıkarcılık, rüşvet, yolsuzluk, dolandırıcılık, hortumlama, gasp, cinayet, hırsızlık, kundakçılık, ırkçılık, kaçakçılık, yaygın alkol ve uyuşturucu kullanımı.
Kapitalist ülkelerde para her şeye hükmeder. Toplumu ayakta tutan tartışılmaz tek güç, paradır. Kapitalist ülkelerde hayatın içinden para çekilince, gündeme gelen şey kaostur. Bu coğrafyalarda para ilahlaştırılmıştır. İnsani münasebetler para ve menfaatlere göre belirlenir. Herkese geliri oranında saygı duyulur. Yaşanan gerçekler açısından aslında bu sisteme “vahşi kapitalizm” demek daha doğru olur. Çünkü kapitalizmde insan insanın kurdudur. Parası olan yaşar, parası olmayan ölür. Piyasalar kuralları koyar ve kaldırır. Piyasa kuralları kişiler ve kurumlar için pek değişmez. Küçük ve orta boy işletmeler kapitalist sistemde büyüklerle yarışamaz. Dünya ile rekabet etmek için olağanüstü büyüklükte bir servet gerekir.
Komünizm
Karl Marx’ın Das Kapital isimli eseri, bu sistemin kutsal kitabıdır. 1917’deki komünist ihtilalle kurulan Sovyetler Birliği bu felsefenin uygulandığı en tipik devlettir.
Komünist devlet sisteminde devlet her şeyin tek ve tartışılmaz hakimidir. Üretim ve paylaşım devlet tekelindedir. Herkesin, her şeyin _kümes tavuklarının bile_ kaydı tutulur. Seyahat, yatırım, haberleşme, tedavi, bilgi edinme özgürlüğü yoktur. Bunlar için uzun, yorucu, bıktırıcı çabalar gerekir. Ekonomik faaliyetleri, yatırımları devlet yapar. Devlet kapitalizmi en belirgin unsurdur. Komünist sistemde devlet, vatandaşları ekonomik yönden sömürür. Ülkede tek kurum devlettir, devlet dışında kurum yoktur. Bürokratların geniş hak ve yetkileri vardır. Sıradan vatandaşlar insan hakları ve hukuktan yararlanamazlar. Burada hukuk ve adalet, devleti ve bürokratları destekler. Bürokratlar her zaman ve her şart altında haklıdır. Bürokratlar bir çok kanun ve yönetmelikle korumaya alınır. Devlet memurlarının hiçbir şekilde aşılamayan dokunulmazlıkları vardır.
Komünist devlette korku kültürü hükmeder. Vatandaş sindirilir. Burada devlet, vatandaşının kurdudur. Egemenlik kayıtsız şartsız devletindir! Bu ülkelerde devlet ilâhlaştırılmıştır. Burada hukuk devleti yoktur, devlet hukuku vardır. Devletin, bürokratların denetlenmesi yasaktır. Komünizmde her şey olsa da, şunlar asla yoktur: 1- Sosyal adalet, 2- Halk.
Bu sistemin tam olarak uygulandığı en önemli ülkeler Sovyetler Birliği, Doğu Almanya, Romanya, Bulgaristan ve Çin’dir. Bunlar tarih boyunca insan hakları ihlallerinin en fazla yaşandığı ülkelerdir. Bu ülkelerde hapse düşen vatandaşların hapisten tahliye olmaları söz konusu olmaz. Onlar hapse düşmekle, sonu ölümle bitecek meçhul bir karanlığa itilmiştir.
Komünist ülkelerde en sık görülen problemler şöyle sıralanabilir: Denetime kapalı devlet yapılanması, kıtlık, yokluk, bürokrasi, alkol ve uyuşturucu salgını, intiharlar, ateizm, rüşvet, yolsuzluk, değişime kapalılık, bilgi tekelinin devlette olması, uluslararası para hareketlerine kapalılık, yabancı sermaye düşmanlığı.
Komünizmde nihai hedef, Karl Marx’ın iddia ettiği gibi devletin ortadan kaldırılıp, işçi-emekçi hakimiyetinin sağlanması değildir! Nihai hedef TANRILAŞTIRILMIŞ DEVLET’tir! Bununla amaçlanan işçinin, halkın, sıradan vatandaşın zindanlarda, kuyruklarda, bürokratik labirentlerde öldürülmesidir…
Komünizm ekonomik bir sistem değil, kelimenin tam anlamıyla bir dindir. Komünizmin kutsal kitabı Das Kapital, peygamberi Karl Marx, mabedi devlet kurumları, ilâhı devlettir. Bu dinin bağlıları da, yağmurda ıslanmış bir kediyi görerek acıma duyguları galeyana gelen romantik-komünistlerdir.
Ne gariptir ki Komünist-sosyalist felsefe 1989’da başlayan homurtularla 1991’de yıkılmış ve tarihin çöp sepetini boylamıştır. Komünizmin bugün dünyada tek temsilcisi Çin’dir. Günü gelince o da değişmekten, dönüşmekten ve bu saçma sistemi terk etmekten kurtulamayacaktır.
İslamiyet
1400 yıl önce ortaya çıktığında dünyayı kökten değişime sürükleyen bu din, 21. yüzyılı da değiştirecek dinamizmi taşıyor.
İslamiyet, yüzyıllar boyu üzerinde en çok tartışılan fikir oldu. Hiçbir fikir, ekol, sistem ve görüş İslamiyet kadar irdelenmedi.
İslamiyet, dünya, ahiret, ibadet, ahlak, alışveriş, aile, savaş, barış, bilgi, çalışma hayatı, ticaret, hukuk, insan hakları gibi çok farklı alanlarda prensipler getirir. Bunun için dünya gündemini belirleyen en önemli faktörlerden birisidir.
İslam temizlik, çalışma, yardımlaşma, merhamet, doğruluk, sabır, ahlâk, dürüstlük ve ortak aklı teşvik eder. Akla ve bilgiye değer verir. Yalancılık, zorbalık, tembellik, ırkçılık, bölücülük, anarşi, terör, intihar, cinayet, cimrilik, ahlâksızlık, hırsızlık, kötülük ve çıkarcılığı yasaklar.
İslam dünyasının bugün yaşadığı problemler şöyle sıralanabilir: Cehalet, fakirlik, bölünmeler, tembellik, üretim, yatırım, istihdam, ihracat, dünyaya açılma, teknoloji üretimi, rekabet, eğitim, çoğulcu demokrasi eksikliği.
İslâmiyet’in mukaddes kitabı Kur’an’da, günümüz insanının maddi-manevi-toplumsal dengesini kurmayı kolaylaştıracak bir çok ilke var. Bu kitabın rehberliğinde kurulmuş geçmişteki ülkelerden bazılarını sayalım: Emeviler, Abbasiler, Endülüs Emevileri, Harzemşahlar, Gazneliler, Selçuklular ve Osmanlı Devleti. Bu ülkelerin hepsi yaşadıkları dönemlerde süper güç olarak biliniyordu.
Müslümanların 21. yüzyıla yön vermesi, bir kere daha geçmişteki itibarlı konumunu kazanması zor değil. Bunun için yapılması gerekenler: Bilgi ve teknoloji üretimi, eğitim, dünyayla entegrasyon, kentleşme, uluslararası rekabet, ticarileşme, sivillik, liberal özgürlükler, girişimci orta sınıf toplumu, hukuk devleti, hoşgörü kültürü, diyalog, çoğulcu demokrasi, bireyin önceliği, birey ve sivil odaklı liberal değerler, özel sektör ve yabancı sermayenin teşviki.
İslam dünyası insanlığın arayışlarına cevap verir, dünyayı doğru algılarsa, çok yakın bir gelecekte bütün dünyanın İslamiyet’e “EVET!” demesi kehanet olmaz….
N. KAĞAN ÇETİN MORALDÜNYASI DERGİSİNDEN
-
Derin mevzuu !!!
Sonuç olarak şu bir gerçek ;İslam dünyası insanlığın arayışlarına cevap verir, dünyayı doğru algılarsa, çok yakın bir gelecekte bütün dünyanın İslamiyet’e “EVET!” demesi kehanet olmaz….
Paylaştığın için teşekkürler...
-
bunlarla fazla ugrasma bence .... KOMINISTMISIN NESIN BEA .........
-
bunlarla fazla ugrasma bence .... KOMINISTMISIN NESIN BEA .........
apollon_07 Arkadasim, ne demekistedigini ac ne koministligi.. hala koministlik mi kaldi su dünya da. Bak asagida yazidan alinti var. Bari bunlari yapiyormuyuz bir insan olarak ve islam ülkesi olarak, gözden gecir bakalim.
İslam temizlik, çalışma, yardımlaşma, merhamet, doğruluk, sabır, ahlâk, dürüstlük ve ortak aklı teşvik eder. Akla ve bilgiye değer verir. Yalancılık, zorbalık, tembellik, ırkçılık, bölücülük, anarşi, terör, intihar, cinayet, cimrilik, ahlâksızlık, hırsızlık, kötülük ve çıkarcılığı yasaklar.
İslam dünyasının bugün yaşadığı problemler şöyle sıralanabilir: Cehalet, fakirlik, bölünmeler, tembellik, üretim, yatırım, istihdam, ihracat, dünyaya açılma, teknoloji üretimi, rekabet, eğitim, çoğulcu demokrasi eksikliği.
Paylasimin icin tesekkürler Alpnur arkadasim. .ico2 .ico2
-
bunlarla fazla ugrasma bence .... KOMINISTMISIN NESIN BEA .........
Arkadaşım galiba Alpnur arkadaşımızın yazısını dikkatlice okumamışsın. En başta da başlığa hiç bakmamış gibi yazmışsın. Bir de böyle suçlarcasına ve önyargılı bir şekilde yorum yazmaktan kaçınmakta fayda olduğunu düşünüyorum ben arkadaşım.
-
Ben teşekkür ederim herkese. apollon'a diyeceğim o ki, komünist'i bile yanlış yazıyor, laf olsun diye yazmış sanırsam. olsun be apollo, ama daha dikkatli okumalısın. ;D