GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

AŞK VE HAYAT => Hayat ve Yaşam Sahası => Hayata Dair Yazılar => Konuyu başlatan: orkide - 11 Aralık 2007, 00:56:02

Başlık: ARKADAS MI , DOST MU ?
Gönderen: orkide - 11 Aralık 2007, 00:56:02
Internette dolasirken, buldugum bu yaziyi, sizlerle paylasmak istedim arkadaslar.


"Çok sevdiğiniz ve değer verdiğiniz arkadaşınız sizi acıtmaya başladığında ne yaparsınız? Hemen ona küsüp, kabuğunuza mı çekilirsiniz, yoksa ‘ onunda ruh hali, olur böyle şeyler’ deyip sineye mi çekersiniz?


“ Bir kıvılcım düşer önce, büyür yavaş yavaş

Bir bakarsın, volkan olmuş, yanmışsın arkadaş

Dolduramaz boşluğunu, ne ana, ne gardaş.

Bu en güzel, bu en sicak duygudur arkadas"

diye devam eden şarkıyı birçoğunuz bilirsiniz. Biliriz de, arkadaşlığın ne anlama geldiğini ve onu yıllarca korumanın mücadelesini bilmeyiz. İnsanlar, alıngan, vurdumduymaz, kinci ve en kötüsü de kibirli.

Arkadaşlık demiştim. Bu güzel sözcüğün nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi? Efendim, eski Türklerde Askerler savaşırken arkadan gelecek bir saldırıyı kontrol edebilmek için sırtlarını bir ağaç, kaya veya ‘taş’ a vererek ok atarlarmış. Atalarımız genelde bozkır hayatı yaşadıklarından, bu sırta dayanan taşın ismi ARKA-TAŞ, daha sonrada ARKADAŞ şeklinde dilimize yerleşmiştir. Bu gün de güveneceğimiz, bizi sırtımızdan vurmayacak olan, samimiyetine güvendiğimiz kişilere verdiğimiz bu sözcüğe uygun bir arkadaşınız var mı?

Birinci tip arkadaşlıklar: Bunlar, sizin zaaflarınızı öğrenmeye çalışır, bulur ve kullanır. Zayıf tarafinizi görür ve başınıza vurur. Hazlarınızı kullanarak sizden menfaat bekler, ayağınız taşa deydiğinde, sizi terk eder. Cebinize yakındır. Sıkıntı ve sorununuz olmadığında yanınızdadır.

Gelelim ikinci tip arkadaşlıklara
: Zevklerinizi tespit eder, onlara hitap etmeye çalışır. Zayıflığınızı bilir ve örtmeye çalışır. Hazlarınızı öğrenir ve sizi mutlu etmeye kalkışır. Ayağınıza diken batsa yüreğinden kan damlar. Cebinize değil, yüreğinize yakındır. Sıkıntılı anınızı paylaşmaya koşar.

Yani, birinciler arkadaş,

İkinciler gerçek dosttur.


Şimdi arkadaşlarınızı şöyle bir hayatın süzgecinden geçirin. Birinciler mi çok, yoksa ikinciler mi?

Bir baska konu:

Bir de arkadaş ve dostlarımızın bizi terk ettikleri zaman, bizlere en yakın olan ve başucumuzdan eksik etmediğimiz ( ! ) dostumuz kitaplar ve bunlari barindiran kütüphaneler. .
Yasadigim sehrin kütüphane girisinde yazili olan güzel sözleri de yazmadan gecemiyecegim.


“ Bilgili olduğumuz oranda özgür oluruz”

“ Hiçbir gemi, bizi bir kitap kadar uzaklara götüremez”

“ Kitap okumak, Dünyanın en namuslu insanlarıyla sohbet etmektir.”

“ Yabani Uluslar dışında her ülke kitaplar tarafından yönetilir.”


Yine bir çoğumuzun bildiği küçük bir hikâyecikle son vereyim sözlerime:


Aşk ve Arkadaşlık bir gün yolda karşılaşmışlar. Aşk, kendisinden emin bir şekilde sorar;

“ Ben senden daha samimi ve daha cana yakınım, sen neden varsın ki bu dünyada ?

Arkadaşlık yanıtlar:

“ Sen gittikten sonra bıraktığın gözyaşlarını silmek için”


Hayat, zaten gülmek ile ağlamak arasında gidip gelmiyor mu? Her zaman yanınızda iki güzel duyguyu, içten
paylaşacak dostlarınız olması dileğiyle...
Başlık: ARKADAS MI , DOST MU ?
Gönderen: PERİ - 11 Aralık 2007, 14:09:21
çoğu arkadaşım için gerçek bir dost olduğumu biliyorum fakat benim dostum diyebileceğim çok az insan var.
benim anlayışıma göre gerçek dostluk ;"araya giren zamanlara , mesafelere rağmen ,yollar yeniden birleştiğinde kaldığız yerden devam edebilmektir"

anlamlı bir yazı ,teşekkürler orkide