GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

FORUM DİN => Din ile İlgili Karışık => Konuyu başlatan: çoban - 31 Ekim 2007, 20:36:16

Başlık: Tevbe Nedir?
Gönderen: çoban - 31 Ekim 2007, 20:36:16
(http://img248.imageshack.us/img248/2272/duaeden150pxfe1.jpg) (http://imageshack.us)
Tevbe dönmek, pişman olmak demektir. Yani, İslam dininin emir ve hükümleri dahilinde, haram ve yasak olan şeyleri terk edip, helâl ve mübah olan şeyleri yapmak demektir.

   Kulun işlediği günahlardan dönerek tevbe etmesi ve Allah-u Zülcelâl tarafından af ve mağfiret edilmesi, dil ile kalbin birlikte pişmanlık duyarak tevbe etmesine bağlıdır. Sadece diliyle tevbe edip, kalbinde günahına devam etme yönünde bir meyil olursa bu tevbe yalancıların tövbesi olur ki; Allah-u Zülcelâl' in bu şekilde yapılan tevbeleri kabul etmesi mümkün değildir.

   Tevbenin hem dil hem de kalp ile yapılması ve bunun yanında geçmişteki günahlara düşmemeye azmedilmesi, tevbe eden kişinin tevbesinin kabul olunmasının en büyük alâmetlerindendir.

   Çünkü Allah-u Zülcelâl âyet-i kerimede şöyle buyurmuştur: "Ey iman edenler! Hepiniz toptan Allah'a tevbe ediniz, umulur ki kurtuluşa erersiniz." (Nur; 31) Diğer bir ayet-i kerimede de şöyle buyrulmuştur: “O (Allah) kullarının tevbesini kabul eden, kötü hareketlerini bağışlayandır.” (Şûra; 25)

   Allah-u Zülcelâl, günahkâr kulunun tevbesini kabul etmenin ötesinde bundan memnun olur, sevinç duyar. Allah-u Zülcelâl' in tevbe edenler için sevinmesi, çölde yiyeceğini ve bineğini kaybeden kimsenin onları bulmasından dolayı sevinmesinden daha fazladır.

   Tevbe, bir sabun gibidir. Sahibini günahların kirlerinden temizlemek suretiyle tertemiz yapar. Allah-u Zülcelâl bir âyet-i kerimede: “ ... Tevbe eden, inanan ve yararlı iş yapan, sonra doğru yola giden kimseyi bağışlarım” ( Taha; 82) buyurmuştur.

   Bir kimse, günahların çirkinliğini ve sonunun ateş olduğunu bilir, Allah-u Zülcelâl'in azabına karşı kendi acizliğini hatırlarsa, günahlardan kendisini muhafaza etmeye gayret eder ve hemen tevbeye sarılır.

   Hiç kimse nefsinin hilelerinden emin olup tevbeyi terk etmemelidir. Çünkü Allah-u Zülcelâl bir âyet-i kerimede: “Fakat, insan ileriye doğru daima kötülük yapmak ister.” (Kıyame; 5) buyurmuştur. Onun için insan daima kendisini kontrol altında tutmalı, daima tevbe üzere bulunmalıdır.

   Peygamber Efendimiz (S.A.V)' de bir hâdis-i şeriflerinde: “Her kim, tevbe etmeye devam ederse, Allah da onun sıkıntısını neşeye çevirir, darlığına bir çıkış yolu bulur ve ummadığı bir yerden onu rızıklandırır.” (Buhari, Tirmizi) buyurmuştur.

   Tevbe, bütün müminlere farzdır. İnsan tevbe ettikten sonra kendisini bütün hata ve günahlardan uzak tutmaya gayret etmelidir. Bu nedenle Hz. Ali (R.A) demiştir ki: “Tevbe etmek farzdır. Fakat tevbe etmeyi gerektiren şeyleri terk etmek ondan önce farzdır.”


Başlık: Tevbe Nedir?
Gönderen: sevde34 - 31 Ekim 2007, 21:04:18
 

Ey Hayy u Kayyum olan Rabbim!
Rahmetine tevessul ediyorum ve benim her hâlimi islâh etmeni istiyorum.
Goz acip yumuncaya kadar da olsa beni kendime (nefsime) birakma."
لله’im!
Kalbin muhurlenmesine sebep olacak tamahtan sana siginirim.
Allâh'im, bana kazâya riza, oldukten sonra rahat hayat, kerîm vechine bakma lezzeti lûtfeyle.
لله’im!
Bugunun onunu salâh, ortasini felâh, sonunu hayirli kil.
Bize dunya ve âhiret iyiligi ver, ey merhametlilerin merhametlisi!
لله’im!
Sen ki affedenlerin en yucesisin affetmeyi seversin ya rab!
لله’im!
Bizlere oyle bir iman nasip eyle ki; sarsilmaz olsun. Bizlere sahabe i kiramin hayati gibi hayat, Peygamber s.a.v ahlaki gibi ahlaklanmamizi nasip eyle.
لله’im!
Muhammed ve âline salat eyle ve bana dunya ve ahirette, hosnutluk ve gazap halinde hatalardan korunmayi, surcmelere ducar olmamayi nasip et.
Beni genislikte de, zor durumda kalip ihlas ile sana yalvaranlarin yalvardigi gibi yalvaranlardan kil.
Hic kuskusuz, sen pek yucesin, ovguye layiksin.
لله’im!
Icime oyle bir iman kuvveti ver ki, kalbim her attiginda seni hatirlatsin...
Ve kalbim her attiginda da ismini zikrettirsin bana...
Oyle bir iman kuvveti ver ki, H.z. Muhammed Mustafa (sav) gibi namaz kilmak nasip olsun.
Her Kuran-i Kerim okurken, gozyaslarim bir de orada ki mânâlara aksin...
Sen yaradansin ve her seyi gorup, isitensin...
Benim bu dualarimi da bilirim duyarsin...
Sana en yakin olan yerdeyim ya Rabbi, secde de actim semaya dogru ellerimi....
Gozyaslarimla yalvariyorum, beni de erenlerinden kabul eyle..
Bana da iman kuvveti ver.

Ey yalnizlarin,kendi basina kalmislarin arkadasi...
Ey mutsuzluga dusmuslerin yardimcisi...
Ey yoksullarin zenginligi...
Ey zayiflarin gucu...
Ey fakirlerin hazinesi...
Ey gariplerin siginagi...
Ey tek guc ve kudret sahibi...
Ey ihsaniyla taninan keremi sonsuz Rabbi'm...
Resulullah ve yakinlari hurmetine sIkintimi gider...

Ya Rabbi, hava da ucusan guvercin gibi beni de askinla odullendir.
Beni de o mubarek subuti sifati gormeyi nail eyle...

AMIN AMIN AMIN AMIN AMIN

EY GÜZEL لله’IM..!!

Gözümüzden damlayan yaşlar,

Sana aittir..

Bütün kainat,

Kur’an’ın Nuruyla Nurlandır.

Dinimizi,imanımızı,

Aziz eyle..!

Bütün İslam dünyasına

Selamete çıkar.!

AMİN..