GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

GENEL KÜLTÜR VE TARİH => Genel Kültür => Dünya Kültürü => Konuyu başlatan: PERİ - 15 Ekim 2007, 18:22:36

Başlık: KARDEŞ AZERBAYCAN
Gönderen: PERİ - 15 Ekim 2007, 18:22:36
İmişli, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye üç saatlik mesafede şirin mi şirin bir şehir. Birçok farklı özelliği ve güzelliği var. Verimli toprakları, çalışkan ve güler yüzlü insanlarıyla biliniyor. Ama dünya son 15 yıldır hüzünlü fotoğraflarla tanıyor bu şehri. Çünkü işgal altında olan Karabağlı ve Azeri mülteciler onlarca vagonda hayatlarını sürdürmek zorunda kalıyor. İmişli Tren İstasyonu'na vardığınızda sanki lokomotifleri tarafından unutulmuş vagonlar ve içlerinde hayat mücadelesi veren insanlar karşılıyor sizi. Her birinin içinde kalabalık aileler yaşıyor. Babalar akşama yiyecek bir şeyler getirmek için dışarıda. Çocuklar okulda… Anneler ise demir evleri temiz tutmak için çalışıyor. Küçük kardeşler ve okula gitmeyen ablalar ise en büyük yardımcıları. Bidonlarla ve kovalarla su getiriyorlar, yerleri süpürüyor, bahçeyi düzenliyorlar. Akşam işten gelecek baba ve okuldan gelecek kardeşler için her şey. Anlıyorum ki böyle zor zamanlarda daha da birbirine tutunuyor aileler. Dayanışma daha içten oluyor.

***

Demirden evler...

Sevindirici olan ise bu istasyonda çok az kişinin kalması. Çünkü kendileri için yapılan daha sağlıklı konutlara geçecekler bu yaz. Artık onlar da tren istasyonuna güzel yolculuklar için veya yakınlarını karşılamak ve uğurlamak için gidecekler.

İstasyonun yakınlarında bir de okul var. Tabii prefabrik. 174 çocuk eğitim görüyor. 24 öğretmenin hepsi de işgal edilen topraklardan gelmiş. Tıpkı 30 yıllık öğretmen Aslı Sadıkova gibi. Aslı öğretmen yine de her sabah öğrencilerinin karşısına örnek bir öğretmen olarak çıkmış. Öğrencilerin hepsi sürgünde dünyaya gelmişler. Karabağ'ı sadece haritadaki yerinden ve fotoğraflardan tanıyorlar. Büyüklerinden ve öğretmenlerinden bir gün geri dönecekleri hikâyeleriyle büyüyorlar. Ama 10 yaşındaki Eşlen Şahlarzade gibi daha aceleci olanlar da var. Kurtlar Vadisi tişörtüyle dikkati çeken Eşlen, 'Polat Karabağ'ı da kurtaracak' diyor. Sonra anlıyoruz ki buradaki herkes büyük çocuk demeden Türkiye televizyonlarını izliyor. Bütün dizileri ve programları bölüm bölüm biliyorlar. Anlamaları da zor olmuyor. Çünkü Azerice, Türkiye Türkçesi'ne en yakın lehçemiz. Kazak, Özbek, Türkmen gibi kardeş milletlerle anlaşırken zorlansak da onlarla konuşurken zorlanmıyoruz. Ayrıca hep demiyor muyuz: Biz Azerbaycan ile iki devlet tek milletiz, diye. Gerçekten de öyle. Her şeyimiz bir.

***

İzmir’in ikizi Bakü...

Fakat Azerbaycan'da mülteciler sadece vagonlarda yok. Ülkede her sekiz kişiden biri mülteci. Ve mülteciler ülkenin her şehrinde var. Özellikle de başkent Bakü'de... 7-8 katlı büyük binalara rastgele yerleşmişler. Odaları kendileri bölmüş, kapı ve pencereleri iliştirmişler. Her katta ortak kullanılan tuvalet ve banyolar var. Koridorlar ise ambar ve mutfak. Yemekler piknik tüpleriyle ortalıkta pişiriliyor. En büyük sorun temizlik ve eğitim. Salgın hastalığa yakalanmak işten bile değil. Umalım ve dua edelim; Bir an önce toprakları işgalden kurtulsun ve ait oldukları yerlere dönsünler.

Azerbaycan bize hem komşu hem de dost. Nahçıvan bölgesiyle komşuyuz. Başkent Bakü ise herhangi bir Türkiye şehri gibi. Dünyanın en büyük petrol üreten ülkelerinden biri olan Azerbaycan hızla gelişip zenginleşiyor.

Bakü geniş caddeleri, mimari harikası evleri ile bölgenin önemli merkezlerinden biri. Uzun ve ferah sahili ile İzmir'i hatırlatıyor. Merkezdeki eski şehir ve surları dikkati çekiyor hemen.

Ama en güzel manzarası olan yer Türkiye tarafından yaptırılan caminin de olduğu şehitlik bölgesi. Burada Azerbaycan'ın hür ve bağımsız olması için canlarını veren Türk ve Azeri şehitler yan yana yatıyor. Adlarına anıtlar ve kitabeler yapılmış.

Masmavi Hazar Denizi ise ortasına yerleştirilen petrol çıkarma kuleleri ile sizi şaşırtabilir. Dünyanın en büyük kapalı denizlerinden olan Hazar, petrolünden balığına kadar bölgenin hayat kaynağı.