GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

AŞK VE HAYAT => Hayat ve Yaşam Sahası => Hayata Dair Olaylar => Konuyu başlatan: YigitCan - 28 Şubat 2007, 21:29:21

Başlık: Çölde Yaşam Belirtileri
Gönderen: YigitCan - 28 Şubat 2007, 21:29:21
Dünyanın en kurak yeri olan Atamaca Çölü'nde tam bir yaşam mücadelesi veriliyor.

Yaklaşık 400 yıldır yağmurun yağmadığı bu çölde çiftçiler, kısıtlı olan su kaynaklarıyla ekim faaliyetlerini sürdürüyor. Tam 400 yıldır yağmurun yağmadığı bir çöl düşünün. Bulutlardan tek bir damlanın bile yeryüzüne inmediği bu çölde, yaklaşık bir milyon kişinin yaşıyor olması, üstüne üstlük bu insanların üretimin içinde bulunması birçok kişiye "hayret verici" gelebilir. Oysa hayatlarını dünyanın en kurak yeri olarak bilinen Atamaca Çölü'nde sürdürenler için kuraklıkla iç içe bulunmak neredeyse sıradan bir durum olarak nitelendirilir. Atamaca Çölü'nün bazı yerlerinde yaklaşık 400 yıldır yağmur yağmadığı kanıtlanmıştır. Peru'nun güney kıyısından Şili'ye kadar uzanan çölde, kuraklık nedeniyle ne bir kaktüse ne de herhangi bir bitkiye rastlamak mümkün değildir. Halk daha ziyade kıyı bölgelerinde, madenci kamplarında, balıkçı köylerinde ve vaha kasabalarında konumlanmıştır. Çölün en kuzeyinde yaşayan ve hayatla olan ilişkilerini doğanın gücüyle sınırlamayan çiftçiler, yeraltından zorlukla elde ettikleri suyu, damla sistemi kullanarak zeytin, domates ve salatalık yetiştirirler.

Çöl bilimadamlarına rehberlik edecek!

Dünyanın en kurak yeri olması sebebiyle ilgi çeken alanlardan biri olan Atamaca Çölü'nün çeşitli yerlerine kurulan gözlemevlerinde araştırmalar halen devam ediyor. Ancak bilim adamlarının son olarak vardıkları bir sonuç, Atamaca ile ilgili çalışmaların sadece yeryüzünde değil, gökyüzünde de sürdüğünü kanıtlıyor. Mars'ın yüzeyinden alınan örneklerin Atamaca Çölü'nün toprak ve kaya yapısıyla benzerlik taşıması, tüm ilginin bir kez daha Atamaca Çölü'ne çevrilmesine neden oldu. Uzayın derinliklerinde dolaşıp yaşam belirtisi olup olmadığını araştıranların, sık sık Atamaca Çölü'nü ziyaret edeceğini söylemek ve çölün önümüzdeki yıllarda sadece kuraklıkla değil, bilimsel araştırmalarla da anılacağını belirtmek yanlış olmaz.