GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

GENEL KÜLTÜR VE TARİH => Tarih Köşesi => Osmanlı Tarihi => Konuyu başlatan: Avicenna - 21 Eylül 2007, 23:36:34

Başlık: Türk Leventleri İzlanda'da
Gönderen: Avicenna - 21 Eylül 2007, 23:36:34
Türk Leventleri İzlanda'da

(http://www.barbaros.biz/index_dosyalar/osmanli_deniz_14.jpg)

Türk Levendleri İzlanda'ya ulaştıkları zaman açlık çeken çok sayıda insana gemilerden çeşit çeşit gıda ve araç gereç yardımında bulunmuşlardır. Osmanlı Sarayı'nın zenginliğini de bu insanlara anlatınca belli bir sayıda İzlanda'lı gemilerle birkaç sefer düzenlenerek Osmanlı topraklarına taşınmış, leventlerden bir kısmı da İzlanda'da evlenerek buraya yerleşmiştir. Bu gün İzlanda'da "Türkler" olarak adlandırılan yerli melez ırk o günkü levendlerin soyundan gelen İzlandalılar'dır.

İzlanda'ya Türk Leventleri aracılığıyla ciddi miktarlarda ve defalarca yapılan bu yardımlar sebebiyle İzlanda belediyesi ve bazı resmi kurumlarında o zamanların tarihini taşıyan resmi teşekkür mektupları olduğu gibi dönemin padişahının mührünü taşıyan fermanlar da hem İzlanda'da hem de Topkapı Sarayı'nda mevcuttur.

Yıl 1627'dir, yani IV. Murad'ın iktidar yılları. Kendi memleketlerinde korsanlık resmen yasaklandığı için işsiz kalan İngiliz ve Danimarkalı korsanlar Cezayir'e sığınır ve Müslüman olurlar. Burada kendilerini ispatlama ve yönetime yaranma kaygısıyla Osmanlı denizcilerinin yeterince bilmediği kuzey sahillerini ele geçirme hayallerine dalıp zaten İngiltere ve İrlanda sahillerine kadar gitmiş olan "Türk" denizcilerini daha da kuzeye gitmeye ikna ederler. Başlarında da aslen Alman olup İslam'a girerek Osmanlı saflarına katılan Murat Reis bulunmaktadır. O vakitler Danimarka'nın toprağı olan İzlanda kıyıları, işte bu sefer sırasında Osmanlı sarıkları ve ezan sesiyle tanışmış, bu kuş uçmaz kervan geçmez adanın tarihinde renkli ve cıvıltılı bir sayfa açılmıştır.

20 Haziran'da başlayan seferde 4 gemi İzlanda sahillerine ulaşabilmiş, kısa süreli bir çatışmadan sonra karaya çıkarma yapılmış ve 240 civarında İzlandalı esir alınarak Cezayir'e dönülmüştür. Amaçları fidye almaktır. Dönüş yolculuğunda esirlere Müslümanlar tarafından iyi davranıldığını, kendileri ne yemişse esirlere de aynısını yedirdiklerini, İzlandalılara asıl kötü davrananların, sonradan Müslüman olmuş İngiliz ve Danimarkalılar olduğunu bizzat o gemide esir bulunan piskopos Olaf Egilson, yıllar sonra yazdığı hatıralarında anlatmıştır.

Danimarka Kralı'na aracı olarak gönderilen Olaf, Kopenhag'da para toplamak için var gücüyle çalışmış ve sonuçta esirlerin büyük bir bölümünün ülkelerine dönmesini sağlamış. Ancak Cezayir'de kalıp Müslümanlar arasına karışanlar da olmuştur. Hatta bunlardan ikisinin kendi istekleriyle kaldığını biliyoruz. Jon Asbjarnarsson adlı İzlandalı gemici, Cezayir dayısının sarayında önemli bir mevkiye yükselmiştir. Diğer İzlandalı Jonsson Vestmann'ın durumu daha da ilginç. O, Cezayir akıncıları arasına katılarak Akdeniz'i Atlas Okyanusu'na bağlayan sahada izinsiz kuş uçurtmayan bir Osmanlı olmayı seçmiştir.

(http://www.barbaros.biz/index_dosyalar/izlanda1.jpg)  (http://www.barbaros.biz/index_dosyalar/izlanda2.jpg)

(http://www.barbaros.biz/index_dosyalar/izlanda3.jpg)

1627 yılında orjinal taşbaskı ile basılmış İzlanda dilinde yazılmış olan bu kitaplar Danimarka Kraliyet Kitaplığı'ndan alınmıştır. Tamamen Türk Denizcilerinden ve kuzeyde kurdukları korsan kolonilerinden söz eden kitaplar Türkçeye çevrilmektedir.