GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

FORUM DİN => Kur'an-ı Kerim => Konuyu başlatan: sevdaligul - 10 Ağustos 2007, 22:31:07

Başlık: Dünya Sevgisi Hakkındaki Tefsirler
Gönderen: sevdaligul - 10 Ağustos 2007, 22:31:07

اِعْلَمُوا اَنَّمَا الْحَيوةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَزينَةٌ وَتَفَاخُرٌ بَيْنَكُمْ وَتَكَاثُرٌ فِى الْاَمْوَالِ وَالْاَوْلَادِ كَمَثَلِ غَيْثٍ اَعْجَبَ الْكُفَّارَ نَبَاتُهُ ثُمَّ يَهيجُ فَتَريهُ مُصْفَرًّا ثُمَّ يَكُونُ حُطَامًا وَفِى الْاخِرَةِ عَذَابٌ شَديدٌ وَمَغْفِرَةٌ مِنَ اللّهِ وَرِضْوَانٌ وَمَاالْحَيوةُ الدُّنْيَا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ

Hadid/20. Biliniz ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs ve kendi aranızda övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir. Bu, tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekincilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azab; Allah'tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir.

Dünya hayatı, yani ahiret kazancı için sarfedilmeyen, sonsuzluk âleminin nimetlerini elde etmeye vasıta kılınmayan o dünya hayatı sırf çocukları aldatan ve yorgunluktan başka bir meyvası olmayan şu hallerden ibarettir:  Bir oyundur, heves edilir. Uğraşılır, boğuşulur. Yense de yenilse de netice itibariyle hiçe doğru sürüklenip gider    ve eğlencedir. İnsanı faydalı olan işinden, gücünden, vazifesinden alıkoyan ve vaktini öldürmekten başka bir işe yaramayan eğlencelerdir.   Ve süstür, herhangi bir şeref bahşetmeyen, kadın ve çocuklar gibi gafilleri aldatan giyimler, kuşamlar, ciciler biciler kabilinden sadece bir gösteriştir.   Ve aranızda bir övünmedir, ben senden üstünüm, ben falanın oğluyum gibi bir övünüştür. Tefâhür, övünme yarışı demektir. Fahr ve iftihar ise, kişinin kendisinden başka şeylere güveniş övünmesidir.    Mal ve evlatta bir çokluk yarışı, bir gururdur. İşte sırf dünya için yaşayanlara hayat, bunlardan ibarettir.   

Bir yağmur misali gibi ki    otu kâfirleri imrendirmiştir. Burada küffâr, şer'an bilinen anlamı ile kâfirler demek olabilirse de, İbnü Mes'ud (r.a.)'dan rivayet edildiği üzere çiftçiler, rençberler mânâsına olması daha tercihe şayandır. Çünkü küfür, asıl lûgat mânâsında "örtmek" demektir. Çiftçiler de tohumu toprağa atıp örttükleri için onlara da bu vasıf verilmiştir. Otların bitmesi de  hayvanat dolayısıyla önce çiftçilerin hoşuna gider. Ancak bu tabirin seçilmesi, bilinen tevriyeden de uzak değildir. Ahirete inanmayan kâfirlerin hoşlandıkları hayatın hayvanî bir hayat olduğuna işaret için de kullanılmış olabilir.   

Sonra heyecana gelir,  coşar, gürleşir yahut kurumaya yüz tutar, körelir. Bir de bakar onu sapsarı görürsün.  Sonra bir tutam çöp olur. İşte dünya hayatının misali budur.  Ahirette ise şiddetli bir azab vardır. Yani dünya hayatına düşkünlüğün neticesi, çetin bir acıdır. Onun için burada ilk önce azab haber verilmiştir.  Bir de Allah'tan bir mağfiret, bütün günahları örten, zahmetleri unutturan ve mahiyetini tasvir imkanı olmayan bir mağfiret bir bağışlama vardır. Ve bir rıdvan vardır, ki her şeyden büyük, her zevkten üstün olan Allah'ın rızasına ulaşmak,   "Allah kendilerinden hoşnut olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlar.." (Beyyine, 98/8) âyeti gereğince hem kendisinden razı olunmuş hem de kendisi razı olmuş olmak ve o ebedi hoşnutluk, bütün mutlulukların en büyüğü, bütün safâların (şenliklerin) en yücesidir. Bu ise, dünya hayatını gaye edinmeyip ahiret için  çalışan müminlere vaad edilmiştir. Görülüyor ki şiddetli bir azaba karşılık iki şey zikredilmiştir. 1. Mağfiret, 2. Hoşnutluk. Bu da Allah'ın rahmet sıfatının gadab sıfatına üstün geldiğini göstermektedir. Kısacası,   dünya hayatı aldatıcı zevkten başka bir şey değildir, bir zevkten ibarettir. Fakat bir aldanma zevkidir. Hoş gibi görünür, lakin neş'esi sersemlikle, zevki acı ve ayrılıkla, azabı cehennem ile neticelenir. Ancak Saîd b. Cübeyr (r.a.)den rivayet edildiği üzere dünya hayatının aldatıcı bir zevk olması, ahiret hayatını istemekten alıkoyması sebebiyledir.

Ancak Allah Teâlâ'nın  hoşnutluğuna ve ahiretin kazanılmasına vesile edinilmesi durumunda ise ne güzel zevk, ne güzel bir vesiledir! O halde insan olanlar dünya hayatının geçici zevklerine kendilerini  kaptırmayıp, sonundaki o ayrılık ile bir taraftan o şiddetli azabı, bir taraftan da o mağfiret ve hoşnutluğu düşünmeli de, yalnız azab korkusu ile değil, o mağfiret ve hoşnutluğa layık bir neş'e, bir aşk ve muhabbet ile ahiret için çalışmalı, o büyük murada ermelidir. [1]

 
Başlık: Dünya Sevgisi Hakkındaki Tefsirler
Gönderen: sevde34 - 31 Ekim 2007, 22:56:13
Kur’an, insanın her iki âlemde de başına gelebilecek olumsuzluklara karşın bir rehber vazifesindedir. Okurken verdiği özgüven, bazen korku, bazen sevgi, bazen ümit… vb. insanın ruhunda tohumlar ekmekte, böylelikle çeşit çeşit çiçeklerin yetişmesine vesile oldu gibi gönül toprağında istenmeyen ayrık otlarının temizlenmesinde de yön gösterici olmaktadır. Asr-ı saadetin muhteşem insanları olan sahabeler Kur’an’ın bu özelliğinden faydalanmak için onu dura dura, özümseye özümseye okurlardı. O dönem içinde zaten bölüm bölüm nüzul olan Kur’an’ın, okudukları birkaç ayet-i kerimesini hayatlarına tatbik etmeden diğer ayetlerine geçmek istemezlerdi. Bu hayata tatbik ediş de öyle ayları, yılları almazdı elbette. Tarih kitaplarında anlatıldığına göre “içki içmeyin” emri geldikten sonra şehrin sokaklarının fıçılardan dökülen şaraplara nasıl bulandığını hatırlayın! Oku ve hemen itaat et… Onların, o altın çağın insanlarının kimliği, kişiliği ve kalitesi buydu; “işittik ve itaat ettik!”

şimdi ise bu kimlikten, kişilikten uzak oluşumuz elbette ruhî ve bedenî kalitemizi de etkiliyor. Dağların, eğer ki üzerlerine inse paramparça dağılacağı Rabbimizin kitabı bizim evimizde, elimizde ama değil ezile büzüle, gözyaşlarıyla ümit ve korku arasında titreye titreye okumak şöyle bir kapağını dahi kaldırıp bakmıyoruz çoğu zaman.

Bu andan tezi yok çevremizde bir Kur’an seferberliği başlatarak hem kendimiz Kur’an’ı uygulamak için okuyalım hem de ailemiz başta olmak üzere yakınlarımıza okutmaya gayret edelim. Her şeyin birbirine karışıp ak’ın karadan, şer’in hayır’dan seçilemediği bu zamanda, Kur’an’ı anlamak için okumak ve hükümlerini uygulayıp kimliğimizi bularak kişiliğimizi de Kur’an ahlakıyla temellendirip kaliteli Müslümanlar olabilmek yegane amacımız olmalı.

çünkü Kur'an-ı Kerim "Aydın"latır!
Başlık: Dünya Sevgisi Hakkındaki Tefsirler
Gönderen: sevcan turğut - 21 Ağustos 2008, 09:58:23
biz innsanlar ah şu nefsimizi yenmesini bir bilsek asla dünyasevgisi diye birşey kalmazdı  en iyi amellerle biran önce öbür alame göcüp asıl yerimiz olan o yerde en yükseklere cıkmyı isterdik rabbim bizleri cennetine giren cemalini gören ve iki cihan serveri sevgili peygamberimize komşu olan kullarından eylesin  AMİN  :'(
Başlık: Dünya Sevgisi Hakkındaki Tefsirler
Gönderen: Sea - 05 Eylül 2008, 17:02:29
amin allah duanı kabul etsin
Başlık: Dünya Sevgisi Hakkındaki Tefsirler
Gönderen: sevcan turğut - 05 Eylül 2008, 18:19:27
SAOL ARKADAŞIM CÜMLEMİZİN :sev29: