GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

FORUM DİN => Kur'an-ı Kerim => Hadisler => Konuyu başlatan: sevdaligul - 15 Haziran 2007, 00:12:12

Başlık: Kıtal Ve Gazve Ahkamı
Gönderen: sevdaligul - 15 Haziran 2007, 00:12:12
Hadis No : 1034
Ravi: Büreyde
Tanım: Resulullah (sav) bir ordunun veya seriyyenin başıa komutan tayin ettiği zaman, -hassaten komutana- Allah'a karşı muttaki olmasını, beraberindeki Müslümanlara da hayır tavsiye eder ve sonra şunları söylerdi: "Allah'ın adıyla ve Allah'ın rızası için savaşın. Allah'ı inkar eden kafirlerle çarpışın. Gaza edin fakat ganimete hıyanet etmeyin, haksızlıkda bulunmayın, ölülerin vücudlarına sataşıp burun ve kulaklarını kesmeyin, (önünüze çıkan) çocukları öldürmeyin! Müşrik düşmanlarla karşılaşınca onları önce üç şeyden birine çağır: Bunlardan birine cevap verirlerse onlardan bunu kabul et ve artık dokunma! Önce İslam'a davet et. İcabet ederlerse hemen kabul et ve elini onlardan çek. Sonra onları yurtlarından muhacirler diyarına hicrete davet et ve onlara haber ver ki, eğer bunu yapacak olurlarsa Muhacirleri va'dedilen bütün mükafaat ve vecibeler aynen onlara da terettüp edecektir. Hicretten imtina edecek olurlarsa bilsinler ki, Müslüman bedeviler hükmündedirler ve Allah'ın mü'minler üzerine cari olan hükmü onlara icra edilecektir; ganimet ve fey'den kendilerine hiçbir pay ayrılmayacaktır. Müslümanlarla birlikte cihada katılırlarsa o hariç, (o zaman ganimete iştirak ederler.) Bu şartlarda Müslüman olma teklifini kabul etmezlerse, onlardan cizye iste, müsbet cevap verirlerse hemen kabul et ve onları serbest bırak. Bundan da imtina ederlerse, onlara karşı Allah'tan yardım dile ve onlarla savaş. Bu durumda bir kale ahalisini muhasara ettiğinde onlar senden Allah ve Resulü'nün ahd ve emanını talep ederlerse kabul etme; onlar için, kendine ve ashabına ait bir eman tanı. Zira sizin kendi akdinizi veya arkadaşlarınızın ahdini bozmanız, Allah'ın ve Resulü'nün ahdini bozmaktan ehvendir. Eğer bir kale ahalisini kuşattığında onlar, senden Allah'ın hükmünü tatbik etmeni isterlerse sakın onlara Allah'ın hükmünü tatbik etme, lakin kendi hükmünü tatbik et. Zira Allah'ın onlar hakkındaki hükmüne isabet edip etmeyeceğini bilemezsin." 

Kaynak: Müslim, Cihad 3, (1731); Tirmizi, Siyer 48, (1617), Diyat, 14, (1408); Ebu Davud, Cihad 90, (2612, 2


 

 Hadis No : 1035
Ravi: Abdullah İbnu Avn
Tanım: Nafi'ye yazarak savaştan önce (müşrikleri İslam'a) davet etme hususunda sordum. Şu cevabı verdi: Bu İslam'ın başında idi. Resulullah (sav) Beni Müstalik'e ani baskın yaptı. Adamları gafildi, hayvanları su kenarında sulanmakta idi. Savaşabilecekleri öldürdü, kadın ve çocuklarını da esir etti. O gün Cüveyriye (ra) validemizi esir almıştı. Bunu bana Abdullah İbnu Ömer (ra) rivayet etti. Abdullah bu orduya asker olarak katılmıştır. 

Kaynak: Buhari, Itk 13; Müslim, Cihad 1, (1730); Ebu Davud, Cihad 100, (2633)


 

 Hadis No : 1036
Ravi: Ebu Musa
Tanım: Resulullah (sav) ashabından birini herhangi bir iş için gönderince şu tenbihte bulunurdu: "Müjdeleyin. nefret ettirmeyin; kolaylaştırın, zorlaştırmayın." 

Kaynak: Müslim, Cihad, (1732)


 

 Hadis No : 1037
Ravi: Semure İbnu Cündeb
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Müşriklerin yaşlılarını öldürün, fakat tıfıllarına (şerh) yani henüz tüyü çıkmayanlara dokunmayın." 

Kaynak: Ebu Davud, Cihad 121, (2670); Tirmizi, Siyer 28, (1583)


 

 Hadis No : 1038
Ravi: İbnu Ömer
Tanım: Resulullah (sav)'in katıldığı gazvelerden birinde öldürülmüş bir kadın bulundu. Resulullah (sav) bunun üzerine kadınları ve çocukları öldürmeyi yasakladı." 

Kaynak: Buhari, Cihad 147, 148; Müslim, Cihad 24, (1744); Muvatta, 3, (2, 447); Tirmizi, Cihad 19, (1569); E

 
 

 Hadis No : 1039
Ravi: Nu'man İbnu Mukarrin
Tanım: Resulullah (sav) ile birçok gazvelere katıldım. (Şunu gördüm): Resulullah (sav), şafak sökünce, güneş doğuncaya kadar mukateleyi durdururdu. Güneş doğunca öğle vaktine kadar tekrar mukateleye geçerdi. Tam öğle vaktinde mukateleyi durdurur, güneş batıya meyledinceye kadar ara verirdi. Meyledince, ikindi vaktine kadar mukatele eder, ikindi vaktinde ikindi namazını kılıncaya kadar ara verir, sonra tekrar mukateleye geçerdi. (Ashab) derdi ki: "Bu vakitte (yani güneşin zevali vaktinde) yardım rüzgarları eser, mü'minler namazlarında orduları için dua ederler." 

Kaynak: Tirmizi, Siyer 46, (1612); Ebu Davud, Cihad 111, (2655); Buhari, Cizye 1


 

 Hadis No : 1040
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav), sabah vakti baskın yapardı. (Yaklaştığı yerleşim bölgesine) kulak kabartır, (ezan okunup okunmadığını kontrol eder) ezan sesi işitecek olursa durur, işitmezse saldırıya geçerdi. 

Kaynak: Müslim, Salat 9, (382); Tirmizi, Siyer 48, (1618); Ebu Davud, Cihad 100, (2634)

 
 

 Hadis No : 1041
Ravi: İsam el-Müzeni
Tanım: Resulullah (sav) bir ordu veya seriyye yola çıkardığı zaman, askerlere şunu tenbihlerdi: "Bir mecsid görür veya müezzini işitirseniz, orada kimseyi öldürmeyin." 

Kaynak: Ebu Davud, Cihad 100, (2635); Tirmizi, Siyer 2, (1549)



 

 Hadis No : 1042
Ravi: El-Haris İbnu Müslim İbni'l-Haris
Tanım: El-Haris İbnu Müslim İbni'l-Haris babasından Müslim İbnül-Haris (ra)'den naklediyor: Resulullah (a.s) bizi bir seriyye ile gazveye gönderdi. Baskın mahalline vardığımız zaman, atımı hızlandırdım ve arkadaşlarımı geçtim. Köy halkı beni imdat çığlıklarıyla karşıladı. Ben onlara: Lailahe illallah deyip kendinizi koruyun dedim. Öyle yaptılar. Arkadaşlarım beni bu davranışım sebebiyle "Ganimeti bize haram ettin" diyerek ayıpladılar. Resulullah (sav)'ın yanına dönünce, yaptığımı ona haber verdiler. Resulullah (sav) beni çağırttı. Yanına varınca davranışımdan dolayı takdir etti ve: "Bilesin, Allah (cc) senin için, o kurtardığın insanlardan her birisi sebebiyle şu şu kadar sevab yazmıştır" buyurdu. Sonra Resulullah (sav) bana: "Sana kendimden sonra bir tavsiye yazacağım" dedi ve yazıp, üzerini mühürleyip bana verdi." 

Kaynak: Ebu Davud, Edeb 110, (5080)


 

 Hadis No : 1043
Ravi: Cündeb İbnu Mekis
Tanım: Resulullah (sav) benim de katıldığım bir seriyye gönderdi. Orduya Benu'l-Mülevvah kabilesine baskın yapılması talimatını verdi. Yola çıktık. Kedid nam mevkiye geldiğimiz zaman el-Haris İbnu'l-Bersa el-Leysi ile karşılaştık. Onu yakaladık. Bize: "Ben Müslüman olmak arzusuyla geliyordum. Memleketten de Resulullah (sav)'a gitmek düşüncesiyle ayrılmıştım" dedi. Kendisine: "Eğer Müslümansan bizim sana bir gün bir gecelik bağımız zarar vermez, dediğin gibi değilsen sana karşı tedbirimizi tam yapmış oluruz" dedik ve bağlarını daha bir sıkıladık." 

Kaynak: Ebu Davud, İmaret 137, (1896)