GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

FORUM DİN => Din ile İlgili Karışık => İz Bırakanlar => Konuyu başlatan: sevdaligul - 14 Mayıs 2007, 23:40:23

Başlık: HZ.AİŞE
Gönderen: sevdaligul - 14 Mayıs 2007, 23:40:23



Resulullah Efendimiz(s.a.v) amcası Ebu Talib ve çok  sevdiği  hayat  arkadaşı  hanımı  Hz. Hatice (r.a) nin vefatlarından  sonra  büyük bir  teessür içerisine  girmişti.Öyle ki , Hz. Muhammed'ın (s.a.v) düşmanları o zaman söyle diyorlardı : "Muhammed'in yıldızı battı ve ya batmaya yakındır." Adeta  'nun çökmesini  bekliyorlardı.

Peygamber Efendimiz(s.a.v) işte  bu  sıralarda Yüce Mevladan , kendisini  içinde  bulunduğu  derin  üzüntüden kurtaracak bir çıkar yol istiyordu.Kendisine  hem  ev işleri  ve  çocukların  bakımında  yardımcı  olacak ,hem de  İslam’a  davet  olacak  eşlere  ihtiyaç  duydu.Bunun için    yaşlı  ve  dul  olan  Sevde  Annemiz ile çok sevdiği  dostu  Hz.Ebu Bekir'in(r.a) kızı  Aişe  Annemizi  istetti.

Zaten Hz.Ebu Bekir’in  müslüman olması İslam'ın muzaffer olmasının ilk delili idi. Cenab-ı Allah (c.c) Hz. Ebu Bekir'in (r.a) sevgisini Hz. Muhammed'in (s.a.v) kalbine yerleştirmişti. Hatta  O'nun için insanların en sevgilisi, Ebu Bekir ile kızı Aişe oldular.

     Efendimizin  Hz.Aişe  ve  Hz.Ebu  Bekir’i  çok  sevdiklerinin  delili  rivayetleri  yazmadan  geçmeyelim...Beyhaki, Ubeyid oğlu Muhammed'den Ebi Hazim oğlu İsmail'den rivayet ediyor :

     "Resulullah (s.a.v) As oğlu Amr'ı Zat-i Selasil muharebesine kumandan olarak gönderdi. Zaferle  döndüğünde :
     - Ey Allah'ın (c.c) Resulü!.. İnsanlardan kimi daha fazla seversin dediler. Efendimiz :

     - "Aişeyi" buyurdular.

     Amr : - "Kadınları sormuyorum, dediklerinde :

     Resulullah :

     - "Aişe'nin babasını " , buyurdular.

    En dar ve sıkıntılı anlarında herkesten daha çok Hz. Ebu Bekir'e (r.a) itimat ediyordu.İşte  bu  sebepledir ki,  küfür ve imanın birbirinden ayrıldığı zamanda yani Hicret gününde onu kendisine yol arkadaşı seçmişti. Bu mübarek arkadaşlık hakkında şu ayet indi :

     "İkiden biri idi. Hatırla o vakit ki mağaraya sığındılar. O vakit arkadaşına : Üzülme, şüphesiz Allah bizimledir." (Tevbe Suresi - 40)

         Resulullah (s.a.v) büyük sevgisini , akrabalık kurmakla daha da kuvvetlendirmek istedi. Çünkü akrabalık  bağı , arkadaşlık bağından daha kuvvetlidir. Bunun içindir ki Hz. Peygamber (s.a.v) Ebu Bekir'in kızı Aişe ile evlendi, ve onu bu akrabalıkla şereflendirdi. Çünkü Hz.Ebu  Bekir emin , vefakar ve dürüst idi. Müşrikler Hz. Muhammed'i(s.a.v) yalanladığı zaman o tasdik etmişti.Vefatına  kadar da  canıyla  ve  malıyla  Efendimizin  yanında  yer  aldı.     Ibnü'l Münkedir’den rivayet olunduğuna  göre :

     "Hz. Muhammed (s.a.v) : Ey insanlar!.. Arkadaşım Ebu Bekir'i benim için rahat bırakınız, onu üzmeyiniz, zira Peygamber olarak gönderildiğimde , herkes beni yalanladığı halde o tasdik etti , buyurmuştur."

   
     Resulullah (s.a.v) Efendimiz Aişe'yi istediği zaman Ebu Bekir çok sevindi ve tereddüt etmeksizin muvafakatını açıkladı.Yalnız  bu  arada  Allah  Elçisine  şunu  sordu : Ya  Resulullah  biz  seninle  kardeş  değil miyiz?Peki , nasıl  oluyor da  sen  benim  kızımla  evlenmek  istiyorsun?Hz.Ebu  Bekir , Araplar  arasındaki  “birbirini  kardeş  ilan  eden  kişilerin  kızları  onlar  tarafından  eş  olarak  alınamaz” geleneğine  işaret  ediyordu.Her  söz  ve  davranşı , ya  bir  yaradılış  kanunu  ya da  bu  kanunlara  ters  düşen  bir  adeti  yıkmak  olan  Hz. Peygamber  gülümseyip  cevapladı : “Ya  Ebu  Bekir , sen  benim  kan  bağıyla  kardeşim  değilsin , din  kardeşimsin.Bu  benim  Aişe’yi  istememe  engel  değil.”

Hicretin ikinci senesi  Şevval ayında Resulullah (s.a.v) 55 yaşında iken Aişe (r.a) ile nikahlandı.Hayatında yalnız bakire kız olarak Hz. Aişe ile evlendiler. Hz.Aişe (r.a)  Hz. Hatice (r.a) den sonra en çok sevdiği hayat arkadaşıydı idi. O Sünnet-i Seniyyeye bütün hanımlarından daha çok vakıf idi. En zeki ve en çok Hadis-i  Şerifi ezberlemiş validemizdi.

     Hz. Aişe (r.a) hikmet ve şeriat kaynağı , din konusunda sonsuz bir derya idi. İlim , fazilet ve takva sahibiydi.
Cebrailin (a.s) kendisine selam ettiği , Hadis-i Şerif’le  sabitlenmiştir . Hz. Aişe (r.a) şöyle rivayet eder : "Resulullah (s.a.v) bana :

     - "Ey Aişe !.. Cebrail sana selam eder" , dedi. Ben de :

     - Ona da selam olsun, benim görmediğimi o görür, dedim." (Müslim,Buhari)

     Hz. Ali (r.a) şöyle rivayet etmiştir :

     "Resulullah (s.a.v) buyurdu : "Göklerde ve yerde en hayırlı kadın Imran kızı Meryem ile Hüveylid'in kızı Hatice'dir."

"Rezin" denilen hadis  sahibi  bu hadiste şu cümleyi de eklemiştir : "Erkeklerden çok kimse olgunlaştı, kadınlardan ise ancak İmran kızı Meryem , Firavunun zevcesi Asiye, Huveylid'in kızı Hatice ve Muhammed'in kızı Fatıma. Ancak Aişe'nin diğer kadınlardan üstünlüğü ise etli yemeklerin diğer yemeklerden üstünlüğü gibidir."

     Hz. Aişe'nin (r.a) faziletine delil olarak Ebu Musa el-Esari şöyle diyor :

     "Biz Resulullah'ın ashabı, bir Hadis-i Şerifte güçlük çektiğimiz zaman Aişe'den sorardık. Zira Hadis ilminin kendisinde mevcut olduğunu müşahade ediyorduk."(Tirmizi)

"Eğer Aişe'nin ilmi bütün kadınların ilmi ile kıyas edilirse, onun ilmi daha fazladır." (Zeheri)

"Aişe herkesten daha fazla fakih idi. Avam hakkında herkesten daha güzel fikirleri vardı." (Ebu Rıbah oğlu Ata)

     Hişam babasından rivayet ediyor : "Aişe'den daha fazla fıkha, tıbba ve şiire vakıf olanını görmedim."

Hz.Aişe (r.a) her  bakımdan  örnek  bir hanım idi. Resulullah (s.a.v) ile aralarında derin bir sevgi ve  saygı  bağı  vardı. Resulullah (s.a.v) onu sever, sayar ve güzelce muaşeret ederdi. Aişe  Annemiz  itaatkar ve muti idi.Esasen  bütün  Peygamber  hanımlarında  olduğu  gibi  Aişe  Validemizin de cömertliği , sahabiler  tarafından  çeşitli  vesilelerle  dile  getirilmiştir.Son  derece cesur  ve  komuta  yeteneğine  sahip  bir  yaradılıştaydı.İbadet  hayatında  fevkalade  üstündü, hemen  bütün  yıl  fasılalarla  oruç  tutar,  hemen  her gece namaza  kalkar , Allah  Resuluü  ile  teheccüd  kılardı.Cebrail(a.s) , Dihye(r.a)suretinde  geldiğinde  Hz.  Aişe  onu  görme  şerefine  nail  olan  tek Peygamber  hanımı  olmuştur.  Binlerce şeriat hukukunu yaydı.Hafızası 60 , 70 ,  hatta  100  beyitlik  şiiri  rahatlıkla  ezberleyecek  kadar  zekiydi. Efendimizin  okuma  yazma  bilen  üç  hanımından  biri  O’ydu.Onun  hayranlık  uyandıran  tavırlarından  biri de kadın  haklarıyla  ilgili  olanıdır.Kadınlara  imamlık  ederdi.O’na  göre  harpler de  dahil  hayatın  her  alannında  yer  almalıdır.Kadınlarla ilgili hükümlerin çoğunda  onun  nakilleri  vardır...Aişe  Annemiz, bir  hikmet-i  teşriiye  dehasıdır.Hikmet-i  teşriiye , dinsel  karar , emir  ve  yasağın  nasılı  ve  niçinidir.Kur’an  bu işte  bu  neden  ve  niçinleri  araştırmayı  esas  alır.Hz.Aişe de  kural  tekrarlayıcısı  olmaktan  öte  tarih  ve  bilgi  yüklü  hafızasıyla  sosyal  hayata  yepyeni  bakışlar  sunmuştur.  Rivayet  ettiği  hadislerin  sayısı ikibinin  üzerindedir.Sayısız öğrenciyle  birlikte,  öksüz ve yetimleri  alıp beslemiş , eğitip, ilmini  onlarla  paylaşmıştı.Oyun  ve latifeyi  severdi.Bundan  binbeşyüz  yıl  kadar  önce çöl  ortasındaki bir yerde “Çocuklarınıza  yüzmeyi  öğretiniz , bir  babanın  çocığuna  borçlarından  biri de  ona  yüzme  öğretmesidir” diyerek  sporun  önemine Peygamber  sözüyle  dikkat  çeken, O’dur.

Resulullah (s.a.v) vefat ederken ondan razı olup  dua etmişti. O'nun hücresinde vefat etti ve aynı  yerde defnedildi. Rabbimiz de Hz.Aişe  Annemizden  Razı  olsun.Amin...

 

Başlık: Ynt: HZ.AİŞE
Gönderen: PERİ - 14 Mayıs 2007, 23:44:55
"Resulullah (s.a.v) As oğlu Amr'ı Zat-i Selasil muharebesine kumandan olarak gönderdi. Zaferle  döndüğünde :
     - Ey Allah'ın (c.c) Resulü!.. İnsanlardan kimi daha fazla seversin dediler. Efendimiz :

     - "Aişeyi" buyurdular.


En sevilenin en sevdiği olmak ne mutlu