GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

FORUM DİN => Din ile İlgili Karışık => Konuyu başlatan: meftun - 23 Nisan 2007, 11:55:43

Başlık: şeytanın kalbe giriş yolları
Gönderen: meftun - 23 Nisan 2007, 11:55:43
Şeytanın Kalbe Giriş Yolları

Kalbin misali, bir kalenin misaline benzer. Seytan, kaleye girmek isteyen bir dusmandir. Onu kusatip sahip olmak ister. Kaleyi dusmandan korumak ancak kapilarini, giris noktalarini ve kalede acilan delikleri korumak ve oralarda nobet beklemek sûretiyle mumkundur. Kalenin kapilarini bilmeyen bir kimse, o kapilarin nobetciligini yapamaz. Bu bakimdan kalbi, seytanin vesveselerinden korumak farzdir. Hem de her mukellef kulun uzerine farz-i ayindir. Insanin, sayesinde farza yetistigi sey de farzdir. Seytani defetmeye insanoglu ancak onun giris noktalarini bilmekle muktedir olabilir. Bu bakimdan onun giris noktalarinin bilinmesi farzdir. Seytanin giris noktalari ve kapilari kulun sifatlaridir. Bu sifatlar pek coktur. Fakat biz kocaman yollar ve gecitler mesabesinde olan buyuk yollarina isaret edecegiz. O yollar ki binlerce askerin yurumesiyle dahi daralmaz. Bu bakimdan seytanin buyuk kapilarindan biri gazap (ofke) ve sehvettir. Cunku ofke, aklin kandiricisi ve helâk edicisidir. Ne zaman aklin askeri zayiflarsa, seytanin askeri hucuma gecer ve ne zaman insan ofkelenirse, seytan onunla oynar, tipki cocuklarin topla oynadigi gibi...


Rivayet ediliyor ki Iblis, Hz. Musa'ya (a.s) rastladi ve ona soyle dedi: 'Ya Musa! Sen o kimsesin ki ALLAH Teala seni peygamberligine secmis ve seninle konusmustur. Ben de Allah'in bir mahlukuyum. Gunah isledim ve tevbe etmek istiyorum. Bu bakimdan rabbimin yaninda bana sefaatci ol ki rabbim tevbemi kabul etsin'. Musa (a.s) 'Olur' dedi, sonra daga cikip rabbi ile konustugu zaman oradan inmek istedi. O vakit ALLAH Teâlâ,
Musa'ya 'Ya Musa! Emanetini yerine getirdim. O halde git kendisine soyle, tevbesinin kabul olunmasi icin gitsin Âdem'in mezarina (tâzim) secdesinde bulunsun'. Bundan sonra Musa (a.s), Iblis'e rastladi ve kendisine dedi ki: Ya Iblis! Senin dilegin kabul edildi. Tevbenin kabul edilmesi icin, Âdem'in kabrine secde etmekle emrolundun'. Bu soz uzerine Iblis ofkelenip boburlendi ve dedi ki: 'Âdem hayatta iken ben ona (tâzim) secdesi yapmadim. Kaldi ki simdi oludur. Simdi ben ona secde mi yapacagim?' Sonra dedi ki: Ya Musa! Sen rabbinin yaninda benim icin sefaatte bulundugundan dolayi senin bende bir hakkin vardir. O halde (o hakki odemek icin sana sunlari tavsiye ediyorum):

Beni uc seyin yaninda hatirla! Boyle yaptigin takdirde o uc seyde seni helâk etmeyecegim:
1.Ofkelendigin zaman ofkenin benden geldigini hatirla.Cunku o anda benim ruhum senin kalbinde, gozum senin gozundedir ve ben sende, kanin dolastigi yerlerde dolasmaktayim. Ofkelendigin zaman beni hatirla! Cunku insanoglu ofkelendigi
zaman ben onun burnuna uflerim, o âdeta ne yapacagini bilmez bir saskina doner.
2.Dusmanla karsi karsiya geldigin zaman beni hatirla! Cunku ben o anda âdemogluna gelir, ona zevcesini, cocugunu hatirlatirim. O arkasini dusmana cevirip kacincaya kadar, yakasini birakmam.
3.Sakin mahremin olmayan bir kadinin yaninda oturma!Cunku ben o kadinin sana gonderilmis elcisi olurum! Senin de ona gonderilmis elcin olurum. Seni onunla ve onu da seninle fitnelendirinceye kadar elcilik vazifeme devam ederim.
Seytan bu sozuyle sehvet, ofke ve harislige isaret etti. Cunku dusmandan kacmak dunyaya haris olmaktan ileri gelir. Seytanin, Hz. Âdem'in olusune secde etmekten kacinmasi ise haseddir ve hased de seytanin giris noktalarinin en buyuklerindendir.
Rivayet edildigine gore, velîlerden biri seytana der ki: 'Âdemoglunu nasil maglup ettigini bana goster!' Seytan da ona soyle cevap verir: 'Ben ofke ve hevâ-i nefis âninda onun yakasina yapisirim'.
Hikâye ediliyor ki Iblis bir rahibe gorundu. Rahip, Iblis'e soyle sordu:
- Insanoglunun hangi ahlâki sana daha yardimcidir?
- Hiddeti! Cunku kul, hiddetli oldugu zaman, cocuklarin topu evirip cevirmesi gibi biz de kendisini evirip ceviririz.

Seytanin soyle dedigi rivayet ediliyor: 'Âdemoglu nasil beni maglup edebilir? Zira o razi oldugu zaman, ben gelir kendisinin kalbine oturuncaya kadar ona yaklasirim. Ofkelendigi zaman da onun kafasinda karar buluncaya kadar ucarim!'
Seytanin buyuk kapilarindan biri de hased ve hirstir. Bu bakimdan kul ne zaman herseye karsi haris ise, harisligi onu seylerin ayibini gormekten kor ve duymaktan da sagir eder. Zira Hz. Peygamber (s.a) soyle buyurmustur:

Bir seyi sevmen, seni hem kor eder, hem sagir! (Onun ayibini gormekten seni kor, kusurunu dinlemekten de sagir yapar).55

Basiret nûru ile seytanin giris noktalari bilinir. Ne zaman hased ve hirs basireti orterse, artik insanoglu seytanin giris noktalarini gormez olur. O zaman seytan firsati elde eder ve haris bir kimseye sehvete goturen her seyi guzel gosterir, hatta sehvete goturen sey munker ve fahis olsa dahi...

Rivayet ediliyor ki Hz. Nuh (a.s) gemiye bindigi zaman, her canlidan bir cifti gemiye aldi. Nitekim boyle yapmasini ALLAH kendisine emretmisti. Bu esnada gemide tanimadigi bir ihtiyar gordu. Nuh (a.s) bu ihtiyara 'Seni buraya getiren nedir?' diye sordu. Ihtiyar 'Ben buraya senin arkadaslarinin kalplerine vesvese vermek icin girdim, ta ki onlarin kalpleri benimle, bedenleri seninle olsun!' dedi. Bunun uzerine Nuh (a.s) ona 'Ey Allah'in dusmani! Gemiden cik! Cunku sen Allah'in rahmetinden uzaklastirilmis bir mel'unsun' dedi. Bunun uzerine Iblis, Hz. Nuh'a dedi ki: 'Bes sey vardir, onlar vasitasiyla insanlari helâk ederim. Onlardan uc tanesini sana haber verecegim. Iki tanesini ise bildirmeyecegim'. Bunun uzerine ALLAH Teâlâ, Nuh'a vahy gondererek 'Sana soyleyecegi o uc seye ihtiyacin yoktur. Bu bakimdan onlari degil de soylemek istemedigi o iki seyi haber versin' dedi. Hz. Nuh (a.s) Iblis'e soyle sordu: 'Soylemek istemedigin o iki sey nedir?' Iblis 'O iki sey sayesinde beni yalanlamazlar, bana muhalefet etmezler, onlar vasitasiyla halki helâk ederim. Onlardan biri hased, digeri de hirstir! Hasedden oturu lânetlendim ve Allah'in rahmetinden kovulmus bir seytan oldum. Hirsa gelince, o da Adem'e (a.s) bir agac haric, butun cennet mubah kilindi. Ben ihtiyacimi, hirstan oturu Âdem'den koparabildim' dedi.

Seytanin buyuk kapilarindan biri de her ne kadar helâl ve saf ise de doyasiya yemektir. Cunku doymak, sehveti takviye eder. Sehvetler ise seytanin silahlaridir. Zira rivayet ediliyor ki Iblis, Yahya b. Zekeriyya'ya gorundu. Yahya (a.s) seytanin uzerinde cengellerin takili oldugunu gordu.

-Ey Iblis! Su cengeller nedir?
-Bunlar sehvetlerdir! Onlarla Ademoglu'nu avlarim!
-Acaba bunlarda bana ait birsey de var mi?
-Sen bazen doyuyorsun! Biz bu takdirde senin namaz kilmani ve zikir yapmani agirlastiriyoruz.
-Acaba bundan baska bir seyim var mi?
-Hayir!
-Yeminim olsun ki artik ebediyyen karnimi yemekle doyurmayacagim.
-O halde benim de yeminim olsun ki, bundan boyle hicbir muslumana nasihatta bulunmayacağım..