GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

AŞK VE HAYAT => Hayat ve Yaşam Sahası => Hayata Dair Yazılar => Konuyu başlatan: sevdaligul - 16 Mayıs 2013, 19:51:07

Başlık: Evdeki Öğretmenler
Gönderen: sevdaligul - 16 Mayıs 2013, 19:51:07
Bir görüşü olup da hiçbir siyasi partinin düşüncelerime karşılık veremediği biri olarak şu anda iktidarın ne yapmaya çalıştığını artık ve hiçbir zaman anlayamadım.


Yan etkileri faydasından daha beter olabilecek olan, yok süt bankasıymış, yok Suriyeli mültecilere kapı açmakmış, yok bayat etmek toplatılıp galeta yapılacakmış yok efendim yabancılara ücretsiz burslarmış; gibi saçma sapan konularla gündem meşgul edilip özelleştirme son sürat devam etmektedir. Her şeyimiz özelleşti. Bu lafım erkeklere artık eşlerinizde özelleşiyor. İlerde ne olur bilemem!!!


Hijyenik olarak ekmeği ürettik milletin artıklarından galata yapılacakmış, kendi öğrencini okuttun, eğitimin (ilkokul çocukları artık okuldan nefret ediyor) e si kalmadı bide dışarıdakilere kucak aç, işsizlik aldı başını gitti sen Suriyelilere kapı aç arka kapıdan da ABD yi sok içeri, düzmece ve şartlı üstü kapalı özür politikalarını şehir bilboartlarında milletin gözüne sok. Süt bankasına hiç değinmeyeceğim dinsizlikle suçlamak istemiyorum vebali var.


Gündemin bir tarafında bu ve bunun gibi yüzlerce konu var. (Ama gündemde hiç ihale yolsuzlukları olmadı nedense.) Bir yandan da bizim konumuz kadının çalışması, Çalıştırılması, Çalıştırılmak için sebepler ve imkanlar yaratılması! Türk İslam toplumunun bir aile yapısı vardır. Çoğunluğumuz Müslüman’ız ve aile yapılarımızda buna göre biçimlenmiştir. Başbakan 3 çocuk diye başladı 5 çocukla devam ediyor. Her şeyi özelleştirdiği yetmedi kadınların çalışması için olanaklar yaptırılıyor. Mevcut çalışma şartları düzenlenmesi gerekirken asgari ücrete dokunulması gerekirken çalışana gerçek hakları verilmesi gerekirken ısrarla kadının çalıştırılması. Neden ? Küçük ÇİN miyiz biz. İş gücü yüksek yaşam kalitesi düşük. Zenginler daha zengin anladıkta neden bu çaba ekonomi adına mı. Biz çalışırız sorun yok ta Siz bizim ekonomimize sahip çıkabildiniz mi?


Bir kadının çalışması demek Ekonomik özgürlüktür. Bir kadının çalışması demek Erkek işsiz sayısında artıştır. Kadının çalışması demek daha çok hazır gıda tüketmek demek, gelecek nesillerin özürlü, sapkın, sevgisiz, ilgisiz, kabiliyetsiz, güvensiz, yalnız, hissiz ve sakat yetişmesi demektir. KADIN ÇALIŞMASIN DEMİYORUZ !!!! Asla! İhtiyacı olan kadın çalışsın. Özel yeteneği olan kadın serbest ya da eli boş kadın çalışsın. Anneleri çalıştırmak için bu gayret neden? Aile birliğinin bozulması için bu çaba niye. Sen kocasına iyi bir maaş ver de kadında evinde en önemli görevlerini yerine getirsin. Kadının ve anne adaylarının önce temel eğitimlerini almaları gerekir. Annesiz büyüyen bir çocuğun gelecekte nasıl bir nesil oluşturacağını araştırmalar ortaya kaç kez koydu. Annelerin görevi çocuğunu ailede yetiştirmektir. Saygıyı sevgiyi terbiyeyi vermektir. Bizim evde bayat ekmekler hiç çöpe atılmaz çünkü biz annemizden görmedik. İşte annelerin görevi budur. Çocuklarını hayata hazırlamak...


Yeni düzenlemelere göre kadın hem çalışıp sürekli de çocuk doğuracak ne güzel ya ekonomiye destek. Diyecek söz bulamıyorum. Devlet özelleştirdiği kurumlarla işbirliği yaparak vatandaşın gelirini tırtıklamaya devam ederken yeni özelleştirme yolları arıyor ve buluyor veya zemin hazırlıyor. Dershaneler özel okul oluyor. Bu arada devletin asli görevleri Eğitim Sağlık Ulaşım Hizmet Elektrik İletişim Güvenlik vs... Bir hatırlatayım dedim. Zemin hazır sırada sağlık var. Devlet baba her şeyden elini bir bir çekiyor da analardan ne istiyor anlamadım. Şu işsizliğe ve gelir düzeylerine bir çare bulunda anneler de gerçek görevlerinden ellerini tamamen çekmesin. Yoksa ekonominin geleceğini düşünürken aile birliğimizin geleceği kaybolacak. Aile birliğimiz bozulunca da toplum ve millet bilincimizde ortadan kalkacak. Ve bizleri yıkamamalarının tek çaresini biz ellerimizle düşmanlarımıza sunacağız.


Bizim ne Avrupa birliğine, ne Amerikan uşaklığına, ne dış üretime, nede mülteciye ihtiyacımız var. İhtiyaç duyduğumuz her şey topraklarımız üzerinde altında ve elimizde var ama ısrarla dışa bağımlı hale getirilmeye çalışılıyoruz. Seçime bir yıl kala dışarıdan kurbanlık getirmek durduruldu önceden ihtiyacımız mı vardı ne yediği ne içtiği belli olmayan hayvanları soktunuz ülkeye sokmaya da devam ediyorsunuz süte mi ihtiyaç vardı anlamıyorum ki bu devlet ne yapmaya çalışıyor. Bu devlet talimatları yerine getiriyor belli görüşmeler neticesinde Hiçbir zaman giremeyeceğimiz asıl amacı Türk kültürünü ve yapısını bozmak olan ve adı “Avrupa Birliği Uyum Süreci” (Türkleri istenilen kıyama getirip tekmeyi basma süreci) ile savaşla yapamadıklarını dindar bir başbakanın (görünüşte) talimatlarıyla yaptırıyorlar. Başbakan kendi işine baksın bakamayacağı çocuklarımıza değil. Gözünü açsında şu Avrupa birliği saçmalığından vazgeçsin artık. Avrupanın genetiği oynanmış gıdalarına ihtiyacımız yok bizim. Bulgurumuzu yer dişimizi de kürdanla temizleriz.

kaynak:http://ipekyoluhaber.net/yazidetay-22.html (http://ipekyoluhaber.net/yazidetay-22.html)