GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

SAĞLIK VE EĞİTİM KÖŞESİ => Saglık ve Yaşam Merkezi => Çocuk Sağlığı ve Eğitimi => Konuyu başlatan: sevdaligul - 28 Ocak 2013, 19:41:53

Başlık: Doğum Öncesi Gelişimi Etkileyen Faktörler
Gönderen: sevdaligul - 28 Ocak 2013, 19:41:53
. Doğum Öncesi Gelişimi Etkileyen Faktörler


Bebeğin anne karındaki gelişimini etkileyen birçok faktör vardır. Bunları kalıtımsal
faktörler ve çevresel faktörler olarak iki grupta inceleyebiliriz.


. Kalıtımsal Faktörler

Fenilketonüri, Ailevi Akdeniz Ateşi, Akdeniz Anemisi, Kistik Fibrozis gibi tek gen
bozukluğu hastalıkları, Down Sendromu, Trizomi 18, Trizomi 13 gibi gen yapılarında
bozukluğa neden olan hastalıklar, Kalıtsal Şeker, Hemofili, Kalıtsal Kalp hastalığı gibi
genler yoluyla anne ya da babadan bebeğe geçen hastalıklar doğum öncesi gelişimi etkileyen
kalıtsal faktörlerdendir.11


 Çevresel Faktörler

Gebe kadının geçirdiği enfeksiyon hastalıkları ( özellikle ilk üç ayda geçirilen
kızamıkçık, kızıl vb. hastalıklar), annenin frengi, sarılık, yüksek tansiyon, şişmanlık, şeker,
kronik metabolizma hastalığının olması fetüsü olumsuz etkileyen anneye bağlı çevresel
faktörlerdir. Ayrıca anne-baba arasındaki kan uyuşmazlığı, anne rahmindeki yapısal
bozukluklar, göbek kordonunun gereğinden uzun ya da kısa olması, amnios sıvısının az ya
da çok olması, annenin yeterli ve dengeli beslenmemesi fetüsü doğum öncesi dönemde
olumsuz etkileyen bazı çevresel faktörlerdendir.
Gebe kadının sigara içmesi, alkol, uyuşturucu kullanması, yeterli oksijen alamaması,
hamilelik döneminde radyasyona maruz kalması, çoğul gebelik durumları ( ikiz, üçüz
gebelikler), anne adayının yaşı, gebelikte kullanılan ilaçlar da fetüsü doğum öncesinde
olumsuz etkiler. Anne adayının hamilelik süresi içinde büyük üzüntü yaşaması, ani olarak
heyecanlanması, ağır kaldırması, düşmesi ya da darbe alması da fetüsün gelişimine zarar
verir.
Bütün bu ve benzer faktörler düşük, erken veya ölü doğuma sebebiyet verebileceği
gibi organ eksikliği, vücut faaliyetlerinde gerilik ( zihinsel ve fiziksel gerilikler) ve kalıcı
hastalıklar gibi tedavisi mümkün olmayan arazlar bırakır.

Alıntı