(http://www.ismihatira.com/resimler/Mommy_Mermaid.jpg)
Adamin biri, her mehtapli gecede alir basini deniz kiyisina gidermis. Dönüsünde sorarlarmis : -Ne gördün? -Dünya güzeli deniz kizlari gördüm, altin saclarini gümüs taraklarla tariyorlardi, dermis hep. Bir gece yine tek basina deniz kiyisina vardiginda, gercekten dünya güzeli deniz kizlari görmüs, altin saclarini gümüs taraklarla tariyorlarmis. Döndügünde yine sormuslar : -Ne gördün? -Hic demis. Hicbir sey... Oscar Wilde'in yukaridaki harika öyküsünü ilk okudugumda ortaokuldaydim ve ne demek istedigini anlamamistim. Daha sonra unutmusum. Yillar sonra rastladigim Haldun Taner'in bir sözü bana öyküyü hem hatirlatti hem de ne demek istedigini cok car***i bir sekilde gösterdi. Söyleydi söz : "Bir hayalin gercek olmasi kadar hayal kirici bir sey yoktur." Daha sonralari ise bu tema pek cok edebi eserde karsima cikti. Örnegin Simyaci'da. Hâlâ okumamis olan var mi bilmiyorum ama hatirlarsaniz orada bütün yasami boyunca tek hayali para biriktirip Mekke'ye hacca gitmek olan bir dükkan sahibi vardi. Adam artik gerekli parayi fazlasiyla biriktirmis oldugu halde bir türlü gitmiyordu. Bu hayalin kendisini yasama baglayan cok önemli bag oldugunu düsünüyor ve onun gerceklesmesi halinde bu önemli bagi yitireceginden korkuyordu. Hakliydi aslinda. Düsünüyorum da hepimizin böyle hayalleri var mutlulugumuzu bagladigimiz, gerceklesene kadar yasami sanki erteledigimiz. Acaba hic düsünüyor muyuz bu istedigimiz her neyse, gerceklestiginde iyi mi olacak. Bir düsünürün hep aklimda tuttugum bir sözü vardir : "Bütün dualarimi kabul etmedigi icin Tanri'ya sükrediyorum" Belki de daha az üzülmeliyiz gerçeklesmeyen hayallerimiz icin. Belki de aslinda sevinmemiz, mutlu olmamiz gereken bir sey için gözyaslari döküyoruzdur. Belki de olaylara bir de bu acidan bakmayi artik ögrenmeliyiz... Yalniz hakkinizda hayirli olan hayallerinizin gerceklesmesi dilegiyle...