GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

FORUM DİN => Din ile İlgili Karışık => Konuyu başlatan: sevdaligul - 27 Nisan 2011, 00:18:09

Başlık: Hatırla Yaradanını
Gönderen: sevdaligul - 27 Nisan 2011, 00:18:09
(http://a3.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc4/163252_185579924800078_100000442164841_593905_3634651_n.jpg)

Allah, kuluna yeterli değil mi? Seni O'ndan başkalarıyla korkutuyorlar. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için bir yol gösterici yoktur. (Zumer Sûresi: 36.)
Ey nefsim!
Bir an olsun unutma Yaradanını… Sadece başına bir felâket geldiğinde değil, bir musibet ya da hastalığa maruz kaldığında değil, daima hatırla Onu. Zira Ondan uzak olunmaz, O bize her şeyden, herkesten yakın. Bizi Ondan başka her an gözeten, ihtiyaçlarımızı karşılayan var mı? Bize karşı sonsuz bir merhamet, kerem sahibi var mı? O bizi herkesten çok seviyor, bir an bile bizi yalnız bırakmıyor. Öyle ise sen de her an hatırla Yaradanını…

Bil ki, seni senden daha iyi tanıyan, daha iyi anlayan biri var. En gizli sırlarını bilen, halini gören biri var. Seni kendisine muhatap kabul eden, huzuruna dâvet eden yüceler yücesi biri var. Senin bütün duâlarına cevap veren sonsuz kudret sahibi biri var. Öyle ise sadece başın derde girdiğinde değil, her zaman hatırla Yaradanını. Gecelerde başını seccadene koyduğunda, içini Ona dök sessizce… Bırak damlasın gözyaşların, söndürsün kendi elinle yaktığın ateşleri… Nerede ve hangi şartta olursan ol, unutma Yaradanını.

Başını kaldırıp gökyüzüne baktığında, bir yağmur damlasında, güneşin doğuşunda, gecenin karanlığında, kâinatın her sayfasında, her satırında hatırla Onu. Her şeyde O’nun taklit edilmez imzasını, O’nun mührünü gör ve hatırla Yaradanını..

şu çalkantılı dünyada kendini balığın karnındaki Yunus gibi hissettiğin zamanlar değil, her zaman hatırla Yaradanını. Çünkü her an öyle dehşetli bir haldesin unutma. O varsa her şey var, O yoksa hiçbir şey yok. Onunla her şey anlamlı, aydınlık, güzel. Onsuz her şey karanlık, mânâsız, hiçliğe gider. Onu hiç unutma ki, saraylara dönsün zindanların. Onu hiç unutma ki, nura gark olsun karanlıkların. Onu hiç unutma ki şifa bulsun yaraların.

Anadan, babadan, yardan ayrı kalınır da, Ondan ayrı kalınmaz. O bizi hiç bırakmaz. Öyle ise Sen de O’nun adını düşürme dilinden. Sevgisini eksik etme kalbinden. O senin her türlü ihtiyacına kâfî değil midir? Ondan gayrisi fani değil midir? Öyle ise her an hatırla Yaradanını…

Bak her şey ve herkes yavaş yavaş terk ediyor seni. En yakınlarının dostluğu bile kabir kapısına kadar sürüyor. Ondan başka var mı sana bâki bir dost? Seni kâinatın en şereflisi kabul eden, cennete namzet şerefli bir misafiri olarak ağırlayan, sana böyle paha biçilmez bir kıymet veren, sayısız ikramlarıyla sana kendini tanıtmaya ve sevdirmeye çalışan o Zât’ı sen de unutma. Tefekkür pencerelerinden O’nun esmâsının nakışlarını seyret. Onu hatırlamak için başına bir musibet gelmesini bekleyecek kadar nankör ve kör olma. Nereye baksan Onu gör, Onu düşün, Onu hatırla.

Ve hatırla Yaradanını… Hatırlanmaya en çok lâyık olan O değil midir? Söyle ey nefsim! Allah sana kâfi değil midir?

“Yalnız biri iste; başkaları istenmeye değmiyor.

“Biri çağır; başkaları imdada gelmiyor.

“Biri talep et; başkaları lâyık değiller.

“Biri gör; başkalar her vakit görünmüyorlar, zevâl perdesinde saklanıyorlar.

“Biri bil; mârifetine yardım etmeyen başka bilmekler faydasızdır.

“Biri söyle; Ona âit olmayan sözler, mâlâyânî sayılabilir.” (17. Söz)
Mehtap YILDIRIM
(http://a5.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash1/25736_117183851639686_100000442164841_205303_8343851_n.jpg)