GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

SAĞLIK VE EĞİTİM KÖŞESİ => Saglık ve Yaşam Merkezi => Gençlik Yaşam ve Sağlığı Köşesi => Konuyu başlatan: sevdaligul - 23 Eylül 2010, 23:07:18

Başlık: Msg Nedir
Gönderen: sevdaligul - 23 Eylül 2010, 23:07:18
MSG NEDİR?
 MSG adında bir yiyecek katkı maddesi var.

MONO SODYUM GLUTAMAT

Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından güzel olarak algılanmasını sağlıyor.

Tatlı,tuzlu, acı fark etmiyor. Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyor. O yüzden gıda üreticilerinin bir çoğu MSG'yi karlı olduğu için kullanıyorlar.

MSG ZARARLI MI?

Buna okuduktan sonra siz karar verin.

Bu madde Nörotoksin. Sinir hücrelerine zarar veriyor. Merkezi sinir sistemi tahribatı ve buna

bağlı olarak ALZHEİMER, PARKİNSON, HUNTİNGTON hastalıkları, SARA (Epilepsi) Retinal dejenerasyon (Göz retina tabakası hasarı) Yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite. Büyüme hormonu baskılanması. Pankreas hasarı, insülinde artış, ve buna bağlı diyabet. Böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlar.. Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor, anne karnındaki bebek de aynı tahribatlara maruz kalıyor.

Özellikle çocuklarımızın hatta büyüklerin de çok severek yediği CİPS'lerde çok kullanılmakta.

Hazır köfte harçları, Et suyu tabletleri, Hazır çorbalar, Dondurmalar, renkli yoğurtlar ve benzeri bir çok üründe var. Şimdi diyeceksiniz ki, Madem bunca zararı var, neden kullanıyorlar? Küreselleşen dünyada, ticaret de küreselleşti. Küresel ticaret devleri insaf, merhamet gibi duygularla asla çalışmaz. Onların amacı çok kar etmek, çok daha büyümektir. Bu mamuller, al benisi olan renklerde ve janjanlı ambalajlarda sunulur. Televizyon, gazete ve duvar reklamlarında onlara sıkça  rastlarsınız. Sadece maddesel tadıyla değil, görsel yollar ile de beyinlerimize kazınır adeta.

Basit bir hesap yaparsak, ucuz zannedilen bu ürünleri çok pahalıya tükettiğimizi görürüz. Mesela cips. Semt pazarlarında 3 kg. patatesi 1 tl.ye alabilirsiniz. Oysa ki 50 gram CİPS 1 liradır. Yani 1 kg. Cipsi, 20 ytl.den tükettiğimizin farkında bile değiliz. Olumsuz etkileri de cabası. bu mamulleri üretenler!... Kendi ürettiklerini asla yemezler, içmezler. Onların gıdaları organik ve doğaldır son zamanlarda organik tarım yapan çok güçlü özel  şirketler türedi, burada itina ile yetiştirilen ürünleri semt pazarlarında göreniniz var mı? Ben henüz rastlamadım.

Gelelim genel sağlık boyutuna; Son 25 yıla dikkatle göz atacak olursak, çocuk yaşta diyaliz cihazın

bağlı yaşamaya mahkum edilenler, çok küçük yaşta şeker hastalığı ile tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi  çocuklar, 9-10 yaşında buluğ çağına girenler, çeşitli nedenlerle engelli doğanlar ve bu sayının ülke nüfusunun % 12'sine çıkması ve benzerleri. Ve sizlerinde aklınıza gelebilen yeni hastalıklar. Hastalıkları üretenler, ilaçlarını da ihmal etmediler. Bu da madalyonun diğer karlı yüzüdür.

Karbondioksitli meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar birçok yerde çeşitli uyarılar yazıldı, çizildi. Durumun ciddiyetini anlayabilenimiz var mı? Bu sorunun cevabı, tüketim miktarıdır. Şimdiki eğitim sistemimiz endüstri, tarım, genel kültür alanında yetersiz kaldığından, yeni nesiller tehlikenin farkında  değildirler.

Her yıl eskiyen, yaşam kaynakları azalan, küresel  ısınma ile kuraklık tehlikesi yaklaşan bir dünyada, 

dünyada, Dengelerin ve haritaların değiştirilmek istendiği bir dünyada yaşadığımızı asla  unutmamalıyız.

Dünyanın en güzel coğrafyasında yaşadığımızı da asla unutmamalıyız. Gelin bu güzelim yurdumuza

hep beraber sahip çıkalım.

MSG (Mono sodyum glutamat) katkı maddesi üzerinde muhterem Prof. Dr. Mustafa Nutku hocamızın bize ulaşan bir yazısını dikkatinize sunuyoruz:
"MSG diye bir katkı maddesi var. Mono Sodyum Glutamat. Yiyeceklere konunca tadının beyin tarafından güzel algılanmasını sağlıyor. Tatlı, tuzlu farketmiyor, neye konsa tadı güzelmiş gibi geliyor. O yüzden üreticiler en berbat ürünlere dolduruyolar bunu. Bunun zararlarının hepsi çok sayıda çalısmayla kanıtlanmıs ve bununla ilgili bir rapor Dünya Sağlık Örgütüne sunulmuş durumda. Internette arastırılabilir:
ZARARLARI:
- Bu madde nörotoksin. Sinir hücrelerine zarar veriyor. Yol açtığı hastalıklar merkezi sinir sistemi tahribatı ve buna bağlı olarak Alzheimer, Parkinson, Huntington hastalıkları, Sara (epilepsi).
- Retinal dejenerasyon (göz retina tabakası hasarı)
- Yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite
- Büyüme hormonu baskılanması
- Pankreas hasarı, insülinde artış ve buna bağlı olarak diyabet
- Böbrek ve karaciğerde hasar
- Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor yani bebek de aynı etkilere maruz kalabiliyor.



ŞU AN PIYASADAKI NEREDEYSE TÜM CIPSLERDE BU MADDE VAR. GÜVENLI OLDUĞUNU IDDIA EDEN CHEETOS'U BILE KONTROL ETTIM, VAR. TADINI GÜZELLEŞTIRMEK IÇIN HEPSI KULLANIYOR.
IÇINDE BULUNDUGU DIGER ÜRÜNLER KONUSUNDA BILGIM YOK, ETIKETLERI KONTROL ETMEKTE FAYDA VAR.
BU ZARARLAR ORTAYA ÇIKINCA MADDENIN İSMİNİ DEĞİŞTIRMEYE BAŞLADILAR. IÇINDE MSG, MONO SODYUM GLUTAMAT, GLUTAMIC ASIT KISACA GLUTAMIN VEYA GLUTAMAT BULUNAN SEYLERDEN UZAK DURULMALI.

15 Tehlikeli Gıda Katkı Maddesi:

Allerji, Astım, Beyin hasarı, Kanser Oluşturabilen Bu Şaibeli Katkı Maddelerine Gerçekten İhtiyacınız Var mı?

Bugün dünya üzerinde, koruma, renklendirme, kıvamlandırma, tat verme, tatlandırma ve daha birçok özellikler vermek amacı ile yapay gıdalara 3000 den daha fazla katkı maddesi ilave edilebilmektedir. Bu katkı maddelerinin hiçbiri de tüketiciye fayda sağlayacak maddeler değildir. Üstelik burada sadece 15 tanesi için açıklayacağımız gibi birçok zararlı sonuçları olabilen maddelerdir. Buna rağmen hepsi de yasal olarak kullanıma açık tutulmaktadır. Üreticilerimiz kullanmaya, tüketicilerimiz de tüketmeye sorumsuzca devam etmektedir.
Siz tüketiciler, endüstri tesislerinde işlenmiş gıda maddeleri ile bu katkı maddelerine karşılık gelen bir riske doğru farkında olmadan koşuyor ve etiketlerini okuyup anlayıncaya kadar bir bilmece çözmedeki yorgunluğa denk bir yorgunluk yaşıyorsunuz.
Şüphesiz büyük ölçüde taze gıda maddeleri yiyerek bu nahoş katkı maddelerinden uzak durmak en iyisidir. En azından yemeklerinizde bazı işlenmiş gıda maddelerinin içerdiği aşağıdaki katkı maddelerinden uzak durmanızda ve etiketlerine baktığınızda kafanızı çevirip şöyle geçip gitmenizde sağlığınız için yarar vardır.

E310 Propyl Gallate
Bu koruyucu, katı ve sıvı yağların bozulmasını önlemek için kullanılmaktadır. Bitkisel yağlarda, et ürünlerinde, dilimlenmiş patateslerde, hazır çorbalarda ve sakızlarda koruyucu katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Çoğunlukla BHA ve BHT katkı maddeleri ile birlikte kullanılır. Kansere sebep olabilir. Gastrit ve cilt tahrişine neden olabilir, kandaki hemoglobine zarar verdiği için bebek ve küçük çocuk gıdalarında izin verilmemiştir.

E320 BHA ve E321 BHT
Butillenmiş hidroksianisol(BHA) ve Butillenmiş hidroksitoluen(BHT) katı ve sıvı yağların bozulmasını, küflenmesini önlemek için kullanılmaktadır. Tahıl ve ürünlerinde, sakızlarda, bitkisel yağlarda, patates cipslerinde, tazeliğini muhafaza etmek için bazı paketlenmiş gıda maddelerinde kullanılmaktadır. Yapılan bazı çalışmalarda bu katkı maddesinin farelerde kansere sebep olduğu bildirilmiştir. Bebe mamalarında izin verilmemiştir, alerjik reaksiyon yapabilir, hiperaktiviteye, kanserojen, estrojen etkilere ve diğer olumsuzluklara sebep olabilir. Tükete geldiğiniz ürünlerin etiketinde bu katkı maddesinin kullanıldığı bilgisi varsa, bu katkı maddesini içermeyen bir başka marka ürünlere yönelmeniz sağlığınız için daha uygun olacaktır.

E924 Potassium Bromate
Bu katkı maddesi ekmek ve unlu gıdalarda hacım artırmak ve daha güzel ekmekiçi yapısı oluşturmak için kullanılmaktadır. Bromat hayvanlarda kansere sebep olmaktadır. Bromat ABD ve Japonya dışında bütün dünyada yasaklanmıştır.

E621Monosodium glutamate (MSG)
MSG, hazır çorbalar, salata sosları, sucuk, salam, sosisler, tütsülenmiş balık, patates cipsleri gibi pekçok paketlenmiş gıda maddelerinde lezzet artırıcı olarak kullanılmaktadır. Bir yazar ve sinir hastalıkları uzmanı olan Dr. Russell Blaylock'a göre; ani kalp ölümleri ile (özellikle sporcularda) ve MSG ve yapay tatlandırıcılar gibi katkı maddelerin sebep olduğu excitotoxic hasarlar arasında bir bağ bulunmaktadır. Excitotoxinler bir gurup heyecan artırıcı amino asitlerdir ki, bunlar hassas sinir hücrelerinin ölümüne sebep olabilir.
Pekçok tüketici de MSG nin hastalık yapıcı etkisini bizzat yaşamışlardır. MSG içeren gıdaları yedikten sonra ortaya çıkan bu rahatsızlıklar, baş ağrısı, mide bulantısı ve kusmadır.Birçok üründe MSG kullanımı maalesef gizli yapılmakta etikette gösterilmemektedir. Eğer güvenli bir katkı maddesi ise üreticiler neden gizlerler?

E951 Aspartame (Equal, NutraSweet)
Bu yapay tatlandırıcılar diyet soda, diyet gıdalar ve düşük kalorili gıdalarda kullanılmaktadır. 1970 li yıllarda yapılan çalışmalarda farelerde beyin tümörüne sebep olduğu belirtilmiştir. 2005 de yapılan en son araştırmalar küçük dozlarda bile farelerde beyin tümörleri ile birlikte lenf ve kan kanseri meydana getirdiğini ortaya koymuştur.
Aspartama duyarlı insanlar, tüketimden sonra başağrısından, baş dönmesinden ve hallusinasyondan ızdırap çekebilirler. Aspartama duyarlı olan kişilerde anjioödeme veya göz kapaklarında, dudaklarda, ellerde veya ayaklarda şişmeye neden olur.

E950 Acesulfame-K
Asesulfam-K normal şekerden 200 defa daha tatlı dır. Fırın ve pasta ürünlerinde, sakızlarda, jelatinli şekerlemelerde ve meşrubatlarda kullanılmaktadır. İki fare araştırmasında bu maddelerin kansere sebep oldukları ve diğer çalışmalarda ise bu katkı maddesinin güvenirliğinin bulunmadığı ispatlanmaktadır.

Olestra
Olestra, Olean markası ile, krakerlerde ve patates cipslerde katı yağ yerine kullanılmaktadır. Bu sentetik katı yağ vücut tarafından emilememektedir. Bu madde ishale, gevşer bağırsak, karın ağrıları, beden gücünün azalmasına ve gazlanmaya sebep olabilir.

E250-E251 Sodium Nitrite (Sodium Nitrate)
Sodyum nitrit veya sodyum nitrat sucuk, salam, sosislerde, hazır et yemeklerinde, tütsülenmiş balıklarda, tuzlanmış bifteklerde ve diğer işlenmiş etlerde koruyucu, renk verici ve lezzet verici olarak kullanılmaktadır. Bu katkı maddeleri, nitrosaminler denilen kanser oluşturucu kimyasalların oluşumuna yol açarlar. Bazı çalışmalar, tüketilen konserve etler ve nitrit ile insanlarda oluşan kanser arasında bir bağın olduğunu göstermiştir. Nitritler nefes daralması, baş dönmesi ve baş ağrısı ile sonuçlanabilecek rahatsızlıklara sebep olduğu bildirilmektedir. Bebek ve küçük çocukların gıdalarında kullanılması kesinlikle yasaktır.

E220-E228 Sülfitler
SO2, sülfitleyici maddeler (Sülfür dioksit, sodyum veya potasyumsülfit, bisülfit, metabisülfit) olarak da bilinirler. Gıda koruyucusu olarak ve fermente içeceklerin kaplarında kullanılırlar. Fırınlanmış ürünler, çaylar, çeşniler, deniz ürünleri, reçeller, jöleler, kurutulmuş meyveler, meyve suları, konserve ve suyu alınmış sebzeler, dondurulmuş patates ve çorba karışımlarında ve içeceklerde bulunurlar.
Sülfitler göğüste sıkışma, kurdeşen, karında kramp, ishal, kan basıncı düşmesi, başta yanma hissi, halsizlik, nabız hızlanması gibi bulgulara neden olur. Ayrıca sülfitler, bunlara duyarlı astımlılarda astım atağını tetikleyebilir.
Bir çok restoranın salata barında yüksek düzeyde sülfit mevcuttur.

E210-E219 Benzoatlar
Benzoatlar, muz, kek, hububat, çikolata, soslar, katı ve sıvı yağlar, meyankökü, margarin, mayonez, süt tozu, patates tozu ve kuru maya gibi bazı gıdaların işlenmesi sırasında gıda koruyucusu olarak kullanılır. Fırın mamulleri, peynir, sakız, çeşni, dondurulmuş mandıra ürünleri, yumuşak şeker gibi gıda ürünlerinde, kozmetik ürünlerde, diş macunlarında eczacılıkta ağız yoluyla alınan bir çok ilaçta, öksürüğe karşı antiseptik ve mantara karşı merhem yapımında kullanılır. Astıma , sinirsel bozukluğa, ve çocuklarda hiperaktiviteye, kurdeşene neden olabilir ve astımı ağırlaştırabilir.
Bu gurubun önemli bir kısmını parabenler oluşturur. Parabenler gıda, kozmetik ve ilaçlarda koruyucu olarak kullanılırlar. Metil, etil, propil, butil paraben ve sodyum benzoat bunlara örnektirler. Bu maddelere duyarlı kişilerde alındıklarında, ağır cilt bulguları veya deride kızarıklık, şişlik, kaşıntı ve ağrıya neden olurlar.
İngilterede yapılan son araştırmalarda ise parabenlerin kullanıldığı ürünleri tüketen ve göğüs kanserine yakalanmış insanların kanserli dokularında paraben kimyasallar bulunmuştur. Bu parabenlerin, parfüm, deodorant, krem, güneş yağları, çeşitli makyaz ürünleri ve diş macunu kullanımı ile cilten absorbe edilerek vücuda girişinin sağlandığı anlaşılmıştır. Dokulara yerleşen parabenler östrojen hormonlarını artırarak dengeyi bozmakta ve kanser tümörleri oluşmaktadır.
Bu bulgulardan sonra yukarıda ismi geçen ürünlerin paraben içeren çeşitlerinden şiddetle kaçınılması sağlığımızın bir gereği olmalıdır..

Hydrogenated Vegetable Oil (Hidrojene edilmiş bitkisel yağ)
Margarinler gıda katkı maddesi olmadığı halde burada zikretme ihtiyacı duyduk. Zira margarinler burda zikri geçen katkı maddelerinden de daha büyük tehlikeler arzetmektedir.
Hidrojene edilmiş bitkisel yağları yapmak için kullanılan proses, kalp rahatsızlıklarını ve şeker hastalığını teşvik eden trans yağlarını husule getirmektedir. "The Institute of Medicine" tüketicilerin trans yağları mümkün mertebe çok küçük miktarlarda tüketmelerini önermektedir. Etiketlerinde margarin ve bitkisel katı yağları içeren krakerler, kuru pasta, bisküvi, pasta ürünleri, salata sosları, ekmek ve benzeri ürünleri tüketmekten kaçınmalısınız. Bunlar ekseriya ürünün raf ömrünü uzatmak, lezzetini sabit tutmak ve ucuza mal etmek için kullanılmaktadır.

E102 Tartrazin
Renklendirici; Kekler, şekerlemeler, konserve sebzeler, peynirler, sakızlar, sosis, dondurma, portakallı içecekler, salata sosları, mevsim salataları, tatlı, reçel, unlu gıdalar, çerez, konserve balık, hazır çorbalar, alkolsüz meşrubatlar ve ketçap gibi bazı gıdalar tartrazin içerirler. Tartrazin duyarlı insanlarda kurdeşen veya astım ataklarına neden olabilir. tiroid tümörü, kromozom hasarı, hiperaktivite ve aspirin duyarlılığı gibi rahatsızlıklara sebep olabilir;Norveç ve Avusturya'da yasaklandı.

E133 Blue 1 ve Blue 2 (Brilliant blue FCF)
Renklendirici; sentetik kömür katranından üretiliyor; mandıra ürünleri, tatlılar ve içeceklerde kullanılır; farelerde beyin tümörüne sebep olmuştur. Çocukların tüketmesi tavsiye edilmiyor, Belçika, Fransa, Almanya, ısviçre, ısveç, Avusturya ve Norveç'te yasaklandı.




E127 Red 3(Erythrosine)
Renklendirici; kiraz ve vişne, konserve sebze, muhallebi, tatlı, pasta,biskuvi ve çerezlerde kullanılır; ışığa karşı duyarlılığa ve troid hormonu seviyesini arttırıp hipertroidism'e neden olabilir; farelerde yapılan çalışmada troid kanserine neden olduğu saptanmıştır; Avustralya, Amerika ve Norveç'te yasaklandı.

E110 Yellow 6(Sunset Yellow, FCF, Orange Yellow S)
Renklendirici; sentetiktir;unlu gıdalar, pasta, tatlı, çerez, dondurma, içecek ve konserve balık, hazır çorba ve bazı şurup cinsi ilaçların üretiminde kullanılır; yan etkileri kurdeşen, rinit (burun akması), burun tıkanıklığı, alerji, hiperaktivite, böbrek tümörü, kromozom hasarı, karın ağrısı, bulantı ve kusma, hazımsızlık ve iştahsızlıktır; Norveç'te yasaklandı.

Kaynaklar:
http://en.wikipedia.org/wiki/Parabens
Yeniden Gıda Raporu. Dr.Müh.H.K.BÜYÜKÖZER
http://www.chm.bris.ac.uk/webprojects2002/price/azo.htm
http://mst.dk/udgiv/publications/1999/87-7909-548-8/html/kap05_eng.htm
http://www.sixwis


Alıntı