GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

TV KEYFİ VE GÜNCEL OLAYLAR => Haber ve Yaşam Merkezi => Güncel Haberler ve Olaylar => Konuyu başlatan: iğneci - 26 Mart 2009, 01:05:06

Başlık: İddianamenin seçime 3 gün kala açıklanması tesadüf mü?
Gönderen: iğneci - 26 Mart 2009, 01:05:06


  İddianamenin seçime 3 gün kala açıklanması tesadüf mü?-

Seçime 3 gün var ve Ergenekon iddianamesi açıklanıyor.
Sorarım size bu tesadüf müdür?
Aksini ispatlayamayacağımız için tesadüf diyoruz, ancak kamu vicdanı adına şunları da sormamız gerekiyor.
Seçim tarihinin 29 Mart olduğu aylar ve hatta yıllar öncesinden belli.


İlginç zamanlama
Keza savcılık tarafından verilen iddianamenin mahkeme tarafından inceleme süresinin 15 gün olduğu da yasayla sabit.
Şu halde ortaya çıkan ilginç zamanlama olayı savcılığın tercih sonucu.
Tam bu noktada soralım, Ergenekon soruşturması bağlamında aylardır bekleyen savcılık neden 3 gün daha beklemedi de iddianameyi seçimin arifesine denk getirdi?
Öyle ya savcılık iddianameyi mahkemeye 3 gün daha geç verseydi iddianame seçim sonrasına kalacak ve hadise bu noktadan sorgulanmayacaktı.


Olması gereken...
Sakın çok gecikmişti de ondan demeyin!
İnsanları aylarca suç isnadı yapılmaksızın cezaevinde tutan irade pekâlâ 3 gün daha beklerdi!
Ergenekon olayı malum siyasi bir dava ve tarafları var.
Buradan hareketle yargının öncelikli olarak yapması gereken davayı siyasetin gölgesinden kurtarmak değil midir?
Olması gereken bu ama görüntü tam tersidir!
Tamam belki kasıt yoktur, ama kamuoyunda var olan kanaat Ergenekon iddianamesinin seçime malzeme yapılması için özellikle bugüne denk getirildiği şeklindedir.
İddianameyle ekonomik krizin örtülmesinin hedeflendiği ve gündemin bu şekilde değiştirilmeye çalışıldığı kanaati var.


Kime yarayacak?..
1900 küsur sayfalık iddianamenin deşifresi zaten en az üç gün süreceğinden kamuoyu sadece tek taraflı olarak, yani iddia makamının ithamları ile bilgilendirilecek.
Tabii Ergenekon savcılığının iddialarının siyaseten kime yarayacağı da ortadadır.
Buradan hareketle, ama tesadüf ama bilinçli iddianamenin seçim öncesine denk getirilmesinin yanlış olduğunu söylemek durumundayız.

Kuşkunun sebebi
Zaten bu tür yanlışlıklar sebebiyledir ki toplumun yarısı Ergenekon soruşturmasına kuşkuyla yaklaşmaktadır.
Yargının birinci görevi adaletin tecellisinde bu tür şüpheleri dağıtmaktır.
Bir kez daha söylüyoruz, Ergenekon bağlamında var olan mide bulandırıcı pek çok şey elbette sorgulanmalı, ancak bu yapılırken siyasete malzeme verilmemelidir.
İddianamenin içeriğiyle ilgili değerlendirmemizi önümüzdeki yazılarda bulacaksınız.



ALIŞTIRMA...
Abdullah Gül neden çark etti?
Cumhurbaşkanı Gül’ün çok sayıda gazeteci önünde sarfettiği Kürdistan ifadesini hemen ertesi gün yalanlaması, yani öyle bir ifade kullanmadım demesi şu şekilde yorumlanıyor: 1) Tayyip Erdoğan ya da bir elçisi Abdullah Gül’ü aradı ve bu beyanının Güneydoğu dışındaki bölgelerde seçimde aleyhine kullanılacağını söyleyerek düzeltmesini talep etti. 2) Cumhurbaşkanı telefon ya da mesaj almaksızın ettiği sözün AKP’yi bazı bölgelerde seçimde menfi etkileyebileceğini düşündü ve çark etti. 3) Abdullah Gül bu mesajla aslında Güneydoğu seçmenine selam göndererek tercihlerinin AKP olmalarına dikkat çekti. Bilahare sözünü düzelterek de diğer seçmene garanti verdi.
4) Cumhurbaşkanı’nın bu beyanı sürç-ü lisan değil, çünkü ortada Makedonya benzetmesi var. Gül’ün Kürdistan ifadesini kamuoyunu alıştırmak için söylemesi de ihtimal.



ALIŞKANLIK...
Tayyip beyden yine türban söylemi!
Tayyip bey önceki gün yine esti gürledi. Sebep YSK’nın sandık görevlileri için getirdiği türban takmama şartı. İyi de YSK’nın bu kararı yeni alınmadı ki, günler ve haftalar öncesinden belli. Peki Tayyip bey neden o gün sustu da seçime 3-4 gün kala konuyu gündeme getiriyor. Türban üzerinden prim yapmak için mi? Olmuyor. Böyle bir tavır Başbakanlık yapan birine yakışmıyor.

Alışkanlık oldu
Öyle, çünkü YSK anayasal bir kurum ve bu ülkede ona saygıyı herkesten önce Başbakan’ın göstermesi gerekiyor. Tamam ben de hemfikirim, YSK’nın uygulaması yanlış, ama bunu kararın açıklandığı an değil de günler sonra, yani seçime çok kısa bir süre kala dillendirirseniz farklı şekilde yorumlanırsınız..Alışkanlık mı, strateji mi bilmem, ama türban konusu ile mağdur olma görüntüsü Tayyip beyde hep var...

DİLLERDE...
Öcalan’a af süreci işlemeye başladı!
Ş uraya not düşüyorum, çok yakında Abdullah Öcalan’a af getirilmesi için kamuoyunda rüzgârlar estirilecek ve PKK’ya getirilecek olan genel affa Öcalan da ilave edilecek. Önümüzdeki seçime yetişir mi bilmem, ama göreceksiniz Abdullah Öcalan Kürt partisinin başına geçirilecek. Hayır yazdıklarım komplo teorisi değil, başkentin arka yakasında konuşulanlardır.

Planı kimler yaptı!
Adalet Bakanı Şahin bile PKK’ya af var mı sorusuna “asla ve kat’a” diyemiyor ve “Şu saat itibarıyla böyle bir çalışmamız yok” diyor, yani bir bakıma her an olabileceğinin işaretini veriyor. Öcalan’a af konusu artık sadece DTP’li vekillerin değil bazı AKP’li milletvekillerinin bile dilindedir. Dahası ABD ile AB de bunu istiyor. ABD zaten onu teslim ederken bu projeyi, yani Öcalan’ın siyaset yapmasını o günden tasarlamıştı.


http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_...hp?hityaz=7758