GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK
FORUM DİN => Din ile İlgili Karışık => Konuyu başlatan: sevdam_ona(sav)_olsun - 12 Eylül 2008, 12:37:45
-
"Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım." Zariyat Suresi/56
Evet insanın yaratılış gayesi bu ayette tek kelime ile özetlenmiştir; İBADET
İbadet imanı ve hayatın tüm inceliklerini içerir. Eğer orada "ibadet etsinler" yerine "iman etsinler" diye geçseydi iman ibadeti içermeyecekti çünkü ibadet imanın zaruri lazımı değildir yani ibadetsiz iman olur fakat imansız ibadet olmaz. Bu yüzden ibadet diye ifade edilmesi bir belagat harikasıdır.
Hayatın birçok iniş ve çıkışları ile ayrıntıları vardır. Tüm bu ayrıntılarda kulun tavrının denenmesi söz konusudur. Karşılaşılan her olayda takınılacak iki türlü tavır söz konusudur.
Birincisi; Ubudiyetkarane tavır (Kulluk tavrı)
Diğeri; Enaniyetkarane ya da nefisperane tavır.
İşte bu iki çeşit tavırdan birincisini seçmek için yaratıldık.
Mesela Dua ubudiyetkarane bir tavırdır. Dua etmemek ise tersi.
Sabır ubudiyetkarane bir tavırdır.
Şükür ubudiyetkarane bir tavırdır.
Tefekkür, zikir, iltica, namaz, ezana icabet, Kur'an okumak, haramları yapmamak, tevekkül ubudiyetkarane bir tavırdır.
Zinadan kaçınıp evlenmek ubudiyetkarane bir tavırdır. Helalinden kazanmaya gayret ederek çalışmak ubudiyetkarane bir tavırdır.
Helalinden temiz giymek (Allah'ın nimeti olduğunun bilincinde olarak) ubudiyetkarane bir tavırdır. "Şüphe yok ki Yüce Allah nimetinin eserini kulunun üzerinde görmeyi sever." (Hadis-i şerif) Yol ortasında gördüğü taşı başkasına zarar vermesin diye kenarıya almak ubudiyetkarane bir tavırdır, "banane" demek ise tersidir.
Bir şeyi beğendiğinde maşaallah demek, nimetlendikten sonra elhamdülillah demek, şaşırdığı bir şey gördüğünde subhanallah demek...vb. birer ubudiyetkarane tavırdır ve yaratılış gayelerimizdir.
İnsana bu beden ibadet için verilmiş bir bedendir. Hakiki beden ahirette verilecektir. İnsan ancak ibadet ile terakki eder. Hakiki terakki (manevi ilerleme, kemalat, olgunluk) ise ancak ibadetle gerçekleşir.
İnsan yaratıcısından bağımsız müstakil olarak düşünülemez, ancak kul olarak düşünülebilir. Müstakil bir varlık olarak düşünüldüğünde kainatın en aciz ve perişan mahluku olur. Fakat kul olarak düşünüldüğünde yaratıcısı onu ebediyete namzet etmiş ve yeryüzünün halifesi olmasını takdir etmiştir.
-
bilgiler için sağol arkadaşım
-
bilgilerinden dolayı allah senden razı olsun arkadaşım