GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

FORUM DİN => Din ile İlgili Karışık => İz Bırakanlar => Konuyu başlatan: sevdaligul - 30 Haziran 2008, 22:40:02

Başlık: Hz. Ebu Bekir (r.a.)’ın Vefatı
Gönderen: sevdaligul - 30 Haziran 2008, 22:40:02
  Hz. Ebu Bekir, ölüme hazırlandığında Hz. Âişe (r.a.) geldi ve şu şiiri okudu. “Hayatınla yemin ederim, ruh sıkışıp göğüsün daralmasına sebep olduğunda servet şahsı kurtaramaz.”
  Bunun üzerine Hz. Ebu Bekir yüzünü açıp şöyle dedi.
  Öyle değildir, şöyledir:
  ”Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldi. İşte(ey insan) bu senin kaçıp durduğun şeydir.” (Kaf, 19)
  Benim bu iki elbisemi yıkayın ve bana kefen yapın; zira diri bir kimsenin yeni elbiseye ihtiyacı ölüden daha fazladır.
  Ashab-ı Kiram Hz. Ebubekir’in huzuruna girerek dediler ki:
  - Seni muayene edecek bir doktor çağırmayalım mı?
  - Doktor bana baktı ve “Ben dilediğimi yaparım!” dedi.
  Hz. Ebu Bekir (r.a.)’ın hastalığı ağırlaştığında insanlar yerine bir halife bırakmasını istediler. O da Hz. Ömer’i halife yaptı. Bunun üzerine kendisine dediler ki:
  - Bizim başımıza şiddetli ve katı bir kimseyi seçti. Acaba Rabbine ne cevap vereceksin?
  - Kullarının başına en hayırlılarını geçirdiğimi söyleyeceğim!
  Sonra Hz. Ömer’e haber gönderdi. Geldiğinde Hz. Ömer’e dedi ki:
  Bilki Allah’ın gündüz bir hakkı vardır. O hakkı gece kabul etmez. Allah’ın gece bir hakkı vardır. Onu gündüzleri kabul etmez. Farz eda edilmedikçe Allah nafileyi kabul etmez. Kıyamet gününde terazileri ağır basanlar, ancak dünyada hakka tabi olduklarından ve hak kendilerine ağır bastığından ötürüdür. İçinde haktan başka bir şey olmayan bir mizanın ağır olması hakkın ta kendisidir. Kıyamet gününde terazileri hafif gelenlerin mizanları ancak batıla tabi olduklarından ve batıl onlara hafif geldiğinden ötürü hafif gelmiştir. Elbette içinde batıldan başka bir şey bulunmayan bir terazinin kefesi hafif olur.
  Said b. Müseyyeb der ki: Hz. Ebu Bekir (r.a.) ölüme hazırlandığında ashabdan bazı kimseler ona gelip dediler ki: Ey Rasulullah’ın halifesi! Biz içinde bulunduğun durumu görüyoruz. Bizi azıklandır.
  Bunun üzerine Ebu Bekir şöyle dedi.
  - Kim şu kelimeleri söyledikten sonra ölürse Allah onun ruhunu apaçık ufukta kılar!
  - Apaçık ufuk ne demektir?
  - Arşın önünde bir meydandır. Orada bahçeler, nehirler, ağaçlar vardır. Her gün yüz rahmet orayı kaplar.
  Kim şu sözü söylerse Allah onun ruhunu bu yerde kılar.
  Ey Allah’ım! Muhakkak sen mahlukata ihtiyacın olmadığı halde onları yarattın. Sonra onları iki guruba ayırdın. Bir grubu nimet için bir grubu da cehennem için. Beni nimet için kıl. Cehennem için kılma!