GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK

FORUM DİN => Din ile İlgili Karışık => Konuyu başlatan: iğneci - 24 Haziran 2008, 01:40:52

Başlık: ASTROLOJI GERCEK DISIDIR
Gönderen: iğneci - 24 Haziran 2008, 01:40:52


***

Astroloji gerçek dışıdır

Astroloji, müspet bilimlerin gelişmediği dönemlerde gök cisimlerinin incelenmesiyle elde edilen yüzeysel bilgiler ve onlar üzerine uydurulan sayısız safsatadan ibarettir.

Batıl inançların en önemlilerinden biri de kuşkusuz "astroloji" denilen safsatadır. Kelime olarak astroloji, "yıldız bilimi" demektir. Osmanlıca'da buna "ilminucum", "yıldızlar ilmi" deniliyordu. Ancak, astroloji ve ilminucum, bugünkü anladığımız manadaki ilmilikten ve bilimsellikten uzaktır. Astroloji, müspet bilimlerin gelişmediği dönemlerde insanların gök cisimlerini gözleriyle incelemekle elde ettikleri yüzeysel bilgiler ve onlar üzerine uydurulan sayısız hurafe ve safsatalardan ibarettir. Gök cisimlerinin, büyük dürbün ve teleskoplarla incelenmesiyle astronomi adıyla bir müspet bilim dalı gelişmiş ve böylece astroloji adına ileri sürülen bilgilerin gerçek olmadığı, astronomi sayesinde anlaşılmıştır. Diğer bilim dallarının gelişmesiyle de ilgili konular hakkında eski bilgilerin yanlışlığı ortaya çıkmıştır. Biyoloji ve tıbbın gelişmesi ile, insan bedeni ve sağ-lığı ile ilgili yığınla eski bilgilerin yanlışlığı anlaşılmıştır. Astronomi ile de eski astrolojinin, ilminucumun gerçek dışı olduğu ve değersizliği anlaşılmıştır.

ASTROLOGLARIN ASILSIZ İDDİALARI
Üzülerek ifade edelim ki, bugün ülkemizde basın-yayın yoluyla astroloji safsataları, bütün topluma birer gerçek gibi yayılıyor. Evet, bir taraftan hurafelere inanmadıklarını söyleyen sözde aydın yayıncılar, bir taraftan da yıldıznamecilik yapıyorlar, yıldız falı yayımlıyorlar. Yıldızların, burçların insanlar üzerinde günü gününe nasıl tesirli olduklarını, en ince ayrıntılarına kadar anlatıyorlar. Güya burçlar yani takım yıldızları insanların hayatlarını yönlendiriyor, etkiliyor ve böylece yıldızlar insanları hayatta başarılı veya başarısız olmaya zorluyor ve etkiliyor. Böylece, insanlara bir kadercilik inancı aşılıyorlar. Çok sayıda astroloji yayını, özellikle gençleri ve daha çok da bayanları derinden etkilemekte ve bu yayınlar onları gerçekten ve de kötü biçimde tesir altına almaktadır. Kişi kendi burcu hakkında söylenen saçmalıkları benimsemekte ve "Demek ben böyleymişim, böyle olmalıyım" diye kendisini o yönde şartlandırmaktadır.

GÖK CİSİMLERİNE TAPANLARIN İNANÇLARI
İnsanlar, ilkel dönemlerin bir bölümünde gök cisimlerine tapınmışlardır. Güneş'e, Ay'a ve önemli yıldızlara "Tanrı" demişlerdir ve onlara tapınmışlar, onlar adına dualar, ayinler yapmışlardır. Kur'an-ı Kerim, Hz. İbrahim ile ilgili olarak da böyle bir olay anlatmaktadır. Hz. İbrahim önce Güneş'e, sonra Ay'a ve daha sonra da yıldızlara "ilah" diye inanır ve sonra hepsinden vazgeçip onları yaratan Allah'a iman eder. Hz. İbrahim'in olayı insanların gök cisimlerine tapındıkları döneme işaret etmektedir. İnsanların, kendilerini gök cisimlerine tapınmaya sevk eden gerekçeleri vardır kendilerince... Güneş insanlara ısı ve ışık veriyordu. Bitkiler, karınlarını doyurdukları ve meyveler, hep Güneş ve Ay sayesinde oluyordu. Dolayısıyla "Güneş ve Ay, önemli yıldızlar, birer Tanrı olmalıydılar" diye düşünüyorlardı. İşte bugün astrolojideki burçların insanlar üzerindeki tesirlerine dair inançlar, gerçekte gök cisimlerinin Tanrı olarak kabul edildiği döneme ait inançların biraz modernleştirilmesinden ibarettir. Güya bir takım hesaplar yapıyorlar, istatistikler tutuyorlar ve böylece burçların hangi dönemde, ne gibi tesirler yaptıklarını tespit ediyorlar. Tabii hiçbirinin gerçeklikle ve bilimsellikle ilgisi mevcut değildir. Kısacası, astrolojinin burçların insanların hayatlarını etkilediğine dair ileri sürdüğü inançlar, ilkel dönemlerdeki gök cisimlerine tapınma devrindeki inançların biraz biçim değiştirmiş şeklinden ibarettir ve de asılsızdır.

BÜTÜN ASTROLOGLAR YALANCIDIR
İlk çağlardan beri kehanetle uğraşanlar, yani gaipten haber verenler, gizli bilgilerle insanların geleceklerine dair haberler verenler, her toplumda ilgi toplamışlar ve itibar görmüşlerdir. Ama astrologlar yani gök cisimleri ile meşgul olan ve onlardan bilgi edindiğini iddia edenler ise daha çok itibar görmüşlerdir. Çünkü söyledikleri şeylerin bir kısmı, mevsimler gibi, gök cisimleriyle ilgili ve de gerçektir. Yani bir çeşit astronomik bilgilerdir. O nedenle, astrologlar kralların saraylarında yaşamışlardır. Büyük takdir toplamışlardır. Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlılar'ın halife ve padişah saraylarında, her zaman bir müneccimler heyeti bulunmuştur. Müneccimbaşı bu heyetin başıdır. Birçok konuda, özellikle savaş zamanlarında padişaha bilgiler vermişlerdir. Çok itibar görmüşlerdir. Evet; büyücüler, sihirbazlar kötüleşirken onlar saygı görmüşlerdir. Ancak, gerçek din alimleri hiçbir zaman müneccimlere itibar etmemişlerdir. İslam dünyasında, "Külli müneccimin kezzap" yani "Her müneccim yalancıdır" sözü ilim adamları arasında kesin bir hüküm olarak tekrarlanmıştır. Evet biz de bugün aynen tekrarlıyoruz: Bütün astrologlar yalancıdır. Büyü, fal, astroloji, nazar, ölülerden yardım isteme, uğur-uğursuzluk..bunlardan  bazilari.


INTERNETTEN aLINTI