GüLe SeVDaLi BiR GeNçLiK
TV KEYFİ VE GÜNCEL OLAYLAR => Haber ve Yaşam Merkezi => Güncel Haberler ve Olaylar => Konuyu başlatan: iğneci - 20 Haziran 2008, 01:00:05
-
ERDOĞAN GİDERSE BİR DAHA GELİR Mİ?
Türkiye`de bazı kelimeler asla unutulmaz. Son olarak Başbakan Recep Tayip Erdoğan`ın İspanya`da söylediği "Velev ki" kelimesi gibi... Ne demişti Başbakan İspanya`da
“Türban velev ki siyasi simge olsun, dünyanın hangi yerinde siyasi simge yasaklanmıştır”
Velev ki ne demek?
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “Kaldı ki, hatta” veya “Öyle de olsa” anlamında kullanılan bir sözcük…
Velev ki, bu kelime uzun süre unutulmayacak.
Ama asıl unutulmayan kelime “Binaenaleyh”
Süleyman Demirel söylemişti…
Çoğu kişi yazmakta zorlandığı zaman “binaleyh” diyerek kısaca yazar.
Süleyman Demirel’in bu kelimeyle ilgili yüzlerce cümlesi vardır.
En bilinen cümlesi ise şöyledir: “Ege bir Yunan gölü değildir. Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh, Ege bir göl değildir.”
TDK sözlüğünde “binaenaleyh” cümlesinin anlamı olarak “bundan dolayı” “bundan ötürü” “Bunun için” açıklamaları yer alıyor.
Demirel’in ünlü sözlerinden biri de “GAP’ı kimseye gaptırmam” şeklindeydi.
Ama işte Başbakan Recep Tayip Erdoğan, GAP’a gaptı gidiyor…
Demirel, başka neler söylemişti?
“Said Nursi büyük alimdir. ‘Büyük alim değildir’ diyenin alnını karışlarım”
“Bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz”
“Tespih çekenle tetik çeken bir değildir”
Sonuç ne olmuştur?
Yanıtını yine Demirel’in kendi ağzından verelim:
“Ben altı kere gittiysem yedi kere geldim”
Başbakan Recep Tayip Erdoğan, şimdiye kadar kaç kez gitti?
Bir kez…
Peki bir daha giderse, yeniden gelebilir mi?
Velev ki…
Binaenaleyh…
***
TÜRBAN SORUNUNU AK PARTİ ÇÖZER*
Türkiye daha bir yıl önce bir "376 oy tartışması" yaşandı. Hatırlatmakta fayda var. TBMM Cumhurbaşkanı seçimlerini yaptı. Abdullah Gül, tek aday olarak seçimlere katıldı.
Ancak Meclis`te yapılan oylamaya 376 milletvekili katılmadığı için Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı seçilememiş kabul edildi.
Kararı kim verdi?
Anayasa Mahkemesi…
Ardından seçimler oldu?
Milletvekilleri 376`yı buldu ve Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı seçildi.
Zaten bundan sonra da Cumhurbaşkanını halk seçecek…
Peki benzer bir durum "Türban" konusunda yaşanabilir mi?
CHP Üniversitede türbanı serbest bırakan Anayasa değişikliğinin iptali için, Anayasa Mahkemesi`ne başvurdu.
CHP`nin başvurusu kabul edildi.
Şimdi gözler Anayasa Mahkemesi`nin vereceği kararda.
Eğer, mahkeme Anayasa değişikliğini iptal ederse, olay son derece açık.
Nasıl Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 376 şart olduysa, bundan sonra da üniversiteye türbanlı girilmesi yasak olacak.
Peki, bu durumda ne olacak?
Çok basit!
"Türban sorunu çözüme kavuşmuş olacak"
Hem de AK Partililerin çabasıyla…
Aslında bunda şaşılacak pek bir sorunda yok.
Necmettin Erbakan, ilk kez başbakanlık koltuğuna oturduğunda, "Türkiye ile İsrail arasındaki o meşhur anlaşma imzalanmıştı"
Erbakan, iktidara gelmeden birkaç ay önce "Taraftarları İsrail bayraklarını yakmıştı"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ecevit hükümeti döneminde başbakan yardımcısı olmadan önce "Abdullah Öcalan`ın asılmasını sağlayacaklarını" söyledi.
Sonra ne oldu?
Bahçeli`nin katkılarıyla "idam cezası kalktı, Öcalan idamdan kurtuldu"
Başka?
Ecevit dürüstlüğü ile nam salmıştı?
Bankalar battı, bir gecede bu halkın cebinden 70 milyar dolar gitti…
Dürüst Ecevit başbakandı…
Kısacası, "Türban sorunu çözülürse" kimse şaşırmasın…
Çünkü, daha önce de yazdığım gibi AK Parti, 28 Şubat`ın ürünüdür.
….
*Yukarıdaki yazıyı Şubat 2008 tarihinde yazmıştım.
Anayasa Mahkemesi kesin kararı verdi.
Artık türbanla üniversiteye girmek kesinlikle yasak. Çünkü içtihat kararı var…
Türban sorunu AK Parti hükümeti döneminde böylece kesin olarak çözüme kavuşmuş oldu.
ALİ BAŞ
-
Anayasa Mahkemesi'nin vereceği kararla türbanla üniversiteye girmek yasak olacak, türbana karşı olanlar da kına yakacak galiba. Bende olacaktı biraz kına, gönderebilirim Ali BAŞ beyefendiye...
iğneci şimdi der ki, yazının sadece türbanla ilgili kısmını cımbızlamışsın HoFeeZ; 'velev ki' öyle olsun, ben sadece bu kısımla ilgili yorum yazmak istedim zira...
-
Hofeez yazinin tümünü aldim. Yazarin yazdigindan cikardigim kisim olmadi.
-
Yok, ben zaten kendi adıma dedim onu. Hani yazının tamamı hakkında bir yorum yazmadım ya, onu söylüyorum...