Reklamlar
Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Oruç hakkında bilinmeyen soru ve cevaplar
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 15 cevap var
OkumaGösterim: 6050
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Oruç hakkında bilinmeyen soru ve cevaplar  (Okunma sayısı 6050 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    çoban

  • Özel Üye
  • *

  • İleti: 1494
  • Rep: +89/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • AH MİNEL AŞKİ VE HALATİHİ AHRAKA KALBİ ...........
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Oruç hakkında bilinmeyen soru ve cevaplar
« : 11 Eylül 2007, 20:59:14 »


 

Soru : Günaha şeytanlar sebep olduğuna göre, Ramazanda şeytanlar nasıl günah işletiyor?

Cevap : Günah işlememize yalnız şeytanlar değil, kendi nefsimiz de sebep olmaktadır. Nefsin zararı, şeytanınkinden çok fazladır. Nefsin her istediği kendi zararınadır. Ramazanda günah işleten, nefsimizdir. Bu ayda, şeytanlar bağlı olduğu için, vesvese veremezler. Ramazanda esnemeler de şeytandan değildir. Asabi esnemeler, yorgunluk, uykusuzluk gibi hallerde meydana gelir.

Soru : Bazı imsakiyeler, Türkiye gazetesi takviminden farklıdır. Hangisine uymak ihtiyatlı olur?

Cevap : İhtiyata riayet etmek tedbirli ve temkinli hareket etmek elbette iyi olur. Türkiye gazetesi takvimine göre hareket edilmelidir. Yoksa oruçlar tehlikeye girer. Türkiye gazetesinin hesapları yüz yıldır uygulanan hesaplardır. [Takvimlerde Farklılık kısmında geniş bilgi var.]

Soru : Bazıları diyor ki, Ramazanda orucun ilk gününü tutmazsak diğerlerini de tuttuğumuz zaman gerektiği zaman bozabilirmişiz. Böyle bir şey var mı?

Cevap : Öyle bir şey yok. Ramazanda her gün oruç tutmak farzdır. Böyle hurafelere inanmamak lazım. İnsan sağlık durumuna göre, ilk günler tutamaz da sonraki günler tutabilir veya ilk günler tutar da hastalanınca diğer günler tutamaz. Bu hallerde ne yapılacağı, nasıl yapılacağı ilmihal kitaplarında vardır.

[Böyle hurafelere inanmamak için dinimizi öğrenmemiz lazım. Dinimizi doğru öğrenmek için de, ehli sünnet alimlerinin kıymetli eserlerinden tercüme edilerek hazırlanan, Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabını okumak gerekir.]

Soru : Kalb hastasının göğsüne sürdüğü ilaç orucu bozar mı?

Cevap : Orucu bozmaz. Çünkü, sağlam deriye sürülen ilaç, deriden içeriye girse de orucu bozmaz.

Soru : İstemeyerek ağız dolusu kusmak orucu bozar mı?

Cevap : Bozmaz. İsteyerek, zorlayarak az bir kusma da orucu bozmaz ise de, ağız dolusu kusmak bozar. Hadis-i şerifte (Kendiliğinden ağız dolusu kusanın orucu bozulmaz. İsteyerek ağız dolusu kusanın orucu bozulur, kazası gerekir) buyuruldu. (Nesai)

Soru : Tıraş olurken kanayan yere, kanın durması için kantaşı sürmek orucu bozar mı?

Cevap : Hayır, bozmaz.

Soru : Bir hastalık sebebiyle de iğne [enjeksiyon] yapılınca oruç bozulur mu?

Cevap : Evet bozulur, kaza gerekir. Oruç bu şekilde bozulduktan sonra yiyip içmek, kefareti gerektirmez.

Soru : Gündüz uyurken ihtilam olunca oruç bozulur mu?

Cevap : Hayır, bozulmaz. Uyanınca ilk fırsatta gusledilir. Hadis-i şerifte, (İhtilam olmak orucu bozmaz) buyuruldu. (Beyheki)

Gusletmekle de oruç bozulmaz. Guslederken vücudun içine su girmemesine dikkat etmelidir! İçeri su girerse oruç bozulur.

Soru : Bir hasta, ilaç alarak orucunu bozsa, kefaret gerekir mi?

Cevap : Gerekmez. Çünkü dinimizin bildirdiği bir özürle, yani zaruretle oruç bozulunca yalnız kaza gerekir. Fakat basit bir şey için oruç bozulursa kefaret de gerekir.

Soru : Ağızdaki yara için oruçlu iken ilaçla gargara uygun mu?

Cevap : Ağızdaki yara, namazda okumaya mani değilse, ilaçla gargara mekruh olur. Okumaya mani olursa, ilaçla gargara etmek mekruh olmaz. Çünkü özür vardır.

Soru : İşyerinde iş gereği toz oluyor, ayrıca sigara içen de oluyor. Bunlar orucuma zarar verir mi?

Cevap : Tozlu, dumanlı şey koklamak, başkasının içtiği sigara dumanı yahut tütsülerin dumanını çekmek orucu bozar. Fakat ağzından veya burnundan boğazına toz, duman kaçsa, oksijen gazı tüpü ile suni hava verilse, başkalarının içtiği sigaranın dumanı ağzına, burnuna girmesinden sakınmak mümkün olmasa, oruç bozulmuş olmaz. Unlu işlerde çalışanın sakındığı halde, ağzına burnuna giren un tozları orucu bozmaz. Kömür işinde çalışan kimsenin ağzına, burnuna kömür tozu girse, orucu bozulmuş olmaz. Çünkü bundan sakınma imkanı yoktur.

Soru : Ramazanda oruç tutarken ağır hastalanan kimseye su vermek caiz midir?

Cevap : Caizdir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Oruçlu iken vefat edene, kıyamete kadar oruç tutmuş gibi sevap yazılır.) [Deylemi]

Ramazan-ı şerif haricinde ölüm halindeki oruçlu hastalara, su vermek müstehaptır.

Soru : Depresyon halinden şuursuz olarak oruç bozunca kefaret gerekir mi?

Cevap : İmsaktan sonra, ezan okunurken, ne yaptığınızı bilmeden orucu bozmuşsanız kaza gerekir. Eğer orucu bozduğunu biliyorsanız, kefaret gerekir. Anlattığınız depresyon halinden sanki şuursuz olarak bozduğunuz anlaşılmaktadır. Şuursuz bozulunca da kaza gerekir.

Soru : Morfinle dişini çektirdikten sonra, "orucum bozuldu" diye yiyip içene kefaret mi gerekir?

Cevap : Kefaret gerekmez, kaza gerekir. Bir hastalık sebebiyle de iğne yapılınca oruç bozulur ve kaza lazım gelir. Oruç bozulduktan sonra yiyip içmek, kefaret gerektirmez.

Soru : Abdest alırken hata ile boğazına su kaçan, orucu bozulduğu için yiyip içse, kefaret mi gerekir?

Cevap : Orucu kasten bozmadığı için, yalnız kaza gerekir.

Soru : Nisaiyeci bir kadın doktora muayene olanın, orucu bozulur mu? Bozulursa, kefaret mi gerekir?

Cevap : Doktor, eldivene herhangi bir ilaç, yağ sürerse, oruç bozulur, sadece kaza gerekir.


Soru : Oruçlu olduğunu unutarak yiyen, sonra bilerek yiyip içmeye devam ederse, kefaret gerekir mi?
Cevap : Oruçlu olduğunu unutarak yiyip içen kimse, orucunun bozulduğunu zannederek yiyip içmeye devam ederse kaza lazım olur, kefaret lazım olmaz. Eğer unutarak yiyip içmenin orucu bozmadığını bildiği halde, kasten yiyip içmeye devam ederse, hem kaza, hem de kefaret lazım olur.

Soru : Ramazanda birkaç gün oruç tutmadım. Kefaret gerekir mi?

Cevap : Ramazanda mazeretsiz oruç tutmamak büyük günahtır. Önce tutulmayan oruçlar için tevbe edilir. Sonra gününe gün yani kaç gün tutulmamışsa o kadar gün kaza orucu tutulur. Bir kimse, Ramazan ayında 30 gün oruç tutamasa, tutamadığı gün kadar kaza gerekir, kefaret gerekmez. Kefaret, oruç tutmamanın değil, niyetli iken Ramazan orucunu mazeretsiz bozmanın cezasıdır.

Soru : Omuzlarımda ağrılar için doktor iğne yapılması gerektiğini söyledi. Yapılacak iğne ve sürülecek krem orucu bozar mı?

Cevap : İğne olmak (enjeksiyon) orucu bozar, kaza gerekir. Krem sürmek orucu bozmaz.

Soru : Abdest alırken diş etlerinden kan gelirse abdest bozulur, oruç bozulur mu?

Cevap : Kan ağızdan dışarı çıkarsa abdest bozulur. Yutulursa abdest bozulmaz, fakat bu sefer de oruç bozulur. Tükürükten az ise, oruç da abdest de bozulmaz.

Soru : Porno film seyrederken, sadece bakarken cünüp oldum, orucum bozuldu mu?

Cevap : Sadece bakarak cünüp olunca oruç bozulmaz. El ile veya başka bir şeyle cünüp olmaya yardım edilmişse, o zaman kaza gerekir. Porno film seyretmek haramdır. Haram işleyenin ibadetleri sahih olur, farz borcundan kurtulur ise de, kazandığı günahlardan dolayı kavuşacağı büyük sevaplardan mahrum kalır. Her haram böyledir. Özellikle oruçlunun böyle günah işlemesi çok çirkindir.

Soru : Bel gevşekliği sebebiyle meni gelse, oruç bozulur mu?

Cevap : Bozulmaz.


Soru : Nezle olduğum için burnumun içine gelen akıntıyı geri çekip yuttum, orucum bozuldu mu?
Cevap : Bozulmadı.

Soru : Ağzıma balgam geliyor, yutuyorum, oruç bozuluyor mu?

Cevap : Balgamı yutmakla oruç bozulmaz

Soru : İmsak vakti çok yemek yiyorum. İmsak çıktıktan sonra yemek kaynarken ağzıma geliyor, yutuyorum. Orucum bozuluyor mu?

Cevap : Bozulmaz. Hatta ağzınıza gelen kusmuğun geri gitmesi de orucu bozmaz.

Soru : Oruçlu iken burna çekilen su ağzımızdan çıksa oruç bozulur mu?

Cevap : Bozulur. Buruna ilaç çekmek gibi su da çekip genze ulaşırsa oruç bozulur, kaza gerekir.

Soru : Tükürüğümüz, dudağımızdan aşağı doğru sarksa, onu yalayıp yutsak oruç bozulur mu?

Cevap : Tükürüp tükürüğümüzü yalarsak oruç bozulur, kaza gerekir. Bahsettiğiniz şekilde olursa oruç bozulmamış olur. Sanki bir kısmı daha ağzımızda oluyor.

Soru : Erkeklerin idrar damlası gelmesin diye idrar yoluna koydukları pamuk orucu bozar mı?

Cevap : Orucu bozmaz. Maliki’de de pamuk koymak bozmaz. Şafii’de pamuk koymak orucu bozar ama, Şafii’yi namazda taklit eden Hanefi’nin orucu yine bozulmuş olmaz.

Soru : Banyo yapınca, banyoda oluşan buharı teneffüs etmek oruca zarar verir mi?

Cevap : Normal su buharı zarar vermez.

Soru : Ramazanda bir insan yatsıdan sonra hanımıyla beraber olsa daha sonra geç vakitte uyuyup biraz sonra guslederiz deseler uyandıklarında da güneş doğmuş olsa kefaret mi gerekir?

Cevap : Kaza da gerekmez. Yani oruçları bozulmuş olmaz. İhtilam olanın da orucu bozulmuş olmaz. Fakat namaz kılmak için ilk fırsatta yıkanmak gerekir. [Daha önceden tedbir alıp cünüp olarak sabahlamamalı.]

Soru : Göz damlası orucu bozar mı? Lens ıslakken göze takılırsa oruç bozulur mu?

Cevap : İkisi de bozmaz.

Soru : Ramazanda sahurda yatmadan önce dişlerimizi fırçalıyoruz. Ağzımızı yıkamamıza rağmen tadı ağzımızda hissediliyor, bu durum orucu bozar mı?

Cevap : Hayır bozmaz.

Soru : Hanefi mezhebine göre "tükürdüğümüz zaman tükürükte tükürükten az miktarda kan olursa" abdest bozulur mu, yutunca oruç bozulur mu?

Cevap : Kan tükürükten az ise dışarı çıkmakla abdest bozulmaz, yutulunca da oruç bozulmaz.

Soru : Sigara tiryakisiyim, sigara içmezsem oruç tutmam çok zor. Sigara yakıları var. Bunları koluma koysam, deri nikotini emiyormuş. Orucum bozulur mu?

Cevap : Sağlam deriye konan hiç bir yakı, ilaç, krem orucu bozmaz. Emilmesinin önemi yok.

Soru : Oruçluyken kulaktan iltihap akması orucu bozar mı?

Cevap : Bozmaz.

Soru : Kan aldırınca oruç bozulur mu?

Cevap : Bozulmaz.


Soru : Oruçlu iken kulağa pamuklu çubuk sokmakta mahzur var mı?
Cevap : Şafii’de bozar, Hanefi’de bozmaz.

Soru : Buruna ilaç sürmek orucu bozar mı?

Cevap : Katı ilaç bozmaz, sıvı ilaç bozar.

Soru : Jöle, krem, deodorant orucu bozar mı?

Cevap : Hiç birisi bozmaz.

Soru : Oksijen gazı tüpü ile suni hava verilince oruç bozulur mu?

Cevap : Teneffüs ettiğimiz hava orucu bozmaz. Tüple verilen oksijen de temiz hava demektir, oksijeni bol hava demektir. İçinde ilaç olsa bozar.

Soru : Hanımını öpenin orucu bozulur mu?

Cevap : Öpmekle orucu bozulmaz. Öperken cünüp olursa bozulur. Cünüp olma ihtimali varsa, hanımını öpmesi mekruh olur. Orucu bozacak derece çok öperse haram işlemiş olur. Çünkü orucu mazeretsiz bozmak haramdır.

Soru : Yıkanırken kulağa sabunlu su kaçsa, oruç bozulur mu?

Cevap : Bozulmaz.


Soru : Denize girmek orucu bozar mı?
Cevap : Denize girdiği için değil, su girecek deliklerden içine su kaçtığı için oruç bozulur. Eğer su girmezse oruç bozulmaz.

Soru : Bacağına ameliyatla protez takılan bir hastanın Ramazan ayı içerisinde göründüğü kadarı ile bir ağrısı ve sızısı olmadığı takdirde namaz kılıp oruç tutmasına engel teşkil eder mi?

Cevap : Teşkil etmez. Ayakta kılamazsa oturarak kılar.

Soru : Sabah yatarken susadığımı hissettim ve saatime baktım saati 05.10 geçiyor olarak gördüm. Dikkatli olarak baktığıma eminim. Suyumu içtim ve gayri ihtiyari saate bir baktım ki saat 06.10 çok üzüldüm. İmsak 5,30’du. Orucum bozuldu mu?

Cevap : Evet bozuldu. Sizin kastınız olmadığı için sadece kaza gerekir.


Soru : Astım hastası, mecburiyet halinde ilaç kullanınca oruç bozulur mu?

Cevap : Evet bozulur. Sadece kaza gerekir.

Soru : Ventolin, Salbutol gibi ağıza püskürtülen astım ilaçları orucu bozar mı?

Cevap : Bahsettiğiniz ilaçları kullanınca oruç bozulur. Çünkü içinde ilaç vardır. Ama oksijen gazı bozmaz.

Soru : Astım tabletinin gazını teneffüs etmek orucu bozar mı?

Cevap : Sigara dumanı gibi orucu bozar.

Soru : Evi haşere için ilaçladım. Bu ilacı teneffüs orucu bozar mı?

Cevap : Az olursa bozmaz.

Soru : Kadın hastalıklarında bir çubukla hap ve fitil veriliyor. Guslü gerektirir mi, orucu bozar mı?

Cevap : Genelde zevk alınmadığı için guslü gerektirmez. Gündüz kullanılırsa oruç bozulur, kaza gerekir. Pamuk bile konsa, pamuk tamamen içeri girerse oruç bozulur. Yaş parmak girse de oruç bozulur.


Soru : Gündüz taharette basuru yıkayıp içeri sokuyorum. Orucum bozuluyor mu?
Cevap : Dışarıdan içeri su veya herhangi bir şey girerse oruç bozulur. Eğer taharetlendikten sonra, bir havlu ile kurulanırsa basurun içeri girmesi orucu bozmaz.

Soru : Karşı tarafın ağız salgısını yutmak orucu bozuyor mu?

Cevap : Karşı tarafın tükürüğünü, salgısını yutunca oruç bozulur. Eğer bu sevdiğimiz bir kimse ise sadece kaza değil, kefaret de gerekir.

Soru : Oruçlu iken alışkanlıktan dolayı rujumu yalıyorum, oruç bozuluyor mu?

Cevap : Rujun oruca zararı olmaz. Fakat yenirse oruç bozulur. Kaza gerekir.

Soru : Oruçlu olduğunu unutup taharette mübalağa ederek içeriye su kaçsa oruca zarar verir mi?

Cevap : Unutulunca mahzuru olmaz. Unutarak yiyip içmek de orucu bozmaz. Oruçlu olduğunu bilerek taharette mübalağa eder ve içeri su kaçarsa oruç bozulur ve kaza gerekir.

Soru : Balıkların suyunu temizlerken boğazıma ister istemez su kaçtı orucum bozuldu mu?

Cevap : Ağza kaçtı ise bozulmaz, boğazdan içeri girmişse oruç bozulur, kaza gerekir


Soru : Oruçluyken misvak kullanmak mekruh mudur?
Cevap : Mekruh değildir. Şafii’de öğleden sonra kullanmamak iyi olur, çünkü ağızdaki kokuyu giderdiği için, öğleden sonra misvaklanmayı mekruh sayarlar. (Oruçlunun ağız kokusu Allah için sevimlidir. Öyle ise Allah’a sevimli gelen bir şeyi biz niye yok edelim) derler.

Soru : Ayak tırnağımda yara var ve bu yaradan gün içerisinde sarı su, irin ve bazen de kan geliyor ve tırnak arasında birikiyor, bunlar tekrar içeri girip orucu bozar mı?

Cevap : Orucu bozmaz.

Soru : İstemeyerek yağmur suyu ağzımıza kaçsa orucu bozar mı?

Cevap : Bozar.

Soru : Ben diabet hastasıyım. Kan alıp ölçü aletine koyup şekerimi ölçmem orucu bozar mı?

Cevap : Kan aldırmak orucu bozmaz.

Soru : Arı soksa oruç bozulur mu?

Cevap : Bozulmaz.

Soru : Bir arkadaşın migren ağrısı olduğu için ramazan orucunu tutmuyor. Ne yapması lazım?

Cevap : Çok yaşlanıp, ölünceye kadar Ramazan orucunu veya kaza oruçlarını tutamayacak ihtiyar ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, gizli yiyip içmelidir! Hadis-i şerifte (Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen hasta fidye verir) buyuruluyor. Çok yaşlı olup oruç tutamayan kimse, zengin ise, her günün orucu için fidye verir. Fakir olan fidye vermez, dua eder. Fidye olarak, her gün için bir fıtra miktarı un, hurma veya üzüm verilir. Mesela 30 gün oruç için 53 kg un veya 105 kg hurma veya üzüm verilmesi kâfidir. Yahut bu kadar unun kıymeti kadar altın, tutulamayan otuz gün orucun fidyesi olarak, bir veya birkaç fakire, Ramazanın içinde verilebilir. Fakir, aldığı fidyeyi kendisi kullandığı gibi, başka birine de verebilir. Fidye verdikten sonra, oruç tutabilecek hale gelen kimse, tutamadığı oruçlarını kaza eder

Soru : Oruç tutamayan hasta fidyeyi ne zaman verir?

Cevap : Her zaman verebilir. Ramazanın içinde verilebilir.

Soru : Ramazanda şeytani rüya görülür mü?

Cevap : Görülmez. Nefsani rüya görülür

Soru : Ramazanda şeytanların azgınları mı bağlanır?

Cevap : Hayır hepsi bağlanır.

Soru : Şeker bayramı demek caiz mi?

Cevap : Bayramdan önce hurma, şeker gibi herhangi bir tatlı yemek müstehap olduğu için caizdir.

Soru : Ele iğne batıp kırığı içinde kalsa orucu bozar mı?

Cevap : Hazım cihazına girmeyince bozmaz.

Soru : Oruçlu iken kalbim ağrıyınca trinitrin alsam kaza mı gerekir?

Cevap : Evet.

Soru : Burna tuzlu su çekmek, ilaç gibi orucu bozar mı?

Cevap : Evet. Beyne veya boğaza kaçarsa bozar.

Soru : Mastürbasyon kaza gerektirir deniyor. Bana göre kasten orucu bozuyor, ben kefaret gerekir diyorum. Hangi kitapta kaza gerektiği yazılıdır?

Cevap : Mastürbasyon için yalnız kaza lazım olduğu, Fetava-i Hindiyye, Bahrürraik ve Dürr-ül-muhtar kitaplarında yazılıdır. Kefaret gerektirmez. Akıl ile din olmaz. Dinde nakil şarttır.

Soru : Dayanamayıp orucunu bozana kaza mı gerekir?

Cevap : Gerçekten dayanamamışsa, kaza gerekir.

Soru : Kalb için, dil altına konup, emilen hap, orucu bozar mı?

Cevap : Evet. Deri altına iğne ile ilaç zerki gibidir.

Soru : Hasta, ağzına sık sık su alsa orucu bozulur mu?

Cevap : Yutulmadıkça bozulmaz. Ama böyle yapmak uygun değildir.

Soru : Hasta, su buharını teneffüs etse orucu bozulur mu?

Cevap : Ciğerlere giderse bozar.

Soru : Burun kanı, genizden mideye giderse, oruç bozulur mu?

Cevap : Evet.

Soru : Suya dalıp kulağa su kaçınca oruç bozulur mu?

Cevap : Bozulmaz.

Soru : Abdest alınca veya ağzımızı yıkayınca kalan yaşlığı yutmak orucu bozar mı?

Cevap : Ağzı yıkadıktan sonra ağızda kalan yaşlığı tükürük ile yutmak orucu bozmaz.

Soru : Abdestte su kaçınca yiyip içse kefaret mi gerekir?

Cevap : Kaza lazımdır.

Soru : Kadın ve erkeğin ilaç olarak kullandıkları fitil, orucu bozar mı ve guslü gerektirir mi?
Cevap : Gündüz kullanırsa oruç bozulur. Fakat guslü gerektirmez.

Soru : Burnum kanadı. Bu arada genzime giden kanı yuttum. Orucum bozuldu mu?

Cevap : Burundan genze giden kanı veya dişi kanayan ağzındaki kanı yutunca, yani kan mideye gidince oruç bozulur. Sadece kaza gerekir.

Soru : Buruna sıvı ilaç veya tuzlu su çekmek orucu bozar mı?

Cevap : Beyne veya boğaza giderse bozar.

Soru : Kulağı antiseptikli su ile yıkatmak orucu bozar mı?

Cevap : Bozar. İlaçsız su ile yıkamak bozmaz.


Soru : Hasta, su buharını teneffüs etse orucu bozulur mu?
Cevap : Ciğerlere giderse bozar.

Soru : Ağrıyan dişe, göze ve kulağa ilaç konsa oruç bozulur mu?

Cevap : Kulağa damlatılan ilaç orucu bozar. Göze damlatılan ilaç bozmaz. Dişe konulan ilaç, yutulmazsa orucu bozmaz. Hatta ilacın tadı boğazda hissedilse de bozmaz.


Soru : Yaraya konan ilaç orucu bozar mı?
Cevap : Yaraya sürülen merhemin, sindirim yoluna gittiği bilinmezse oruç bozulmaz.

Soru : Epilasyon orucu bozar mı?

Cevap : Bozmaz.

Soru : Oruçlu iken esans koklamak orucu bozar mı?

Cevap : Çiçek, esans koklamakla oruç bozulmaz, mekruh da değildir.

Soru : Ağızdaki az bir kanı yutanın namazı ve orucu bozulur mu?

Cevap : Az olduğu için bozulmaz.

Soru : Oruçlu iken gusletmek orucu bozar mı?

Cevap : Gusletmekle oruç bozulmaz. Ancak ağızdan, burundan içeri su kaçarsa veya su içine oturulunca veya taharetlenirken içeri su kaçarsa oruç bozulur.

Soru : Dudaktaki yaşlığı yutmak orucu bozar mı?

Cevap : Bozmaz.

Soru : Makata konan pamuğun bir kısmı dışarıda kalsa orucu bozar mı?

Cevap : Bozmaz, hepsi içeri girerse bozar.

Soru : İmsak vakti sona ererken yaraya konan sıvı ilaç, gündüz emilmeye başlasa oruç bozulur mu?

Cevap : İmsaktan önce konulduğu için bozulmaz.

Soru : Kalb hastasıyım. Bazen çok ağrıyınca hap alıyorum. Ramazanda oruçlu iken ağrı tuttuğunda ilaç alırsam, kefaret gerekir mi? Kalb hastasının göğsüne sürdüğü ilaç, orucu bozar mı?

Cevap : Zaruret olduğu için yalnız kaza gerekir. Sağlam deriye sürülen ilaç, içeriye gitse de orucu bozmaz. Dil altına konulup emilen bozar.

Soru : Diş çektirmek orucu bozar mı?

Cevap : Diş çektirmek orucu bozmaz. Eğer diş çektirilirken iğne vurulursa, oruç bozulur. Dişten çıkan kanı yutmakla da oruç bozulur. Ramazan orucunu tutarken iğne vurduranın veya dişinden çıkan kanı yutanın orucu bozulur, gününe gün kaza gerekir, kefaret gerekmez.

Soru : Ramazan ayı, niçin bazen 29, bazen 30 gün oluyor?

Cevap : Ramazan-ı şerif kameri aylardandır. Kameri aylar 29 veya 30 gün olur. Kur’an-ı kerimde, Ramazan ayında oruç tutmanın farz olduğu bildirilmektedir. (Bekara 183-185) Ramazan ayı otuz çekerse 30, yirmidokuz çekerse 29 gün oruç tutmak farzdır. Bütün farz ibadetler Allah’ın emridir.

Soru : Şabanın son günü, Ramazan ise farz olur, değilse nafile olur diyerek oruç tutmak uygun mu?

Cevap : Bu niyetle tutmak mekruh olur. Böyle niyet etmeden, Şabanın son günü nafile oruç tutmak mekruh olmaz. Bir hadis-i şerifte de buyuruluyor ki:
(Ramazanı bir-iki gün önce oruç tutmakla karşılamayınız! Devamlı oruç tutan, bu orucu tutabilir.) [Müslim]
Ramazan orucunu karşılamak gerektiğini sanıp veya Ramazan diye Şabanın son günü oruç tutmak mekruhtur. Hıristiyanlara benzememek için, Şabanın son günü oruç tutmanın mekruh olduğunu bildiren âlimler de vardır.

Soru : Oruç tutmayan işçiye, Ramazanda yemek verilir mi?

Cevap : Yemek verilmez, yemek parası verilebilir.

Soru : Yazın kazaya kalmış oruçları, kışın kaza etmek caiz mi?

Cevap : Caizdir.

Soru : Hacda şükür kurbanı yerine ceza olarak oruç tutmak caiz mi?

Cevap : Caiz olmaz. Ancak israfı önlemek için caizdir.

Soru : İmsaktan sonra kazaya niyet edenin orucu nafile mi olur?

Cevap : Evet.

Soru : Seferdeki kimseye, evine gelince tutmadığı oruçları kaza etmek farz mı?

Cevap : Evet.

Soru : Ramazanın son günü, bugün bayram diyenlere aldanıp, orucunu bozana, kaza mı lazım olur?

Cevap : Kaza lazım olur.

Soru : Kaza ve kefaret orucunun yılını bilmeyen ne yapar?

Cevap : Evvel kazaya kalmış olan diye niyet eder.

Soru : Ölüm hastası oruçlu kimseye zemzem vermek lazım mı?

Cevap : Oruçlu ölmesi evladır.

Soru : Erzurumlu, yazın orucu, Adana’da tutsa, daha sevap mı?

Cevap : Hayır. Sıkıntı kendiliğinden gelirse sevap olur.

Soru : (Başkası yerine oruç tutulmaz) hadisi hangi kitapta var?

Cevap : Tahtavi haşiyesinin 238. sayfasında var.

Soru : Kaza orucunu davette bozmak caiz mi?

Cevap : Hayır.

Soru : Söylentilere inanıp, Ramazan diye, Şabanın 29unda oruca niyet ettim. Doğrusunu öğrenince bozdum. Kaza gerekir mi?

Cevap : Gerekmez.

Soru : Diş dolgusu sebebiyle gusülsüz oruç tuttum. (Oruç tuttuğum yıllardaki gusülleri Şafii’ye veya Maliki’ye göre aldım) demek gerekir mi?

Cevap : Evet, hem tevbe gerekir, hem de böyle niyet etmeli!

Soru : Teyzemin böbreğinde taş olduğu için doktor devamlı su içmesi gerektiğini söylemiş. Eğer fidye vermesi gerekiyorsa ne kadar ve ne vermeli? Bu fidyeyi bana vermesi uygun olur mu?

Cevap : Oruç tutamayacak kadar hasta ise 30 günlük ramazan için 53 kg un verir. Yahut değerini altın olarak verir. Siz fakirseniz size de verebilir.

Soru : Bir kimse akşam namazından önce uyusa veya bayılsa öbür gün öğleyin uyansa hemen oruca niyet edebilir mi?

Cevap : Niyet edemez. Öğleden bir saat önce uyansa idi edebilirdi.

Soru : Kalb rahatsızlığım var. Normalde oruç tutabiliyorum. Kalb krizinden endişe ediyorum. Fidye verip, oruç tutmasam olur mu?

Cevap : Oruç tutabilenin fidye vermesi caiz olmaz. Kalb hastalığında, göğüs üzerine nitroderm ihtiva eden bir ilaç [TTN] konur. Bu deriden içeriye emilir. Sağlam deriden içeri girdiği için orucu bozmaz. Kriz gelirse ağızdan alınan ilaçlar alınarak oruç bozulur. Yani tutabildiğiniz kadar oruç tutmalısınız.

Soru : Ramazanda rahatsızlık sebebiyle tutamadığım 10 günlük orucu kaza ederken, peşpeşe mi tutmam gerekir?

Cevap : Peşpeşe tutmanız gerekmez, fırsat buldukça tutarsınız.

Soru : Hamile ya da çocuk emziren bir kadın oruç tutabilir mi? Tutmadığı günler kazaya mı kalır yoksa her gün için fidye vermek mi gerekir?

Cevap : Hamile iken de çocuk emzirirken de oruç tutabilir, eğer tutarsa sağlığına zarar verecekse, çocuğa zarar olacaksa o zaman tutmaz, sonra kaza eder. Fidye vermekle kurtulamaz.

Soru : Düzenli olarak iğne kullanması gereken hasta, tutamadığı bu Ramazan oruçlarını nasıl ödemesi gerekir?

Cevap
Bir aylık 53 kg un verir, yahut değeri kadar altın. Hasta zengin değilse bunu da vermez, dua eder.

Soru : Ailemden uzakta başka şehirde talebeyim. Annem telefonda, sahura kalkabiliyor musun dedi, evet kalkıyorum dedim halbuki kalkamadığım çok oldu. Aç olarak oruç tuttuğumu bilip üzülmesin diye böyle söyledim bu yalan caiz olur mu?

Cevap : Burada yalan caizdir.

Soru : 3 senelik oruç borcum var. Bunu 30’ar gün olarak peşpeşe mi tutmam lazım?

Cevap : Fırsat buldukça birer ikişer veya üçer beşer tutarsınız, yani 30 gün birden tutmak gerekmez. 90 gün oluncaya kadar böyle devam edersiniz.

Soru : Babam rahatsızlığı sebebiyle son iki yıla ait Ramazan-ı şerif orucunu tutamadı. Halen oruç tutamayacak durumda. Yaşı ilerlemiş olduğundan tekrar sıhhatine kavuşması şu an zor gözüküyor. Dinen zengindir. Ne yapması gerekir?

Cevap : Oruç fidyesi verir, fakat iyi olduğu zaman, yine oruç tutması gerekir. Bir aylık oruç için 53 kg un vermesi gerekir, bir veya birkaç fakire verir.

Soru : Kaza orucum yoktur. Fakat bazı oruçlarım bozulmuş, kabul olmamış diye, oruç tutarken kazaya niyet edilse, mahzuru olur mu? Kaza orucum yoksa, bunlar nafile olur mu?
Cevap : Kazası olmayanın da kaza namazı kılmasında, kaza orucu tutmasında mahzur yoktur. Kazası yoksa nafile olur.

Soru : Oruca hesapla başlanılan yerlerde, yanlışlık olma ihtimali olacağı için, bayramdan sonra kaza orucu tutmak gerekir mi?
Cevap : İki gün kaza orucu tutmak gerekir. Çünkü büyük İslam âlimi seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri, (Böyle yerlerde bulunan müslümanların bayramdan sonra, dilediği zaman, kaza niyeti ile, iki gün daha oruç tutmaları lazımdır) buyurdu.

Soru : Bu sene yılbaşı Ramazana geldi. Bu ayda kumar oynamak, içki içmek daha kötü değil midir?

Cevap : Kumar oynamak, içki içmek her zaman haramdır. Fakat mübarek yerlerde ve mübarek günlerde bu haramları işlemek elbette daha büyük günah olur.

Yılbaşı ile Noel birbirinden farklı ise de, 21 veya 25 Aralıktaki Noel kutlamalarının devamı sayılabileceğinden, yılbaşı gecesi Hıristiyanlar gibi eğlenmek caiz olmaz.

Yalnız Hıristiyanların değil, Yahudilerin ve bütün bâtıl dinlerin ibadetlerini yapmak, onlara benzemek olur.

Kâfirlerin yaptıkları ibadetler ve çirkin işleri hariç, mubah olan âdetlerini yapmakta mahzur yoktur. Yani onlara benzemiş olunmaz. (Redd-ül Muhtar)

Müslüman her gece neleri yapıyorsa, bu gece de onları yapmalıdır!

Soru : Bayramın ikinci günü oruç tutmak caiz mi?

Cevap
Ramazan bayramının ikinci günü oruç tutmak caizdir.

Soru : Kaza orucuna niyet eden bir kimse, cünüp iken, imsak vaktinden sonra kalkıp banyo yapsa orucu yine de tutabilir mi?

Cevap : Tutabilir. Hatta namaz kılmayan kimse akşama kadar da cünüp dursa orucu yine sahih olur. Fakat namaz kılmadığı için ve cünüp durduğu için büyük günah olur. Yani cünüp oruç tutmakla oruç bozulmuş olmaz.

Soru : Fecirle imsak vakti aynı şey mi?

Cevap : Fecir, sabah namazı vaktidir. İmsak, oruçken yiyip içmeyi kesme zamanıdır.

Soru : Kazaya kalmış Ramazan orucunu bilerek bozan bir kimse kaç gün oruç tutması lazım?

Cevap
Kaza orucunu bozunca bir gün tutar.

Soru : Ölü veya diri için namaz kılmak, oruç tutmak ve ona bu sevabı yollamak olur mu?

Cevap : Namazın orucun sevabı ona gönderilir. Bizzat onun için namaz kılınamaz, oruç tutulamaz. Gönderilen sevap ta, onun kılmadığı namaz, tutmadığı oruç yerine geçmez.

Soru : Orucun sahih olması için, sahura kalkma mecburiyeti var mı?

Cevap
Hangi oruç olursa olsun sahura kalkma mecburiyeti yoktur. Kalkmak sünnettir. Kalkılırsa sevap olur.

Soru : Yeni namaza başladım. Oruç da tam olarak bu Ramazan tutacağım. Ancak namaz ve oruç kazalarımı nasıl hesaplayacağım, tam bilmiyorum.

Cevap
Zannı galibe göre hesaplarsınız.

Soru : El, yüz vücut losyon veya kremlerinde alkol olduğu ve namaz kıldığımız için bu kremleri kullanmamamız gerektiği, oruçluyken de necis olduğu doğru mu?

Cevap : Hayır o karışım alkoller affedilmiştir.

Soru : Orucun haram olduğu aylar ve günleri yazar mısınız?

Cevap : Oruç tutmak sadece bayram günleri haramdır. Senede beş gün. Yani dört gün kurban bayramı, bir gün de ramazan bayramı. Diğer günler oruç tutulabilir.

Soru : Yemekhanede birkaç kişiyi yerken görüp, biz de dalgınlıkla vakte dikkat etmeden vakit girdi sanıp 16:40 da iftarı açtık. Sonra takvime baktık ki akşam 16:44 deymiş. Kasıtlı bozmadığımız için kaza gerekir değil mi?

Cevap : Evet kaza gerekir.

Soru : Kaza orucuna yalnız olarak nasıl niyet etmeli ve hangi zamanlar arasında niyet etmeli?

Cevap : İlk kazaya kalan Ramazan orucuna demeli. Akşamdan imsak vaktine kadar niyet etmeli.

Soru : Oruçlu olunca abdestte ağza burna fazla su çekilmese olur mu?

Cevap : Evet olur.

Soru : Nezri muayyen, nezri mutlak oruçlar nedir?

Cevap : Vacip oruçlar, muayyen olur. Belli gün oruç adamak böyledir. Mesela pazartesi günü oruç tutmayı adamak, nezri muayyen oruç olur.

Gayr-i muayyen oruçlar: Herhangi bir gün oruç adamak. Mesela (Allah rızası için üç gün oruç tutacağım) demek böyledir.

Soru : İki sene adak orucu yerine yemin kefareti vermek caiz mi?

Cevap : Hayır.

Soru : Bir ay oruç tutmayı adayan, 30 gün peşpeşe mi tutar?

Cevap : Hayır.

Soru : Ebem, bir yıl oruç tutacağım diye adakta bulundu. Tutmadan öldü. Ne lazım?

Cevap : Bu adak için bir senelik oruç kefareti yapılır.

Soru : 3 gün üst üste oruç tutmayı adamıştım, fakat üçüncü gün -orucu bozan fakat kefaret gerektirmeyen bir durum neticesinde- orucum bozuldu. Nasıl hareket etmem lazım?

Cevap : Adak orucunu kasten bozsanız kefaret gerekmez. Yeniden üç gün oruç tutarsınız.

Soru : Sabah namazına kalkamayanın her defa için bir gün oruç tutmayı adaması caiz mi?

Cevap : Hayır caiz değildir.

Soru : (İşim olursa iki sene oruç tutacağım) dedim. Fakat Allah rızası için demediğim için oruç tutmam lazım mı?

Cevap : Evet. Çünkü oruç zaten Allah rızası için tutulur.

Soru : (Şu işi yaparsam bir gün oruç tutacağım) diye söylendiğinde, bu şeyi her yaptığımız sefer için bir gün oruç mu tutmalıyız, yoksa birkaç sefer sözümüzden çıktığımızda da 1 gün oruç tutmak yeterli mi?

Cevap : Bir gün oruç tutmanız yeter.

Soru : Damardan serum verilmesi, sadece imam-ı a’zama göre orucu bozduğu söyleniyor. Diğer mezheplere göre bozmuyor mu? Serumla gıda ve deva verilebiliyor. İhtiyacı olan suyu, gıdayı ve ilacı serumla alan kimsenin orucu bozulmaz mı? Oruçta gaye, yiyip içmeyi terk etmek olduğuna göre, ağız yolu ile değil de, damar yolu ile yiyip içenin orucu niçin bozulmaz?
Cevap : Dört mezhepte de, sağlam deriye konan ilaç, gıda ve deva, emilip içeriye nüfuz etse de oruç bozulmuş olmaz. Mesela kalb hastalığında, göğüs üzerine nitroderm ihtiva eden bir ilaç [TTN] konur. Bu deriden içeriye emilir. Sağlam deriden içeri girdiği için dört mezhepte de orucu bozmaz. Bunun gibi, sağlam deriye konan nikotin yakısı da, vücut tarafından emildiği halde, dört mezhepte de orucu bozmaz.
Tabii menfezlerden [deliklerden] giren şeyler orucu bozar.

Şafii’de, kulak tabii menfezdir. Kulağa konan sıvı-katı her şey, mideye girmiş gibi orucu bozar. Şafii’de idrar yolu da tabii menfezdir. Buraya ilaç, hatta pamuk konsa bile orucu bozar.

Dört mezhepte de ve bütün imamlara göre, yaraya konulan ilaç, cevfe [içeriye] giderse oruç bozulur. Şafii mezhebinde, dimağ [beyin], karın, bağırsak, mesane birer cevftir. Mesela, baştaki kemik yarılsa, buradaki yaraya konulan ilaç, cevfe, yani beyne gideceğinden oruç bozulmuş olur.

Şafii’de karna bıçak saplansa, bıçağın ucu mideye, yani cevfe girdiği için oruç bozulur. Sağlam deriden bıçak cevfe girince oruç bozulduğu gibi, iğne ile adaleyi veya damarı yırtarak verilen ilaç, cevfe ulaşınca oruç bozulmuş olur. Hanefi’de ise, bıçak tamamen midenin içine girerse oruç bozulur.

Bugün tıpta, serumun mesaneye, dimağa ve vücudun her yerine gittiği kesin olarak bilinmektedir. O halde serum, dört mezhepte de orucu bozar. Sadece kaza gerekir. (Serum veya enjeksiyonla verilen ilaç, cevfe, [yani dimağ ve mesane gibi yerlere] gitmez) demek, çok yanlış olur, ilme ters olur.

Bütün doktorlar, damardan veya adaleden verilen ilacın, dimağ ve mesaneye gittiğini bildiriyorlar. O halde, işin aslını bilmeyenlere kanıp da, enjeksiyonla orucu telef etmeyelim.

[Buradaki Hanefi mezhebi ile ilgili bilgiler, Tahtâvi, Mebsut, Bedayi ve benzeri kitaplardan, Şafiilerle ilgili bilgiler ise, Mecmû, Muğnil muhtaç, Tuhfe, Envâr, Kummesrâ, Bâcuri, Şerh-i İbni Bâcuri gibi muteber eserlerden alınmıştır.]

Soru : Amerika’dan yola çıkıyorum. Gece yolculuğu yapacağım. Sahur vaktinde uçakta olacağım, hangi ülkeye göre imsak vaktini esas alacağım. Evim Hollanda’da. Eve dönünce Hollanda'nın iftar vaktini mi esas alacağım?

Cevap : Çıktığınız ülkenin yani Amerika’nın imsak vakti esas alınır. Gittiğiniz yerin de iftar vakti esas alınır. Yani Hollanda’nın. Güneş batmadan iftar edilmez.

Soru : Sinüzitten muzdarip bir hasta oruçlu iken burnuna sıvı ilaç koyabilir mi?

Cevap : Oruç bozulur.

Soru : Oruçlu iken kulaktan iltihap akması orucu bozar mı?

Cevap : Bozmaz. Oruçta genelde çıkan şeyler orucu bozmaz, mesela kan aldırmak orucu bozmaz. Ama isteyerek ağız dolusu kusulursa orucu bozulur.

Oruçta genelde içeri giren şeyler bozar. Mesela enjeksiyonla kan verilenlerin orucu bozulur.

Soru : Oruçlu iken dişleri macunlu macunsuz fırçalamak orucu bozar mı?

Cevap : Macunsuz fırçalamakta mahzur yoktur. Macunlu fırçalamakla da oruç bozulmaz fakat mekruh olur. Macun yutulursa oruç bozulur, kaza gerekir.

Soru : Buruna ilaç sürmek orucu bozar mı?

Cevap
Katı ilaç bozmaz, sıvı ilaç bozar.

Soru : Dudağımda uçuk vardı ve ben de patlamasın diye krem sürmüştüm. Maalesef akşama doğru uçuk patladı. Orucum bozuldu mu?

Cevap : Bozulmadı

Soru : İftar için yiyecek bir şeyler hazırlarken parmağımı kestim. Birkaç damla aktı. Orucum bozuldu mu?

Cevap : Hayır kan çıkmakla, kan aldırmakla oruç bozulmuş olmaz.

Soru : Dirseğimde çıkan iltihaplanmadan dolayı dirseğimin üstünden ve altından birer cm uzunluğunda kestiler ve iltihabın akması için bir hortum sokup uçlarını dışarı çıkardılar. Dün yapılan muayenede bir merhemi üsten sıkıp alt uçtan dışarı akıttılar. Niyetli olduğumdan dolayı şüpheye düştüm acaba orucum bozuldu mu?

Cevap : Orucunuz bozulmadı.

Soru : Yanlış dolgudan dolayı diş etim hep kanıyor. Sahurdan sonra yatıyorum, sabah tekrar kalktığımda ağzımın içi kan dolu oluyor. Kanın birçoğu boğazımdan geçmiş oluyor. Bazen uyku halinde değilken de fark ediyorum kan geldiğini... Tükürürsem abdest bozulacak. Tükürmesem yani yutsam oruç bozulacak? Haliyle illa ki yutmuşumdur kan. Benim oruçlar bozulmuş mu?

Cevap : Kan yutmak orucu bozar. Oruçların Hanefi’ye göre bozuluyor. Onun için Hanbeli mezhebini taklit etmelisiniz. Orucu bozan şeyler, insanın elinde olmazsa, Hanbeli’de orucu bozmuyor.

Soru : Ayak tırnağımda yara var ve bu yaradan gün içerisinde sarı su cerahat ve bazen de kan geliyor ve tırnak arasında birikiyor, bunlar tekrar içeri girer mi yani bu durum orucu bozar mı?

Cevap : Orucu bozmaz.

Soru : Biz iki kardeşiz, annem bize hamileyken oruçlarını tutamamış. O zamanki Ramazan imsakiyelerini saklayıp daha sonra (yıllar sonra) o imsakiyelere bakarak sırayla tutmuş. Niyet ederken bunlara göre niyet etmiş. Bunları tekrar tutması gerekiyor mu?

Cevap : Çok iyi olmuş. Tekrar tutması gerekmez. Fakat imsakiye saklamasa da ilk kazaya kalan diyerek de tutabilirdi. Namazları da öyle kaza etmek gerekir. İlk kılınan kılınınca ondan sonraki ilk olur.

Soru : Hastanede test için kan verirken enjektörü sokmadan önce deriye alkol sürüyorlar ve çıkarttıktan sonra iğne deliğinin üzerine alkollü pamuk koyuyorlar. Bunun oruca bir zararı var mıdır?

Cevap : Hayır oruca zararı olmaz


Soru : Deriyi çizerek yapılan çiçek aşısı orucu bozar mı?

Cevap : Bozmaz. Tentürdiyot gibidir.

Soru : Burna katı merhem sürmek orucu bozar mı?

Cevap : Bozmaz.

Soru : Namazda Şafii’yi taklitte, pamuk fitil orucu bozar mı?

Cevap : Oruçta taklit etmediği için bozmaz.

Soru : Şekersiz çiklet çiğnemek orucu bozar mı?

Cevap : Mekruhtur. Çiğnememelidir.

Soru : Sakız çiğnemek orucu bozar mı?

Cevap
Çiğnenmiş sakızı çiğnemek orucu bozmaz. Lastik çiğnemek gibidir ağza bir şey gitmiyor.

Soru : Dişler arasındaki yemek kırıntısını yutmak orucu bozar mı?

Cevap
Hayır, bozmaz.

Soru : Lavman yaptırmak orucu bozar mı?

Cevap
Evet, bozar.

Soru : Hanımı öpünce mezi gelirse oruç bozulur mu?

Cevap
Bozulmaz.

Soru : Tıraş kesiğine oruçlu olduğunu unutarak kolonya sürmek orucu bozar mı?

Cevap
Unutulmasa da bozmaz. Unutunca yiyip içilse de bozmaz.

Soru : Sigara içilen odaya girip, uzun müddet çıkmasak oruç bozulur mu?

Cevap : Lüzumsuz kalıyorsak bozulur, vazifemiz varsa bozulmaz.

Soru : Şevval orucunu tutuyorum. Bugün abdest alırken (burnuma su çekerken) unutarak ve istemeyerek genzime veya boğazıma sanırım su kaçırdım. Orucum bozuldu mu?

Cevap
Unutarak yiyip içince veya bozulup bozulmadığını kesin bilmedikçe oruç bozulmuş olmaz.

Soru : Ağız dolusu hastalık sebebiyle kusanın orucu bozulur mu?

Cevap : Bozulmaz.

Soru : Hac için hastaneden kan aldılar fakat kan şırıngaya geldi dışarı çıkmadı, sonra tekrar içeri koydular. Abdestim bozuldu mu, orucuma bir zarar geldi mi?

Cevap
Hem abdestiniz hem de orucunuz bozuldu. Kan çıkmakla abdestiniz, kan içeri girmekle orucunuz bozuldu. Şırıngaya çıkmakla dışarı çıkmış oldu. Kendi kanınız da olsa vücudunuza kan verildi.

Soru : Soğuktan dudak çatladığı için dudak kremi sürmenin abdeste ve oruca bir zararı var mı?

Cevap
Abdeste de oruca da zararı olmaz.

Soru : Mideye ucu dışarıda kalan alet sokulursa, oruç bozulur mu?

Cevap : Bozulmaz.

Soru : Türkiye Takvimine göre, sahuru yanlışlıkla 10 dakika geciktirdim. Orucum sahih oldu mu?

Cevap : Kaza gerekir.

Soru : Deri altına tüberküloz testi yapılıyor. Orucu bozar mı?

Cevap : Evet.

Soru : Kulağı pamukla veya su ile temizlemek, orucu bozar mı?

Cevap : Hanefi’de bozmaz.

Soru : Kulaktaki pamuk, delik zardan içeri girse, orucu bozar mı?

Cevap : Hayır.

Soru : Gırtlağa çıkan tükürüğü kusarak çıkarmak, orucu bozar mı?

Cevap : Hayır.

Soru : Mahalli bir yazar diyor ki:

( Her yıl aynı yazılar yazılıyor ve fitil ve benzeri şeylerin orucu bozup bozmayacağı hususunun oruçla ne ilgisi var, İslamiyet bu mu?)

Cevap
Yazar, İslamiyet’i bilmediği gibi, nelerin orucu bozacağını da bilmiyor. İslamiyet her yıl değişmez. Bu sene İslam’ın şartı beş denmişse, gelecek sene bu altı olmaz. Azalmaz da, çoğalmaz da. Bu sene, (hastaya serum vermek orucu bozar) denmişse, gelecek sene (bozmaz) denilemez. Aslında değişik yazan varsa, o tenkit edilmelidir! Hep aynı şeyi yazan tenkit edilir mi? Şimdi mahalli yazara Soruyoruz,

İslamiyet bu değilse nedir? Her yıl değişmesi mi gerekir?

Yazar, orucun ne olduğunu, orucu nelerin bozduğunu bilmiyor ki, (vücuda giren şeylerin orucu bozup bozmayacağından bahsedilmez) diyebiliyor. Önce oruç nedir ve neler orucu bozar, kısaca bir tarifini yapalım:

Oruç, fecrin ağarmasından, güneş batıncaya kadar, yiyip içmeyi ve orucu bozan diğer şeyleri terk etmektir. Diğer bozan şeyler nelerdir? Yaradılışta bulunan deliklerden içeri giren şeyler orucu bozduğu gibi, vücuttaki yaraya konulan ilaç, sindirim yollarına sızarsa, yine oruç bozulur. İğne [enjeksiyon], serum orucu bozar. Çünkü bunlar sindirim yoluna gider. (Tahtavi)

Hastalık için kullanılan fitiller, tabii deliklerden verilir. Ağrı kesici, ateş düşürücü fitiller olduğu gibi, romatizma, mantar, bulantı, hemoroid ve kabızlık önleyici fitiller de vardır. Serum yolu ile de ilaç ve gıda verilebilir. Tabii deliklerden ilaç olmayan maddeler de girerse yine oruç bozulur. Bunları sormak ve bunlara Cevap vermekten tabii ne olabilir?

Soru : KBB mütehassısı bir doktor diyor ki:

Dinde reformcu bir grup, yeni bir kitap yazıp, âlimlerden farklı, yeni ictihadlar yapacaklarmış. Kulağa damlatılan ilacın orucu bozmayacağı yönünde bizden bilgi istiyorlar. Hanefi ve Şafii’ye göre, göze, kulağa ve burna damlatılan ilaç, orucu bozar mı, bozmaz mı?

Cevap
Fıkıh kitaplarındaki hüküm şöyle:

Hanefi’de göze damlatılan veya diş çukuruna konan ilacın tadı boğazda hissedilse bile orucu bozmaz. Kulağa damlatılan ilaç, burna konan sıvı ilaç orucu bozar.

Şafii’de ise, göze damlatılan ilacın tadı boğazda hissedilse bile bozmaz. Fakat kulağa konan her şey orucu bozar. Burna konan sıvı ilaç da bozar.

Hanefi’de ve Şafii’de, sağlam deriye sürülen ilaç, emilip içeriye nüfuz etse de oruç bozulmuş olmaz. Mesela kalb hastalığında, göğüs üzerine nitroderm ihtiva eden bir ilaç [TTN] konur. Bu deriden içeriye emilir. Sağlam deriden içeri girdiği için Hanefi’de de, Şafii’de de orucu bozmaz.

Hadis-i şerifte (İçeri giren şeyler orucu bozar) buyuruluyor. Şafii’de, kulak tabii menfezdir. Kulağa konan sıvı-katı her şey, mideye girmiş gibi orucu bozar. Hanefi’de, kulağa giren katı şey ve su orucu bozmaz. Fakat yağ ve ilaç bozar. Yağ ve ilaç emilse de, emilmese de, sindirim yoluna gitse de, gitmese de bozar.

Göz, menfez kabul edilmediği, aynen sağlam deri hükmünde olduğu için, göze konan ilaç, sağlam deriye sürülen ilaç gibi çeşitli kanallarla sindirim yoluna gitse de hiçbir mezhepte orucu bozmaz. Fakat boğaza, beyne ve mesaneye açılan yara yolu ile ilaç verilirse, Hanefi’de de, Şafii’de de oruç bozulur.

Reformcu grup ne yapmak istiyor? Kendileri müctehid olsalar bile, ictihadla ictihadın nakzedilemeyeceğini bilmeleri gerekir. Reformcuların, (Burada Hanefilerin kavli doğrudur. Kulağa kum koymak orucu bozmaz. Şafii’nin ictihadı yanlıştır) demeye hakları olmaz.

Soru : İftar açarken ezan okunması şart mı?

Cevap : Hayır değildir. Vaktin girmesi şarttır. Vakit girince, ezan okunmasa da iftar edilir.

Soru : Bazı kimseler, her çeşit gıdayı yiyorlar, fakat et, süt gibi hayvani gıdalar yemeyip kırk gün perhiz yapıyorlar. Buna da oruç diyorlar. Müslümanlıkta böyle bir oruç var mıdır?

Cevap : Müslümanlıkta böyle bir oruç yoktur. Hıristiyanlıkta böyle perhizler vardır. Demek ki onlar, Hıristiyanların ibadetlerini yapıyorlar. Gayrı müslimlerin ibadetlerini yapanlar veya yapmadığı halde beğenenler kâfir olur. (Berika)

Soru : Üç ayları tutuyorum. Arkadaşlardan bilmeden davet edenler oluyor. Orucu bozmam caiz midir?

Cevap : Üç aylardan Receb ve Şabanda tutulan oruçlar nafiledir. Nafile oruç tutarken uygun bir davete gidilince orucu bozmak caizdir. Bir mümin arkadaşı sevindirmek, onu üzmemek için davetine gidilir. Davete gidip de orucunu bozmayan bir kimseye Peygamber efendimiz buyurdu ki:

(Arkadaşın senin için bu kadar külfete girdiği halde, sen hâlâ "oruçluyum" diye ısrar ediyorsun. Şimdi ye, sonra yerine bir gün tutarsın.) [Dare Kutni]

Davete gidilince, Ramazan, kaza ve kefaret oruçları bozulmaz. Sadece nafile oruçlar bozulabilir. (Mevkufat)

Soru : Kaza borcum var. Üç aylarda tutabilir miyim?

Cevap : Kaza ve nafile oruçları Receb ve Şaban ve diğer aylarda tutmakta mahzur yoktur. Fakat kaza oruçlarını, mazeretsiz geciktirmemek iyi olur! Bu aylarda kaza orucu tutan, bu aylarda nafileye verilecek sevaplara da kavuşur. (Nevadir-i fıkhiyye)

Receb ve Şaban aylarında kaza orucu veya nafile oruç, her gün veya aralıklı olarak da tutulur. Tek başına Cuma veya Cumartesi günü oruç tutmamalıdır! Perşembe ile Cuma veya Cuma ile Cumartesi birlikte tutulursa mahzuru olmaz.

Receb veya Şabanda oruç tutarken, kazanız varsa, (İlk kazaya kalan Ramazan orucumu tutmaya) diye niyet edersiniz. Kazanız yoksa, kaza orucu tutmak yine caizdir.

Soru : 12-14 yaşlarında çocuklarım var. Namaz kılıp oruç tutmaları farz mıdır?

Cevap : Büluğa erince kız ve erkek çocuğa, namaz, oruç farz olur. Ay hâlinde tutamadığı oruçları, bayramdan sonra kaza eder. Ay hâli sebebiyle kılamadığı namazları kaza etmez. Hz. Âişe validemizin naklettiği hadis-i şerifte, hayzlı iken tutulamayan orucu kaza etmek gerektiği, kılınmayan namazları kaza etmek gerekmediği bildirilmiştir. (Buhari)

Hz. Havva validemiz, Ramazan ayında hayz olunca, Allahü teâlâ, namaz kılmamasını ve oruç tutmamasını, hayzlı iken kılamadığı namazları kaza etmemesini, fakat orucu kaza etmesini emretmiştir. (Mevkufat)

Soru : Oruç hakkında mezheplerimizdeki hükümler hakkında bilgi verir misiniz?

Cevap : Ramazan orucuna niyetin son vakti, Hanefi’de öğleye bir saat kalıncaya kadar, diğer üç mezhepte imsak vaktine kadardır. Üç mezhepte, Ramazan orucu için her gece niyet gerekir, Maliki’de ramazanın ilk gecesi bir ay oruca niyet sahihtir.

Şafii’de, kulak tabii menfez [delik] dir. Kulağa konan sıvı katı her şey, mideye girmiş gibi orucu bozar. Diğer üç mezhepte sadece ilaç konursa bozar. Şafii’de idrar yolu da tabii menfezdir. Buraya pamuk konsa bile orucu bozar. Diğer mezheplerde bozmaz.

İğne vurulmak, dört mezhepte de orucu bozar.

Dişler arasındaki yemek kırıntısını yutmak Hanefi’de orucu bozmaz, diğer üç mezhepte bozar.

Lavman Maliki’de orucu bozmaz, diğer üç mezhepte bozar.

Unutarak yiyip içmek, üç mezhepte orucu bozmaz, Maliki’de bozar.

Ramazanda oruçlu iken yiyip içene Hanefi ve Maliki’de kefaret gerekir, Şafii ve Hanbeli’de sadece kaza gerekir. Hanımı ile beraber olana dört mezhepte de kefaret gerekir.

Kan aldırmak Hanbeli’de orucu bozar, diğer üç mezhepte bozmaz. Abdest alırken, mübalağa etmeden boğaza su kaçarsa, Şafii ve Hanbeli’de oruç bozulmaz. Hanefi ve Maliki’de bozulur.

Ramazanda karı koca beraber olursa, Şafii ve Hanbeli’de kefaret kocanın üzerine olur, Hanefi ve Maliki’de ikisine de kefaret gerekir.

Maliki’de oruçlu iken hanımını öpmek haram, diğer üç mezhepte haram değildir. Ancak cünüp olmak ihtimali varken öpmek mekruhtur. Hanımın öpünce mezi gelirse üç mezhepte oruç bozulmaz, Hanbeli’de bozar.

Şafii ve Hanbeli’de, nafile oruç veya nafile namaza başlayan, tamamlamadan bozarsa, kazası vacip değil, Hanefi ve Maliki’de vaciptir.

Yalnız Cuma günü oruç tutmak Hanefi ve Maliki’de caiz, Şafii ve Hanbeli’de mekruhtur. İmam-ı Ebu Yusuf da mekruh dedi. Bu bakımdan Hanefiler yalnız başına Cuma günü oruç tutmamalıdır.

Kadir gecesi üç mezhepte ramazan ayı içinde, Hanefi’de ise bütün sene içindedir.

Sadaka-i fıtır, Hanefi’de Ramazan-ı şerifte verilir. Ramazandan önce ve bayramdan sonra da vermek caiz ise de, bayram namazından önce verilmiş olması daha çok sevaptır. Şafii’de Ramazandan önce, Maliki’de ve Hanbeli’de ise bayramdan önce verilemez. Hanefi’de nisaba ulaşanın fıtra vermesi vacip, diğer üç mezhepte, bir günlük yiyeceği olanın fıtra vermesi farzdır. Hanefi’de hanımın fıtrasını kocası vermez, diğer üç mezhepte vermesi lazımdır.

Soru : Kış günleri kısa olduğu için nafile veya kaza orucu tutmam uygun olur mu?

Cevap : Evet. Kolaylıklardan istifade etmek iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Kışın oruç tutmak, meşakkatsiz elde edilen bir ganimettir.) [Tirmizi]

(Kış mevsimi, müminin baharıdır. Gündüzleri kısadır, oruç tutar, geceleri uzundur, o vakitleri ibadet eder.) [Gunye]

Soru : Erkek veya bayan kadın doktoru veya ebe, Ramazanda, abdestli iken bir kadına doğum yaptırsa, orucu, guslü veya abdesti bozulur mu?

Cevap : Hanefi mezhebindeki kadın doktorunun veya ebenin, Ramazan-ı şerifte doğum yaptırmakla orucu, abdesti ve guslü bozulmuş olmaz.

Zaruretsiz erkek doktora doğum yaptırmak caiz olmaz.

Soru : Oruçlu iken rahimden ültrasonla muayene olmak orucu bozar mı?

Cevap : Alete jel gibi bir şey sürüyorlar, rahme yağ veya jel gibi bir şey girince oruç bozulmuş olur. Eldivenle muayene etse de, eldivene bir şey sürülmüş ise yine oruç bozulur. İçeriye az da olsa bulaşacak bir şey girerse oruç bozulur.

İkinci bir husus da kadın, muayene esnasında zevk alırsa cünüp olur ve oruç bozulur. Zevk almazsa bozulmuş olmaz.


Kaynak
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

    orkide

  • Özel Üye
  • *

  • İleti: 5263
  • Nerden: Almanya
  • Rep: +1521/-1
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Oruç hakkında bilinmeyen soru ve cevaplar
« Yanıtla #1 : 15 Eylül 2007, 00:46:10 »
Yaa,,arkadaslar, dini sorulari kendiniz sorup, kendiniz cevapliyorsunuz. oysa böyle hassas konulari isin uzmanlarindan ögrenmek gerekir.Her önüne gelen kitap yaziyor, her isteyen dini site aciyor.Bu alintilari aldiginiz kaynagin gercek din bilgileri oldugu nereden belli.
yazdiklarinizi esefle okudum. insanlarin kafasini  komik bilgilerle karistirmayin lütfen.
ultrasondan oruc bozulmasi, erkek dr. caiz olmamasi daha bir sürü safsata.Dogruyu bilmeyen bu konulara girmemeli.
Sert olmussam affola..
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

            AÇIK KALPLE KONUŞAN DÜŞMAN, İÇİNDEN PAZARLIKLI DOSTTAN DAHA iyidir.

    çoban

  • Özel Üye
  • *

  • İleti: 1494
  • Rep: +89/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • AH MİNEL AŞKİ VE HALATİHİ AHRAKA KALBİ ...........
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Oruç hakkında bilinmeyen soru ve cevaplar
« Yanıtla #2 : 15 Eylül 2007, 03:16:28 »
DIYANET ORUCU BOZAN VE BOZMAYAN TEDAVI YÖNTEMLERINI AÇIKLADI.
Baskanlik orucu bozan ve bozmayan tedavi yöntemlerini söyle açikladi:


`-Endoskopi, kolonoskopi yaptirmak, makat veya ferçten ultrason çektirmek: Endoskopi veya kolonoskopi yaptirmak; makat veya ferçten ultrason çektirmek; yeme, içme anlamina gelmemekle birlikte, çogunlukla cihaz içinden su verildigi için oruç bozulur.

biz bu bilgilerle kimsenin kafasını karıştırmış değiliz ha senin kafan karışıksa onu bilmem.tabi bu bilgiler alıntıdır varsa bir yanlış doğrusunu yazarsın olur biter(Esef duymanada gerek kalmaz)
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

    orkide

  • Özel Üye
  • *

  • İleti: 5263
  • Nerden: Almanya
  • Rep: +1521/-1
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Oruç hakkında bilinmeyen soru ve cevaplar
« Yanıtla #3 : 15 Eylül 2007, 18:54:04 »
Diyanet i cesitli zamanlarda ben de dinledim. Hastalik ve hastalik dolayisiyle yapilan muayeneler orucu neden bozsun ki. Cihaz icinden verilen sivi, mideye indirilmis bir besin midir ki oruc bozulsun.? Orucun amaci, (yemek ve icmek gibi)nefsimize hakim olabilmenin sinanmasi ve  toklarin ac halinden anlamalaridir.  Bir de:Senede bir ay müddetle midenin dinlendirilmesidir mantiken. Üstelik, BENIM KAFAM DA KARISIK DEGIL.Bunu böyle bilin..Bilakis cok güzel mantigimi calistirabiliyorum.
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

            AÇIK KALPLE KONUŞAN DÜŞMAN, İÇİNDEN PAZARLIKLI DOSTTAN DAHA iyidir.

    ђ๏Ŧєєz

  • Özel Üye
  • *
  • Avatar Yok

  • İleti: 6692
  • Nerden: eksi25 - Erzurum
  • Rep: +586/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - hofeez@sevdaligul.com
    • Profili Görüntüle E-Posta
  • Çevrimdışı
Oruç hakkında bilinmeyen soru ve cevaplar
« Yanıtla #4 : 15 Eylül 2007, 19:19:51 »
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Diyanet i cesitli zamanlarda ben de dinledim. Hastalik ve hastalik dolayisiyle yapilan muayeneler orucu neden bozsun ki. Cihaz icinden verilen sivi, mideye indirilmis bir besin midir ki oruc bozulsun.? Orucun amaci, (yemek ve icmek gibi)nefsimize hakim olabilmenin sinanmasi ve  toklarin ac halinden anlamalaridir.  Bir de:Senede bir ay müddetle midenin dinlendirilmesidir mantiken. Üstelik, BENIM KAFAM DA KARISIK DEGIL.Bunu böyle bilin..Bilakis cok güzel mantigimi calistirabiliyorum.

Bak arkadaşım, böyle tartışmaya gerek yok. Ayrıca oruç sadece mideye her hangi bir gıdanın gitmesiyle değil, vücudun her hangi bir yerinden vücuda bir sıvı, ilâç vs. girmesiyle de bozulur. Meselâ; iğne vurdurmak, morfin almak gibi şeyler orucu bozar çünkü bu durumlarda vücuda giren ilâç söz konusudur. Ultrason için gerekli losyon da vücuda girdiği takdirde aynı hükümdedir.

Oruç yılda bir ay mideyi dinlendirmek gibi basit bir şey değildir; oruç, yılda bir ay bütün organlara oruç tutturmak, özellikle de nefse hakim olmak demektir ve orucun asıl amacı da nefis terbiyesidir.

Bir de şunu belirtmek isterim: Ramazan'da ya da başka bir vakit mazeret olmaksızın kadının erkek doktora, erkeğin de kadın doktora muayene olması caiz değildir; çünkü kadınla erkek birbirine namahremdir. Eğer bir erkeğin ya da kadının hemcinsi olan bir doktora muayene olma imkânı yoksa o zaman mazeret sayılır ve sağlık dinden önce geldiği için karşı cinsten bir doktora muayene olmak caiz görülür.

Bu konuları istersen sen de araştır, senin düşündüğün şekilde bilgiler bulrusan bizlerle paylaşırsın arkadaşım. Lütfen bir konu hakkında tam ve kesin bilgi sahibi olmadan da safsata, uydurma gibi yorumlarda bulunma, bu da benden sana tavsiye olsun.

Ayrıca çoban arkadaşımızdan Allah razı olsun ki bizleri böyle güzel bilgilerle aydınlatma amacı gütmüş. Sen de buradaki konuları hep kopyala-yapıştır olmaları dolayısıyla eleştireceğine "Acaba ben bu yazıdan/konudan ne öğrenebilirim?" mantığıyla hareket et bence.
« Son Düzenleme: 15 Eylül 2007, 19:22:10 Gönderen: HoFeeZ »

    PERİ

  • Bayan Administrator
  • *

  • İleti: 4321
  • Rep: +323/-1
  • Cinsiyet: Bayan
  • evli ve çocuklu
    • Profili Görüntüle www.sevdaligul.com
  • Çevrimdışı
Oruç hakkında bilinmeyen soru ve cevaplar
« Yanıtla #5 : 16 Eylül 2007, 00:12:11 »
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Diyanet i cesitli zamanlarda ben de dinledim. Hastalik ve hastalik dolayisiyle yapilan muayeneler orucu neden bozsun ki. Cihaz icinden verilen sivi, mideye indirilmis bir besin midir ki oruc bozulsun.? Orucun amaci, (yemek ve icmek gibi)nefsimize hakim olabilmenin sinanmasi ve  toklarin ac halinden anlamalaridir.  Bir de:Senede bir ay müddetle midenin dinlendirilmesidir mantiken. Üstelik, BENIM KAFAM DA KARISIK DEGIL.Bunu böyle bilin..Bilakis cok güzel mantigimi calistirabiliyorum.

burdaki bilgilerin alıntı olduğu doğrudur.ve alıntı yapılan kaynklarda belli ve ekleyen kişilerde ehil sahibidir.dikkat edersen din konularını belli arkadaşlar ekliyorlar.yani sizlerin görmediğiniz bir konu dağılımı mevcut.
senin mantığına ters geliyor diye kaynağı belli ve güvenilir bir bilgiyi reddetmek sana kalmış.
bu cevapları yazan kişi uzmandır senin uzmanlık anlayışın nedir orasını bilemem tabi ki.




    orkide

  • Özel Üye
  • *

  • İleti: 5263
  • Nerden: Almanya
  • Rep: +1521/-1
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Oruç hakkında bilinmeyen soru ve cevaplar
« Yanıtla #6 : 16 Eylül 2007, 22:43:01 »
Din konusu tartismaya gelmiyor.Görüyorum ki, ben de baska kaynaklar getirsem sizler ikna olmiyacaksiniz. Aslinda siz de biliyorsunuz her din adami mantiginin kabul ettigi üzere fetva veriyor. Televizyon kanallarina katilan din uzmanlarinin bile birinin dedigi öbürünü tutmuyor.Bizim dinimiz, yüce bir mantik dinidir. Zorlastirici degildir Onun icin bu konuyu burada kapatmak istiyorum.
saygiyla..
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

            AÇIK KALPLE KONUŞAN DÜŞMAN, İÇİNDEN PAZARLIKLI DOSTTAN DAHA iyidir.

    ђ๏Ŧєєz

  • Özel Üye
  • *
  • Avatar Yok

  • İleti: 6692
  • Nerden: eksi25 - Erzurum
  • Rep: +586/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - hofeez@sevdaligul.com
    • Profili Görüntüle E-Posta
  • Çevrimdışı
Oruç hakkında bilinmeyen soru ve cevaplar
« Yanıtla #7 : 17 Eylül 2007, 00:50:10 »
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Din konusu tartismaya gelmiyor.Görüyorum ki, ben de baska kaynaklar getirsem sizler ikna olmiyacaksiniz. Aslinda siz de biliyorsunuz her din adami mantiginin kabul ettigi üzere fetva veriyor. Televizyon kanallarina katilan din uzmanlarinin bile birinin dedigi öbürünü tutmuyor.Bizim dinimiz, yüce bir mantik dinidir. Zorlastirici degildir Onun icin bu konuyu burada kapatmak istiyorum.
saygiyla..


Biz din konusunu değil, dini konularla ilgili bilgilerimizi ve bu bilgilerin doğruluğunu tartışıyoruz arkadaşım. Hepimizin bilmediği, eksik ya da yanlış bildiği konular olabilir. Burada önemli olan eksiklerimizi gidermektir.

Konuyu burada kapatıyorum diye kestirip atmak yerine, buradaki bilgiler yanlışsa bunların yanlış olduğunu bize ispatlayıp doğrularıyla bizi ikna etmelisin; bu bilgiler doğruysa senin de bunları kabul edip benimsemen gerekir. Bir tartışma ancak bu şekilde sonuca bağlanır, kestirilip atılarak değil...

Ayrıca bu bilgiler en sağlam dini kaynakların tamamında bu şekilde geçmektedir. Gerekirse ispat etmem mümkündür. Kaldı ki televizyondaki sözüm ona din bilginleri, hocalar vs. zaten işlerine geldiği şekilde ya da temsil ettikleri veya mensubu oldukları grupların durumlarına ve mantıklarına göre bilgi ve fetva vermektedirler. Bu yüzden birinin dediğinin öbürünün dediğini tutmaması kadar doğal bir şey olamaz.

Son olarak; İslâm dininin bir kaç özelliğinden biri akıl ve mantık dini olması, bir diğeri ise kolaylık dini olmasıdır. Bu noktada zaten sorun yok. Ama şu nüansı gözden kaçırmamak gerekir: İslâm dinindeki kural, emir, yasak ve tavsiyelerin hepsi mantığa uygundur; ama asla ve kat'a mantığa göre kural belirlemek söz konusu olamaz.

Teşekkür ederim...

    orkide

  • Özel Üye
  • *

  • İleti: 5263
  • Nerden: Almanya
  • Rep: +1521/-1
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Oruç hakkında bilinmeyen soru ve cevaplar
« Yanıtla #8 : 17 Eylül 2007, 02:00:06 »
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
Din konusu tartismaya gelmiyor.Görüyorum ki, ben de baska kaynaklar getirsem sizler ikna olmiyacaksiniz. Aslinda siz de biliyorsunuz her din adami mantiginin kabul ettigi üzere fetva veriyor. Televizyon kanallarina katilan din uzmanlarinin bile birinin dedigi öbürünü tutmuyor.Bizim dinimiz, yüce bir mantik dinidir. Zorlastirici degildir Onun icin bu konuyu burada kapatmak istiyorum.
saygiyla..


Biz din konusunu değil, dini konularla ilgili bilgilerimizi ve bu bilgilerin doğruluğunu tartışıyoruz arkadaşım. Hepimizin bilmediği, eksik ya da yanlış bildiği konular olabilir. Burada önemli olan eksiklerimizi gidermektir.

Konuyu burada kapatıyorum diye kestirip atmak yerine, buradaki bilgiler yanlışsa bunların yanlış olduğunu bize ispatlayıp doğrularıyla bizi ikna etmelisin; bu bilgiler doğruysa senin de bunları kabul edip benimsemen gerekir. Bir tartışma ancak bu şekilde sonuca bağlanır, kestirilip atılarak değil...

Ayrıca bu bilgiler en sağlam dini kaynakların tamamında bu şekilde geçmektedir. Gerekirse ispat etmem mümkündür. Kaldı ki televizyondaki sözüm ona din bilginleri, hocalar vs. zaten işlerine geldiği şekilde ya da temsil ettikleri veya mensubu oldukları grupların durumlarına ve mantıklarına göre bilgi ve fetva vermektedirler. Bu yüzden birinin dediğinin öbürünün dediğini tutmaması kadar doğal bir şey olamaz.

Son olarak; İslâm dininin bir kaç özelliğinden biri akıl ve mantık dini olması, bir diğeri ise kolaylık dini olmasıdır. Bu noktada zaten sorun yok. Ama şu nüansı gözden kaçırmamak gerekir: İslâm dinindeki kural, emir, yasak ve tavsiyelerin hepsi mantığa uygundur; ama asla ve kat'a mantığa göre kural belirlemek söz konusu olamaz.

Teşekkür ederim...


..: DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULU KARARLARI :..
 

   
 
T.C.
BAŞBAKANLIK
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI



 
Orucu Bozan ve Bozmayan Muayene ve Tedavi Yöntemleri
 22.09.2005
 



Din İşleri Yüksek Kurulu, 22/09/2005 tarihinde Kurul Başkanı Vekili Prof. Dr. M. Saim YEPREM’in başkanlığında toplandı.

Dini Soruları Cevaplandırma Komisyonunca hazırlanan “Orucu Bozan ve Bozmayan Muayene ve Tedavi Yöntemleri” konusu görüşüldü. Yapılan müzakereler sonucunda;

Birçok kişi, çeşitli sağlık problemleri nedeniyle tedavi görmektedir. Günümüzde Hz. Peygamber döneminde bulunmayan pek çok muayene ve tedavi yöntemleri ortaya çıkmıştır. Tedavi gören hastalardan bir kısmı, tedavi görürken oruç tutmayı da arzulamaktadırlar. Ancak, bu tedavi ve muyane yöntemlerinin oruçlarına zarar verip vermeyeceği konusunda tereddüde düşmekte ve bu konuda Başkanlığımızdan bilgi istemektedirler.

İslâm’ın beş temel esasından biri olan oruç, ayet ve hadislerdeki tanımına göre, fecr-i sâdıktan güneşin batmasına kadar yemekten, içmekten ve cinsî münasebetten uzak durarak ifa edilen bir ibadettir. Kur’an-ı Kerim’de, “Oruç gecesinde kadınlarınızla birleşmek size helâl kılındı (...) Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yeyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın.” buyurulmaktadır (Bakara 2/187). Hz. Peygamber de; “İnsanın oruç dışındaki bütün ameli on mislinden yediyüz misline kadar mükafatlandırılır. Ancak oruç konusunda Yüce Allah, ‘Oruç benim içindir, mükafâtını da ben vereceğim. Kulum benim için yemesini, içmesini ve cinsel arzularını terk etmiştir.’ buyurur” demiştir (Müslim, Sıyam, 30, H.No: 1151). Buna göre oruç, ibadet niyetiyle yemekten, içmekten ve cinsî münasebetten uzak durmaktan ibarettir ve bunlardan birinin yapılmasıyla oruç bozulur. Bu konuda bütün İslâm bilginleri görüş birliği içindedir. Yemek, içmek ve cinsî münasebet dışındaki konular ise, bunlara kıyaslanarak veya “sıyam” kelimesindeki imsak anlamından hareketle müçtehitler tarafından hükme bağlandığı için, bu konularda görüş ayrılığına düşmüşlerdir; birçok İslâm bilgini, orucu bozan şeyleri genişletirken, bir kısmı da, sadece ayet ve hadisteki orucun anlamından hareketle, bunları dar tutmuştur.

Yemek, içmek ve cinsî münasebete ek olarak, kendi fiiliyle ağız dolusu kusmak ve hacamat yapmak/yaptırmak dışında orucu bozan herhangi bir şey hadislerde bulunmamaktadır (bk. İbn Mâce, Sıyam, 18; Ebû Dâvûd, Sıyam, 28; Tirmizî, Savm, 25). Buna karşılık, yıkanmak, ağza su almak (mazmaza), diş fırçalamak (misvak kullanmak), sürme çekmek, eşini öpmek, yağlanmak, koku sürünmek gibi pek çok şeyin orucu bozmayacağı hadislerde yer almaktadır (bk. Buhârî, Savm, 24, 27; Müslim, Sıyam, 12; Tirmîzî, Savm, 29, 31, 76; İbn Mâce, Sıyam, 17; …).

Oruç, nasıl ifa edileceği, bu ibadeti nelerin bozup bozmayacağı bütün Müslümanlarca bilinmesi gereken bir ibadettir. Bu nedenle Hz. Peygamber’in, diğer ibadetlerde olduğu gibi, orucu bozan başka şeyler olsaydı, bunları da detaylı olarak açıkça belirtmesi, sahabenin de bunu kendilerinden sonraki nesle aktarmaları gerekirdi. Halbuki, yukarıda zikredilenlerin dışında orucu bozan şeyler hakkında, ne sahih, ne zayıf, ne müsnet, ne de mürsel bir hadis rivayet edilmiştir.

Fıkıh kaynaklarımızda orucu bozan şeyler arasında yer alan âmmeye (baştaki derin yaraya) ve câifeye (karındaki derin yaraya) ilaç konulması, hukne yaptırılması gibi bazı hususlar, Hz. Peygamber döneminde de meydana gelmesine ve bütün Müslümanların bununla karşı karşıya kalma ihtimali bulunmasına rağmen, Peygamberimiz’den bunların orucu bozduğuna dair bir rivayet gelmemiştir. Oysa, bütün Müslümanların maruz kalabileceği konularda Peygamber’in açıklamada bulunması, tebliğin gereğidir. Bu itibarla orucu, yalınız Kur’an’ın ve sahih sünnetin açık beyan ettiği yemek, içmek ve cinsî münasebet bozar. Bu da dinimizin oruçtan kastettiği, nefsanî arzulardan ve bedenî alışkanlıklardan uzak durmakla örtüşmektedir.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında, orucu bozup bozmayacağı bakımından muayene ve tedavi yöntemleri aşağıdaki şekilde değerlendirilebilir:

a) Astım hastalarının kullandığı sprey

Akciğer hastalarının kullandıkları spreyden, bir kullanımda 1/20 ml. gibi çok az bir miktar ağıza sıkılmaktadır. Bunun da önemli bir kısmı ağız ve nefes boruları cidarında emilerek yok olmaktadır. Bundan geriye bir miktarın kalıp tükrük ile mideye ulaştığı konusunda kesin bir bilgi de yoktur. Abdest alırken ağızda kalan su ile kıyaslandığında, bu miktarın çok az olduğu görülmektedir. Halbuki oruçlu, abdest alırken ağzına verdiği sudan geri kalan miktarın mideye ulaşması halinde orucun bozulmayacağı konusunda hadis (Dârimî, Savm, 21) ve İslâm bilginlerinin icmaı vardır. Ayrıca, misvaktan bazı kırıntıların ve kimyevi maddelerin mideye ulaşması kaçınılmaz olduğu halde, Hz. Peygamber’in oruçlu iken misvak kullandığı, sahih hadis kaynaklarında yer almaktadır (Buharî, Savm, 27; Tirmîzî, Savm, 29). Diğer taraftan, “kesin olarak bilinen, şüphe ile bozulmaz” kaidesi gereğince, mideye ulaşıp ulaşmadığı konusunda şüphe bulunan bu şeyle oruç bozulmaz.

Bu itibarla astımlı hastaların, sağlığı oruç tutmalarına uygun olup başka bir hastalıkları da yoksa, rahat nefes almalarını sağlamak amacıyla ağza püskürtülen oksijenli ilaç orucu bozmaz.

b) Göz damlası

Uzman göz doktorlarından alınan bilgilere göre, göze damlatılan ilaç miktar olarak çok az (1 mililitrenin 1/20'si olan 50 mikrolitre) olup bunun bir kısmı gözün kırpılmasıyla dışarıya atılmakta, bir kısmı gözde, göz ile burun boşluğunu birleştiren kanallarda ve mukozasında mesamat yolu ile emilerek vücuda alınmaktadır. Damlanın yok denilebilecek kadar çok az bir kısmının, sindirim kanalına ulaşma ihtimali bulunmaktadır. Bu bilgiler, yukarıdaki bilgilerle birlikte değerlendirildiğinde, göz damlası orucu bozmaz.

c) Burun damlası

Tedavî amacıyla burna damlatılan ilacın bir damlası, yaklaşık 0,06 cm3 tür. Bunun bir kısmı da burun çeperleri tarafından emilmekte, çok az bir kısmı mideye ulaşmaktadır. Bu da, mazmazada olduğu gibi ma’fuv kapsamında değerlendirilebilir.

d) Dil altı

Bazı kalp rahatsızlıklarında dil altına konulan ilaç, doğrudan ağız dokusu tarafından emilip kana karışarak kalp krizini önlemektedir. Söz konusu ilaç ağız içinde emilip yok olduğundan mideye bir şey ulaşmamaktadır. Bu itibarla, dil altı kullanmak orucu bozmaz.

e) Endoskopi, kolonoskopi yaptırmak, makat veya ferçten ultrason çektirmek

Midedeki hastalığı tespit amacıyla mideyi görüntülemek veya mideden parça almak için yaptırılan endoskopide, ağız yoluyla mideye tıbbî bir cihaz sarkıtılmakta ve işlem bittikten sonra çıkarılmaktadır. Kolonlardaki hastalığı teşhis etmek amacıyla, bağırsak içini görüntülemek veya parça almak için yapılan kolonoskopide, makattan bağırsaklara cihaz gönderilmekte ve işlem bittikten sonra çıkarılmaktadır. Kolonoskopide, hemen daima, endoskopide de genellikle, incelenecek alanın temizliğini sağlamak amacıyla cihaz içinden su verilmektedir.

Endoskopi veya kolonoskopi yaptırmak; makat veya ferçten ultrason çektirmek; yeme, içme anlamına gelmemekle birlikte, çoğunlukla cihaz içinden su verildiği için oruç bozulur. Ancak söz konusu işlemlerde cihazların kullanımı sırasında sindirim sistemine su, yağ ve benzeri gıda özelliği taşıyan bir madde girmemesi durumunda endoskopi, kolonoskopi yaptırmak, makat veya ferçten ultrason çektirmek orucu bozmaz.

f) İdrar kanalının görüntülenmesi, kanala ilaç akıtılması

İdrar kanallarına giren cihazlar veya akıtılan ilaçlar orucu bozmaz.

g) Anestezi

Acı ileten sinir yolları üzerinde iletimin değişik seviyelerde engellenmesi anestezi oluşturmaktadır. Lokal, bölgesel ve genel anestezi olmak üzere, üç türlü anestezi vardır. Küçük ameliyatlarda ameliyat bölgesinin yakın çevresine iletimi engelleyen ilaçların verilmesi ile oluşan anesteziye lokal anestezi denir. Vücudun daha geniş bölgeleri, örneğin belden aşağısı veya bir yarısı iletimin omurilik düzeyinde engellenmesi için omuriliğe veya omuriliğe varmadan geniş bir sinir grubunun oluşturduğu bağlantı yerleri üzerine ilaç verilerek oluşturulan anesteziye bölgesel anestezi denir. Hastanın uyutulup ağrının duyulması beyin düzeyinde engellenirse bu tür anesteziye genel anestezi denir.

Anestezi, nefes yolu veya iğne ile vücuda ilaç verilerek oluşturulmaktadır. Nefes yolu veya iğne ile yapılan anestezi, mideye ulaşmadığı gibi, yeme-içme anlamı da taşımamaktadır. Ancak bölgesel ve genel anestezide, acil durumlarda ilaç ve sıvı vermek amacıyla damar yolu açılarak, bu açıklık işlem süresince serum vermek suretiyle sağlanmaktadır. Bu itibarla, lokal anestezi, orucun sıhhatine engel değildir. Bölgesel ve genel anestezide serum verildiği için oruç bozulur.

h) Kulak damlası ve kulağın yıkattırılması

Kulak ile boğaz arasında da bir kanal bulunmaktadır. Ancak kulak zarı bu kanalı tıkadığından, su veya ilaç boğaza ulaşmaz. Bu nedenle kulağa damlatılan ilaç veya kulağın yıkattırılması orucu bozmaz.

Kulak zarında delik bulunsa bile, kulağa damlatılan ilaç, kulak içerisinde emileceği için, ilaç ya hiç mideye ulaşmayacak ya da çok azı ulaşacaktır. Daha önce de belirtildiği gibi, bu miktar oruçta affedilmiştir. Ancak kulak zarının delik olması durumunda, kulak yıkattırılırken suyun mideye ulaşması mümkündür. Bu itibarla, orucu bozacak kadar suyun mideye ulaşması halinde oruç bozulur.

i) Fitil kullanmak, lavman yaptırmak

Ağrı kesici, ateş düşürücü olarak veya diğer bazı amaçlarla makattan; mantar ve bazı kadın hastalıklarının tedavisinde ferçten fitil kullanılmaktadır. Lavman, tıbbî operasyon öncesi veya kabızlıkta kalın bağırsak da bulunan dışkının, anüsten içeriye, sıvı verilerek dışarı çıkarılmasıdır.

Sindirim sistemi, ağızla başlayıp anüsle sona eren, sindirim borusu ile sindirim bezlerinden oluşur. Sindirim borusu ise, ağızla başlar. Ağzın gerisinde yutak bulunur. Sonra yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak, rektum ve anüs gelir. Sindirim ince bağırsaklarda tamamlanmaktadır. Kalın bağırsaklarda ise, sadece su, glikoz ve bazı tuzlar emilmektedir. Kadının ferci ile sindirim sistemleri arasında ise bir bağlantı bulunmamaktadır.

Bu itibarla kadınların fercinden kullanılan fitiller, orucu bozmaz. Makattan kullanılan fitiller ise, her ne kadar sindirim sistemine dahil olmakta ise de, sindirim ince bağırsaklarda tamamlandığı, fitillerde gıda verme özelliği bulunmadığı ve makattan fitil almak yemek ve içmek anlamına gelmediği için, orucu bozmaz.

Lavman yaptırmak konusunda ise, iki durum söz konusudur; kalın bağırsaklarda su, glikoz ve bazı tuzlar emildiği için, gıda içeren sıvının bağırsaklara verilmesi veya orucu bozacak kadar su emilecek şekilde verilen suyun bağırsakta kalması durumunda oruç bozulur. Ancak, suyun bağırsaklara verilmesinden sonra bekletilmeyip bağırsakların hemen temizlenmesi durumunda, verilen su ile birlikte bağırsaklarda bulunan dışkının dışarıya çıkarıldığı ve bu esnada emilen su da, çok az olduğu için oruç bozulmaz.

j) İğne yaptırmak, hastaya serum ve kan vermek

İğnenin orucu bozup bozmayacağı, kullanılış amacına göre değerlendirilebilir. Ağrıyı dindirmek, tedavi etmek, vücudun direncini artırmak, gıda vermek gibi amaçlarla enjeksiyon yapılmaktadır. Gıda ve keyif verici olmayan enjeksiyonlar, yemek ve içmek anlamına gelmediklerinden orucu bozmazlar. Ancak gıda ve/veya keyif verici enjeksiyonlar orucu bozar. Hastaya serum veya kan verilmesi de, aynı hükme tabidir.

k) Diyaliz

Böbrek yetmezliği hastalarına uygulanan diyaliz, periton diyalizi, hemodiyaliz olmak üzere iki çeşittir.

Periton diyalizi, karın boşluğuna verilen özel bir solüsyon aracılığı ile, hastanın kendi karın zarı kullanılarak kanın zararlı maddelerden arındırılması ve sıvı dengesinin sağlanması işlemidir. Hemodiyaliz ise, kanın vücut dışında bir makina yardımı ile temizlenip vücuda geri verilmesi işlemidir. Kan bir iğne aracılığı ile hastanın kolundan alınır. Hemodiyaliz makinası, diyalizör denen bir filtreden kanı sürekli geçirerek zararlı maddeleri ve fazla suyu filtre eder. Filtre edilen temiz kan ikinci bir iğne ile hastanın damarına geri verilir. Bu işlem yapılırken bazen, gıda içerikli sıvı verilmesi gerekmektedir.

Buna göre hastaya herhangi bir sıvı maddesi verilmeden gerçekleştirilen hemodiyalizde oruç bozulmaz. Diğer diyaliz çeşitlerinde ise, vücuda gıda içerikli sıvı verildiği için oruç bozulur.

l) Anjiyo yaptırmak

Halk arasında anjiyo olarak bilinen operasyon, teşhise yönelik (anjiyografi) ve tedaviye yönelik olarak uygulanmaktadır. Anjiyografi vücut damarlarının görüntülenmesi demektir. Damar içine damarların görünür hale gelmesini sağlayan ve kontrast madde olarak tanımlanan ilaç verilerek, anjiyogram adı verilen filmler elde edilir. Anjiyografi sayesinde organları besleyen damarlar görüntülenerek damar hastalıkları veya bu damarlardan beslenen organlara ait tanı koydurucu bilgiler edinilir. Tedaviye yönelik olarak uygulanan anjiyonun klasik yöntemi anjiyoplastidir. Bu ise, dar veya tam tıkalı damarların balon ya da stent denilen özel araçlarla tekrar açılması için yapılır.

Bu bilgiler ışığında gerek anjiyografi, gerekse anjiyoplasti operasyonlarında yemek ve içmek anlamı bulunmadığından, oruç bozulmaz.

m) Biyopsi yaptırmak

Tahlil amacıyla vücudun herhangi bir organından parça alınması (biyopsi), orucu bozmaz.

n) Kan vermek

Kan vermenin orucu bozup bozmayacağı konusunda, Hz. Peygamber’den rivayet edilen “Hacamat yapanın ve yaptıranın orucu bozulur.” (Ebû Davûd, Sıyam, 28) hadisinden hareketle bazı İslâm bilginleri kan vermekle orucun bozulacağını söylemişlerdir. Din bilginlerinin çoğunluğu ise, Hz. Peygamber’in oruçlu iken hacamat olduğuna dair rivayeti (Buhârî, Savm, 32; Ebû Dâvûd, Sıyam, 29) esas alarak kan vermenin orucu bozmayacağını söylemişlerdir.

Bu iki hadis ve diğer rivayetler birlikte değerlendirildiğinde, “Hacamat yapanın ve yaptıranın orucu bozulur.” hadisinin “hacamat yapanın ve yaptıranın orucu bozulma tehlikesiyle karşı karşıyadır.” şeklinde anlaşılmalıdır. Zira hacamat yapan kişi emerek kanı aldığı için boğazına kan kaçma ihtimali, hacamat yaptıranın ise zayıf düşeceğinden yeme içme zorunda kalma ihtimali bulunmaktadır. Nitekim Enes b. Malik de, hacamat yaptırmanın oruçluyu zayıf düşüreceğinden dolayı hoş karşılanmadığını söylemiştir (Buhârî, Savm, 32).

Bu itibarla, oruçlu iken kan vermek orucu bozmaz.

o) Merhem ve ilaçlı bant

Deri üzerindeki gözenekler ve deri altındaki kılcal damarlar yoluyla vücuda sürülen yağ, merhem ve benzeri şeyler emilerek kana karışmaktadır. Ancak cildin bu emişi, çok az ve yavaş olmaktadır. Diğer taraftan bu yeme içme anlamına da gelmemektedir. Bu itibarla, deri üzerine sürülen merhem, yapıştırılan ilaçlı bantlar orucu bozmaz.

Sonuç olarak;

a) Dinimiz, hasta olan ve tedavi sürecinde bulunan kişilerin oruç tutmamalarına ruhsat vermektedir. Bu nedenle, tedavisi devam eden kişiler, sağlıklarına kavuşup, tedavileri tamamlanıncaya kadar oruçlarını erteleyebilirler. Bununla birlikte, Ramazan ayında herkesle birlikte oruca devam etmeyi arzu ediyorlar ve oruç tutmalarına başka bir engelleri de bulunmuyorsa, muayene ve tedavilerini iftardan sonra yaptırmalarının önerilmesinin uygun olduğuna,

b) Astım hastalarının kullandığı spreyin; göz, kulak ve burun damlasının; kulak zarında delik bulunmayanların kulak yıkatmasının; dil altı kullanmanın; idrar kanalını görüntülemenin, idrar kanalına ilaç akıtmanın; su, yağ ve benzeri gıda özelliği taşıyan başka bir maddenin vücuda girmemesi kaydıyla endoskopi, kolonoskopi yaptırmanın; makat veya ferçten ultrason çektirmenin; lokal anestezi uygulamanın; makattan ve ferçten fitil kullanmanın; suyun bağırsaklara verilmesinden sonra bekletilmeyip bağırsakların hemen temizlenmesi kaydıyla lavman yaptırmanın; hastaya herhangi bir sıvı maddesi verilmeden hemodiyaliz yaptırmanın; gıda ve keyif verici olmayan enjeksiyon yaptırmanın; anjiyo, biyopsi yaptırmanın, kan vermenin, merhem sürmenin, vücuda ilaçlı bant yapıştırmanın orucu bozmayacağına,

c) Gıda ve keyif verici enjeksiyon yaptırmanın; gıda içerikli sıvıların bağırsaklara verilmesinin veya orucu bozacak kadar su emilecek şekilde lavman yaptırmanın; su, yağ ve benzeri gıda özelliği taşıyan başka bir maddenin vücuda girmesi durumunda endoskopi, kolonoskopi yaptırmanın; bölgesel ve genel anestezinin; kulak zarı delik olup, orucu bozacak kadar su mideye ulaşacak şekilde kulak yıkatmanın, periton diyaliz ve damara serum verilerek yapılan hemodiyalizin orucu bozacağına,

Karar verildi.
 
Arkadasim,
 Bu alintinin kaynagina ne dersin? Var midir bundan daha yetkilisi?..
Yukaridaki alintinin üzerin hic bir söze gerek olmadigini düsünüyorum.
Saygilarimla.
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

            AÇIK KALPLE KONUŞAN DÜŞMAN, İÇİNDEN PAZARLIKLI DOSTTAN DAHA iyidir.

    ђ๏Ŧєєz

  • Özel Üye
  • *
  • Avatar Yok

  • İleti: 6692
  • Nerden: eksi25 - Erzurum
  • Rep: +586/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - hofeez@sevdaligul.com
    • Profili Görüntüle E-Posta
  • Çevrimdışı
Oruç hakkında bilinmeyen soru ve cevaplar
« Yanıtla #9 : 17 Eylül 2007, 19:09:08 »
İlk önce bu konuya gösterdiğin hassasiyet ve önemden dolayı seni tebrik ederim orkide. Bu bilgileri bizlere sunarak bizleri aydınlattığın için ve konuyla bu kadar yakından ilgilendiğin için de teşekkür ederim.

Dikkatini çekti mi bilmiyorum ama, çoban arkadaşımızın ve senin gönderdiğiniz bilgiler aslında birbirlerine paralel. Örneğin, ultrason çektirirken gerekli jel, krem vs. vücuda girdiği takdirde orucun bozulacağı ikinizin gönderdiği ileti de mevcut. Yani her ikinizin bizlerle paylaştığı yazıda da vücuda ilâç anlamında bir sıvının girmesi durumunda orucun bozulacağı bilgisi var.

Sadece göz, kulak ve burun damlası gibi bir kaç ilâcın orucu bozmayacağı belirtiliyor. Bu da yine her ikinizin yazısında da mevcut.

Sonuç olarak, lütfen yazılanları doğru ve tam olarak okuyup anladıktan sonra yorum ve eleştiri yapalım. Hele hele, "Bunlar safsata, uydurma..." gibisinden ağır eleştirilerden kaçınmakta fayda var. Sanırım anlaştık orkide. Başta bize bu bilgilerin yanlış olduğunu söyledin ama bize sunduğun bilgiler de çoban'ın gönderdiği bilgilerle aynı, sadece kaynaklar değişik.

Tekrar teşekkür ederim...


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
1240 Gösterim
Son İleti 23 Nisan 2007, 23:36:57
Gönderen: çoban
1 Yanıt
1651 Gösterim
Son İleti 24 Nisan 2007, 08:30:52
Gönderen: BİTANEM
1 Yanıt
1641 Gösterim
Son İleti 24 Nisan 2007, 08:33:53
Gönderen: BİTANEM
0 Yanıt
1352 Gösterim
Son İleti 29 Mayıs 2007, 15:26:43
Gönderen: çoban
0 Yanıt
3789 Gösterim
Son İleti 11 Haziran 2008, 20:57:54
Gönderen: MAT_ROCK23

web hosting Domain Web
İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan sevdaligul.com forum sitemizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. sevdaligul.com hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler sevdaligul@gmail.com  adresi ile iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde sevdaligul.com  yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş yapacaktır.